toplaşın hele piçler kesintisiz yazıyorum

bin geç özet

yine o gecelerden biri
lakin nişan törenine katılmamız gereken bir ark.var
kankayla planı yaptık törene katılıp erken tüyeriz
gündüzden karılarıda ayarladık
neyse biz efendi gibi giyinip gittik törene
yüzüklerdi kıldı tüydü görüp çaktırmadan tüydük
gittik karıları aldık bi tanesi futbolcularla düzüşen bi hatun
mankenim diyor ama podyum görmüşlüğü yok
yanında da güzel ama salak bi karı
gideceğimiz mekan belli
udi şarkıcının işlettiği klübün üşt katındaki bar
etilerde
sık gittiğim bol da bahşiş bıraktığım için kafa masalardan birine aldılar

oturduk masamıza garsonlar pervane
böyle yanarlı dönerli tabaklar içmediğimiz halde chivas viski falan
karılar mest
barın solisti çıktı sahneye bana öpücükler falan
muallak bir insan kendisi
diğer işi de kalın abilere karı satmak
hay huy şamata gırla gidiyor
arada karı üstüme çıkıyor öpüşüyoruz falan ben sıkılmış triplerde itiyorum bunu
peçeteler deste deste havaya atıyoruz(ne gibim bi iş hala anlamam)
bi ara etrafı bi keseyim dedim varmı tanıdık diye
kalktım barın içini bi turladım tam yerime otururken kalabalık bir grup geldi
karşı masamıza oturdu
ne ayak bunlar bakarken sağlam abi gelmiş meğer

sonradan politikacı olup iktidarın anasını gibtiği herif var ya
şimdi yurt dışına tüyen
işte o ve bir grup arkadaşı
ama karısı yok yanında başka karılar var
hepsi taş karılar
ben de incelemeye aldım doğal olarakgüldü
öküz gibi bakarken biriyle gözgöze geldik
karı güldü bana doğru
kafasıyla selam verdi
ulan nooluyo falan dedim
meğer yanımdaki karıya selam vermiş
dedim bu kim amk
etkilenmiştim
sana gelmez falan dedi bizim karı
sen nerden bilecen lan amk karısı dedim
anlat bi
huur habire karıyı kötülüyo bana
tamam dedim amk tamam
sen bunun telini ver bana ben bakarım dedim
yok sormadan veremem kıl tüy
vermede gibeyim sülaleni dedim

uyuyun amk uyuyun
ben yazıcam okumayanında amk

koy... .

karıyı kolluyorum sürekli helaya gidermi diye
arada bir o da bana bakıyor
bi ara yerinden kalktı hemen benim karıya git dedim peşinden
o vermezse sen benim telefonu ver dedim
gitti bu beş dakika falan sonra geldi
verdinmi dedim verdim dedi
bir süre sonra grup halinde kalktılar masadan
hay dedim amk kalsaydınız
karı yanımdan geçerken telefonunu gösterip arıyacam der gibi işaret yaptı
gitti bunlar
o gece öyle bitti
ertesi gün başladım beklemeye
bir gün iki gün oldu bi hafta
yavas yavaş umudum tükenmeye başladı
karının yüzü gözümün önünden gitmiyor

kesintine sokuyum.

aradan iki hafta geçti umudu kestim
o zamanlar pazarları famiyamın evine gidiyorum yemeğe
düzgün ev yemeği yiyelim anamı kardeşimi göreyim
yine onlarda yemekteyiz sohbet muhabbet zırr telefonum çaldı
çal amk açmıyorum dedim
bizim binlerden biridir diyorum
o gün aileme ait
neyse gece yarısına yakın kalktım evime gitmeye
arabada giderken arayım dedim şu numarayı
ev de etiler de o zaman
çaldırdım uzun uzun açmıyor her kimse
giberim dedim kestim aramayı
eve gidip dal taşak yayıldım
biraz takılıp uyurum dedim
saat bir falan koydum kafayı yastığa uyudum
böyle derinlerden bi ses geliyo ama rüyamı ne anlamadan uyandım
telefon çalıyo
ulan bu saatte kim arar

ultima oynuyo hala rahat yaz geniş geniş

gibseler okumam aq ne anlatıyon özet geç bin

bi açtım teli karşıda bi hatun sesi ama kafayı toparlıyamıyorum
hebele hübele bişiler söylüyorum
beş dakika sonra arayım sizi deyip kapattım
kalktım yüzümü yıkadım hala bi fikrim yok arayanla ilgili
saat gece 3 olmuş aradım numarayı bi kadın sesi
kimsiniz dedim
x bardaki kız dedi
aramamı çok istemişsin aradım işte dedi
teşekkür ederim falan sevinçten kekeledim bir şeyler
nerde oturuyorsun dedi bu
etlerde şu yerde dedim
çok yakınız dedi
oh çok iyi falan dedim
ama heyecandan dilim damağıma dolaşıyo
benim karnım aç bana yemek ısmarlarmısın dedi
şimdi mi bu saattemi falan kekeledim yine
bekliyorum seni adres şu dedi verdi adresi
evden nasıl çıktım nasıl gittim hatırlamıyorum

gibecem ramon mı yazıyon

kapıya vardım bekliyorum
2 dakka geçmeden apartmanın ışığı yandı
barda karıyı gece kıyafetiyle makyajlı falan görmüştüm nasıl gelecek diye meraktayım bi yandan
neyse kapıya geldi çıktı binadan
bende indim arabadan
yaklaştıkça nabız yükseliyo
üstünde bi kot beyaz bi tişört
sade duru bir güzellik
geldi elini uzattı bende uzattım ulan yanağından öpsemmi falan ikilemde kaldım
benim mallığımı farketti yanağını uzattı
ulan nasıl güzel bir kokudur bu
aklım çıktı
bindik arabaya ulustan arnavutköye inen yolda köfteci ali vardır
sabaha kadar açık temiz lezzetli bi yerdir gittik oraya
söyledik köfteleri soğanlı falan
başladı yemeye o kadar zevkle iştahla yiyorki tabloya bakar gibi seyrediyorum
yemekleri bitirdik çıktık mekandan
sahile inip kahve falan demeye kalmadan olur dedi
indik sahile denize karşı park ettik çıktık banka oturduk
kendinden bahset biraz dedi
ben de anlattım işte şudur budur iş güç
sabaha doğru serin hava bankta otururken koluma sarıldı
kalbim küt küt hareket etmeye korkuyorum

hava aydınlanmaya başladı
hadi bırak beni artık sen de işine gidicen git dinlen birazseni dedi dedi
ne zaman görüşürüz falan sordum ben
ben ararım seni dedi
bu sefer çok bekletme dedim
güldü bekletmem dedi
2 saatlik uykuyla işe gittim ama nasıl mutluyum
öğlen pederle yemeğe çıktık
zırt telefon
açtım karşımda bu
ağzım kulaklarıma nasıl vardıysa peder nooldu oğlum müjdeli haber mi aldın dedi
valla aldım dedim
bak bu sefer hiç bekletmedim seni dedi
nasılsın iyimisin falan derken akşama yemeğe bekliyorum seni dedi
gerek yok ben seni alayım dışarda yiyelim derken
sen bana yedirdin sıra bende dedi
akşamı nasıl ettim bilemedim
iş çıkışı eve gidip duşumu alıp çıktım ulan ne hediye alayım
baktım çiçekçi
bi sürü kırmızı gül alıp gittim
kapıyı açtı yine sarılıp öptü yanağımdan
o nasıl muhteşem bir kokudur
neyse geçtik içeri salonuna rahatına bak diye oturttu beni
baktım eşyalar falan kalite budur dedim
aval aval etrafa bakarken hoşgeldiniz diye bir ses
uzun boylu manken ölçülerinde hem güzel hem sevimli bir kız
ışıl ben dedi
bende x memnun oldum

sadece memnun mu oldun

anlat lan yarakos.

havadan sudan muhabbet derken melike geldi yanımıza
bu arada ismi melike aşkımın
bişey içermisin önden dedi
bol buzlu rakı olur dedim
getirdi hepimize birer tane
bi yandan içip bi yandan konuşuyoruz
ilk rastlaştığımız gece yanımda olan karıdan bişeyler dinlemiş ağzımı arıyor
dedim böyleyken böyle
ne tak yiyorsam anlatıyorum mal gibi
aklımız sıra kıza hava yapıcaz
bu da dinliyo beni anlat benim salak oğlum der gibi
sonunda yemeğe geçtik
zeytinyağlılar et yemeği salata falan süper sofra hazırlamış
dedim sen mi yaptın bunları
kim yapacak başka dedi
oturduk yemeğe bir de lezzetli yapmış
rakılarda su gibi
güzelleşti kafalar
ben dedim yeter sağlam durmalıyım
ışıl bir kahve yapayım sana dedi
olur dedim ışıl mutfağa gittiğinde koltuğa geçelim dedi aşkım
kalktık beraber oturduk anında başını omzuma koydu
kafası bi milyon
biliyormusun dedi
hayatımdaki en temiz şeysin dedi
ulan bu ne amk
salakmısın demek istedi aldı beni bir düşünce

devam et bin güzel yazıyosun.