Halil bu durumu biliyordu ama onunda işine geliyordu. Anlaşma imzalansın diye bütün almanların tasaklarini yalayabilirdi.

Falken 'ın karısı çocuğu yoktu beyler. tak gibi parasıda vardı. 1 milyon dolar falan adamın gibinde değildi onun 50-60 katı kadarı vardı zaten adamda. Hayatından bezmişti parası boldu ama huzuru yoktu.

Benimle takılmaya basladiktan sonra adam kendine geldiğini farketti. Bana defalarca gel benim şirkette tercüman olarak çalış dedi ama kabul etmedim beyler. Edemezdim.

Bazen işe de gitmiyordum. Sabaha kadar içerdik. Sabahta falken telefonundan halile mesaj çekerdi bugün izinli ise gelmiyor diye. Halil de eli mahkum katlanırdı amk .d Birkac gün sonra falken Avustralya ya gitti. Ben de ise döndüm.

Yine bol tukuruklu kahveler silinecek merdivenler falan rutin hale gelmişti hayatım. ta ki tekrar o kızı görene kadar.

Halil pekekenti yine kahve istedi amk. Herif çayı bile kahveyle içiyordu. Neyse girdim içeriye kız karşısında oturuyor.

Hagibtir dedim sevgilisi çıktı. Goturdum kahveyi verdim.Tam çıkıyordum ki;

-kızım sen de içermisin

Dedi kayın babam. Amk nasil sevinmistim sevgilisi değil kızı diye. Halil beni gördü ne guluyosun lan falan diyince kendime geldim çıktım dışarıya.

Kız cika çıka halilin kızı cikmisti şansımı gibmislerdi.

Birkaç saat sonra dışarda sigara içerken kiz geldi ben cool olayım giblemeyim falan dedim içimden kız beni gördü yanıma geldi. kahve güzel olmuştu ellerine sağlık dedi ben de uzaklara bakıyordum gözlerimi kısmıştım hıhı dedim. Maksat giblemiyorum.

Kız ceketin yanıyor diyince kendime geldim. Sigaradan kül gelmiş yakmış, kız kahkaha attı rezil oldum amk.

Kıza dönüp "ceket alıcaksın bana" dedim. "Allah allah nedenmiş o" diye triplere girdi. Ben de senin yüzünden yaktım diyince bakarız dedi gitti.

Ben de yukarıya mahmut abinin odasına çıktım muhabbet etmeye. Daha ağzımı açmadan gülmeye başladı. Dedim sen nerden gordun amk. Ben herşeyi gorurum dedi. Sen de az çakal degilmişsin müdürün kızını zarflıyorsun diyince jeton düştü.

-yok abi ya isim olmaz.

Kagit çıkardı telefonundan baka baka birşeyler yazdı verdi bana.

-Al bu nazlinin numarası benim verdigimi söyleme giberim

Dedi gulerek. Kağıdı aldım birşey demeden çıkıyordum ki ;

-Ha halil seni çağırıyordu bi yanına uğra
-Bu saatte ne işi var ki benle
-bilmiyorum

Tamam dedim ciktim. Sekreter yerinde yoktu mecbur halil pekekentinin odasına girecektim.

Caldim kapıyı girdim içeriye.

... Sekreter ustte halil altta gibisiyorlardi amk...

1 hafta kadar kendi halimde takıldım. Sekreter Melis de pekekent Halil'de benimle konusamiyordu. Halil 2.gün çaycı bir kadını işe almisti kahve sendromunu onunla atlatmaya çalışıyordu.

1 haftada Mahmut Abi'yle de hiç konusmamistim. Beni bilerek oraya gönderdiğini belliydi, ama ikisinin orda ne yaptığını nerden biliyordu ben bilmiyordum.

Aşağıya indim sigara içmeye, kapıda m7. Falken indi arabadan aşağıya, koşup sarılmadım tabi ama sevindim adamı gördüğüme. Hal hatır derken halilin odasına çıktı. Ben de yukarıya çıktım ofisin önünde oturuyordum. Mahmut Abi odadan çıktı "Halil Bey seni çağırıyor" dedi. Ben de içeriye girdim. Sekretere ciksi bir bakış attım belki banada verir diye ama o bana bakmadı.

Neyse girdim içeriye, halil tamam gerek kalmadı diyince bir daha olmasın diyip kapıyı sert vurdum çıktım. Yürek yememiştim ama elimdeki kozun farkindaydim.

Mahmut abinin odasına gidip onu bekledim. içeri girdi bir süre sonra oturdu.

-Ben de ne zaman geliceksin diye bekliyordum
-Abi noluyor anlat bana. Onları o halde goruc...

Mahmut abi elini havaya kaldırıp sözümü kesti. Laptop'dan halilin odasının goruntulerini açtı.

-Bir süredir şüpheleniyordum. Haklı çıktım.
-Abi niye böyle bisey yapıyorsun ?
-Patron istedi.

Bir süre daha konustuktan sonra odadan çıktım.eve gittim. Salonda Falken dal taşak yayılmış maç izliyordu.

Yemek söyledi disardan. Yedikten sonra odaya gittim. Nazliya mesaj aticaktim. Ama ne yazicagimi bilmiyordum. Derken mesaj geldi nazlidan.

Şoke olmuştum (!)

Mesaj: bedenin ne senin ? L aliyim mi ?

2-3 dk sonra jeton dustu tabi ceket muhabbeti aklıma geldi. Nazliyla konuşup ceket yerine akşam yemeği ayarladim. Bağırış seslerine odadan ciktim

Falken telefonda birine bağırıyordu anlamadığım bir dilde.
Telefonu kapattı.

-Noldu la ?
-1 haftadır arayıp tehdit ediyorlar.
-Polise git amk. O kadar paran var koruma tut gibik.

Tabi yapmadı amk. gibinde değildi adamın. Macera olsun da nolursa olsun amk.

Ertesi gün işe gittim. Sekreter Melis le 5 dk konuştuktan sonra numarasını aldım. Ertesi günün akşdıbına sözleştik. Daha doğrusu zorla söz aldı benden. Sebebini biliyordum ama tamam dedim kabul ettim.

O akşamda nazli'yla yemek yiyecektim. Falken'a soylemistim onceden. "Oo hayırlısı olsun koçum" diye bir tepki vermişti. Elin gavurunuda kendime benzetmistim. Eve gittim odada takım elbiseler ayakkabılar falan "Falken adamsın lan" dedim kendi kendime. Masanın üstüne de 3 bin lira bırakmış işini bitirip çıkan azgınlar gibi ama almadim parayı tabi.

En güzel kombini yaptığıma kanaat getirip evden çıkıp metroya bindim. O kıyafetlerle dikkat çektim tabi. Nerde bi balici torbacı var yanıma geliyordu.

Neyse mekana gittim. Nazliyla baya bir konuştuk falan. Nazlı en son sözümü kesti.

-Sana birsey soylicem.
-Dinliyorum? (Triplerime bak amk. Normalde söyle paşam derim)

-Halil... Halil benim öz babam değil.

-Hagibtir...

Mahmut Abi'nin sesini duydum sonradan.
-Halil Bey acil bakmanız gerek.

Mahmut Abi gelmese Halil beni görücekti. Dosyaları alıp ceketimin cebine yerleştirdim. kasetleride alıp kasayı kapattım. Masa eski haline geldi. Odadan çıktım.

O sırada Halil Mahmut abi'ye bağırıyordu.

-Bu kadar saçma bisey için niye rahatsız ediyorsun beni!

Dedi odasına girdi. Mahmut Abi anladığım kadarıyla beni kameradan görmüştü.

Akşama kadar kimseyle konuşmadım. Tam çıkarken Melis seslendi.

-Akşam yemeğimiz var unutmadin dimi.
-Yok ya. Sen beni ararsin cikariz.

işyerinden çıkıp hemen eve gitmem lazımdı. Dosyalarin içinde ne olduğunu merak ediyordum. Yolda kasetçalar aldım eve girdim yarım saat kadar sonra. O sırada telefonum çaldı.

-Efendim?
-Alo! Beni iyi dinle. Senin bu alman arkadaşını aldık. Hesaplarının şifresini sen biliyormussun. Naptiysak otturemedik lavugu. Çekebildiğin kadar parayı çek 1 saat sonra arıycaz.

Falken'ı tehdit eden adamlar aklıma geldi. Kaçırmışlardı geri zekalı yı. Gider ayak muallakliginide yapmış adımı vermişti adamlara.

Falken'in kredi kartlarını aldım. Toplam 30 bin kadar para çekebildim. Sonra kariyla kızla yedim parayı.

Yok lan, adamların aramasını bekledim. Aradılar adres verdiler. Ben de telefonla birini aradıktan sonra adrese gittim.

Depo gibi bir yerdi. Adamlar vardı ama falken yoktu.

-Parayı alın.
-Falken nerde ?

Adamlar üzerime doğru gelirken cantayi yere bırakıp 2 cebinde el bombalarini çıkardım. Pimini çektim ikisinin .adamlar altlarına sictilar tabi.

-Napıyorsun lan manyak!
-O falken buraya gelecek!

Adam birine işaret çaktı. Falken getirdiler. Dayak yemis baya, beter olsun dedim içimden.

-Hareket edeni patlatirim.

Yuruyup depodan çıktık.

-Sen napıyorsun ya!
-Sus amk zaten senin yüzünden bu haldeyiz.

Arkama baktım adamlar görünmüyordu. Biraz yurudukten sonra caddeye çıkıp taksiye atladik. elimde el bombalarini gorunce adam altına sicti tabi.

-Korkma lan oyuncak eheheh.

Dışarı attım. Falken de gülmeye başladı.

-Sen çok serefsizsin ya.
-Lan am paparası hayatını kurtardim senin.
-Paraları vermeseydin işte o zaman iyi olurdu.
-Sanki para gibinde. Zaten gerçek para değil onlar.

Paraları cekmistim adamlar hesapları kontrol etmiş olabilirdi ama adamlarin arayıp adresi vermelerinden sonra oyuncakçı Fikri abi yı arayıp paralar la sahte bombaları ordan temin etmiştim.

Eve gidip paraları aldık. Dışarda 1-2 saat kariyla kizla takıldıktan sonra aklıma dosyalar geldi. Eve gittim hemen dosyaları actim.

Bir fotoğraf bir isim gordum kalbim yerinden çıkacaktı.

Fotoğraftaki Babam'dı.

"Nusret Yılmaz"
...