Sokakta limon satan babalar nasıl okusunlar demişsin. Bak anlatayım bizzat kendi babamı, 8 yaşındayken bostandan topladıkları torba torba sebzeleri köy köy dolaşır satarlarmış, bayağı köy köy dolaşırlarmış. 14 yaşına geldiğinde babam köyde lise olmadığı için köyden ayrılmak istiyor ve dedem evden kovuyor. Paramı alacak okul okuyacak diye de dalga geçiyor. Babam gittiği ilde sabah 5 de uyanıp fırına gidiyor sonra okul saati fırından çıkıp okula gidiyor sonra yine fırına dönüp çalışıyor. Bu şekilde hem kaldığı yerin parasını hem kitap defter parasını çıkarıyor, üstelik hiç hakkı olmamasına rağmen dedeme para yolluyor. Bu dönem çok ağır gripler geçiriyor ve kalp kapakçıklarında incelme başlıyor. 26 yaşında kalp ameliyatı oluyor. Ömrünün geri kalanında kalbinden gelen saat sesleriyle yaşamaya başlıyor. Hatta biz de duyuyoruz o saatin sesini. Düşünsene geriye doğru sayar gibi. Aynı tempo ile üniversiteyi bitirip işe başlıyor ve yine maaşın yarısından çoğunu dedeme veriyor. Babam evlendiğinde kendine yeni ayakkabı alacak parası cebinde olmuyor. Şimdi griple kalp kapakçığı mı zayıflar diyecek olursan onu da şöyle anlatayım, gribi ilerleyip ölen kız kardeşim var. Dedem alkol kullanıyor çocuklarını eşini dövüyor, kızlarını eften püften sebeplerden 5. Sınıftan sonra okula yollamıyor. Bu ortamda iki amcam daha okuyor. Geceleyin ödev yapmak için sokak lambasının altına giderek okuyorlar, çünkü evdeki ışık açılırsa dayak yiyorlar. Bu şekilde biri öğretmen oluyor diğeri ise doktor. Bir amcam ise okuyamıyor ama liseyi filan bitirip memur oluyor. Ben okula başladığımda babama vali mi edeceksin diyor dedem, dersaneye yollandığımda babama bağırıyor okumaya para mı sayıyorsun diye. Ve bu adamın çocukları okudu. Bizim köyün en zengin adamı dedem abartmıyorum kendi düğünü tam 10 gün sürmüş öyle bir zenginlik ve çocuklarına cebinden bir kuruş vermemiş. Bir gün aynı sofraya oturup yemek yememiş, bir gün okudukları için tebrik etmemiş. Ve bu adamın çocukları okumuş. Şimdi söyle bakalım limon satan abiler okuyamıyor diye.
Doymadıysan bu tip bir aileden rektör olan, doktor olan annemin amcaları var bir de onları anlatayım. Ha bu arada Dedemin 9 çocuğu var 4 ü erkek, doktor olan amcam üniversitede aç yattığı geceleri anlatıyor biliyor musun bana? Aç acına girdiği dersleri filan. O yüzden kişide bitiyor iş çoğunlukla kişide bitiyor.