/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +17 -1
    Anlayacağınız bu günü de böylece bitirdik. Sanırım yavaş yavaş bana ısınmıştı çünki davranışlarında az da olsa bi yumuşama vardı bundan emindim. Hatta akşam kendi elleriyle güzel bi yemek yaptı bana. Biraz da teşekkür eder gibi bişeyler geveledi. Belliydi uzun süredir kimse bu kadar ilgilenmemişti onunla. Kadınlar ilgi ister,bu bildiğim az şeyden biriydi. Yemek yerken benden şüphelendiğinden bahsetmeye başladı birden.Bu arada viski de vardı çantamda onu da açmıştım bardakları önceden kırdığı için plastik olanlar da bittiği için sırayla birer fırt çekiyoduk.

    -Bak pek belli etmedim ama ya bütün söylediklerin yalansa,ya tek amacın benimle..

    -Susarmısın artık, başımı şişirdin.Bak güzelim, benim öyle amaçlarım yok, doğru bi amacım da yok ama yalan falan söylemiyorum

    Kafam hafiften öbür tarafa kaymaya başlamıştı, dolayısıyla afilli sözlere de başlamıştım; Bak güzelim yalanlarla büyüdük, yalanlarla öleceğiz. Yalanlarla yalnızlaştık. Kabuğumuza sokulduk. Kendimize sımsıkı sarıldık. Bizi var eden bir yalandı ve sonumuzu getirecek olan da,yeraltını keşfettirdiği gibi derin bir çukura itekleyecek olan da o.

    -Tamam senin durum anlaşıldı. Hadi bakalım bu gece de bendesin. Kalk artık şu sandalyeden...
    ···
  2. 27.
    +16
    beyler bugünlük bukadar. çünki günlerdir uykusuzum. rezervleri alın. yarın bomba bi şekilde geri geliyorum. mahalleden arkadaşları da toplayıp gelin.bu yazın sıkıcılığında deli gibi vakit geçicek. yaşanmışlıklar sıkmaz asla. emin olun. umarım anlarsınız beni. sizi bekletmek istemem. sabah görüşürüz... burada olun mutlaka.
    ···
  3. 28.
    +15
    neyse beyler ben devam ediyim adam gibi de belki ilerde değerlenir buralar olmadı tekrar başka başlıkta copy-past yaparım.
    ···
  4. 29.
    +15
    buyrun beyler şarkısız olmaz, duyguları hissedip diğer parta daha da hazırlıklı olmak lazım. zira her an her şey olabilir: https://m.youtube.com/watch?v=eKzZu4NK66c
    &&&&&&&
    evet tahmin ettiğim gibi omzumdaki el onun o pürüzsüz ve nefis yumuşaklıktaki elleri değildi.bu yüzden düşünülen şeyin gerçekleşmemesi ile biraz kırgın bir şekilde biraz da yüzüm asık olarak arkama döndüm.
    -merhaba tekrar
    -merhaba
    -bir öykü alabilirmiyim?
    -tabi buyrun
    -rastgele mi alıyoruz şans falı çeker gibi yoksa konulara mı ayırdınız?
    -rastgele alın hanımefendi lütfen çabuk olursanız sevinirim
    -tabi ki
    Rastgele hikayesini alıp benim aylar önce oturup saatlerce O'nun yerden kalkmasını beklediğim banka oturdu. Tabi benim aklım eskilerde olduğu için bi an farkedemedim sonra arkamı döndüğümde orda değildi. Bunun üzerine fazla düşünmedim neyse ki başka düşünceler buna izin vermiyordu zaten.
    Bu gün bizim sokaktaki berduşlardan birisi gece hepimize varoş ve ucuz bi barda ucuz bi viski ısmarlıycaktı. Akşam hep beraber istasyonun tam ortasında toplandık.4 berduş. Aman Tanrım ne kadar da birbirinden aciz ve insanların bayat ve berbat bakışlar attığı canlılardık. Canlı bile olmayı hak etmiyorduk.En sonunda yavaş yavaş adımlarla bara vardık.O'nu gördüm. Evet,evet inanmayaksınız bana değil mi,ben de gözlerime inanamamıştım o an.O ordaydı...
    ···
    1. 1.
      +3
      şukuladım hepsini takipteyim devam
      ···
      1. 1.
        +2
        eyvallah kardesim benim zaten tek istegim belli bi okuyuc kitlesi oluşması. şuku,trend vb.,vb. isteklerim yok. arada yorum yapın ben burdayım diye veya hikayeyi değerlendirin yeter :-)
        ···
  5. 30.
    +15
    -Şey... kusura bakma ben seni kovmak istemezdim fakat burnunun sürtmesini istedim biraz
    -Neyse önemli olan şu an burda olmam ve az önce yaşadıklarımız zaten
    -Bir daha olmayacak az önce yaşadıklarımız
    -Nasıl yani? Kafayı mı yedin sen yavrum?
    -Benimle düzgün konuş! Karşında bir bayan var!
    -Görebiliyorum güzelim
    -Sattığın hikayeler de güzelmiş bu arada
    -Nereden biliyosun sen?
    -Bir arkadaşımı yollamıştım senden öykü alması için
    -Hani şu sarışın olan aniden gözden kaybolan güzellik mi?
    -Arkadaşlarım hakkında düzgün konuşmalısın
    -Tabi ki de güzelim
    -Neyse ben çıkıyorum, işim var bugün.Sen yokken neler oldu bir bilsen
    -O sarışın ateş parçasının adı ne güzelim
    -Kapa artık çeneni hayvan herif
    -Tabi, nasıl isterseniz hanımefendi

    Evet, sabah dalgamızı da geçmiştik. Kendimi muhteşem hissediyordum.O evden çıktıktan sonra geçen gece bardan aşırdığım cep viskisini fondipledim.Üst kata doğru çıktım. Yatağının üzerinde iç çamaşırları vardı. Kokusunı olabildiğince içime çektim ve yan odadaki daktilonun başına geçtim.Bir şeyler yazıp eski işime tekrar başlamalıydım.Ne de olsa eski düzenli günlere tekrar dönmüştük. Sonra aniden kapı çalmaya başladı.Bir şeyini unutmuş olamazdı çünki hiçbir şeyi yoktu. Merdivenleri ağır ağır indim ve kapının deliğine doğru ilerledim. Delikten baktığımda...
    ···
  6. 31.
    +14 -1
    boşaldım
    ···
    1. 1.
      +1
      katrılıorunm
      ···
  7. 32.
    +13
    Evet, gideceğimiz yere varmıştık beyler.Çok kez sokaklarda sürünmeme rağmen hayat bile denilemeyecek kadar iğrenç yaşamımda ilk kez böyle bir yere geliyordum. Yaşamımı sorgulamaya başlamalıydım.
    Bulunduğumuz yerin genelevden farkı yoktu ki zaten öyleydi.Bu sarışın da buraya düşmüş olmalı ve başı belaya girmiş olmalıydı. Fakat benim nasıl bir yardımım dokunabilirdi ki.Daha kendime yardım edemiyordum.Her odadan bir çığlık sesi. Bağrışmalar,küfürler ve yerdeki sigara izmaritleri. Havada da sinir bozucu berbat bir koku. Hayat acımasızdı bu zaten kuşkusuz bir gerçekti. Neler olacağını düşünmeden burdan çıkıp gitmek istedim ve bir yandan ağlayarak koşa koşa çıktım. Ağlamamın sebebini bilmiyordum. insan canı istediğinde ağlamalı. Kendisini sıkınca ileride daha kötü oluyo.
    Kendimi tekrar o istasyonda buldum.O'nu beklediğim bankta oturmuş etrafı seyrediyordum. Elimde bir sigara diğer elimde yarım kalmış cep viskisi. Yaşamımı gözden geçirmeliydim.
    Yavaş yavaş O'nun evine doğru ilerlerken derin düşüncelere daldım ve aniden aklıma gelen parlak fikri hayata geçirmek istedim. Cebimde istemeyeceğim kadar kağıt ve bir de kalem vardı.Az önce gördüklerimi ve hayat tecrübelerimi de düşünerek bir yazı yazıp gizlice yolda yürüyenlerin cebine bırakıyordum. Bazen de camı açık arabalardan içeriye atıyordum. Eğer etrafta kimse yoksa camdan içeri elimi uzatıp sigara paketlerini çalıyordum. işte dün gibi hayırladığım o kağıtlara şöyle yazmıştım;
    Acı çekmenin hazzı diğer her türlü zevkten farklıdır. Beni kendime getirir.Her acıda kendime bir pay bulabilirim. Gelecekteki acılarımı şimdiden çekebilirim. Sanırım beni ayakta tutan biraz da bu garip haz. Durmadan düşünmemin sebebi de bu.Geçmişi, geleceği,olanı, olmayanı,mutluluğu, acıyı.Gürültüden hoşlanmam,her şeye hemen parlar, anında geri sönerim. Merhamet resmen içime işlemiş. Fakat yaşamak benim için bir suç ve sebebi de benim. Kendimi suçlayabildiğim tek konu bu.Bundan da haz alıyorum. Sebepsiz bir şekilde ayakta kalmak için çabalıyorum. Oysa ki birisi gelip fişimi çekse ona minnettar olabilirim.Ama bunu kabullenemeyeceğimi de çok iyi biliyorum, yapamıyorum.Bu garip acı izin vermiyor bana. Ayakta kalmam konusunda sert emirler veriyor.Ben de direnemiyorum. Hala ayaktayım.
    Yazan;S.

    Hiç sıkılmadan tam 6 kişinin cebine koydum bu kağıtları ve penceresi açık 3 araba buldum. ikisinde sigara paketi vardı. Paketleri alıp kağıtları koydum ve ağır ağır O,nun evine doğru ilerledim.Eve gittiğimde...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Devam panpa
      ···
    2. 2.
      +1
      Devam et
      ···
    3. 3.
      +1
      hayde devam et
      ···
    4. diğerleri 1
  8. 33.
    +13
    Evet, bütün güzelliği ile tam karşımdaydı. Kayda değer bi değişiklik yoktu. Olsa zaten böyle bi mekanda ne işi vardı. Emin olun yanına gidip konuşmak aklımın ucundan bile geçmedi. Fakat onun beni farkedip etmediğini merak etmiyo değildim. Tabi öyle dikkat çekmeye de çalışmıyordum. Gösteriş için yapılan hiçbir şeyi sevmem. Neyse biz geçtik yerlerimize buruk bi eğlenceyle karışık viskilerimizi yudumladık. Herkes kafasına göre bişeyler konuşuyo, mekan zaten kalabalık değil. Benim gözüm hala O'nda.
    En az 2 saat kaldık mekanda.En son O,nu gördüğümü hatırlıyorum. Bana eliyle yanına gelmemi söyleyip. Sıkı bi öpücük yapıştırmıştı kuru dudaklarıma. Viskiden çok döndürmüştü başımı. Adeta kendimden geçmiştim. Sabah uyandığımda onun evindeydim. Fakat herzaman uyumaya alışık olduğum kanepede değil onun yatağında onunla beraberdim. Bütün bu olanlar bi rüya mıydı? Asla olmamalıydı.Ben bütün bu sorularla kendimi avuturken o da uyanmıştı. Sabah sabah sıkı bi öpücük daha aldı dudaklarımdan.Ne istiyordu benden bilmiyordum. Zaten bilmesem de olurdu. Büyüleyici güzelliği gözlerimi kör etmişti.Tek bir kelime dahi etmeden. Kollarını omuzlarıma koydu ve üzerime doğru tırmanmaya başladı. Aman Tanrım ne muhteşem bir kadındı. Siyah ve toz içinde kalmış saçları bir rüzgar gibi yüzümü yalayıp geçiyordu. işimizi bitirdikten sonra duş alıp mutfakta kahvaltıya oturduk.Bu ana kadar hiç konuşmamıştık. Sessizliği bozan ilk kişi O oldu;

    -Şey...
    ···
  9. 34.
    +13
    neyse devam ozaman bi de şarkı atıyım da bu partta dinleyin iyi gider; https://youtu.be/Mco7tykIHT4

    @@@@@@@@

    evet, tekrar eski günlerdeydik ve yazı yazmak için hem barınacak bi yere hem de bi ilhama gerek vardı ve içimde ilham kırıntısı dahi yoktu. barınacak bi yer elbet bulunurdu. önce para bulmalıydım. aklıma çok parlak bi fikir geldi. cebimdeki boş kağıtlara kısa hikayeler yazıp düşük fiyata satıcaktım.iş de tuttu zaten.2 haftadır kendimi geçindirmeyi ve sokaktaki diğer berduşlarla beraber barınıcak yer bulmayı başarmıştım.bi gün yine öykülerimi satarken omzuma bir el dokundu ve tanıdık bir ses;

    -merhaba

    (beyler cidden gözlerim kapanıyo şuan sabah devam kusura bakmayın çok üzgünüm)
    ···
    1. 1.
      0
      vay amk sayın seyirciler.
      ···
  10. 35.
    +13 -1
    okuyanlar belli etsin panpalar kendi kendime yazıp okumayım
    ···
  11. 36.
    +11
    Evet, gelen kişi o gün benden hikaye satın alan sarışın bombaydı. Aman tanrım,bu ne mükemmellik. Fakat aşk veya sevgi benzeri bi duygu hissetmem söz konusu değildi. Sadece anlarsınız ya işte erkeklik hislerimi uyandırıyordu. Onunla sevişmekten başka bir ey düşünemiyordum. Elim ayağım titrer bir şekilde usulca kapıyı açtım ve elimle içeriye gelmesini ima eder bi hareket yaptım. Fakat o itiraz eder bir bakışla reddetti.

    -Kusura bakmayın, içeri giremem çok acil bir işim vardı onun için gelmiştim fakat arkadaşım yok galiba evde.
    -Evet, sizden önce çıktı.Bir işi varmış, bana da söylemedi.
    -Neyse ben gidiyim ozaman.
    -Yoo, hayır gitmeyin
    -Nasıl yani?
    -Yani diyorum ki ben yardımcı olabilirsem ne mutlu bana
    -Aslında şey... evet olabilirsiniz sanırım. Fakat gideceğimiz yer biraz uzakta.
    -Önemli değil bayan. Sizin gibi güzel bir hanımefendiye yardım etmezsem kendimi ömür boyu suçlarım
    -Çok utandırıyorsunuz beni. Neyse buyrun hemen gidelim. işim çok acil

    Bu konuşmalardan sonra hemen yola koyulduk. Gideceğimiz yer gerçekten de uzak olmalıydı çünki bacaklarımı hissetmemeye başlamıştım.
    Sonra, sonra olan oldu millet. Kırmızı ışığı bekliyorduk. Birisi beklemek istemedi, koşarak karşıya geçmeyi denedi fakat feci bir şekilde bir arabanın altında buldu kendini.Biz dahil olmak üzere çevredeki herkes etrafına toplanmıştı.
    Yerdeki adamın kıyafetleri pasaklı ve kirliydi.Bir çöp konteynırı kadar berbat kokuyordu. Sokakta bir iki kez görmüştüm bu adamı. Tahminimce evsizdi.Ve ölüm onu hak ettiği şekilde bulmuştu. Parasızsanız aciz bir şekilde ölmekten başka şansınız yoktur.
    Sonuç olarak yaşam, ölmek için vardır.Ölüm ağlamak için. Ağlamak ise gülmek için. Yaşam tüm duyguları içinde barındıran bir bahçe gibidir.Ölüm ise bir duygular seramonisi. Fakat acı yaşamda da ölümde de en ağır basan duygudur.

    Biz yolumuza devam ettik ve sonunda gitmemiz gereken yere ulaştık. Orda...
    ···
  12. 37.
    +9
    aşağıya inince bi şişe şarap vardı masada. tabakta makarna ve et vardı.şu sefil hayatımda yediğim en iyi yemeklerden birisiydi.pek konuşmadan yemeğimizi yedik. masayı da topladıktan sonra bana bir çocuk edasıyla;
    -beraber sinemaya gidelim mi? ,dedi.
    -bilmem, neden olmasın güzelim?
    -peki ben hemen üstümü değiştirip geliyorum

    yukarıya koşar adım çıktı.O'nun kıyafetlerini giyecekti muhtemelen. aşağıya indiğinde bükle bükle ve kısa kesilmiş sarı saçları, kırmızı montu ve kırmızı eteğiyle tarif edemeyeceğim kadar güzel görünüyordu. kolumu kaldırdım ağır hareketlerle koluma girdi, kapıyı kilitledik ve sinemaya doğru yürümeye başladık. Yolda havadan sudan konuşmuştuk. Oraya varına filmi seçme konusunu ona bıraktım. Eski bir romantik komedi tekrar vizyona girmişti. izlemiş fakat bir de benimle beraber tekrar izlemek istediğini söyledi. Biletleri aldıktan sonra salondaki yerlerimizi aldık.
    O filmi izlerken ben derin düşünceler içindeydim. Başı omzumdaydı ve ona aşık olmadığımı biliyordum. Benim bir kadınım vardı. Sarışın sadece sevişmek içindi.Ama kadınlar şimdiye kadar bütün planlarımı bozdular. Yine aynısı olmuştu.Ben bunları düşünürken film ara vermişti. Orjinalliğini bozmamak için siyah-beyaz veriliyordu film. Siyah beyaz izlemekten nefret ettiğimi söyledim izlemememin nedenini sorduğunda. Farkına varmıştı demek. Kendisine aşık olmadığımı bilmiyordu fakat henüz.O zaten yapması gerekeni yapıp olabilidiğince avuçlarının içine almıştı beni. Film tamamen bitince ağır adımlarla eve doğru ilerledik.Eve gidince üstümüzü değiştirip direk uyuduk. Baya yormuştu gidiş-dönüş yolu bizi. Sabah uyandığımızda kapı açıktı...
    ···
    1. 1.
      +1
      Yz panpa
      ···
    2. 2.
      0
      Yz panpa
      ···
  13. 38.
    +9
    gelen kişinin kim olduğunu tahmin edebiliyordum.O'ydu mutlaka. fakat postacıydı. buraları fazla ayrıntıya girmeden kısaca anlatıcam. zarfı alıp imzamı attıktan sonra yavaşça açtım zarfı. yazanlar ağlamama sebep olacak derecedeydi.O'nun dün gece hayatını kaybettiği yazıyordu. önce buna inanmak istemedim. elimden gelebilecek bir şey yoktu. daha O'na duygularımı sözlü olarak anlatamamıştım bile. fakat sarışına bütün bunları anlatınca bunların gerçek olabileceğini söyledi.O'nun nereye gittiğini ve daha neleri söyledi bana. delirme derecesine gelmiştim. kapıyı çarpıp dışarı çıktım. gidebildiğim kadar yürüdüm. ayaklarımın beni nereye zütüreceğini biliyordum. tekrar en başa dönmüştüm.O'nun aylar önce oturduğu bankta oturuyordum. yaşadıklarım bir yalan gibiydi. rüya da değildi.ne olacağını bilmeyerek takip ettiğim bu kadın başıma neler getirmişti.ve O'na daha önce söylediğim bir cümle geldi aklıma;Yalanlarla büyüdük, yalanlarla öleceğiz. Yalanlarla yalnızlaştık. Kabuğumuza sokulduk. Kendimize sımsıkı sarıldık. Bizi var eden bir yalandı ve sonumuzu getirecek olan da,yeraltını keşfettirdiği gibi derin bir çukura itekleyecek olan da o.

    Yaşam bir yalandan ibaret sevgili okuyucular.Ben bu olaydan sonra başıma gelen her şeyden bunu çıkarıyorum artık.Her şey yalan,tek bildiğim şey bu.Ben de yalanım,O'da,siz de...
    SON
    edit;okuduğunuz için teşekkürler.
    edit-2;son bir şarkı daha benden size gelsin; https://youtu.be/ccVC5MjZEfs
    edit-3;link açılmazsa şarkı adı;tom waits-walk away
    ···
    1. 1.
      0
      Neden oldu panpa
      ···
    2. 2.
      0
      Nereye gitmiski
      ···
    3. 3.
      0
      Gibilirkenmi ölmüş huur
      ···
    4. diğerleri 1
  14. 39.
    +9
    burda olanlar bu entrye bi yorum atsın beyler.tek amacım okuyan birileri olsun bi kitle oluşsun ve ilgi azalmasın. şuku,trende girme vb. gibi isteklerim ve amacım yok. sonra boşa anlatıyomuşum geliyo :/ anlatası gelmiyo insanın aq
    ···
    1. 1.
      +2
      Akşama doğru gelirler zaten sen devam et
      ···
    2. 2.
      +1
      Sabahtan beri yazmanı bekliyorum amk yaz hadi
      ···
    3. 3.
      +1
      Devam pnp
      ···
    4. 4.
      +1
      neye gelecez amk burdayiz zaten...
      ···
      1. 1.
        +2
        eyvallah kardeşim benim
        ···
    5. 5.
      +1
      Rezzers
      ···
    6. diğerleri 3
  15. 40.
    +8
    önce şarkı; https://youtu.be/UDK2eAKEADs
    @@@@@@@
    eve gittiğimde O evde yoktu. dolaptan buz gibi bi bira alıp televizyonu açtım. masaya 2-3 şişe daha tedarikledim. televizyonda izleyecek bi şey yoktu ama sesi bile oyalamaya yeterdi. düşünmemi engellemesi bile yeterdi.3.şişeden sonra sızmışım. uyandığımda ıslık sesi geliyordu. nereden geldiğini başta anlayamadım fakat üst kattaki banyodan geliyordu. banyoya gittim, ayna karşısında kendisini izliyordu.

    -Nasıl girdin sen eve? ,dedim.
    -Düz mantık. Anahtar her zaman girişteki halının altındadır.
    -Gerçekten çok zekiymişsiniz sarışın olmanıza rağmen
    -Öyleyimdir

    Beyler o an o kadar çekiciydi ki erkeklik hislerim resmen uyuduğu yerden uyanmıştı. Kendimden beklemediğim bi şekilde ellerini tuttum ve kendime doğru çektim.Bu cesur hareketimde biraların da etkisi olmalıydı. Duşta ıslanan nemli dudaklarına yapıştım ve saniyeleri sayamadığım kadar uzun süre öpüştük. Sonra yatak odasına geçtik ve önce benim üzerimdekileri çıkardı sonra da kendi üzerindeki bornozu çıkarmamı istedi. Omuzlarıma hafifçe dokunarak yatağa doğru ittirdi. Kendimi bulutların üzerinde gibi hissediyordum.Çıplak omuzlarına ve gögüslerine leziz kokan parfümünü sıktı.O muhteşem kokusuyla karşımdaydı. Nefes almaya doyamazdım. Hayatımda ilk defa bu kadar çok yaşama sevinci hissetmiştim içimde. Yanıma uzandı ve kısa süren bir ön sevismeden sonra işimizi halledip beraber duşa girdik.Çıktığımızda...

    edit:bu parttaki kadın,O'nun arkadaşı olan sarışın.O değil.O henüz eve gelmedi...
    ···
    1. 1.
      +1
      saatte 1 part atıyorsun ama
      ···
  16. 41.
    +8
    millet az sonra bi part daha giricem bu arada önerilerinizi, görüşlerinizi,sorularınızı, kafanızı kurcalayan herşeyi vb.vb. özelden mesaj atıp sorabilirsiniz
    ···
    1. 1.
      0
      Panpan hani bu kızın arkadaşı yoktu
      ···
      1. 1.
        0
        yok diyerek bana yalan söylemişti fakat bu benim işime geldi panpa sonuçta bir sarışın elde ettim
        ···
      2. 2.
        0
        Cakalsın panpa
        ···
  17. 42.
    +7
    çıktığımızda bana çok önemli bir şey söyleyeceğini fakat önce bi bira içip sakinleşmem gerektiğini söyledi. biramı içtim. dibini bulmuştum.

    -tamam, artık söyleyebilirsin
    -sakinsin değil mi?
    -evet gayet sakinim güzelim
    -O 1 haftalığına yok.1 hafta boyunca yalnızız burda
    -ciddi misin sen?
    -evet.ne oldu şaşırdın mı? (dudaklarını ısırmıştı bunun dedikten sonra)
    -onu ne kadar özleyeceğimi inkar edemesem de seninle 1 hafta boyunca yalnız kalmak kulağa hiç de kötü gelmiyor.
    -bence de

    bu haber bi yandan canımı sıkarken bi yandan da iyi gelmişti.1 hafta boyunca aralıksız sevişme şansı.hem de muhteşem bi sarışınla.ne kadar bu işlerden bıkmış gibi gözükse de benim gözlerime bakarken onun gözlerinin içi parlıyordu.
    mutfağa gidip yemek hazırlayacağını söyledi.ben de dün eski çalıştığım gazetenin yayın müdürüyle konuşup tekrar işe dönmüştüm. zaten almamaları imkansızdı.ne de olsa ufak bir yerel gazeteydi.o yemekleri hazırlarken ben mutfağa girdim, arkadan sarılıp boynuna sıcak bir nefes verip ıslak bir öpücük kondurdum. aynı tepkiyle geri döndü. etki-tepki aman Tanrım ne muhteşem bir sarışın! Dolaptan soğuk bir bira alıp üst kata çıktım. Artık benim yazı odam olarak gördüğüm daktilolu odaya geçip daktilonun karşısına geçtim. Parmaklarımı tuşların üzerinde toz alır gibi gezdirip ona güzel sözcükler fısıldadıktan sonra kendime çeki düzen verip sevinç içinde yazımı yazmaya koyuldum;
    Bugünlerde biraz farklı konular üzerinde yoğunlaşmak istiyorum.Ölmek ve ölümden farklı şeyler. Hayat ve yaşamak gibi örneğin. Yaşamak deyince de sevgi mesela. Sevgi olmadan yaşanmıyor demi? Belki de çok yanlış bir teori bu.Nefretle de yaşayabilir insanlar. Heyecanla veya korkuyla da.O yüzden ben herhangi bir duygu sayesinde değil de duygulardaki yoğunluklar sayesinde yaşanılabilindiğini düşünüyorum.Hem zaten sevgiyle yaşamak istesen de yaşayamazsın.En azından ben yaşayamam. Düşünsenize ömrünüz boyunca nefret duymadan-ya da çok az nefret duyarak-her şeye ve herkese ve de hayata karşı sevgi dolu bir şekilde yaşadığınızı. Aslında bu konuda pek garip bir şey yok. Sorun karşınızdakiler. Onlar sizi her zaman sevmezler, hatta onlar sizi kendiniz olduğunuzda sevmezler. Kendi istedikleri gibi olmanızı isterler. Yontup,eksiltirler sizi. insanlar sizi en gerçekçi olarak öldüğünüzde severler çünkü onlar ölülere bayılırlar. Baksanıza insandan başka birbirini öldürmekten zevk alan canlı var mı? Onlar uğrunda ölmeyi göze alamam, asla değmez. Başkası olmayı deniyorum uzun süredir. Başkaları olmayı deniyorum, olamıyorum.Daha doğrusu başkaları olmaya teşebbüs ediyorum. Vazgeçemiyorum kendimden.Ama egoist değilim kesinlikle. Sadece yaşamaya çalışıyorum. Etrafımı gözlemliyorum. Elbette herkesin bir sıkıntısı var.Ama inatla yaşamaya çaba gösteriyorlar.Ya ben fazla tembelim ya da onlar fazla inançlı.Ben yaşamak için çoğu şey yaptım. Bazı anlarda kendimden o kadar nefret ettim ki hatırladıkça daha çok nefret ediyorum. Dört duvar arasından ayrılmak istemiyorum. Neyse çok önemli mevzular değil bunlar. Duygulardan bahsedelim biraz.Örneğin pişmanlık.Bir katil veya bir deli olduğumu hayal ediyorum. Dört duvar arasında asla pişmanlık duymazdım. Veya akıllanmaya yönelik bir çabam olmazdı. Dört duvar insanı daha da haklı çıkarır.Bir şeylerden vazgeçmeni sağlamaz. Dört duvar bana iyi gelir. Hatta okumaktan sonra en iyi gelen şeydir.Çünki çok sıkar beni. Boğmaya kalkar.Öldürmek ister. Gerek eylemlerle gerek düşüncelerle.Çok düşünürüm dört duvara bakarak.Öyle ki bazı büyük yazarların geçmişinde neden delilik belirtileri, mahkumluk ya da sürgün olayları olduğunu çok iyi anlıyorum.O yüzden kabuğumdan çıkmayı sevmem fazla. Sürekli çevremi suçlar,en sonunda yine kendimi küçük düşürürüm. Kısacası akıllanmaya meyilim yok benim. iyileşmek ya da yaşamak değil yok olmak istiyorum. Gözümün arkada kalacağını da biliyorum.Ama böyle de yaşamak istemiyorum.

    Sonra sarışın güzelliğin sesini duydum;
    -Yemekler hazır tatlım, aşağıya gel.

    Yazdığım yazıyı koyduğum zarfa ufak bi öpücük kondurup cebime koyduktan sonra merdivenlerden aşağıya inmeye başladım. Aşağıya inince...
    Tümünü Göster
    ···
  18. 43.
    +7
    hırsız girmişti eve. apaçık ortadaydı. cüzdanlarımızı çalmıştı. başka değerli bir şey yoktu zaten. Allahtan daktiloyu almamıştı.Bir süre geçinmeme yeterdi bu yaşlı daktilo. fazla panik yapmamıştım. sarışın bana göre daha telaşlıydı. oysa ki cüzdanlar dışında bi ekgib yoktu. umursamadım.yüzümü yıkadıktan sonra aşağıya inip bir şişe bira devirdim. sonra kahvaltıyı hazırlamasını izledim. tabakları masaya taşırken muhteşem bir şekilde dans eden kalçalarını izledim. aman tanrım ne muhteşem bir sarışın bu dedim bir kez daha. kahvaltımızı yaptıktan sonra biraz televizyon izledik.o esnada havanın çok sıcak olduğunu belli eden hareketler yaptı. sonra;

    -hava çok sıcak değil mi sence de?, dedi.

    ona bilmediğimi söyleyip belgeseli izlemeye devam ettim. ayağa kalktı, elimden tutup üst kata, yatak odasına doğru zütürdü beni. asla hayır diyemezdim. güzel bir sevişmeden sonra birer sigara yaktık.o sırada geçmişini anlattı bana. normalde insanların geçmişleri fazla ilgilendirmez beni ama konu bir kadın olunca işler değişebilir. acı bir geçmişi vardı, ayrıntıya girmek istemiyorum.
    sonra kapının tıkırtılarını duyduk ve birden ayağa kalktık.ne yapacağımızı bilmiyorduk...
    ···
  19. 44.
    +5
    Sonra arkadaki ses o kadındı sonra beni eve attı ve birakari ictikten sonra gibişmeye devam ettik sonra çocuğumuz oldu buda böyle bi anımdır
    ···
  20. 45.
    +3
    hocam devam et
    ···
    1. 1.
      +3
      adamsın kardeşim benim
      ···