Hissetmek demiyorum, ırk olarak has ve has Türktürler.

Her şehrin bir kökeni var elbette biz Anadolu'ya 1071'de geldik.

Trabzon Rum imparatorluğu fethedildiğinde binlerce Rum öldürüldü ve sürgün edildi. Ardından Trabzon çevresinde Fatih döneminde 20 bin Çepnili Türk çadırının (yaklaşık 100.000 nüfus) yerleştiği yazılıdır. Bu da o çağın nüfus miktarına göre çok büyük bir sayıdır.

Zaten Karadeniz'de genelde hep evlenen çiftler komşu köylerden hatta bazen akrabalardan oluyor. Yani burda bir devşirmelik dahi söz konusu değildir.




%82 Türk
%12 Rum
%6 Hemşin, gürcü ve laz.

Bide Laz olayı var arkadaşlar Trabzon'un Lazlıkla uzaktan yakından alakası bile yok. Lazlar Rize'nin Pazar ilçesinden Gürcistan'ın sonuna kadar olan bölgede yaşarlar. Her yörenin kendine ait bi ağzı olduğu gibi Trazbonluların konuştuğu dilde Karadeniz Ağzı idir. Karadeniz Ağzı ile Lazca arasında ingilizce ve Almanca gibi bir fark var yani birbiriyle alakası yok. Türkçe olduğu sürece her türlü yöre ağzının bir sakıncası yoktur. Trabzonlulara Laz denmesinin sebebi de bölgede Laz kültürünün hakim olmasıdır.

Zaten merak etmeyin bu ülkede insanlar Türk olmamak için bahane arıyorlar Türk olmayan biri ben Türk'üm demez.

Yani kısacası Trabzon'un büyük bir çoğunluğu Oğuzların 24 boyundan biri olan Çepni boyuna aittir. Ayrıca sonrada Afşar ve Kıpçak Türkleri'de yerleşmiştir. O beyaz-sarı tenli renkli gözlüler Kıpçak (Kuman)
Türkleridir. Mesela ben Trabzon/Of'lu annemin Afşar boyundan olduğunu öğrendim.




Karadeniz bol yağışlı bir bölgedir ve bu bölgede hava soğuk ve nemli olur.

Nemli havalar değişik bir bakteri üretir bu da burnun uzamasını ve içeride havayı daha çok dolaştırarak ısınmasını sağlar.

Bu coğrafi adaptasyon zamanla Karadeniz'de ortalama 1000 senedir yaşayan Çepnileri, Kara Tatarları ve Kuman-Kıpçakların fiziksel özelliklerinin değişmesine sebep olmuştur.

Tabi az da olsa gürcüler, lazlar ve pontus yunanları ile evlilikler de vardır.

işin ilginç tarafıda bu coğrafi adaptasyonun orta okul ve lisede öğretilmiş olması lamark diyordu galiba kullanılmayan organ körelir tıpkı Orta Asya'dan gelen Türkler'in zamanla çekik gözlülük özelliğini kaybetmesi gibi.

En büyük Türkçülerden olan Hüseyin Nihal ATSIZ'ın annesi de Trabzonludur.