Arkadaşlar olası Türkiye-Rusya savaşını hikaye şeklinde uyarlayıp anlatacam dinlenirse devam da ederim arada capslerle de süsleyecem

Aynı saatlerde başbakanlık çok fena karışmıştı herkes ellerinde dosyalarla koşuşturuyordu ve olayın şoku içerisindeydiler başbakan Hulusi akara paşam girdik mi savaşa demişti paşa da malesef girdik demişti herkes bir an önce ıraktaki askerleri türkiyeye getirmek istiyordu gerekirse destek de yollamak istiyorlardı ve artık başbakanın bunu kamuoyuna duyurması gerekiyordu medya karışmıştı halk ne olduğunu anlamaya çalışıyordu
1 SAAT SONRA..
-12 şubat 2016 tarihi itibariyle rusya ile savaşa girmiş bulunmaktayız aziz Türk milletinin bu savaştan galip çıkmasını ve son derece soğukkanlı olmasını istiyorum dün gece mevzilerimize yapılan kalleş saldırı ile savaşa girdik Allah yar ve yardımcımız olsun..
Başbakan yüzünde soğukluk ve bembeyaz bir ifade ile bu sözleri kamuoyuna duyurmuştu artık her şey önümüzdeki sıcak saatlere bağlıydı

Mustafa paşa aldığı son istihbarata göre saldırı alacaklarını ve açığa çıktıklarını öğrenmişti hemen siperleri ayarlamış askerlerin yerine geçmesini sağlamıştı Türk mevzilerinde ölüm sessizliğini havan mermileri bozmuştu Mustafa paşa başlıyoruz Allah muzaffer eylesin dedi ve etrafındaki askerlere emirler vermeye başladı ön saflardaki askerler çok iyi mevzilenmişti kayıp vermiyorduk fakat ön saflardan kan ter içerisinde koşup gelen er Mustafa paşanın canını çok sıkmıştı
-PAŞAM ZIRHLILAR GELiYOR !
Mustafa paşa içinden ulan çok fena yakalandık demişti ellerinde fazla mühimmat yoktu ön saflarda ölüm kalım savaşı veriyorlardı siperlere tanklar ölüm kusuyordu rejim askerleri ve rus askerleri saldırıyordu rusya resmen savaş ilan etmişti saldırılar devam ediyordu ve şehit sayısı her geçen dakika artıyordu Türk askerleri mevzileri bırakmıyor düşmana mermi kusuyordu Mustafa paşa ön saflara bakınca askerlerinin nasıl ölüm kalım savaşı içerisinde olduğunu gördü gözleri yaşardı ve hemen bilgi vererek askeri yardım destek istediklerini söyledi..

IRAK SINIRI AYNI SAATLER...
Komutan mustafanın gözleri uykusuzluktan şişmişti askerlerini sınır dışı operasyon için hazırlıyordu ülke ne olup bittiğinden bihaberdi dinlenmek için durmuşlardı askerleri son 3 gündür çok yorulmuştu sürekli kafasında planlar vardı 3 saattir bekliyorlardı askerlerine bakmak için mevzileri dolaşırken çoğunun gözünde endişe olduğunu farketti ve onları motive etmeye çalıştı bunun yanı sıra ön saflarda gayet tecrübeli gözlerinden cesaret fışkıran yiğitler vardı Yarbay Mustafa askerleriyle gurur duyuyordu son gelen telefonda sınır dışında ağır hareketlenmeler olduğu söylenmişti acil bilgilendirme yapıldıktan sonra askerler beklemeye devam ediyorlardı Yarbay Mustafa gözlerini kapatarak Allahım sağ salim evimize dönelim diye dua etti

Alarmlar durmak bilmiyordu babam annem hemen alelacele yanlarına bir şeyler almışlardı bende alabildiğim kadar eşya alıp arabaya binmiştik herkesin yüzünden korku okunuyordu sınırda 6 tane şehidimiz olduğu söylenmişti fakat saldırılar durmuştu herkes bu olayın şaşkınlığı içerisindeydi başkan yaptığı açıklamada sadece taciz için olan bir saldırı olduğunu söylemişti fakat biz neden boşaltıyorduk sınırı onu anlayamamıştım yollarda çok fazla askeri araç ve mühimmat sınıra ulaştırılıyordu biz de teyzemlere doğru gidiyorduk yollarda trafik çok fazlaydı sürekli bir ölüm kokusu endişe havası vardı..

AYNI GÜN SAAT 3 SULARI SINIR YAKININDAN...
Siperlerde çok fena bir gerginlik vardı askerler yatmış endişeli gözlerle birbirlerine bakıyorlardı son aldığımız istihbarat gerçekten korkunçtu türkiyeye saldırı yapılacaktı bu olay türkiyedeki tüm kanalları durdurmuştu çok endişeli bir durumdaydık eğer saldırı olursa büyük tahribatlar ortaya çıkabilirdi çok kritik bir 24 saat olacaktı
-Mehmet sence asılsız istihbarat olma ihtimali varmı ?
- Bekleyip göreceğiz kardeşim...
Sınırda bir patlama sesi duyulmuştu ardından herkes mevzi başına dedi komutanımız mevzilerde siper alırken caydırıcı ateş açmıştık ama karşıdaki birlikler bayağı bir kalabalık görünüyordu derken ortalık cehenneme dönmüştü ağır havan ile siperlerimiz bombalanıyordu herkes şaşkınlığından çırpınıp karşı ateşe başlamıştı fakat sınırda olduğumuzdan üstünlük bizde olmalıydı ama bir şeyler tersti karşı taraftaki güç çok daha fazlaydı ama ne olursa olsun sabaha kadar burada kalmak zorundaydık.

Yetiştiriliş tarzıma bakacak olursak çok şimarık bir yapım vardı aileme karşı fazla saygısızdım ama keşke ellerinden öpseymişim diyormuşum sınava gece 2 de kalkıp çalışırdım geceleri pek ses olmadığı için canavar gibi çalışıyordum derken gece kalktığımda sınırdaki silah seslerinde inanılmaz bir artış olduğunu farkettim merak edip televizyonu açmıştım gördüklerim inanılmazdı resmen suriye rejim askerleri bizim sınırımızda askerlerle savaşa girmişti ve ben bu sesleri net olarak duyabiliyordum sabaha kadar uyuyamamıştım sabah olduğunda şehirde alarmlar çalıyordu acilen şehri boşaltmamız gerektiği söyleniyordu

10 ŞUBAT 2016
Babamla tartışmıştık odama kapanıp ders çalışmaya başlamıştım ama sürekli motivasyonum dağılıyordu haber izlerken siyasi konularda arada birbirimizle tartışabiliyorduk ama bu son günlerde gündem çok gergindi olası savaş ihtimalleri kol geziyordu rusya orta doğuda istediği kanalı açmayı başarmıştı biz ise tam sınırda kalıyorduk ve benim son senemdi sınava hunharca çalıştığım bir dönemdi milletimi vatanımı aşırı severdim tarih bilgim de bayağı bir yüksektir ileride asker olmak istiyordum ona göre sınava hazırlanıyordum

Rus kumandanı sergei yüzünde kibir dolu bir ifade ile izliyordu mevzileri hala şaşkındı böyle bir güce bir avuç askerin nasıl dayandığını anlayamamıştı dürbünle ön mevzileri seyrederken büyük bir patlama sesi duyuldu ve patlama sesleri birbirini takip etmeye başladı sergei baktığında tanklarının 2 tanesinin kullanılamayacak halde olduğunu gördü mayın döşenmişti hiddetle geri çekilme emri verdi bu saldırı hiç beklenmiyordu

Mustafa paşa geçici zaferinden gayet memnundu fakat kayıpları çok fazlaydı aradan 6 saat geçmişti merak ediyordu rusların neden hala saldırmadığına havadan uçak sesleri duyuldu tepeye baktığında 5 tane uçağın üstlerinden geçtiğini havaya bir şey bıraktıklarını gördü ağır ağır düşüyordu bu ne olduğunu anlayamadan bir patlama sesi duyuldu Mustafa paşanın gövdesi sarsılarak fırlamıştı gözlerini açtığında her yerin cehenneme döndüğünü kan gölü olduğunu gördü art arda patlamalar gerçekleşiyordu Mustafa paşa gözlerini kapatıp şehadet getirdi...

Ben bir çay içeyim arkadaşlar *

Irakta saldırı tüm hızıyla devam ediyordu Türk askerleri artık halsiz düşmüştü zırhlılar askerleri çok zorluyordu Mustafa paşa geri çekilmeyi emretmişti askerler büyük bir dikkat ile geri çekiliyordu rus tanklarının saldırısına rus uçakları da destek veriyordu zaiyatta artış vardı Mustafa paşa destek gelse de gelene kadar bitmiş olacaklarını biliyordu bu yüzden destek istemiyoruz demişti kanlarının son damlalarına kadar savaşacaklardı burada 2 saatlik sıcak çatışmadan sonra rus birlikleri geri çekilmişti Mustafa paşa komutanlarla konuşuyordu
-Yiğitlerim biz buradan sağ çıkamayız eğer şehit olmaktan korkan var ise geri çekilip gidebilir
Komutanların yüz ifadesi değişmemişti hepsi aslan gibi alev fışkıran gözlerle bakıyordu mustafa paşaya paşanın gözleri yaşardı ve plan yapmaya başladılar ön saflara mayın döşeyeceklerdi bu zırhlıları yavaşlatıp Türk birliklerinin geri çekilmesine zaman tanıyacaktı eğer geceye kadar saldırı olmazsa plan buydu fakat siperlerin durumu çok vahimdi havada kan ve barut kokusu vardı

Kaçtı bin

Bordoları bekliyom panpa devam

yazma aq
yada yaz la yaz sardı

Bu haber başbakanlığa gittiğinde ortalıkta matem havası vardı herkesin gözü ıslaktı tüm dünya hayretle izliyordu anadoludaki karışıklığı
-Başkanım ıraktaki tümenimize havadan saldırı düzenlenmiş yapabilecekleri hiç bir şey yoktu
-Paşam derhal sınıra askeri gücümüzü yüklemeliyiz yoksa sonuçları kötü olacak
-Takviye devam etmektedir fakat saldırılar hızlanmaya başladı bazı illerde sokağa çıkma yasağı ilan edilecek
AYNI SAATLERDE DiYARBAKIR...
Ali meraklı gözlerle etrafa bakıyordu 1 saat önce babası evden sakın çıkma ali demişti fakat o çıkmıştı ailesi yoktu dışarıdan silah sesleri geliyordu etrafta alevler yükseliyordu ali manzarayı gördüğünde korkudan ne yapacağını şaşırdı ve dolaba girdi aradan 5 dakika geçmemişti ki yüzünde kar maskesi olan kişiler eve girdi oturup konuşmaya başladılar diyarbakırdan ve özerklikten bahsediyorlardı bunlar huur çocukları partisi idi ali bunu anlamıştı ortalıkta savaş patlak verince bunlar da iç savaş için uğraşıyorlardı hepsi evden çıktıktan sonra ali dolaptan çıkıp merdivenlerden inmeye başladı fakat kapıdayken en son duyduğu ses çınlamalar ve acı çığlıklar oldu...

Teyzemlere vardığımızda burasının da pek güvenli olmadığını farkettim sokaktaki insanlarda korku vardı herkes korkuyla koşuşturup erzak gıda almaya çalışıyordu savaş ülkeyi sarsmıştı bodrum katına yerleştik ne yapacağımızı bilmeden oturup beklemeye koyulduk...
AKSARAY...
Başbakan hiddetle odada volta atıyordu nasıl böyle bir şey olabilirdi beklemiyordu rusyanın böyle bir şeye kalkışacağını sinir ve hiddetle düşünüyordu kendisi başkanken türkiye bitemezdi buna izin veremezdi yardımcısına sinirle bağırdı
-Bana ABD başkanını bağlayın

Gençler yarın da devam ederim okuyan arkadaşlara da teşekkürler

Er osman askere geleli daha 2 ay olmamıştı olayları tv den takip etmişti eli ayağı titriyordu acaba ailesi sevgilisi ne durumdaydı bir an önce onların yanında olmak istiyordu fakat bu vatan borcuydu gördüklerinde anladığı bir diğer şey ise sınırda şiddetli çatışmalar var yanısıra huur çocukları örgütü de kontrolden çıkıp eylemlere başlamıştı derken astsubay fatih seslendi hazırlanın teyakkuza geçiyoruz...

Gece olduğunda Mustafa paşa artık askerlerine emri vermişti gizlice mayın döşenmeye başlanılmıştı herkes büyük tedirginlik ve dikkat ile çalışıyordu eğer bu planları işe yararsa diğer saldırıyı da püskürteceklerdi ama acele etmezlerse rusların gece yapacağı düşünülen saldırıyı püskürtemeyip hazırlıksız yakalanacaklardı kazı işleminin çoğu tamamlanmıştı siperlerde yeniden kazılıp düzenlenmişti saldırı başlamıştı bu sefer tüm güçleriyle yüklenip ağır bir şekilde saldırıyorlardı zırhlılar daha hızlı hareket ediyorlardı öne taşınan siperlerdeki askerler çok zor durumdaydılar ağır top ateşine maruz kalmışlardı her yerde patlayan bombalar vardı tankın açtığı çukurlarda mevzilenen askerler var güçleriyle ateş ediyorlardı eğer saldırı bu şekilde devam ederse Türkler fazla dayanamayacaktı.