/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +37 -7
    Herkese merhaba beyler. Bu hikayenin ilk birkaç partını atmıştım ama bir panpamızın tavsiyesi üzerine aynı hikayeyi gece yazmaya karar verdim. Çalıntı değil yani benim hikayem. iyi okumalar.

    Eğer yukarıda isen, çok sert çakılırsın. Çünkü herkes senin koltuğuna oturmak isteyecektir.

    Seni kıskanacak, her şeyde açığını bulup bunu sana karşı bir koz olarak saklayacaklardır.

    Etrafın kızlarla çevrilecek, seni kör edecekler. Öyle güzel yapacaklar ki bu işi, sen önünü görmekte zorlanacaksın.

    Nereden mi biliyorum? Çünkü ben de yaşadım bunları. Ve size nasıl yaşadığımı anlatacağım.

    Hikaye kurgudur beyler.
    ···
  1. 2.
    +13
    Ben lise yıllarında çok da salak bir çocuk değildim. Derslerim ortanın biraz üstündeydi. Zaten ortaokulda iyi olduğum için puanı yukarının bir kaç kademe aşağısındaki bir liseye yerleşmiştim. Her şey iyi gidiyordu diyemem çünkü bir arkadaş ortamım yoktu. Erkeklerle yeni yeni kaynaşmaya başlıyordum ama kızlarda nedense konuşmakta zorluk çekiyordum. Bunu yenmek için bir gün bütün kızlarla iletişime girmeye başladım. 1 ay sonra her kızla konuşabiliyordum. Sıkıntı kalmamıştı. O sıralar bizim mahalleden bir kıza tutulmuştum. O kızla da çoğu zaman görüşüyorduk. Adı Eda olsun. Eda iyi bir kızdı. Zaten o yüzden Eda'ya tutulmuştum. Onu görmek için her zaman cama çıkardım.

    Bir gün, aklıma bir fikir geldi. Eda'ya açılmak istiyordum. Zaten iyice muhabbetimiz olmuştu. Onun bana karşı neler hissettiğini anlamak istiyordum. O yüzden aklımdaki planları okuldaki en yakın arkadaşım Musa'ya anlattım. O da bana Kanka muhabbetim iyi diyorsun. Sürekli onu görmek için cama çıkıyorsun. Bence sen geç bile kalmışsın. diyerek morali verdi. Sonraki gün hafta sonuydu. Eda'ya açılma vakti, sonraki gündü.
    ···
    1. 1.
      +3
      bi panpanın önerisi üzerine fotoya karı koydun
      ki tıklansın demi
      ulan ne binler var
      ···
  2. 3.
    +4 -2
    kurgu hikaye ne amk ya
    ···
    1. 1.
      +1
      Kurgu hikayenin neresi saçma anlamadım? Zira kurgu yapıp çok da iyi okunan yazarlar var.
      ···
      1. 1.
        0
        bi pananın önerisi üzerine fotoya karı koydun
        ki tıklansın demi
        ulan ne binler var
        ···
      2. 2.
        0
        Evet böyle fotolar adamın dikkatini çekiyor ben foto için geldim
        ···
  3. 4.
    +8
    O gün gelip çatmıştı. Eda'ya çıkma teklif edecektim. Ama nasıl teklif edecektim bilmiyorum. Neredeyse bütün gün prova yaptım, durdum. Diğer arkadaşlarımın da -kızlar da dahil- tavsiyesine uyarak bir yöntem buldum. Bence çok güzeldi. Ve heyecanlı bir şekilde çıkışı beklemeye başladım.

    Çıkış vakti geldiğinde hemen bizim sokağa doğru koşturmaya başladım. Eda'nın orada olmasını umarak, yoluma devam ediyordum.

    Bizim evin oraya geldim. Eda etrafta yoktu, o yüzden beklemeye başladım. 1 saat sonra Eda'yı görmüştüm. Geldiği gibi selam verip hemen yanına geldim. Ve konuşmaya başladım (Eda = E / Ben = B):

    B- Eda. Seninle bir şey konuşabilir miyiz?
    E- Tabi. Neden olmasın?
    (Bizim evin yakınındaki bir kafeye gittik.)
    E- Seni dinliyorum False God.
    B- Eda. Ben çok düşündüm, taşındım, ettim. Seninle de zaten samimiyiz, o yüzden bu kararı vermekte tereddüt etmedim. Eda, benimle çıkar mısın?
    Eda ilk başlarda yüzüme tuhaf tuhaf baktı. Sonra konuşmaya başladı:

    E- Bu gerçekten şaşırtıcı bir teklif. Seni seviyorum, false god. Ama sadece arkadaş olduğumuz için. Yani bende öyle bir duygu yok. Özür dilerim.

    Eda konuşur konuşmaz ayağa kalktı ama ben gitmeden tuttum ve şunları söyledim:

    B- Peki bu arkadaşlığımızı zedeleyecek mi?
    E- Emmm... Pek sanmıyorum.
    B- Tamam o zaman. Hadi gidelim.

    Hesabı ödeyip evlerimizin yolunu tuttuk. Eda'ya da bir daha hiç o gözle bakmadım.
    ···
  4. 5.
    0
    Okumaya üşendim
    ···
    1. 1.
      0
      Keyfin bilir.
      ···
    2. 2.
      -1
      Ama verdim şukunu
      ···
      1. 1.
        0
        Saol panpa.
        ···
  5. 6.
    +8 -1
    Günler böyle geçerken ben de iyice ortama ayak uydurmuştum. Zaten basket takımındaydım. Oradan da arkadaşlarım vardı. Bunlar zirveye çıkarken bastığım ilk adımlardı. Daha niceleri vardı ileride.

    Bir basket antrenmanından sonra soyunma odasına gittim. Üzerimi değiştirip çıktım. Tam giderken önüme diğer 2.sınıftan tanıdığım kız geldi. Adı Ayşe olsun. Karşıma Ayşe çıktı. Benimle konuşmak istediğini söyledi. Aramızda şöyle bir diyalog geçti (Ayşe = A / Ben = B):

    B- Seni dinliyorum Ayşe.
    A- Ben seninle şeyi konuşmak için gelmiştim.
    B- Neyi?
    A- Şey işte.
    B- Ayşe sadede gelir misin?
    A- Ben senden hoşlandığımı söyleyecektim! Ve sana çıkma teklifi edecektim.

    Bunu duyunca ağzım açık kalmıştı. Kendimi biraz tuhaf hissetmiştim çünkü ilk defa bir kız bana çıkma teklif ediyordu. Sonra Ayşe'ye şunları söyledim:

    B- Aslına bakarsan, iyi bir kızsın. Ben de sana karşı boş değildim (Bunları tamamen iyi hissetmesi için söylüyordum çünkü ona karşı bir şey hissetmiyordum. Ama gururunun da kırılmasını istemiyordum.). Tamam Ayşe. Teklifini kabul ediyorum.

    Bunu söyleyince Ayşe ne yapacağını bilemedi. Son çare olarak bana sarıldı. Seni seviyorum dedi. Ve ben de ne yaptığımı sonradan anlayıp, ne yapmam gerektiğini düşünmeye başladım.
    ···
  6. 7.
    +4
    Buradan sonrasını yazmamıştım. Şimdi yazıyorum.
    ···
  7. 8.
    0
    Rezimi alayım
    ···
    1. 1.
      0
      ooo hoşgeldin panpa.
      ···
      1. 1.
        0
        Hosbuldum panpa
        ···
  8. 9.
    +9
    Son birkaç gün çok önemli bir şey olmadı. Ama o güne kadar. O gün Ayşe'ye olan duygularımı açıklayacaktım. Yani hiçbir şey hissetmediğmi söyleyecektim ona. Ama nasıl söyleyecektim, nasıl kalbini kırmadan söyleyecektim bilmiyorum.

    O gün Ayşe ile hiç konuşmadım. Bu şekilde devam ederse yanıma gelecekti, neden onunla konuşmadığımı soracaktı. Ben de ona karşı bir şey hissetmediğimi söyleyecektim. Yani yavaş yavaş sinyalleri verecektim. Bu aklıma gelen en iyi plandı. Keşke gelmeseydi.

    1 hafta böyle geçti ve benim Ayşe ile hiç diyaloğum olmadı. Ve istediğim şekilde ilerliyordu planım. Ayşe yanıma gelmişti ve nedenini sormuştu. Ben de ona tam her şeyi söyleyecekken nedense söyleyemedim. Çünkü benim yapım öyleydi. Merhametli bir insandım ben. Ama yine de söyleyebilmeliydim çünkü söyleyebilirdim. Ona kedimi kaybettiğimi, hatta kimse ile konuşmadığımı söyledim.

    Neden bu kadar yalancı biriydim ben? Diğer öküzler gibi söyleyemez miydim onu sevmediğimi? Normalde olsa -merhametli biri bile olsam- zorlukla söylerdim ama bu sefer ne oldu da söyleyemedim?
    ···
  9. 10.
    +1
    Okuyorum panpa
    ···
  10. 11.
    +8
    Bu sorular benim kafamı meşgul ededursun, basketbol turnuvaları için hazırlık başlamıştı. Koçumuz -beden öğretmenimiz- bize sıkı bir program vermişti. Her okul çıkışı 1 saat, hafta sonları 2 saat antrenman yapacaktık ama 1 hafta aralıklarla. Ben hangisi ile uğraşacaktım bilmiyorum. Ayşe ile mi, yoksa bu turnuvalar ile mi?

    Herhalde Ayşe ile aramızda o diyalog geçmeseydi, kesinlikle turnuva derdim. Ki şimdi de turnuvayı seçmeliydim. Çünkü bu daha önemliydi. Ayşe de demişti bunu. Zaten buluşmuyorduk, ama kız yine de benimle daha az vakit geçirmelisin, turnuva daha önemli demişti. Bu kız beni gerçekten seviyordu. Ben de bu dediklerinin verdiği gazla turnuvaya daha da odaklandım.

    Çok hırslıydım. Bu yüzden takım arkadaşlarım benimle takılıyorlardı. Bize de şans tanı diyorlardı.

    Boş zamanlarımda ne yapacağımı düşündüm. Ayşe'yi üzmemek için boş zamanlarımı Ayşe ile geçirecektim. Zaten dünden razıydı. Hem bu sayede Ayşe'yi daha da iyi tanıyabilirdim. Kim bilir, belki fikirlerim değişirdi. Kader, bunu gösterecekti.
    ···
  11. 12.
    +1
    Arkadaşlar az bir işim çıktı bitirdikten hemen sonra geri dönüyorum. Özür dilerim sizden.
    ···
  12. 13.
    0
    Bekliyorum
    ···
  13. 14.
    0
    Devam panpa bekliyorum
    ···
  14. 15.
    +2 -1
    Geldim panpalar. içecek bir şey koyup yazmaya başlıyorum.

    Biraz tuhaf gelecek ama ilk partı şukularsanız sevinirim.
    ···
  15. 16.
    +8
    ilk hafta antrenmanı bitmiş, çok yorulmuştum. Ama Ayşe'ye söz vermiştim. Buluşacaktık. Onun için hazırlandım, güzel kokular sürdüm, güzel kıyafetler giydim. Buluşacağımız yere 5 dakika önceden gittim ve Ayşe'yi beklemeye başladım.

    Tam 5 dakika sonra Ayşe geldi. Selamlaştık, yerine oturdu. Ben telefona bakmaya devam ediyordum, ama yine de kızın kötü hissedeceğini düşünerek telefonu cebime koydum. Havadan sudan muhabbete başladık. Sonra muhabbet, ileride neler olacak, bu ilişki nerelere gidiyor diye uzadı, gitti. Ben, gerçekten Ayşe'yi tanımaya başladım. Sonra Ayşe ile ilk konuşmamızda söylediklerimin yalan olmadığını anladım. Ayşe gerçekten hoş kızdı. Ve ona karşı, az da olsa, bir şeyler hissetmeye başlamıştım. Ama onun da dediği gibi, turnuvaya daha çok önem vermeliydim.

    Antrenman, Ayşe. Bu şekilde gidiyordu hayatım. Ayşe ile buluşmalarımızı sıklaştırdık. Ben gerçekten Ayşe'den hoşlanmaya başlamıştım. Artık sarmaş dolaş takılıyorduk. Tabi ileride neler olacağını kader gösterecekti. Biz Ayşe ile nasıl olacaktık? Turnuva nasıl olacaktı? Bunların hiçbirini bilmiyordum.
    ···
  16. 17.
    0
    Resme 1 yannan
    ···
  17. 18.
    +3
    Arkadaşlar yarın eski okulumda pilav günü olacak. O yüzden son partı atıp uyuyacağım.

    Hikaye nasıl gidiyor söylerseniz sevinirim.
    ···
  18. 19.
    0
    Güzel gidiyor rezzz knk
    ···
  19. 20.
    +7
    Kader, biraz tuhaf bir kavramdır. Sizin iyi kaderiniz de olabilir, kötü kaderiniz de. Benim tercihim iyi kaderdir. O zaman herkes ile iyi geçinir, hayat size hep güler. Ama bu demek değildir ki, kötü kader sizi bırakmaz. Her zaman bir açığınızı yakalar kötü kader. Ve yakaladığı zaman, en mutlu anınızdır. Öyle bir vurur ki kötü kader, keşke hiç mutlu olmasaydım dersiniz.

    Bunu neden mi anlattım? işte nedeni:

    Ben Ayşe ile artık daha da yakınlaşmıştım. Her şeyim Ayşe olmaya başlamıştı. Turnuvayı aksatmıyordum ama Ayşe ile de daha çok vakit geçiriyordum. Hatta antrenman çıkışları bile buluşuyorduk Ayşe ile.

    Bir gün Ayşe, çok önemli bir konu konuşmak istediğini söyledi. Telefonda söylenebilecek bir durum değilmiş. Ben de tamam dedim. Ne olacağını bilmiyordum ama aklıma kötü şeyler de getirmiyordum. Neyse. Biz Ayşe ile buluştuk. Hemen konuya girdi:

    A- False god. Ben artık yapamıyorum.

    Ben bu dediği üzerine çökmüştüm. Sanki üzerime bir çok kamyon dökülmüştü. Ve kaldıramıyorlardı.

    B- Na-nasıl yani? Sen ciddi misin?
    A- Hem de çok.
    B- Peki ben sana ne yaptım be Ayşe? Seni sevmekten başka sana ne yaptım? Antrenmanlardan sonra bile seninle buluştum. Ama neden? Söyle. Söyle ki ben de bileyim.
    A- Mehmet seni başka bir kızla görmüş. Onunla sarmaş dolaşmışsınız. Hatta Mehmet'e sırf ortam yapabilmek için benimle çıktığını söylemişsin.
    B- Bunlara gerçekten inandın mı?
    A- Sen inanmaz mıydın?
    B- Senden duymadan, güvendiklerime sormadan hareket etmezdim. Eğer sen bunları yapmadıysan zaten bitsin bu ilişki.

    Masadan kalktım. Bir kuruş bile bırakmadım masaya ve gittim. Yolda gözyaşları dökerek...
    ···