-
1.
+1Karlı bir kış gecesiydi. Dostlarla oturmuş sohbet ediyorduk. Birden içimizden biri ağlamaya başladı. Gözlerinden akan yaşları kontrol edemiyordu ve korkmuştu. Bizde korkmuştuk, konuştuğumuz şeyden olacak ki bayağı etkilenmişti sanırım... Ona yardım etmem imkansızdı.
- 2.
-
3.
0Durup ne yapacağımı düşündüm. Sadece gözlerine baktım ve gözlerindeki o hissi yaşamaya çalıştım. Birden sanki aynı acıyı yaşıyorduk. Öyle ki bir süre sonra bende ağlamaya başladım. Kontrol edemediğim bir şekilde benimde gözlerimden yaş gelmeye başladı. Duramıyorduk, ikimizde deli gibi ağlıyorduk. Sonra kapı açıldı ve içeri botlarında çamur olan, biraz ıslanmış bir palyaço girdi. Dedi ki ''buradan e-5' e nasıl çıkarım?''
-
4.
0ikimizde önce adama baktık şaşkın bir halde bir süre kaldıktan sonra gülmeye başladık. Sonra palyaço çizmelerini çıkardı ve jonglör gibi bir elinden diğerine atıp şov yapmaya başladı. O sırada beyaz duvar ve tavan çamur izleriyle lekelendi. Lekelerin karmaşık deseni gittikçe bir yazı oluşturmaya başladı. Yazı bir puzzle gibi bir tavana bir duvarda ayrı ayrı olsada palyaço dostumuzun bize sorduğu soru şuydu: TRANSLARIN GÖTÜ NASIL KOKAR?
-
-
1.
+1Vay amk. Merak ettim he!!!
-
1.
-
5.
+1rez
-
6.
0Sertleşmiş gibiyle karşımızda bekleyen palyaço topallayarak odadan ayrıldı. Ve birazda tak kokuyordu. Sonra merak ettik harbiden transların zütü nasıl kokar?
-
7.
+1Rezerve
-
8.
0Daha sonra trans zütü koklayabileceğimizi düşünmeye başladık. Ağladığımız konuyu bile unutmuştuk. Artık düşünebileceğimiz tek şey trans zütü kokusuydu. Palyaço tekrar içeri girdi ne düşündüğünüzü biliyorum dedi. Çok şaşırdık ve onunla gelmemizi söyledi. Trans olmuş bir şekilde adamı takip ettik. Issız sokaklardan geçiyoruk. O sırada sarhoş bir adam bize anlamlı anlamlı baktı. Bakışlarında sorun vardı. O da bizi takip etti.
-
9.
0Daha sonra pembe bir binanın önünde durduğumuzu gördük . Bir yerlerden tanıdık gelen bu binaya girmeye korktu arkadaşım. Sanki bu evde garip bir şeyler yaşanmıştı... Kapıdan girdik ve yukarı çıkmaya başladık, yukarı çıktıkça arkadaşım gerilmeye başladı. Bende çok gerildim.
-
10.
0Kırmızı kapılı bir ev vardı. Kapı açıldı, içeri girdik. Gördüklerim karşısında şok oldum, arkadaşımın annesi kanlı canlı karşımızda duruyordu ve o an hatırladım neden ağladığımızı ve artık ağlamamıza gerek yoktu...
-
11.
0Derken istemsiz bir şekilde zort diye osurdum. Çok utandım. Annesi bize bakıp Siz kimsiniz, burada ne işiniz var? diye sordu. Palyaço girdi araya ve; Bayan, sizce transların zütü nasıl kokar? diye sordu. Şok içindeydik. Hem içeri öylece dalmıştık, hem osrumuştum. Üstüne bir de palyaço...
-
12.
0Kadın sinirliydi. Bana doğru yürüdü ve kafasını zütüme yaklaştırdı. Ve derin derin zütümü kokladı. işte böyle kokar! Hiç bir anlam veremiyordum. Ben trans değildim ki. Palyaço gülümsedi, kadına yönelip; doğru bildiniz bayan dedi ve bana imalı bir şekilde baktı. O an acaba tüm bunlar benim kafamda mı dönüyor diye düşünmekten kendimi alamadım.
-
13.
0Her şey suydu, sonra canlılık başladı. Sonra canlılar birlikte yaşamayı öğrendi. Ve birlikte eğlenmeleri hoşlarına gitti. Ateşin karşısında birbirlerine hikayeler anlattılar, içleri ısındı. Neden sonra biri ateş karşısında osurdu. Güldüler. Onlarda ateşe osurmaya başladı. içlerinde ateşi en çok harlayan kabilenin reisi olmuştu. içlerinde osuruğuyla nam salmış biri vardı.
-
14.
0Uzun saçları ve kırıtan yürüyüşüyle gelip ateşi metrelerce öteye taşıyabiliyordu. O ilk transtı. Trans Erectus... Sonra bu gizemi merak ettiler neden o böyle osurabiliyordu? Gün içinde hangi meyveleri yiyordu, ve en çok merak edilen şeyse GÖTÜ NASIL KOKUYORDU?
-
15.
0O an farkettim, bu yükü yıllarca sırtımda nasıl taşıdım. BEN BiR TRANSIM! Şu an aklımda tek bir soru var. Benim zütüm nasıl kokuyordu? Osırada sarhoş adam içeri girdi. Bana korku dolu bakışlar atıyordu. Bana hürmet ediyordu sanırım. Sonra lütfen zütünü koklayabilir miyim!!! dedi.
-
16.
0Artık emindim bu kabilenin lideri olarak buna bir son vermeliydim... Arkadaşımın annesine birkaç tane kavanoz getirmesini söyledim. Her birini osuruğumla doldurdum. Bu sırada etrafa yayılan kokuyu kadının burnuna çekmeye çalıştığını farkettim. Evet o bir bağımlıydı. Kavanozları odadaki herkese teslim ettim. “Bunları hayatınız boyunca saklayın çünkü, daha fazlası olmıyacak.” Bu hiyerarşi son bulmalıydı. Pişman değildim, artık kimsenin bilmediği bir adada yalnız yaşıyordum. Ama hala tek bir soruya cevap alamadım zütüm nasıl kokuyordu?...