sarı tüy
burçin karnesini dedesine de gösterdikten sonra odasına çıkıp kumbarasını ter çevirdi karnesinde hepsi pek iyi gelmişti. bu çok iyiydi, çünkü ; bütün dönem ders çalışmış ve babasından bir söz almıştı "- eğer hepsi pekiyi olursa o çok istediğin kediyi beraber gidip alacağız" hemen aşşağıya babasının yanına koştu paralarını ona verip hadi baba dedi evden çıktılar..
---
o gün aşı günüydü hayvanların çoğu uyuz olmuştu şehrin ortasında böyle bir petshop olacak iş değildi hastalıklı bir iki köpek ve tinerciler tarafından zütten bile gibilmiş aşırı hırçın gözleri kahverengi olmasına rağmen hastalıktan siğillenmiş bir kedi. dıştan çok güzel gözüken bu hayvan adeta şeytan yutmuş gibi bir karaktere sahipti. elemanlar kendi aralarında çok öldürelim şunu toplantıları yapmıştı. yine o gün adı sarı tüy olan bu kedi kafesini parçalıyordu çıkardığı bu ses adeta derisi yüzülen bir insanı andırıyordu. mecbur sakinleştirici vurulacaktı elemanlardan biri şırıngayı hazırlayıp bin bir güçlükle sarı tüye sakinleştirici bastı. o şeytan kedi resmen mülayim bir hayvana dönüştü.
burçin babasıyla petshopa vardığında saat öğlendi burçin içeri girer girmez gözleri pamuğu aradı ilk gördüğü elemana sordu ; eleman pamuğu yani burçinin dediği kediyi anlamadı ilkten. sonra burçin gösterdi işte şu sakin mi sakin güzel çok tatlı bir kedi. babası işlemleri yaparken burçin pamuğu okşamaya doyamıyordu. sonra nasıl olduysa pamuk elinden atlayı verdi koridora kaçtı burçinde peşinden..
kızım kızım !! tamam geliyorum baba... kızım ? kızım ?...
elemanlardan cahitin tok sesi duyuldu "allahımmmmm" koridorun sonundan koşarak geldi ağzı eli yüzü rengi atmıştı elleri kandı. herkes şoktaydı burçinin babası koşarak koridorunun sonuna geldiğinde gördüğü sahne hayatı boyunca aklından çıkmayacaktı.. yerde kanlar içinde yatan kızı yanında kafası ezilmiş sarı tüy ve yerdeki kanları yalayan pamuk.