+3
Yaşadığımız toplumun içinde eriyen ve düşünme yetisini kaybeden bireyler...
Ona sunulan hayatı yaşar ve asla farklı bir yaşam tarzı arayışı içine girmez.Ona emir verilir ve artık o emiri yapmakla mükelleflidir.
Emir aldığı kişi bazen müdürüdür. Bazen babasıdır. Bazen de trafik polisidir.
Toplumsa gelenek ve tabuların etkisinde kalan bireylerin hayatları herkesle tıpatıp aynıdır.
-Güzel bir okulda okumak için yaşıtlarıyla yarışır. Dershanelere kurslara gider.
-iyi kötü bir bölüm okur ve mezun olur. Gençliğinin baharında askere gider. Halbu ki neden gittiğini bilmez bile.
-Askerden geldiği gibi evlilik telaşına düşer. Evliliği de askerlik gibi aradan çıkarmak ister. Eğer toplum evlenmeyi bir zorunluluk olarak görmeseydi belki de evlenmeyi aklının ucundan bile geçirmeyecekti.
Neden hayatı boyunca 1 kadına/erkeğe bağlı kalmak zorunda olur ki insan?
-Evlendiği(belki de tanımadan) insanla daha doğru dürüst hiçbir şey yaşamamışken toplum öyle gerekli gördüğü için çocuk sahibi olur.Çocuğu bile aceleye getirir.
-Doğan çocuğunu da kendi öğrendikleri ve toplumun istediği şekilde yetistirmeyi kendine bir zorunluluk olarak görür. Doğru dürüst kendi hayatını yaşamadan tüm gençliğini çocuğu için heba eder.
-Aradan yıllar geçmiş saçlar ağarmış ve artık yaşlanma evresine girmiştir.Bir an önce emekliliğin hayallerini kurar. Emeklilik döneminde aniden veya yavaş ortaya çıkan hastalık ve kaçınılmaz son;
ÖLÜM...
Eğer sizinde hayatınızın gidişatı bu şekildeyse sizde ülkenin 99'u gibi sıradan ve hayatta hiçbir amacı olmayan toplumun içinde erimiş birer bireysiniz.