toplaşın beyler başlıyorum

@1 genel jeolojiyle kartografya mı var çömez bin. meslektaşıma selam olsun...

@101 var panpa ahuahuaa ne çok coğrafyacı var amk

reserved

hasgibtir oradan üşenemden okudum da bu kadar saçma bir hikaye olamaz. yalan atan o ince ağzını gibeyim.
mahallenin abisi aynalı tahir gibi hareketler, eleman kız kardeşini sana pazarlıyo hasgibt oradan elim ayağım titredi bu saatte

panpa moralim cok bozuk uyuyamiyordum sagol kafam dagildi
edit: huur evladi dalga geciyor. daha önceden de,bir ay önce falan aynen böyle yazmis ayni yerde birakmis.a.q. uydurdugunu bilsem de okuyordum ben de.ne amciklar var lan

bir yannan giben kelebek değil.

nickinde bile gercek adi yazan biri yalan söylemez diye inandım babanin amk

RESERVED deli oğlan

@1 panpa uzun uzun yazma kısa yaz

not:bi hikaye yazarı önerisi =)

gececi tayfa gelince haber edin

3. sayfada kaldım alzheimer var bende unuturum şuraya yazıyım

@110 yarraaam hadi devam

toplaşmadınız mı lan hala .

başlıyorum beyler

buluşma yerini ayarladık daha sonra .buluştuk . buluştuğumuz mekanın tasarımını yapan mimarın dıbına koyim . orada çalışan ameleleri gibeyim . mekanı tasvir edeyim biraz beyler . girişte sağ köşede bi masa var .dükkanın büyük bölümü girişin sol kısmında kalıyo . bu sağ taraftaki masaya tam oturacakken bu kevaşe az ilerde bi masa daha gördü oraya oturalım dedi . , muhtemelen gibişecek adamların rahat rahat gibişmeleri için hazırlanmıştır . yada ben abazanlığımdan öyle düşünüyorum .
ben buna harunu övüyorum bu huur olmaz diyo . konusma ikna çabaları ve reddedişlerden ibaretken bi ara bu bana “ yaa olmasss dedımm .s.s.s “ der gibi bi ses çıkarıp omzuma yaslandı amk. beyler kevaşenin göğüsler taş omzuma değince içim bi hoş oldu . o duygu anlatılmayacak , ifade edilemeyecek duygulardan birtanesidir diyebilirim . yada bunu anlatmak benim harcım değil .

tabi bu temas anlarında içimden bi ses ulan verir mi falan derken diğeri saçmala olm hayatın gibilir gibisinden konuşuyor . bende teselli amaçlı tamam canını sıkma hayırlısı olsun diyorum da neyi teselli ediyosam amk o kadar konuştum ki kız kendini suçlu hissedip savunmaya geçti . gözlerimi gibiyim göz göze geldik . kız gel gib diye yalvarıyor bakarken . i̇stersen bize gidelim dedi bişey demedim kalktım amk . . aha dedim deplasmanda atıcaz ilk golü . i̇nanırmısınız nasıl bir zevk nasıl bir abazanlıksa aklımda gibişmekten başka bir şey kalmadı . beynim gibimle yer değiştirdi .

kapıdan girer girmez hiç konusmadan öpüşmeler başladı . göğüsleri avuçluyorum , uçlarını sıkıyorum , emiyorum çıldırıyorum panpalar . kız hadi hadi yeter gir diyo . neyse yatağa geçtik çok heyecanlıyım ne kadar belli ettiysem ilk mi dedi . evet dedim . benimde dedi . bir an da durdum beyler . ben karşımda bir huur var zannediyordum . her ne kadar ruhu huur olsada bedeni huurluğa yeni adım atmıştı bu sürtüğün .

i̇lk gibiş maceram da elim gibimde kaldı beyler . sonra aklım başıma geldi . koşarak çıktım amk . napıyordum lan ben ? sevdiğim kızı en yakın arkadaşıyla aldatıyordum . harun a ne demeli amk . adam bana o kadar çok güvenip beni sevdiğiyle arasını yapmaya gönderiyor , adamın sevdiği gibmeye kalkıyorsun . elim ayağım birbirine dolaştı . napacağımı şaşırdım .

dükkana geldim kafam allak pullak ne yaptım ben ? ve hala izlerini taşıdığım inanılmaz depresyon dönemi başladı .

o günlerde yazdığım bir şeyi aktarmak istiyorum beyler …

ağlıyordu gökyüzü … yaşamın kaynağını yer yüzüne sunarken . delice sevişen bulutların çığlıkları gibiydi şimşekler …hiç bilinmeyen bir hikayenin , hiç tanınmayan , hiç okunmayan , hiç sevilmeyen , hiç nefret edilmeyen , uğruna hiçbir duygu hissedilmeyen kahramanı gibiydim evi andıran bu kafeste . neden suçluydum ? neden karışamıyordum insanların arasına . i̇stanbul’un gizli saklı gizemleri gibi bir köşeye gömülüp beklemek nedendi ? nedendi bu sonsuz hüzün ? neden uykusuzdu gözlerim ? cümlelerimin derinliğinde boğulmak bir yana , hiç kimsenin kurtarmaya bile teşebbüs etmemesiydi beni kahreden . ufuklarım simsiyah . o asil karanlığın kollarında anne şefkati arayışım , tanımadığım insanlara kin besleyişim nedendi ? nedeni nedir sürekli neden sormanın

i̇şte bütün bu soruların cevapları hayatımın tümünü teşkil ediyor , adeta yaşantımın mısralarını oluşturuyordu bir şiir gibi … hüzünden , mutluluktan yada başka birşeyden ... hep aynı olgu üzerine mi yazarlar bu şairler , şiirlerini ... ki kullandıkları dil aynıysa , kelimelerin yeri değişmiş ne önemi var ? anlıyorlar mı beni ? sürekli soru sormaktan vazgeçmeliyim ama ölmeyi bile beceremeyen ben bunu nasıl becereceğim ...

peki sen incitanem .. biliyor musun o çok sevdiğin , o çok değer verdiğin malın sana ve sevdasına nasıl ihanet ettiğini ? bir gün öğreneceksin . elbet duyacaksın bir yerden . ne dersin kimbilir ? belki çekip gidersin . belki kalıp yine seversin beni . peki olur mu eskisi gibi .
bakar mısın bana cennetleri armağan ederek .
güler misin yine , şu yaşadığım hüzne , karamsarlığa , suçluluğa ve ihanetime inat .
ama çok seviyorum seni . göz yaşlarımla yazdığım satırların değeri nedir sende bilmiyorum .
ama inansan da bana , affetsen de beni , hep içimde bir burukluk hüküm sürecek . kalbimde kurduğun krallığı arkandan vurarak yıkmış gibiyim . düşünüyorum da hiç haklılık payım yok galiba .

ordamısınız lan