1. 276.
    0
    Yapamazdınız yavşak herifler. "Proje"sini gibtiğimin evlatları. Sanatı ayaklar altına alan zütler. Sizin ne haddinize lan benim müziğimden benim sanatımdan konuşmak? Ulan cidden bir şeyler yapmak olsa amacınız, ortaya çıkan şey yine de tak gibi olsa, zerre gam yemezdim. Tam tersi sevinirdim lan. Çünkü ben sandığınız şekilde bir elitist falan değilim, bence hayvandan ayrılan tek insan türü bilim ve sanatla uğraşanıdır, en azından açıp bunları okuyandır, bizzat uğraşacak mecali, beceriyi kendinde bulamasa da. Dolayısıyla kendine insan diyen bunlara arada da olsa açar bakar. Geri kalanınız direk hayvansınız. Uzun uzadıya anlattım önceki bölümlerde nedenini.
    ···
  2. 277.
    0
    "Yani beyler... bence başarılı diye bahsettiğiniz gurup 3 akordan yüzlerce parça çıkartıp çevirip çevirip aynısını satan, ancak beklentisiz insanları tatmin edebilecek onlarca topluluktan biri. Söz ndıbına da bir şey yok. iki bin yıl önce neyden klişe diye bahsediliyorsa, hala o... "
    "Haa... o abi sen sert girdin ya."
    "Evet, o yüzden suskun oturmayı tercih ediyorum."
    "Sevgilim, sizin de gurubunuz var anlatsana bizimkilere." ... -neden anlatayım lan? Azıcık girdim ya adamlara sen de benden dolaylı kendini öveceksin dimi? "Biz"i öveceksin. Anlatmıyorum.
    "Bizim kendi çapımızda yaptığımız bir şey o ya anlatmaya gerek yok. Çok nadir konser veriyoruz, gerisi besteler için prova falan."
    "Aa öyle mi abi bizim de öyle bi projemiz vardı. Sonra kendimiz için çalmamaya başladığımızı fark ettik, ve biz bu özgürlüğü çok önemsiyoruz. Bu sebeple o projeyi bi süre dinlenmek için rafa kaldırdık. Şimdi daha alternatif, daha eğlence odaklı bi projem var."

    Projenizi gibeyim demiş miydim? Bu özgürlüğü önemsiyormuş. Kendisi için çalmamaya başlamış. Gerizekalının ellerini başkası kontrol ediyor sanki. Yemin ediyorum gerizekalı. Ne istediğini bilmiyorsun. Diyemiyorsun, zor geldi diyemiyorsun. isteğim kaçtı diyemiyorsun. Bende o ruh yok diyemiyorsun. Hayal kurabilmek, o hayali maymun iştahın kaçmadan kovalayabilmek, "inanmak" senin gibilerin neyine dimi? Şu kelimeyi kullanmayı seven beni okuyan ne kadar huur çocuğu varsa sözüm size, zütünüze girsin bütün projeleriniz. Hiçbir gib yapamayacaksınız. Çünkü siz isimlerin mastürbasyonu peşindesiniz sadece. Başınızın üstünde parlayacak ünvanların peşindesiniz. Güzel ne kadar şey varsa topluluklarla paylaşabilinecek, hepsini avlayıp gibtiniz. Artık sizi bile ilhamlandıracak bir tak kalmadı. Bu tecavüzden de ortaya ancak günümüzün taktan, yaratıcılıktan uzak, birbirini tekrarlayan "şey"leri ortaya çıkabilirdi. Daha fenası o topluluklar buna alıştı ve artık başka bir türlüsünü tanıyamaz hale geldi. Hele elektronik müzikçiler yok mu... Aha! Ooo durun durun kafası geliyo kafası geliyo ooo güp güp güp güp güp güp güp güp güp güp güp güp bum... cıgı cıgı güp güp güp güp güp güp güp güp güp güp güpü (ooo abi oraya o ü'yü nasıl koymayı akıl etmiş onu ya ufff yemin ediyorum manyak adam) güp güp güp güp güp güp güp güp güpü güp güp güp güp güp güp güp güpü güp...

    gibtirin gidin lan... israf herifler...
    Tümünü Göster
    ···
  3. 278.
    0
    "Anladım hacı. Güzel."
    "Dostum biz seni cidden sıktık galiba ya. Sen anlat biraz da. Uzundur berabersiniz ilk defa tanışma şerefine nail olduk."
    Sevgilim yalvaran gözlerle bana bakıyor.
    "Pek dışarı çıkan biri değilim. Hele benim hatun gibi ara sıra club'a falan gitmenin yanından geçmem. Ondan pek görmediniz beni."
    "Eee abi, senin hatun 70ler rak müziğini falan sevdiğini söylemişti yetmişıs parti vardı ona gelseydin?" -yetmişıs parti... şu laf her şeyi özetliyor lan. 'I am on iki years old' de sen. Ne işin var yetmişıs partide...
    "Severim ama o müziği bir sürü dangozla üç metrekarelik ortamlarda züt züte değil, güzel kendi halinde, onun kültürüne sahip insanlarla bir ortamda kutlamayı severim ben."

    Alternatif gençlik mensubu eleman gülümseyerek artık muhabbeti bitirmesi gerektiğini anlıyor. Öyle ya da böyle sevgilime istediğini vermiştim. Arkadaşlarımla tanış dedi, ve tanıştım. Tanışmamın böyle olacağından emindim. O ise "daha yüzlerini görmedin" diyerek, açık görüşlü olmamı istemişti benden. A noktası B durumundaysa C'ye varır amk. Bu kadar basit. Ama o da bunun bilincindeydi aslında. Beni bir kaç senedir tanıyan biri olarak, bunu kolayca görebilecekti. Aslında hiçbir zaman gibinde bile değildi bu tanışmanın gerçekleştiği an. Onun gibinde olan, bu tanışma sayesinde, artık onun da benim tarafımdan gelecek tanışmalara açık ve hakkı olması gerekliliğiydi. Daha ileri soruları sormak, ve insiyatifimi almak.
    ···
  4. 279.
    0
    Ha bu arada, gördüğünüz gibi yalnızca sizin gibi yiyip için yatan, yaratmaya kasmayan, kaderine razı oksijen israflarına kızmıyorum. Yaratıyor gibi gözüküp israfa devam edenlere sizden onlarca kat kızıyorum amk. Siz kendi kendinize zütünüzü kaldırıp kendinizi bi tak sanmadıkça zararsızsınız. Sizi beş kilometreden görsem tanırım, ama bu herifler... yok lan bunları on kilometreden tanırım. Neyse lan, sorun yok...
    ···
  5. 280.
    0
    ...
    "Hee bana kadınları kendi cinsimi anlatma tamam mı biliyorum ben."
    "Ya yuh dıbına koyayım ya kendine gelene kadar bana cümle falan kurma salondayım ben."
    ...
    "Sevgilim... "
    "Efendim?"
    "Sarılıyım mı?"
    "Sarıl"
    "Ya... özür dilerim kendimi kaybettim."
    "Yani kendimizi kaybedebileceğimiz bundan çok daha güzel seçenekler var."
    "Napıyım çok seviyorum ben seni... napıyım engelleyemiyorum işte böyle yani."
    "Bu geçerli bi bahane mi? Ben de seni harcıyım çok seviyorum diye?"
    "Öyle bişey yapmadım ben?"
    "Hayır yapıyosun. Benim ilgim olmayan konulardan benim üstüme geliyosun. Kıskanmak insani olabilir ama beynimi gibme hakkını vermez sana. Cidden bu durumu bi daha yaşamıcam."
    "Ya allah allah ya öyle gözlemledim işte ne diyim yani. Öyle geldi bana. Özellikle o benim olmadığım gece otobüse kadar ne konuştunuz merak ediyorum."
    "Ulan ne konuşucaz? Gece hep beraber ne konuştuysak o."
    "Hayır abi hayır işte sana karşı tavırları falan değişti kızın son bi iki aydır falan. Ne zamandır beraberim onunla görüyorum ben. Dün gece de öyleydi. Bilerek sen bırak istedim onu eve gittim, bişey varsa açılır sen de bana söylersin diye."
    "E söylüyorum işte? Bir şey yok?"
    "Hayır peki ne var bu kızın tavırlarını değiştiren?"
    "Biraz daha devam edersen sonradan yanıma gelip hiç 'napıyım çok seviyooom' diye özür dileme. Cidden bu yaptığın normal değil. Ben mal mıyım lan? Ben mal miyim biri rahatça boşta gördü mü eline alacak verecek elden ele gezicem? Sen bana güveneceksin önce."
    "Güveniyorum sevgilim."
    "Ya gibtir git... bak bir sürü mal, yolda görsem küfredeceğim tipte saftirik arkadaşların var ağzımdan bir kelime çıkıyor mu? Onlarla 'yetmişıs' partilere gidiyorsun amk, hepsi döl israfı malların. Tek bi laf çıkıyor mu ağzımdan? Onlar gibimde değil çünkü, senin pis bi durum olduğunda ağızlarına sıçacağını biliyorum, ya da bana geleceğini. O herifler yüzünden sana niye dalayım? En fazla bence daha düzgün tipler bul derim, biter."
    "Evet çünkü sen benim seni giblediğim kadar giblemiyorsun beni."
    ···
  6. 281.
    0
    "Ohaa... bi de dalga geçmiyim diye 'sevmiyorsun'u giblemiyosun'a çevirip yumuşattın dimi... hahahah... yahu ne diyim sana ben. Bu yani sebebi öyle mi? Normalde yani ağzına sıçmam lazım bu israflarla beraber takıldığın için? Seven böyle yapar?"
    "Hala anlatmıyosun ne konuştuğunuzu... "
    "Şu an cidden fatal error moddasın... Bak kısa kesicem, böyle bi olay ikinci defa olmayacak sevgilim. Tamam mı? Olacaksa da ben orda olmayacağım. Benim olduğum adama güven, senin yaptığın beni alıp kendi kafandaki portreye oturtmaya çalışmak. Hala ne konuştunuz diyorsun, hadi diyelim konuştuk, ulan ben seninim. Senden dışarı adım atmadıkça kim değiştirecek benim yolumu? Senin yanlış hareketlerin dışında ne değiştirebilir? Ama şu an senin yaptığın bu. Bunun açıklamasını son defa yapıyorum. Benim sana gösterdiğim saygıyı bana göster."
    "Ha bi de terk etmekle tehtid ediyosun beni yani?"
    "Tehtid değil bu ya, buna maruz kalmak istemiyorum, çünkü buna maruz kalmayı, şuna benzer bi anı yaşamayı hak etmiyorum. O yüzden bunu bir daha asla yaşamayacağımı söylüyorum. insanlarla insanların tavırlarıyla problemin varsa bunu git o insanlarla konuş amk... Sen sevgilinin üstüne çıkmayı tercih ediyosun."
    "iyi tak ya iyi tak... terk ediceksen de et çok gibimde!"
    ···
  7. 282.
    0
    Ne konuştuk o gece? Başarılı bir gözlem yeteneğine sahip olmak, ancak başarılı bir yorum gücüyle bir değere sahiptir. O başarılı bir gözlem yeteneğine, fakat berbat bir yorum kapasitesine sahipti. Kelimeler doğru yazılmış olsa da cümleleri yanlıştı. Çünkü zayıftı. Güven nedir bilmediği için benim verdiğim güvenin bir anlamı yoktu. Sonuç, konuşulmayan bir dönemde, ben onu aldatmadan önce, o beni aldatmıştı.

    Galipti... 1-0 biten bir maçta.
    ···
  8. 283.
    0
    Çünkü her şey buydu. Bir maç. Ne derece önem verdiğinizin hiçbir değeri yok. Aşk dolu bir maç, nefret dolu bir maç, ihtiras dolu bir maç, evcilikten bozma bir maç, kişilik çatışmalı bir maç, zıtların çekimi bir maç, eşlerin buluştuğu bir maç... Maç dıbına koyayım. Güven, önemsiz. Önemli olan ayakta kalan olmak. Niye ayakta kalmamıza gerek olsun ki? Gerzek misiniz olum, yıkılacaksınız, hepiniz yıkmaya çalışacaklar! Hemen ayağa kalkın lan! Düşmektense önce düşüren olmalıyız! Güç budur çünkü, nihahahahahahah güç budur di mi laaaaan! inanmak? Saf mısınız amk. Siz burda oturup bunları okurken "sevgiliniz"in "ya aslında berkutay da çok tatlı çocuk yaa" diye düşünmediği ne malum di mi lan? Siz bu satırları okurken sevdiğiniz çocuğun "ulan fırsat olsa ehlileşene kadar giberim onun o yuvarlak zütünü muhah" demediği ne malum? Kimseye güvenemeyiz huur çocukları. Herkesi önce bizim gibmemiz lazım. Anladınız mı? Herkesi gibmemiz lazım, hayat gibmemiz lazım. Bütün enerjiyi boşaltmalıyız. Hepsini. Bizim gibi değerlilerdense o malların kazanmasını mı istiyorsunuz? Korkak mısınız amk! Bizim gibi "saf"lar aslında en korkunç olanlarıdır, içimizdeki asla patlamamış yanardağ bir kez patladı mı dünyayı geç güneş yanar lan! gibmeliyiz. gibmeliyiz. Hepsini. Mecalleri kalmamalı, yeni bir maceraya. gibin hepsini...

    Yayılın lan!

    Dedi birileri. Ve siz de yayıldınız... Benim sevgilim... Sizinle karşılaştı... Benim...

    ... Ben de sizinkilerle karşılaştım... 1-1...
    ···
  9. 284.
    0
    ...
    "Ya çocuklar, benim karnım çok ağrıyo, malum. Sevgilim sen bırakır mısın otobüslere?"
    "Tamam bebeğim, anahtarın var mı?"
    "Var var, canım tekrar gel olur mu gelemiyorum kusura bakma."
    "Tamam canım, merak etme sen, geçmiş olsun."
    "Sağol"
    "Ya bişey dicem. Ben de normalde ters bi adamımdır ama, senin bi süredir yaydığın aura beni bile karartmaya başladı."
    "Bu ara öyle biraz. Ama önemli değil." ... -saçma bir dönemden geçme yetisi yoktu, benim gibi.
    "... "
    "... "
    "iyi misin?" -şu söz... şu basit soru cüm- yok lan taşak geçiyorum, o zamanlar daha yeni yeni öğreniyodum etkisini.
    "iyiyim." Patlamış mısıra davetkar da değildi, benim gibi.
    "Bak ben kötü hissettiğim zaman sahip olamadıklarımı boş verip, olduklarım içinden bişeyler seçer, onlarla zaman geçiririm. Yazmak mesela, en basiti, en terapik olanlardan da aynı zamanda."
    "Sahip olamadıklarımı boş vermek, olabilir aslında."
    "Tamamen demiyorum, mola ver sadece. Hayal kurmayı hiçbir zaman bırakma."
    "Hayal kurmak acı veriyor."
    "Tek bi hayalin mi var? Tümü mü acı veriyor? Sen böyle tek yönlü olacak biri değilsin."
    "Değilim, değildim. Oldum ama. Bilmiyorum şu an."
    "Sen yıkımı kabullenecek biri de değilsin. Derdin her neyse bilmiyorum, ama senin üstesinden geleceğini biliyorum. Sen de bil. Sevdiklerine tutun."
    "Sevgili kurtarabiliyor tabi, en azından bi süre uyutabiliyor."
    "Neden sevgililiği anlıyorsun ki sadece sevgiden? Sevgililik bir kısmı sadece mevzunun. Ben seni de seviyorum."
    "Derdim seninle ilgili."
    "... "
    "Böyle... "
    "Anladım."
    "Ya... yapmıcaktım bunu."
    "Yani... içinden atman gerekiyormuş."
    "Ona bahsetme tamam mı, lütfen, gerçekten özür dilerim, ben de bahsetmicektim asla. Ama bu ara böyle yapmayacağım şeyleri yapıyorum nedense. O yüzden bu halim. Kendimi sevmiyorum bu ara. Olduğum kadını."
    "Tabi, bahsetmem. Merak etme."
    "Ama bazen sormadan edemiyorum da. Neden ona denk geldi bu? O hayatında neyi daha doğru yaptı da onun başına geldi?" -şu anki aklımla, sana daha çok katılamazdım. Şu anki aklım ama gel gelelim, şu anki aklım. O anki aklımsa, her şeyiyle korkak ve aşağılık bir huurya aitti.
    "Saklamam gereken şeyleri ağırlaştırıyosun. Sorun değil, devam et, anlat. Dök içini. Sana saygı duyuyorum. Ama ben, ne gibi cevaplar vermem gerektiğini bilemiyorum."
    "Verme cevap, daha iyi. Ben de otobüse bineyim."
    ···
  10. 285.
    0
    içimdeki burukluğu hatırlıyorum. Ama ona üzülmekten değildi bu. "Hata yapıyor" hissetmiştim. Neden hata yapıyor hissetmiştim? Neden suçlu hissetmiştim? Cevabını veremedim. O gece herhangi bir şeye verebildiğim tek cevap, hiçbir şey konuşmadığımızdı. Tek cevabım bir yalandı.
    Gerçekten önce aldatan o muydu? Aldatmak için bir şahit, veya ikinci bir rol gerekli miydi sahnede? ikinci bir "maruz kalan" ? Aldatmak, o sahnede tek başınayken yapılabilir miydi?
    Yapılabilirdi. Ama o gece aldatmadım kimseyi zihnimin içinde veya dışında. Aldatmadım kimseyi kendim dışında. O gece yalnızca sordum. Ve aslında "sormak"tır en tehlikelisi.

    Onu gerçekten "özel" yapan neydi? Doğru zamanda orda olan olmak mı? Eğlenceli geyiklerimiz mi? Onun da benim de ortak bir iki merakımız mı? Çok güzel sarılışı mı? O gün o tanıştığımız noktada sigarayı içen bir başkası olsa... anlamı veren ben miydim? Ne kadar idealdi ki? Ben birine kendimi vermek istedim ve verdim mi? Bu kadar mı? Yalnızca soru değil, sorunun "doğum günü" de önemlidir. Çünkü o gece o sorunun yanına, nur topu gibi bir "şüphe" eklemişti bana karşı kadınım. Sarıp sarmalayıp elime vermişti. Tüm bunların üstüne bir de "güvenilmez"dim ben.
    ···
  11. 286.
    0
    Sadece kendine güvenmişti benim "sadık" sevgilim. Sadece kendi gözlemine. Doğru gözlemlerini yanlış sonuçlarla birleştirdi. Beni maruz bırakırken tüm o şüphelerine, o sırada onu sorguladığımdan haberi bile yoktu. Ama sonra haberi oldu. Cevaplarımı gözlemledi. Ve yıkılma tehlikesini gördü. Yıkılmamalıydı. Olmayan bir sorun-un gecesiydi benim tohumlarımı atan. Doğru kelimelerin oluşturduğu yanlış bir cümleydi. Beni kendi elleriyle ellerinin arasından bırakıyordu, ve bunu beni kaybetme korkusuyla yapıyordu. Mantıktan gebericem.

    Cidden. Sevgilisi olanlar, neden o? Bu soruya kesin cevap verebilen var mı? Neden o? Sizi bu sefer uzun uzadıya bir paragrafla yormayacağım. Bu soruya tek bir kesin cevap var:

    Siz böyle bir şey yaşamak istediniz. O denk geldi.

    "Daha iyi"sini bulduğunuzda, karşılaştığınızda hatta. Şimdi onda tolare ettiğiniz "durum"lar var ya, onların hepsi gözünüze batmaya, zütünüze girmeye başlayacak. taku şimdiden yediniz. Çünkü yetinmeyeceksiniz. Daha iyisini isteyeceksiniz. isteyeceksiniz.

    Yalnızca kendinize güvenmeye devam edin. Sizden başka bunları düşünen kimse yok çünkü.
    Yoksa var mı lan?
    (... )

    "Hahah... oyy ... kendinden başkasına güvenmemek bazen böyle hissettirir bebeğim, sorun etme, ders almana bak sen... "

    (... )
    ···
  12. 287.
    0
    bu gecelik de spam bitmiştir. iyi geceler panpalar.
    ···
  13. 288.
    0
    yazdığımız kadar okuyoruz da nurlu kadın. görüyorsun.
    ···
  14. 289.
    0
    biraz yaz yetişicem.. birde şu başlıklara sadece kendi yazdıklarım diye linkide koyun artık hikaye yazmanın sitede ki kuralı budur dıbına koyim..
    ···
  15. 290.
    +1
    @236 panp benim başlıkta diğer yazarlardan toplasan 10-15 entry belki vardır ondan koymadım.

    ama koyarım tabi istiyorsan. editliyorum şimdi @1'i.
    ···
  16. 291.
    0
    (... )
    Sıktım sizi farkındayım. Word diyor ki 60 küsür sayfa olmuş... Şimdiden bu kadar yüklenmek doğru değil, teneffüs gerekli. Ama belli bir noktaya geldiğinizi de biliyorum. Bu yüzden biraz kafa dağıtalım amk. Yıl sonunda 'ceza'lardan kesilen haraçla dondurma alıp bi anda zorbadan meleğe dönen sınıf öğretmeni gibi. Ben de bir 'eğitimci' olduğuma göre... Toplanın beyler anlatıyorum.

    ... Onu değil lan. Onu hiçbir zaman anlatmayacağım. Şimdiden söndürün umutlarınızı...

    şu an bıraktığımız zaman diliminin az biraz ilerisine gidelim şimdi, sonra dönmek üzere.
    ···
  17. 292.
    0
    "Abi sen fazla rahatsın ya bi gün biri bişey diyivercek züt gibin kalcan."
    "Niye kalıyım lan? Mermi mi yicem olum? Hem fazla rahatsın ne demek?"
    "Abi ne biliyim kızlarla çok rahat iletişim kuruyon."
    "Senin yanıldığın anlamadığın nokta bu işte. Kızlarla diyosun. Farklı tür yaratıkmış gibi amk. Ben insanlarla rahat iletişim kuruyorum."
    "Tamam da farklı yani aynı değil lan."
    "Tamam, şimdi bi mekanda oturuyosun diyelim. Herhangi bi mekan. Sevgilin falan da yok, canın sıkkın, güzel vakit geçirmek istiyosun, boşsun. Yanında aynı tipler. Sıkılmışsın her gün aynı şeyi yapıp aynı kelimeleri kullanıp sonra yatağa girip zıbarmaktan."
    "Heee"
    "Düzgün tipli bi kız dalga geçer gibi falan yapmadan adam gibi gelip tanışmak istese konuşmaz mısın?"
    "Konuşurum abi tabi. Ama kızlar öyle değil ki mına koyim. Ay amımı gibecekler diye korkuyor. Onlar öyle olunca yanlarına gitmek de daha zor oluyo."
    "Zuhah üslubunu gibeyim... haksızlar mı lan?"
    "Ahahah haklılar abi, ama hep öyle olmuyo ki cidden çok beğeniyosun bi kızı hoşlanıyosun tanışmak istiyosun sadece, muhabbetini merak ediyosun."
    "O zaman sen de belli et bunu. Kendi cevaplarını kendin veriyosun."
    "Ee tersliyolar abi."
    "Terslenecek kelime söyleme sen de o zaman. Hem terslenince noluyor olum? Mesele bir kere terslenmek değil ki, direk korkmamak. Sen kendini bozmadıkça korkmana gerek yok. Reddedilirsen de edilirsin. Herkes reddedilir."
    "Ya oha dıbına koyim ben de bilirim böyle basit cevaplar vermeyi."
    "Ee cevaplar basit olum... "
    ···
  18. 293.
    0
    "Yaa hocam tabi ki yapılmıştır böyle bi çalışma ama yani benim dediğim daha farklıydı bence."
    "Evladım farklı falan değil, bakın sizin gibi bir sürü öğrencim oldu böyle ben hepsine... "

    "Ne konuşuyo lan bunlar yirmi kişi bi adamın etrafına toplanmış?"
    "Abi işte klagib hoca yalakaları."
    "Ahahah tekerlek diye bişey icat ettim hocam nasıl süper dimi?"
    "Hahaha aynen abi aynen. Sen pek gelmiyosun bunlar her ders arası böyle."
    "Şu yanlarındaki bankta oturan kitap okuyan kız bizden değil galiba?"
    "Yok abi ben tanımıyorum en azından."
    "Ay kitap da okurmuş. En sevdiğim. Gel kalk"
    "Napıyoruz lan?"

    "Eee abi dikildik ayakta duruyoruz."
    "Gel gel, ne demek istediğimi on yıl konuşsam anlamazsın, algın kapanmış senin. Göstererek anlatıcam. Onlara doğru yavaş yavaş seyirt."
    "Bizimkilerin üstüne çıktık abi."
    "işte biz çıktıkça onlar yan tarafa meyledecekler."

    Onlar tekerleği icat ederken biz iki kişi, cinsiyet ayırt etmeden kendi sınıf arkadaşlarımıza fortluyoruz şu an. Bildiğin araya alır gibi. Ama ortada dönen muhabbete odaklanmamız yüzünden hep. Çünkü çok önemli mevzu dönüyor ya orda. Adamlar atom parçalıyor.
    ···
  19. 294.
    0
    Tekerleği kaç farklı şekilde yeniden icat edebiliriz? Konuşulan konu apayrı olsa da, temeli bu esasen. Biri tekerleğin yuvarlak olabileceğini söyleyerek hocadan prim peşinde. Diğeri tekerlekleri bağlayarak bir araba oluşturursak taşımacılığın kolaylaşabileceğini söylüyor, amaç aynı. Beyninizi gibeyim. O hocanın takdirini bin yıl toplayamazsınız mal herifler. Hem sonunda nasıl olsa KPSS'ye girip memur olacaksınız olum? O da sınavı kazanır, şanslı olur, atanırsanız falan. O olmadı asgarinin biraz üstüne "kurumsal bir şirket"te çalışırsın. Belge zütürürsün falan. Ne önemi var sizin gibilerin "bilim yapıyorum" havasına girmesine? Cidden o havada olanlar akşam millet gittikten sonra hocanın odasında tartışıyor zaten tartışacağını. Sen eve erken gitmeye tercih etmezsin bunu. Feysbuk bildirimleri hep kaçar. Ders arasında şipşak bilim yapan züt seni. Hocalar anlamaz zaten, kesin artı verirler ha... Oluyor lan oluyor, işe yarıyor az daha kas! Zuhahah... Neyse lan bu bölüm hafif olacaktım. Tutamıyorum.

    ... Diğer yandan biz sol cepheden muhabbete dahil olmak istercesine 'fort'ladıkça, biraz daha sağa kayıyorlar. Kitap okuyan kız neredeyse mal gurubunun içine giriyor. Amaç da bu. "Denk gelmesi" değil, denk getirmek.
    ···
  20. 295.
    0
    "Hadi çocuklar derse devam edelim az bişey kaldı zaten sonra bugünlük paydos."
    "Tamam hocam sonra devam ederiz di mi bu meseleye de?"
    "Tabi evlat tabi... ederiz."

    "Pardon?" -kafası karışmış, kaşlar çatık, anlam verememiş ifadem. Durumu sorgulayan. Şu an tek umrumda olan tek şey birazdan soracağım soru, senin kim olduğun, ne yaptığın, nasıl olduğun değil.
    "Efendim?" -kitaptan kafasını kaldırırken bana baktığında kitabı arasına parmağını sıkıştırarak kapatmaya yakın bir hale getiriyor. Birazdan buna geri dönücem çok kaptırdım demiyor vücut dili.
    "Sen bizim bölümden değilsin galiba?"
    "I-ıh yok değilim." -kitap parmağın sıkıştırılmış olduğu ele geçti. Tek elde kapalı halde. Konuş seninleyim diyor.
    "Bizimkilerin demin bi üstüne çıkmadığı kaldı ya pardon onlar adına, ondan merak ettim." -ne alaka? Bi önemi yok.
    "Hehe evet ya öyle oldu ama kitaba dalmıştım."
    "Evet çok huzurla okuyodun bizimkiler bozana kadar. Kötü oldu. Çevrelerinde ne olduğu da hiçbirinin umrunda olmadığı için... Gerçi burası zaten okumak için pek ideal bi yer değil, gördüğün gibi." ... -huzurla okuyo-dun. Sana önceden dikkat ettim. Seni gözlemledim. Artık bundan senin de haberin var.
    ···