toplaşın beyler başlıyorum

hadi la devam

rezerved

“ Açıkcası evladım , bu ilçeye Harun u arkadaş cevresinden koparmak ve değişikliği denemek için geldik . Biraz araştırmıştım . Ama böyle yerlerde , böyle aile yaşantısıyla senin yakaladığın doğruları yakalamak çok güçtür . Sen bunu başarmışsın “ dedi .

Derken hülya , Sultanbeyli merkezi merak ettiğini gezmek istediğini söyledi . Ben de merak edilecek ve gezilecek bi yer olmadığını belirtirken arka arkaya c4 etkisinde bi kaç espiri yaptım . Sultanbeyli de bulunan ve restorasyon çalışmaları halen tamamlanamamış , istanbuldan Osmanlının aldığı ilk toprak parçası , kalesi olan Aydos kalesine gitmeyi kararlaştırıp mekandan ayrıldık .

Sonra ki gün pederden zar zor izin alıp hülyanın ailesiyle bahsettiğim kaleye gittik . Kale demeye bin şahit lazım , taş yığınları kaleyi andırıyor . Çalışmalar vardı zaten . Ama manzarası mükemmel . Oturduk semaveri yaktım . Çaylar içilirken muhabbet ettik . Bu arada hülyayla bakışmalar ara sıra temaslar yaşanıyor . içim gidiyor gittikçe bağlanıyorum amk . Derken hasan amca hanımını da alıp ben bi çevreyi dolaşayım severim dedi gitti . Harun bini de çalışmaların fotoğraflarını çekmek için uzaklaştı. Hülyayla baş başa kaldık bir süre semaverle oynadı . Sonra gelip oturdu yanıma .
Elinde ki dal parçasıyla oynarken “ Emre “ dedi .
“ Efendim”
“ O gece benimle ilgilendiğin için teşekkür ederim “
“ Elimde değildi “ dedim
Dönüp baktı ben de ona baktım , anlamış olacak ki gülümsedi ve gülümsemesi anında karşılık buldu
“ Emre , senin şu şiirlerini çok merak ediyorum “ dedi ne alakaysa ve hangi ara söyledim şiir yazdığımı onu da hatırlamıyorum amk .
“ Artık merak edeceğin kadar şiirim yok ki “
“ Nasıl yani ? “
“ Birine aşık oldum , ondan öncesini sildim .”
“Aaa neden sildin ki ?”
“ Bir gün şiirlerimi merak edip okumak istediğinde sadece kendine yazılmış olanları okusun ve mutlu olsun diye “ dedim .
Bu imali cümlenin yarattığı etkiyi görmek için yüzüne baktığımda kafasını yere eğmiş gülümsüyordu

devam et la okuyoruz

devam ediyim mi diye sorma amk.

anlat lan elim gibimde kaldı

Kısa süreli sesgiblik yaşandı . Sessizliği bozan yine o oldu .
“ Çay içer misin “
“ Teşekkür ederim rahatsız olma “ dedim .
Yeniden bi sessizlik başladı . Bu sefer sessizliği bozma eylemi bizzat tarafımdan gerçekleştirildi .

“ Sen şiir sever misin ki ?”
“ Evet , çok severim “
“ Şairleri peki ? “ Gülüşmeler …
“ Onları da “ yine gülüşmeler .

“ Hep merak etmişimdir emre , şairler nasıl yazarlar şiirlerini “ diye sordu .
“ Eğer telefon numaranı verirsen ve gece yarısı balkona çıkarsan görürsün kime ve nasıl şiir yazdığımı dedim “ 
Telefon numarasını alıp numaramı verdikten sonra hasan amca , karısı ve Harun bini damladı . Hasan amca ilerde bi gölet gördüğünü merak ettiğini söyledi . Boş bi vakitte mangalı kapar gideriz dedim .
Birer çay daha içip geri döndük . Geceyi beklemeye başladım .

Sormadan devam panpa aşığım zaten amk ağlıyacam bide arkada ali atay-yalanı verdim dikaktle okuyorum

@43 ya diyaloglarını gibeyim senin, şiirleri silmişmiş. neden? sadece aşık olduğu kişiye yazdığı şiirleri kalsınmış. ya bi gibtir git birader... neyse devam et, merak ettim oç

ağzında iyi laf yapıyor la bin zütürdün kızı ag helal

Saat 23.30 civarıydı . ilk mesajı atan oydu . Şairimiz balkonlarına ne zaman teşrif edecekler yazmıştı  Birazdan dedim . Çayımı alıp çıktım beyler . Ben kişisel olarak ay’dan ilham alırım . Ay mükemmel görünüyor hilal şeklinde . Şiir yazarken benim için ilk cümle ya da yazmaya sevkedecek bir kelime lazımdır her zaman . Defterime hülyalı geceler yazarken
“ insan neden aşık olur ki ? “ diye sordu .
Mesajı okuduktan sonra bakıştık biraz …
“ Aşk sebepsizdir
Sebebin aşk’tır…
Sebebim sensin…
Sen aşk’sın … ” diye cevap verdim …
Gülümsemekle yetindi …
Ama bu bile ilhamdı benim için …
Senden bir parça olmayınca içinde
Mutlu tutmak imkansız gönlümü
Bir gün sevdiğim der misin bana
Tebessümüne kurban versem ömrümü

Diye cevapladım beyler … Belki sizin için saçma ya da sıradan gelebilir ama o an , ikimiz içinde çok anlamlıydı bunlar … Nesin sen dedi 
Binlerce tanım yapabilirim ama sen seç dedim … Neyim sence ben ? dedim …
Nasıl desem bilmiyorum bu soruyu birbirimizi biraz daha tanıdıktan sonra sormanı istiyorum dedi …
Hayhay dedim … Sonra babası geldi yanına … Ben de iyi geceler dedikten sonra bi kaç satır daha yazıp uyudum …

Birkaç gün nasılsın iyimisin tarzında geçti . Sürekli dükkandayım , yardırıyorum . iş güç derken mesaj bile atamıyorum amk . Akşam eve gidince genelde hülyanın odasının ışığı kapalı oluyor uyuyor rahatsız etmeyeyim diyerekten yazamıyorum da . Bir gün öğlen vakitleriydi . Evin dükkana yakın olduğunu belirtmiştim . Hasan amca geldi yanında Harun bini var.

@47 bu seferki diyalog iyiydi, devaam...

"Aşk sebepsizdir
Sebebin aşk’tır…
Sebebim sensin…
Sen aşk’sın"

senin ben dıbına koyim

Geç buraları oç ne zaman gibtin nasıl gibtin hülyayı oraya gel

okucam panpa sabaha söz..

bu arada iyi sallıyorsun

muallak sinirlenmiş evde , telefonunu kırmış hasan amca da tel alacakmış buna . Tavsiye ettiğin bişey var mı dedi . Ben de bi daha kırabileceğini bu yüzden ucuzundan bir şey almasını tavsiye ettim . Bilen bilir Nokia 1110 lardan bi tane sattım bunlara . Satış sonrası adettir çay içilir . Çay içerken hasan amca şu göleti bi gezdirmedin amk gibisinden feryad etmeye başladı  .

O ara peder geldi . Baktım hasan amcayla samimiler . iyi dedim amk bu bile umutlandırıyor beni . Hülyanın bana her konuda güvenini sağlamak için ailemi tanıması iyi ilişkiler içinde olması gerekli diye düşünüyordum . Sonra konu döndü dolaştı bana geldi . Babam bundan bi gib olmaz diye başladığı paragrafa bana bi kaç tane beddua ederek son verdi . Sanki ananı gibtim huur çocuğuna bak . Ben babamın yarak yarak konuşmasının hasan amca ile olan bağımızı koparacağını düşünmeye başlamışken , peder birazdan gelicem diyip gitti. O gittikten sonra hasan amca gülerek üzülme emre dedi ne yapsan yaranamazsın anlamayazlar seni dedi  . Bir öğretmen adayı olarak o an o öğretmenin anlayışına hayran kaldım . Peder gelince fazla ertelemeden şu gölete gidelim dedik .
Eve gidip üstümü değiştirdim çıktık yola .

Tam kapıdayken hülya gelip emre günlük tutuyormusun dedi . Evet dedim . Eğer özel değilse getirirmisin , ben de benim günlüğümü getireyim dedi . Gölet kenarında otururken okuruz vs.
Dedim ki defteri vereyim sen de ver fakat bi kaç gün kalsın . Sen benim günlüğe yaz ben de senin günlüğe yazarım hatıra kalır vs. Anlaştık bi koşu gidip günlüğü aldım geldim .

@53 noldu yine amk

@55 iftira atma o.ç

2050ye kalmis 30 kusur yil, hala bilecikte yasayan mallar mi var la?

beyler bu varoşlarda geçen ezel türü bişey olsa gerek.