trabzondayım... küçük ayasofyayı gezerken iki genç yanıma yanaşıp "ateşin var mı birader " diye sordular... "vallahi tınne" dedim. "kürt müsün sen?" diye sordular... " ezdıkınım" dedim. gittiler. 5 dakika sonra 50 kişi olarak geri geldiler... ben de tam o sırada zılgıt çekiyordum... şu an farabi devlet hastanesi ortopedi bölümündeyim... kürt olmadığıma dair rapor almak için kemik yoğunluğu testine giriyorum... kırılmamış bir kemik bulabilirlerse yoğunluğuna bakacaklarmış...

buna benzer bi olay benim de başıma geldi.

o zamanlar westbank'de öğrenci değişimi programı ile yüksek lisans yapıyordum. üniversitenin kampüsü filistin sınırına çok yakın olduğundan ve israilde kiralar çok fazla olduğundan sınırda bi evde 18 filistinli ile beraber kalıyordum.

bi gün kahve yapayım dedim, baktım 3ü 1 aradalar bitmiş sade kahve paketi var sadece. gittim yan komşuya;

"şalomu aleyküm birader, kahve yapıyordum da, 3ü 1 aradalar bitmiş, markete de çıkamıyorum, malum ay sonu, sende fazla şekel bulunur mu?"

diye sordum. kaşlarını çattı.

"yok burada olmaz ondan" dedi.
"neten yahu?" dememle beraber kapıyı suratıma kapadı.

o sırada beni bir gülme tuttu,

"ya arkadaş, haham haham haham" diye gülerken kapı bir daha açıldı, içeriden 17 yağız filistin delikanlısı çıktı. ağzımı yüzümü gibtiler.

sonraki 2 sene düzenli olarak bitişik olan ortak duvarımızda acılar içinde yatarak ağladım.

her yer nem oldu, duvar çökmek üzereydi.

bayılmışım :/

kendi yazdığım başlığa kahkaha attım amk

Amk kürdü