+3
Sonraki gün olmuştu. Ben okula gittiğimde Ayşe'nin yanına gittim. Günaydın diyemeden bana bir tokat attı. Ne oldu diye sorduğumda bir tokat daha attı. Sonra bana bir fotoğraf gösterdi.
Ceyda ile öpüştüğümüz fotoğraf. Bunu nereden buldun diye sordum. Semih'in attığını söyledi. Ben de tam Semih'i dövmeye giderken bana Ben gidiyorum. Burada kalamam. Eğer benimle gelirsen seni affederim. Gelmezsen... Orasını sen düşün dedi. Ben de hemen düşünmeye başladım.
Sevdiğim kız gidiyordu. Peşinden gitmeliydim ama burayı da bırakamazdım. Zor bir karardı ama sonunda kararımı vermiştim:
Ayşe'ye Beni unutma. dedim ve ağlayarak uzaklaştım. Ayşe de zaten izin almıştı. Ve gitti. Canımdan bir parça koparıp gitmişti.
O gün sürekli ağladım, içtim. Gerek sigara içtim, gerek alkol aldım.
Sonraki gün, Ayşe'nin sesini son kez duyabilmek için aradım Ayşe'yi. Aradım, açmadı. Bir daha aradım, açmadı. Bir daha aradım, bir erkek açtı telefonu (Adam = E / Ben = B)
E- Efendim?
B- Sen kimsin? Ayşe nerede?
E- Siz yakını mısınız?
B- Evet. Ne oldu Ayşe'ye?
E- Bindiği otobüs kaza yaptı. Uçurumdan yuvarlandı. Kazada 11 kişi öldü. Aralarında biri de sizin bahsettiğiniz Ayşe'ydi.
Bunu duyunca gözyaşlarım anında belirdi. Telefon elimden kaydı, elim tutmuyordu çünkü. Bacaklarım, onlar da tutmuyordu. Kendimi yere bıraktım ve ağlamaya başladım.
Adamdan bilgileri öğrenip hemen gittim hastaneye. Annesi ve babası oradaydı. Başsağlığı diledim ve olanları anlattım. Anlayışlı insanlarmış. Kızlarını görmeme izin verdiler. Gerçekten oydu. Kıymetlim...
BUGÜN
Gene bir Cuma günü. Yoldayım. işten çıktım, eve geldim. Üstümü değiştirdim ve en sevdiği kokulardan sıktım. Bugün ziyaret günüydü. Sevdiceğimi ziyaret günü. Doğruca minibüse bindim. Zaten önünde bırakıyordu minibüs. Biraz çiçek ve su da almıştım. Sonra, artık ezberlediğim için, sağıma soluma bakmadan mezarına geldim Ayşe'nin.
Ayşe'nin mezarı. Evet.
Toprağı suladım, çiçekleri ektim. Kalan su ile kuşların içmesi için su koydum. Yasin okudum ve konuşmaya başladım onunla. O beni dinliyordu. Eskisi gibi değildi. Artık kimse beni dinlemiyordu. Tanımıyordu. Ayşe hariç. Yine hakim olamadım gözyaşlarıma. Yine tutamadım içimdekileri. Hoş, beni görüyordur zaten ama yine de içimi döktüm ona.
Eğer yukarıda isen, çok sert çakılırsın. Çünkü herkes senin koltuğuna oturmak isteyecektir. Hikaye boyunca benim yükselişimi ve nasıl çok sert bir şekilde çakıldığımı okudunuz.
Seni kıskanacak, her şeyde açığını bulup bunu sana karşı bir koz olarak saklayacaktır. Semih bunu başarılı bir şekilde yaptı zaten. Hem de 2 kere.
Etrafın kızlarla çevrilecek, seni kör edecekler. Öyle güzel yapacaklar ki bu işi, sen önünü görmekte zorlanacaksın. Eda olayı yüzünden ben Ayşe'ye ilk başlarda soğuk davranmıştım. Ve Ceyda sayesinde... Anladınız.
Nereden mi biliyorum? Çünkü ben de yaşadım bunları. Okudunuz zaten.
Ben, false god. Ben, zirveden düşen adam.
Ben, etrafı kızlarla çevrili, kör olmuş, zirveden düşünce de kızlardan arınmış adam.
Ben, artık false god bile değilim. Çünkü ben hiç yaşamadım.
Hikaye burada bitti arkadaşlar herkese, okuyan herkese teşekkürler.
Tümünü Göster