Tuğçe vol 1 : ilk tanışma.

o zamanlar bbm de deli gibi kovalıyorum ekledim pinini bunun gelen bc'den konuşmaya başladık babamın doblosunu aldım buluşmaya gittim, kızın fotoğrafta sadece göğüslerine odaklandığım için yüzüne ve vucuduna bakmaya fırsatım olmadı zaten ilk gün konuştuktan sonra mecidiyeköyde buluştuk karşımda 150 kilogramlık bir hayvan duruyordu ama yokluk çekiyorum aldım bunu oraları bilmediğim için pek fazla bundan bu civarlarda arabayı kuytuya çekebileceğimiz bir yer var mı diye öğrenmek istedim,ne yapıcaksın dedi ben cafe ortamı sevmiyorum sessiz sakin kafa dinleriz biraz canım sıkkın dedim bilmiyorum ben de dedi çare zeytinburnu kazlıçeşme meydanına çekmek oldu, arabayı orayı çektiğim gibi bacağım çok ağırdı of falan yapmaya başladım ne yapabilirim dedi bu 150 kglık hayvan kezbana bağlamaya başladı, bacağıma masaj yapar mısın dedim bilmem ki falan dedi daha sonra masajı yapmaya başladı,o masaj yaptıkça gibim yerinden havalanmaya başlıyor, pantolonum zor dakikalar yaşıyordu.
biraz daha yukarı çıkar mısın kasıklarım da agırıyor dedim,ses çıkartmadı başladı masaj yapmaya bırden bıre eli gibime çarptı oha ya falan demeye başladı bu oha dimi oha bak şimdi sen ohayı gör diyerek pantolonumun düğmelerini hayvanımsı bir şekilde açtım ve boxerimden dalgayı çıkarttım, napıyorsun emir kendine gel falan demeye başladı panik sarmıştı artık tuğçeyi ama bu işin sonu yoktu,ya istiklal ya gibiş.
başladım dudaklarına yapısmaya kendini geri çekmeye başladı elimi dıbına atmaya çalıştım ama böyle birşey yok yüce rabbim yaratırken margarine am çakmış öyle dünyaya salmış karıyı bildiğimiz 150 kilo.
kendini çekmeye başladı en sonunda gibimi gögüslerine degdirmeye başladım aglamaya baslıyordu o aglamaya basladıkca ben daha cok azıyordum gibimi yüzüne çarpmaya başladım araba sallanmaya başlamıştı artık istemiyorum dedi ve kendini arka koltuga attı, üzerine çıktım sürtmeye basladım gibim yara olurcasına sürtüyordum ve göğüs dekoltesinden içeriye boşaldım, bırak beni gitmek istiyorum dedi, gibim indiği gibi arabayı çalıştırdım ve kızı metrobüs duragında ındırmek için yola koyuldum, yolda pişkince ona 50 lira verir misin benzinim yok dedim, enayi gibi verdi ve parayı verdiği gibi kızı yolda indirdim.
daha sonrasında 1 ay konuşmadık hiç sildi her taraftan ancak asıl olaylar bundan sonra başlıyor...

Tuğçe Vol 2 : 1 Ay sonra yeniden konuşmaya başlamamız.

Hertaraftan engellediği için beni arkadaşımın telefonundan aradım, tuğçe ben çok kötüyüm diye telefonda konuşmaya başladım,ya neyin var iyi misin derken öyle bir tirat oynuyorum ki kıza telefonda başladı ağlamaya.
Kıza uyuşturucu bataklığına düştüğümü, ailemin beni terk ettiğini elimden anahtarı aldığını ve beş parasız haftalardır arkadaşlarımın evlerinde ya da sokaklarda sabahladığımı anlattım,ama böyle bir anlatış yok müjdat gezen önümden geçse ziverbey de burslu eğitim verir o derece.

Herneyse tuğçeye onunla görüşmek istediğimi ancak cebimde param olmadığını söyledim, eğer beni bu zor günümde desteklemek istersen lütfen yanımda ol beni senden başla kimse anlayamaz dedim ve kızı tam kalbinden vurdum.
saat 4 gibi zeytinburnu metrobüsüne gelicem oradan seni arayacağım bana tarif et yolu dedi tamam dedim hemen eve gelip kontrol ettim annem babam işte olduğu için evin boş olduğunun rahatlığı ile aradığı zaman hemen kıza duygu seli olmuş bir şekilde yolu tarif ettim.
Mahallenin 2 sokak arkasına çağırdım bir eski apartmanın önünde oturmaya başladık, yerlerde ki toprak parçalarına dokunmuştum kız gelmeden tırnaklarımın içine pislik kaçsın biraz inandırıcı olsun diye, geldi sigara içmeye başladık tabi ki onun paketini sömürüyorum.
karnın aç mı diye sordu ya sabah 1 poğaça yedim o beni tıkadı gibisinden ucuz bir tirat attım ancak kız yufka yürekliliğine yenik düşerek gel hadi yemek yiyelim benim karnım çok aç dedi
caddeye indik ve burger kinge girdik.
king boy tavuk + yanında ekstra 2 tane et burger istedim o da aynısından istedi ve kredi kartından hunharca hesabı ödedi.
teşekkür ederim ya falan ayakları derken buna cebimde ki tespihi verdim, biraz garipsedi bu ne falan diye sordu,ama cevap hemen hazır.
bu benim ölen abimin bana cezaevinde yaptığı tespih, benim için çok kıymetli bir hediye, yıllardır ayırmadım yanımdan, lütfen sen de kalsın, çünkü sen de benim için değerlisin dedim ve karıyı yine kalbinden vurdum.
dışarı çıktık bu bana alkol içmek ister misin dedi, bilmem ki falan dedim naza yatıp hadi gel gel açılırız dedi, tekele girdik 3er tane tuborg kırmızı ve benim abur cuburlarımla beraber çıktık, tekelde içki parasından çok mezeye para verdi o ayrı bir konu.
hava serinledi aslında nerede içicez bunları şap diye de aldık ama dedim, bilmem sen aslında evle konuşsaydın size giderdik falan dedi,ben karının ışığının yanmasını anlar anlamaz
ben de anahtar var hadi gel gidelim dedim, olur dedi ama yaramazlık yok.
tabi benim o an yolda yürürken kafamda türlü türlü pozisyonlar var, şöyle giberim dıbına bileğimi sokarım, gibimi kulak arkasına değdiririm gibisinden.

evin önüne geldik apartmanın kapısını tam açarken emir sana bişey diyeceğim dedi, efendim dedim telaşlı bir ses ile.
önce şu poşeti tutar mısın dedi, aldım biraları cerezleri, efendim dedim tekrardan...
senin kadar yalancı bir huur çocuğu tanımadım ben ya sen hani günlerdir eve gitmiyordun hani evin anahtarını ailen elinden almıştı allah belanı versin bir daha beni arama al o içkileride ananın dıbına sok dedi ve kız gitti...
mahallede rezalet çıkmasın diye ben de aldım şişeleri yukarıya çıktım ve hepsini içtim daha sonra buna mesaj attım özür dilemeler, yanlış anladın demeler falan ama tuğçenin kalbi baya bir kırılmıştı.

gelecek bölümde tuğçenin kırılan kalbini nasıl onardığım ve ona oynadığım muazzam oyun ile karşınızdayım,iyi seyirler.