-
201.
+1 -1Tutmamalıydı
-
-
1.
+1nedenmiş peki kardeşim, düşüncelerini paylaşırsan sevinirim
-
1.
-
202.
+2hadi behh
-
203.
+1172. Entry rezerved
-
-
1.
+1171 bu kanka
-
1.
-
204.
+13Evet, gideceğimiz yere varmıştık beyler.Çok kez sokaklarda sürünmeme rağmen hayat bile denilemeyecek kadar iğrenç yaşamımda ilk kez böyle bir yere geliyordum. Yaşamımı sorgulamaya başlamalıydım.Tümünü Göster
Bulunduğumuz yerin genelevden farkı yoktu ki zaten öyleydi.Bu sarışın da buraya düşmüş olmalı ve başı belaya girmiş olmalıydı. Fakat benim nasıl bir yardımım dokunabilirdi ki.Daha kendime yardım edemiyordum.Her odadan bir çığlık sesi. Bağrışmalar,küfürler ve yerdeki sigara izmaritleri. Havada da sinir bozucu berbat bir koku. Hayat acımasızdı bu zaten kuşkusuz bir gerçekti. Neler olacağını düşünmeden burdan çıkıp gitmek istedim ve bir yandan ağlayarak koşa koşa çıktım. Ağlamamın sebebini bilmiyordum. insan canı istediğinde ağlamalı. Kendisini sıkınca ileride daha kötü oluyo.
Kendimi tekrar o istasyonda buldum.O'nu beklediğim bankta oturmuş etrafı seyrediyordum. Elimde bir sigara diğer elimde yarım kalmış cep viskisi. Yaşamımı gözden geçirmeliydim.
Yavaş yavaş O'nun evine doğru ilerlerken derin düşüncelere daldım ve aniden aklıma gelen parlak fikri hayata geçirmek istedim. Cebimde istemeyeceğim kadar kağıt ve bir de kalem vardı.Az önce gördüklerimi ve hayat tecrübelerimi de düşünerek bir yazı yazıp gizlice yolda yürüyenlerin cebine bırakıyordum. Bazen de camı açık arabalardan içeriye atıyordum. Eğer etrafta kimse yoksa camdan içeri elimi uzatıp sigara paketlerini çalıyordum. işte dün gibi hayırladığım o kağıtlara şöyle yazmıştım;
Acı çekmenin hazzı diğer her türlü zevkten farklıdır. Beni kendime getirir.Her acıda kendime bir pay bulabilirim. Gelecekteki acılarımı şimdiden çekebilirim. Sanırım beni ayakta tutan biraz da bu garip haz. Durmadan düşünmemin sebebi de bu.Geçmişi, geleceği,olanı, olmayanı,mutluluğu, acıyı.Gürültüden hoşlanmam,her şeye hemen parlar, anında geri sönerim. Merhamet resmen içime işlemiş. Fakat yaşamak benim için bir suç ve sebebi de benim. Kendimi suçlayabildiğim tek konu bu.Bundan da haz alıyorum. Sebepsiz bir şekilde ayakta kalmak için çabalıyorum. Oysa ki birisi gelip fişimi çekse ona minnettar olabilirim.Ama bunu kabullenemeyeceğimi de çok iyi biliyorum, yapamıyorum.Bu garip acı izin vermiyor bana. Ayakta kalmam konusunda sert emirler veriyor.Ben de direnemiyorum. Hala ayaktayım.
Yazan;S.
Hiç sıkılmadan tam 6 kişinin cebine koydum bu kağıtları ve penceresi açık 3 araba buldum. ikisinde sigara paketi vardı. Paketleri alıp kağıtları koydum ve ağır ağır O,nun evine doğru ilerledim.Eve gittiğimde... -
-
1.
+1Devam panpa
-
2.
+1Devam et
-
3.
+1hayde devam et
diğerleri 1 -
1.
-
205.
+1 -2devam ediyorum
eve girdiğimde 5 zenci bana gülümsüyodu
Merhaba dememe fırsat kalmadan beni çekip
69CM damarlıyla gibtiler
adet yerini bulsun bu da böyle bi anımdır -
206.
+1Rezistasyon
-
207.
+1ne edebiyat yapmış aq
-
208.
+1Cok ilginc bir hikaye
-
209.
+1Rezervasyon
-
210.
0Eeee eve gittiğinde. ?
-
-
1.
0Buna 4 zenci girdi
-
1.
-
211.
+1Tutarsa okuruz
-
212.
0Rez panpa
-
213.
0Rezerved
-
214.
0rezerved
-
215.
+8önce şarkı; https://youtu.be/UDK2eAKEADs
@@@@@@@
eve gittiğimde O evde yoktu. dolaptan buz gibi bi bira alıp televizyonu açtım. masaya 2-3 şişe daha tedarikledim. televizyonda izleyecek bi şey yoktu ama sesi bile oyalamaya yeterdi. düşünmemi engellemesi bile yeterdi.3.şişeden sonra sızmışım. uyandığımda ıslık sesi geliyordu. nereden geldiğini başta anlayamadım fakat üst kattaki banyodan geliyordu. banyoya gittim, ayna karşısında kendisini izliyordu.
-Nasıl girdin sen eve? ,dedim.
-Düz mantık. Anahtar her zaman girişteki halının altındadır.
-Gerçekten çok zekiymişsiniz sarışın olmanıza rağmen
-Öyleyimdir
Beyler o an o kadar çekiciydi ki erkeklik hislerim resmen uyuduğu yerden uyanmıştı. Kendimden beklemediğim bi şekilde ellerini tuttum ve kendime doğru çektim.Bu cesur hareketimde biraların da etkisi olmalıydı. Duşta ıslanan nemli dudaklarına yapıştım ve saniyeleri sayamadığım kadar uzun süre öpüştük. Sonra yatak odasına geçtik ve önce benim üzerimdekileri çıkardı sonra da kendi üzerindeki bornozu çıkarmamı istedi. Omuzlarıma hafifçe dokunarak yatağa doğru ittirdi. Kendimi bulutların üzerinde gibi hissediyordum.Çıplak omuzlarına ve gögüslerine leziz kokan parfümünü sıktı.O muhteşem kokusuyla karşımdaydı. Nefes almaya doyamazdım. Hayatımda ilk defa bu kadar çok yaşama sevinci hissetmiştim içimde. Yanıma uzandı ve kısa süren bir ön sevismeden sonra işimizi halledip beraber duşa girdik.Çıktığımızda...
edit:bu parttaki kadın,O'nun arkadaşı olan sarışın.O değil.O henüz eve gelmedi... -
-
1.
+1saatte 1 part atıyorsun ama
-
1.
-
216.
0Yazsaba
-
217.
0evet lan.
-
218.
+7çıktığımızda bana çok önemli bir şey söyleyeceğini fakat önce bi bira içip sakinleşmem gerektiğini söyledi. biramı içtim. dibini bulmuştum.Tümünü Göster
-tamam, artık söyleyebilirsin
-sakinsin değil mi?
-evet gayet sakinim güzelim
-O 1 haftalığına yok.1 hafta boyunca yalnızız burda
-ciddi misin sen?
-evet.ne oldu şaşırdın mı? (dudaklarını ısırmıştı bunun dedikten sonra)
-onu ne kadar özleyeceğimi inkar edemesem de seninle 1 hafta boyunca yalnız kalmak kulağa hiç de kötü gelmiyor.
-bence de
bu haber bi yandan canımı sıkarken bi yandan da iyi gelmişti.1 hafta boyunca aralıksız sevişme şansı.hem de muhteşem bi sarışınla.ne kadar bu işlerden bıkmış gibi gözükse de benim gözlerime bakarken onun gözlerinin içi parlıyordu.
mutfağa gidip yemek hazırlayacağını söyledi.ben de dün eski çalıştığım gazetenin yayın müdürüyle konuşup tekrar işe dönmüştüm. zaten almamaları imkansızdı.ne de olsa ufak bir yerel gazeteydi.o yemekleri hazırlarken ben mutfağa girdim, arkadan sarılıp boynuna sıcak bir nefes verip ıslak bir öpücük kondurdum. aynı tepkiyle geri döndü. etki-tepki aman Tanrım ne muhteşem bir sarışın! Dolaptan soğuk bir bira alıp üst kata çıktım. Artık benim yazı odam olarak gördüğüm daktilolu odaya geçip daktilonun karşısına geçtim. Parmaklarımı tuşların üzerinde toz alır gibi gezdirip ona güzel sözcükler fısıldadıktan sonra kendime çeki düzen verip sevinç içinde yazımı yazmaya koyuldum;
Bugünlerde biraz farklı konular üzerinde yoğunlaşmak istiyorum.Ölmek ve ölümden farklı şeyler. Hayat ve yaşamak gibi örneğin. Yaşamak deyince de sevgi mesela. Sevgi olmadan yaşanmıyor demi? Belki de çok yanlış bir teori bu.Nefretle de yaşayabilir insanlar. Heyecanla veya korkuyla da.O yüzden ben herhangi bir duygu sayesinde değil de duygulardaki yoğunluklar sayesinde yaşanılabilindiğini düşünüyorum.Hem zaten sevgiyle yaşamak istesen de yaşayamazsın.En azından ben yaşayamam. Düşünsenize ömrünüz boyunca nefret duymadan-ya da çok az nefret duyarak-her şeye ve herkese ve de hayata karşı sevgi dolu bir şekilde yaşadığınızı. Aslında bu konuda pek garip bir şey yok. Sorun karşınızdakiler. Onlar sizi her zaman sevmezler, hatta onlar sizi kendiniz olduğunuzda sevmezler. Kendi istedikleri gibi olmanızı isterler. Yontup,eksiltirler sizi. insanlar sizi en gerçekçi olarak öldüğünüzde severler çünkü onlar ölülere bayılırlar. Baksanıza insandan başka birbirini öldürmekten zevk alan canlı var mı? Onlar uğrunda ölmeyi göze alamam, asla değmez. Başkası olmayı deniyorum uzun süredir. Başkaları olmayı deniyorum, olamıyorum.Daha doğrusu başkaları olmaya teşebbüs ediyorum. Vazgeçemiyorum kendimden.Ama egoist değilim kesinlikle. Sadece yaşamaya çalışıyorum. Etrafımı gözlemliyorum. Elbette herkesin bir sıkıntısı var.Ama inatla yaşamaya çaba gösteriyorlar.Ya ben fazla tembelim ya da onlar fazla inançlı.Ben yaşamak için çoğu şey yaptım. Bazı anlarda kendimden o kadar nefret ettim ki hatırladıkça daha çok nefret ediyorum. Dört duvar arasından ayrılmak istemiyorum. Neyse çok önemli mevzular değil bunlar. Duygulardan bahsedelim biraz.Örneğin pişmanlık.Bir katil veya bir deli olduğumu hayal ediyorum. Dört duvar arasında asla pişmanlık duymazdım. Veya akıllanmaya yönelik bir çabam olmazdı. Dört duvar insanı daha da haklı çıkarır.Bir şeylerden vazgeçmeni sağlamaz. Dört duvar bana iyi gelir. Hatta okumaktan sonra en iyi gelen şeydir.Çünki çok sıkar beni. Boğmaya kalkar.Öldürmek ister. Gerek eylemlerle gerek düşüncelerle.Çok düşünürüm dört duvara bakarak.Öyle ki bazı büyük yazarların geçmişinde neden delilik belirtileri, mahkumluk ya da sürgün olayları olduğunu çok iyi anlıyorum.O yüzden kabuğumdan çıkmayı sevmem fazla. Sürekli çevremi suçlar,en sonunda yine kendimi küçük düşürürüm. Kısacası akıllanmaya meyilim yok benim. iyileşmek ya da yaşamak değil yok olmak istiyorum. Gözümün arkada kalacağını da biliyorum.Ama böyle de yaşamak istemiyorum.
Sonra sarışın güzelliğin sesini duydum;
-Yemekler hazır tatlım, aşağıya gel.
Yazdığım yazıyı koyduğum zarfa ufak bi öpücük kondurup cebime koyduktan sonra merdivenlerden aşağıya inmeye başladım. Aşağıya inince... -
219.
-2Çalıntı
-
-
1.
+1çalıntı değil kardeşim. önceden 2 başlık açtım biri tutmadı diğeri de başka resim vardı o resim cinsellik içeriyo diye başka altinciye taşındı yine tutmadı.ben de dün bu başlığı açtım.
-
1.
-
220.
0Rezerve