-
1.
+17 -1ön edit: bu hikayenin sonu yok panpalar kusura bakmayın. sonunu yazamadım çok canım sıkıldı. okuyanlara teşekkürler.
liseliler yoktur ümidiyle bu saatte anlatacağım. gerçi sabah 5'te liselinin zararı dokunmaz siz de gelin.
dertleşmeye mi açsam hikayaye mi karar veremedim. belki de hikaye anlatırken dertleşmek istiyorumdur.
bir kız vardı panpalar.
ben her zaman her şeyle taşşak geçen bir insan olmuşumdur. etrafı ciddiye almayan, kendini ciddiye almayan. insanlar hep güldüğümü zannederlerdi. oysa etrafımda olan biten gerçekliği gördüğüm için gülerdim.
ben küçükken ailece anne tarafımla beraber bol bol zaman geçirirdik. annemler 3 kız kardeş. anne tarafımdan erkek kuzenim yok hepsi kız. bir tane amcam bir de babam var bütün bu curcuna içerisinde. kızların içinde büyümüş bir erkek çocuğuyum ben. belki de bu yüzden kızları kıramıyorum, onlara karşı bu kadar naziğim. -
2.
+8 -1çok rahat olduğum ve onlara nazik davrandığım için etrafımdaki kızlar bana hep yakın olmuşlardı. benden çekinmezlerdi, kolayca arkadaş olurdum kızlarla. bu kadar çok kız arkadaşım olunca bir de tipimden ya da nezaketimden kızlara karşı tutumumdan mıdır bilmem 2-3 defa çıkma teklifi almıştım. ama diyorum size, ben kendimi bile ciddiye almayan bir insanım. kızlarla sevgili olmak, çıkmak konuları bana hep pembe dizi/aşk dizileri izleyen embesilleri hatırlatır.
hepsine kaçamak cevap verdim. 15 tatilde müsait değilimler mi ararsınız mesaja cevap vermemek mi. erkekler açıldığında giblemeyip yan basan kızın erkek versiyonuydum diyebilirim.. evet belki de türümün tek örneğiyim.
işin daha da komik yanı bu kızların bana çıkma teklif ettiğinden şu ana kadar bile kimsenin haberinin olmamasıdır. hani arkadaş grubunuzda kız arkadaşı olmamış veya sizin olmadığını sandığınız bir eleman olur, siz onunla dalga geçersiniz ama zütüm zütüm kız arıyorsunuzdur ya. he işte o elemanlara artık daha dikkatli bakın. teklifleri reddedenler.
evet lisenin başlarında ben hala yarak kafalı bir ergendim. ama insanların gördüğünden farklı bir dünya görürdüm hayaller perdesinin ardından. insanların giblemediği şeyler giblerdim. giblediklerini de giblemezdim. bu özelliğim hiçbir zaman değişmedi. -
3.
+7 -1kızlar, erkekler. benim için arkadaşlığın cinsiyetle ilgisi yoktu. hala da yoktur. bir kızla arkadaş olmak için cinsel bir dürtü gerekmez, sadece iki tarafın da insan olması gerekir.
x kişisi diyelim. gerçek adını söylerken rahatsızlık duyuyorum, yerine de bir başkasının ismini kullanamayacak kadar çok sevmiştim.
bir gün arkadaşlar muhabbet ediyordu. onlar cam kenarında duvara/cama yaslanmışlardı bir kaçı camların yanında sıraların üzerine oturuyorlardı, ben de muhabbete katıldım. 2'li sandalyelerden birinin cama bakan tarafı boştu, oraya oturdum. sandalyenin sağ tarafında oturan kız bana garip bir bakış atarak daha da sağa kaydı. koca zütlü birisi değildim hayır, kız benim orada bulunmamdan rahatsız olduğunu belirtmek için sağa kaymıştı. x'in varlığından ilk o gün haberdar oldum. o zaman okuldan ayrılmış bana çıkma teklifi eden kızlardan birinin en yakın arkadaşı, sınıfın ve okulun en ciksi kızı. zihninizden erotik bir çağrışımda bulunsaydınız bizim okulla ilgili, ilk olarak o kız aklınıza gelirdi.
batılı genleri, sarışın saçları, tatlı suratı ve okuldaki bütün abazaların tabiriyle "füze"leriyle beraber okulda açık ara farkla en ciksi kız oydu. -
4.
+4 -4beyler sonunu bağlayamayacağım çok canım sıkıldı kusura bakmayın. okuduğunuz için teşekkür ederim.
-
-
1.
+1BiZDE OKUMUYOZ ZATEN AMQ AHAHAHAHA SONUNU ZiKiM
-
1.
-
5.
+6 -2iyide bunun Donald Trump reisle ne alakası var
-
-
1.
0Donald reisin adı geçiyo şuku amk direk
-
1.
-
6.
+7ondan sonra her şey karşılıklı olmaya başlamıştı. ben de onunla muhabbet açmaya başladım. konuştukça tanıdım. tanıdıkça daha da sevmeye başladım. geceleri whatsapp'tan sürekli mesajlaşırdık. saçma saçma muhabbetler döndürürdük, çocukluğuna gitmiş 2 kişinin birbirleriyle konuşması ancak böyle olurdu. bir keresinden bir günlüğü olduğunundan bahsetti.
kitap okumak hayattaki en büyük zevklerimden biridir. oku oku nereye kadar diye düşünüp küçük şeyler yazarak kendimi oyalarım bazen. benim de kısa yazılarım vardı hayat ve bu hayattaki anlamı sorguladığım. yazılardan bahsettim, günlükten bir sayfa atarsa yazılarımdan birini atacağımı söyledim. en sonunda ikna etmeyi başardım ve bir sayfasını aldım.
bir insanın günlüğünden bir sayfa. güzel şeyler yazıyordu. sadece bir sayfa olması ne üzücü diye düşünmüştüm. kendi yazılarımdan birini attım. çok beğendi. şu an bilmiyorum sadece beğendim demek için mi "beğendim" yazdığını. bir yaz daha başladı. gelecek sene lys vardı. -
7.
+5 -1okuyan varsa belli etsin yoksa gibtir olup lol oynayacağım.
-
8.
+6evet geldim devam.
x'in hemen önünde oturuyorum. derse bakıyorum. her şey çok normal derken bir tenefüs arasında yanımdan bir kalem uçtu, evet bir kalem uçtu ve sıramın önüne düştü. arkama baktım "sen hayırdır" ifadesiyle, kıs kıs gülen iki kız. dedim aha şimdi yarra yedim. kalemi alıp kendilerine verdim. "kalemleriniz sanırım uçmaya başladı sahip çıkın". tamam dediler ve önüme döndüm arkadaşla bir şeyler tartışmaya devam ediyorum. o diyor euro yükselmez ben diyorum dolar düşmez. bu sefer bir kalemkutu uçtu.
kız yavşamasının çok ilginç bir özelliği vardır. panpalarım belki çocuğunuz da bu konuyu merak ediyorsunuz. kızlar dikkat çekmeye çalışırken mantıklı hareketlerde bulunmazlar. bir insanın diğer insanla iletişim kurmak için kalemlik fırlattığı yere yannanı yediğiniz nokta denir. ya kıza gibtir git uğraşamam diyecekseniz ya da, ya da nezaket kurallarınca gülerek kalem kutusunu vereceksiniz. yukarıda yazdığım gibi. "kızları kıramıyorum". -
9.
+5kız bana ayar olmuş gibi bir tavır takınırken ben de muhatap olunmayacak kişiler listesine birini daha eklemekteydim. gel zaman git zaman ben bununla iletişim kurmamaya devam ediyordum. 2. dönemin başında sınıf öğretmenimiz sınıf düzeninin dıbına koyduğumuz için bizi sınıfta dağıtmaya başladı. ergenlere tipik oturma planı yapılır ya. ondan işte.
bendeki şansa bak ki benim yerim de x'in tam önü. yanımda sınıfın en inek arkadaşı, x'in yanında da gelecekte kanki olacağı z. -
10.
+4yaz başladığında ailemin bir işi dolayısıyla istanbul'a gittik (istanbul'da yaşamıyoruz). x'in yüzünü görmedikçe mantığımın sesi hislerime karşı "bu kızla senin bir geleceğin yok, ayrı dünyaların insanısınız" demeye başlamıştı. mantık ve duyguların savaşı devam ediyordu bir süredir. eşinden ayrılmış olan teyzemlerde kalıyordum o gün, anneannem de oradaydı.
teyzemle eski eniştemin arası biraz karman çorman. adam buna tokat attı diye ayrılmışlardı. kızını görmek için ayda 2 kere gelirdi falan. küçük kuzenim bu ziyaretlerden biri olan bu günde babasıyla görüşmek istemedi. eniştem camdan anneannem ve teyzemle tartıştı falan, ben mevzu benimle direkt ilgili değil diyerek olaya çok müdahil olmak istemedim ama sonunda kendimi elimde 8'lik inşat demiriyle (o da nereden çıktıysa) eniştemin karşısında buldum. tırsık biridir kendisi ağzını yüzünü kıracaktım da anneannem durdurdu vesaire.
olayın yaşandığı gece benim kafa yandı tabi, adrenalinle uyku da tutmadı düşünüyorum ben koltukta yatarken, ne taktan bir hayat diye. x'ten mesaj geldi. mesajı anlaşılabilecek en uç noktadan anlayıp "yalnızlık" kelimesini içeren bir cümleyle tersledim. tam olarak ne dedim bilemiyorum. orada konuşmayı bıraktık.
yazın ortasında sarhoş bir şekilde beni aradı, daha sonra fark ettim ki arkadaşının doğum gününde içip sapıtmışlar. terslediğim durumdan taviz vermedim. biraz konuştuktan sonra görüşürüz deyip kapattım. -
-
1.
+1Hizli yaz okula Gitmeden De bitir Hadi
-
2.
0panpa sizin okula yetişmez. ders arası okursun.
-
1.
-
11.
+4mantık ve duyguların çarpışması ilginç bir şeydir. mantık size argümanlar sunar. eğer bu kızla ilişkine devam edersen kendini daha da açıkta bırakacaksın. seni zamanı gelince yaralaması için eline daha fazla koz vereceksin der. sizin yaşam tarzı olarak bir orta noktanız yok, belki asla olamayacak der. "kendi duygularını tatmin etmek için" kendisini sevmeni sağladı, bir gün sevmemeye başlarsa yıkılacaksın der. duyguların argümanları yoktur. argümana ihtiyaçları da yoktur. eğer belirli bir süre maruz kalırsanız mantığa karşı kazanırlar. işte bu kadar ilkel şeyler duygular. ne trajikomiktir ki insanın insan olmasını sağlayan şeylerden biri de duygularımızdır.
ben başka sınıftan kızlarla, aynı erkek arkadaşlarımla muhabbet edermiş gibi muhabbet ederdim. kızlarla o kadar rahat konuşurdum ki "kızlarla rahatça konuşabilen erkek" görmemiş insanlar, o kızla çıktığımı veya kıza yavşadığımı bile zannedebilirlerdi. her şeye at gözlüğüyle baktığımızdan olsa gerek. işte o kızlardan bir tanesine çok uyuz olurdu x. onunla yakın bir şekilde konuşmuş olduğum bilgisi kız arkadaşları tarafından kulağına fısıldanınca bana trip atmaya başladı. bu arada z ile araları da başka bir tartışma yüzünden açılmıştı.
trip en kaldıramadığım şeylerden biridir. bir insanın bir insana trip atması benim açımdan empati kuramama yeteneğinin bir dışavurumudur. daha önce x'ten neredeyse hiç trip yememiştim. ikimiz de inatçılığımızdan vazgeçmeyince soğuk savaş ortamı oluştu. ben trip yediğim için kanser olmaktayım, x'in derdini 1 haftada anca anlayabildim. en sonunda "giberim ilk erkek sevdim diyecek çıkıntılığımı da kız tribini de" dedim ve ilk defa kendisiyle dışarıda buluşmak için aradım. -
12.
+4o 8 dakika hayatımın en uzun 8 dakikasıydı. x'in yüzüne doğrudan bakıyordum. gözlerinin güzelliğine en ön sıradan şahitlik etmekteydim. yüzünün hatları o gün zihnime kazınmıştı. o güne hala lanet ederim.
z gelip "napıyorsunuz siz" dediğinde x'in dikkati dağıldı ve bakışma sonlandı. 1.5 yıldır mantığımın sesini dinleyip x ile yakınlaşma adına tek bir adım atmayan ben aşık olmuştum. mantık hislere yenilmişti. -
13.
+4görmezden gelmeye çalıştığım için yaz boyu bir daha görüşmedik.
ince bir ruhu vardı. hoş bir sesi. tatlı bir suratı. benim aklımda kalanlar bunlar. arkadaşlarıma sorarsanız o sene başladığında füzeler nükleer başlıklara evrilmişti. bir kız daha ne kadar güzelleşebilirdi?
yeni eğitim öğretim sezonu başladı, ygs zütümüzde patlayacaktı belli. bizim sınıfımız küçük bir sınıftı, 20 kişi falandık. yani istemesem bile x'le muhatap olacaktım.
etrafımda hep kızlar olmuştur. kızları dinlerim. kızlarla muhabbet ederim. bana "niye diğer erkeler de senin gibi değil napayimsilikyedim ya sen hiç odun değilsin" diyen bir sürü kız oldu. ama bir tanesi, sadece bir tanesi gözümün içine baktı gerçekten.
sınıfın sağ arka köşesinde oturuyordum, önümdeki sırada x vardı. geçen seneki aynı muhabbet, x beni rahatsız etsin ben de onunla ilgileneyim işte. bizim olayımız böyle çocuksu garip bir şeydi. bir öğle arası kafamı koymuş uyuyordum. o da beni dürtüp duruyordu. "ya ne var neden beni rahatsız ediyorsun" dedim. "iştee" dedi. o iştenin anlamı işte değildi hepimiz biliyorduk ama söylemeye çekiniyordu, utanıyordu. ben uyumaya çalışıyordum o ise gözlerini bana dikmişti. başımı yastık yaptığım okul ceketinden kaldırmadan "insanların bana bakması beni rahatsız etmez boşuna uğraşma" dedim. "öyle mi beni de rahatsız etmez"
bu cümleden sonra yaptığım şey yüzünden oldu her şey.
kafamı kaldırdım "iyi öyleyse bakalım kim rahatsız olmadan en uzun süre bakıcak" dedim.
eğer birine karşı duygularınız olduğunu düşünüyorsanız asla böyle bir şey demeyin panpalar. asla. -
14.
+4akşam bir mesaj. "napayimsilikyediiiiiiiim".
benden gelen cevap, x.
ödev (veya ders programı tam hatırlamıyorum) "sormak" için mesaj atmış. neden kız arkadaşlarına atmadın diye sormadım, numaramı nerden aldın diye sormadım (hala da bilmiyorum amk), bu saatte mi mesaj atılır diye sormadım.
ben biraz paranoyağımdır. kız arkaşlarıyla aralarında yaptıkları bir eğlencenin konusu olabileceğimi düşündüm ilk başlarda. okulda ezik bir sıfatım olmasa bile genel olarak o kadar popüler bir çocuk değildim. benim 5-6 tane arkadaşım vardır. geri kalan da önemsizdir. onlarla da hala muhabbetim var, sürekli buluşuruz.
ilk günlerdeki muhabbetim resmi yazışmalar gibiydi, bir eğlenceye malzeme olmamak için diplamatik konuşma yapar gibiydim. akşam üzeri beliren vahşi whatsapp mesajı okulda kafamın üstünden geçen silgiyi vermek için arkamı döndüğümde başlayan muhabbete evrildi, kız benimle zorla muhabbet ediyordu. bu olaylar kısa sürdü çünkü yaz gelmişti.
x'in evine yürüme mesafesinde veya toplu taşımayla 15dk mesafesinde değildim (yaşadığımız yerde en uzak toplu taşıma mesafesi 30dk) . ailelerimiz tanışmıyordu, arkadaşlarımız ortak değildi. iletişim kurmak için bir nedenimiz yoktu. arkadaşlarıyla yaptığı bir eğlenceye meze olmadığımı bir akşam üzeri beliren vahşi whatsapp mesajıyla anladım.
"napayimsilikyediiiiiiiim"
not: vahşi whatsapp mesajı olayını anlamayanlar için:
Wild BULBASAUR appeared. -
15.
+3Bende 4 kadının arasında 12 sene yaşadım pgiboloklara göre çoktan eşcinsel olmam lazımmış nedense yıllardır bi kıza aşığım neyse anlat dinliyorum
-
16.
+3panpalar dediğim gibi. ben yılışık insan ilişkilerini hazmedebilen bir insan evladı değilim. kızdan kurtulmam gerektiğini hissettim. beynim bana "ya gibicem yapıcağın işi bu kızla muhatap olma olm" diyordu. neden diyordu?
ben zenginim arkadaşlar. ama o filmlerde dizilerde gördüğünüz
kumar oynamak için yurtdışına bir yere gidip çocuğunun bütün üniversite masraflarını bir oyunda kaybeden ama çok da gibinde olmayacak kadar zenginliğe erişmiş bir varlıklı aile çocuğu babaya sahip değilim.
elit kesime mensup olarak amerikada yaşayan bir ailesi olan bir annem yok. babam yolsuzluk yüzünden içeri girmedi. annem, babamın sekreterini gibme şuursuzluğunu gerçekleştirdiği için terk etme durumuna gelip çocukları için geri dönmedi. hiç babamın zengin sporu sandığı golf'ü oynamadım. yurtdışına gitmedim. akıcı bir ingilizcem yok. sınırsız kredi kartım yok. beni okuldan alan babamın şirketinin jipleri ve şoförleri yok. kıbrısta mankenlerle takılmıyorum.
bu anlattıklarım x'in yaptıkları sahip olduklarıydı.
ben parayı sonradan görmüş, doğu anadolu'dan istanbula göç etmiş bir müteahhitin çocuğuyum. annem de istanbul doğumlu olsa bile istanbul'a karadenizden göç eden ailesi tarafından kültürel olarak çok doldurulamamış. bunlardan nasıl bir çocuk çıkmasını beklersiniz?
ben çıktım işte. yaşam tarzı bakımında kültürel farklılıkları düşünerek kendisine mesaj atıp duran bir kızı tersleyip görmezden gelen çocuk. -
17.
+3makarna yapıyordum panpalar onu süzüp hemen geliyorum.
-
18.
+3ön not: y kişisi x'in trip atmasına neden olan kişi.
bir cafe bar'da buluştuk gece 11 gibi. sahil kenarındayız. soğuk savaş sonrası masaya oturan devletler gibiyiz. bu mekana daha önce gelmemiştim, "ne tavsiye edersin" diye sordum. votka enerji istedik ikimiz de. hani önce sudan havadan bahsedilir, nasılsın denir falan. böyle formaliteler nedense bana ters geliyor. masanın üzerinden elini tuttum.
"y'ye karşı bir şey hissetmiyorum. z sarhoş olduğu gün kenara çekilip sen dinlemiyorken bana, beni sevdiğini söyledi. x'i seviyor musun diye de sormuştu. *evet*"
o anki şaşkınlığıyla karışık mutluluğunu hiçbir şekilde tarif edemem. pat diye girip pat diye söyledim. gayet de güzel oldu açıkçası. votka enerjilerimiz geldi. güzel bir sohbet ettik. annesi arayıp nerede kaldığını sorunca kalktık. ama o da ne? içtiğim vokta enerjiler (biraz takunu çıkarttım) beni çarpmış ayakta durmakta değil de dengemi bulmakta zorlanıyorum. o gün bir kıza onu sevdiğimi söylediğim günün yanında, bir kızın benimle beraber sallanarak dolmuş durağına yürüdüğü gün olarak da geçti. beni dolmuşun kenarına yaslayıp öptükten sonra ayrıldık. -
19.
+3lise 4. en gibik lise yılı. ygs lys derken bin bir curcuna. genel olarak çalışkan bir öğrenci değilim. yannan kafalılığımdan olsa gerek, neyse.
sınıf tm'ye geçip okul değiştirenler yüzünden azala azala 10 kişi kalmış. 10 kişi amk. sayısal iyi sınıf olunca da sıkıntıdan birbirimizi gibeceğiz muhabbet edecek kimse yok. ben köşemde yaşıyorum. x diğer uçta. birbirine küs 2 velet gibi ilk haftalarımızı geçirdik. aramızda tek bir iletişim yok. birbirine sırlarını, sorunlarını anlatmış; evrenin işleyişi üzerine saatlerce felsefik muhabbetler yapmış iki kişi merhabalaşamıyor bile.
bir tenefüs köşemde uyurken z'yi duydum. dinlediğimden değil. gibik sınıfta tenefüste bile konuşan kimse olmadığından. "niye gidip konuşmuyorsunuz?", x'in cevabı şu oldu "o benimle konuşmak istemiyor". o haftanın sonu mantığımı gibip atan duygularıma bir daha yenik düştüm ve yanına gidip kelimesi kelimesine "yazın başında attığın bir mesajı yanlış anladım, babamla ilgili sorunlarda çok takılıyorum, daha sonra fark ettim ki şakayla karışık ciddi olmayan bir şey söylemişsin. tavrım için özür dilerim amacım sana kötü şeyler yaşatmak değildi" dedim. surat ifadesi "ne demeye geliyor yaptıkları yetmedi mi" sorgulayıcı bakışını kaybetmedi söylediklerimden sonra. ama içten içe gülüyordu. yüzü değişmese bile cümleleri ele veriyordu onu. 2 hafta sonra yine barışmıştık. -
20.
+2sınıflarımız hiç ayrılmamıştı. sıralarımız hep ya birbirinin önündeydi ya da yanında. 8 saatlik okulda dersler dışında kalan bütün zaman bizimdi. okul dışında sınıfça yaptığımız 2-3 etkinlik dışında mesajlaşmayı saymazsak beraber olduğumuz zaman dilimi yoktu.
x okulda çok beğenilen bir kızdı, defalarca çıkma teklifi almıştı. yakın arkadaşlarımdan bazıları kızı stalklıyordu bile. hani şununla çıksam okulda efsane olurum dediğiniz kız olur ya. o kız x, ama z dışında kimse bizim okul dışında muhabbetimiz olduğunu bilmiyordu.
yakın arkadaşı z ise yavşak huur çocuğunun önde gideniydi. okuldaki çoğu kişi kendisinden nefret ederdi. kıza sırf x'in arkadaşı diye katlanırdım. ben x'le yakın olmadan önce hep tartışırdık.
bir gün ödevlerden, ders çalışmaktan bunalmış halde gece yarısına doğru bir şeyler yazıp viski içiyordum canım sıkıldığı için. telefonuma mesaj geldi. gönderen x.
napayimsilikyediiiim naber
iyiyim x senden naber
iyi napıyorsun
"öyle boş boş oturuyorum sen napıyorsun" yazdım ki o da ne. cin votka soda üçlüsü. z'lerin muhafazakar ailesi yokmuş evlerinde içiyorlarmış. ben de geri durur muyum yolladım yazdığım şeylerin karalamalarını ve 70'lik grant's family reserve ve viski bardağımı. (z'lerin evi bana uzak bu arada, o saatte de toplu taşıma yok) iyi keyifler falan dedim konuşmayı sonlandırdık. 10-15 dakika sonra telefonum çaldı. x.
başlık yok! burası bom boş!