toplanın üniversite anılarımı anlatıyorum

reserve

sözlükte sıkıntı var. düzelince entry girmeye devam edecegim suan baya bi ugrasıyorum

4. Yıl 7. dönem sonu.

evet yine kalakalmıştım bir başıma ev arkadasımızın vefatı tuz biber olmustu saçma bir pgibolojideydim.
evi değiştirmemiz gerekiyordu. Ve hamamusagının istegi üzerine akyakaya taşınmaya karar verdik.
ben hamam ve çükülop aynı eve cıkacaktık.
bu aslında bir hataydı artık bu ortamdan kopmalı ve kalan zamanı bir başıma sınavlara hazırlanarak gecirmeliydim.

la mia regina; (ece)

hayatıma çıkıntı olan varlık, damaktaki yarık, yada istenmeyen tüy, baş belasısıydı. Ona kim olduğumu göstermek istiyordum hayatının dersini almaya hazır olmalıydı.
regina eğer katıksız bir kezban olmasaydı bu beklentilerimi sonuna kadar karşılayabilecekti. Hayalini kurdugum bütün gelecegi bu saçma varlıga yüklemiştim.
4. sınıfın başlamısyla bende bir ortlama derdi başlamıstı akademisyen olmak istyorsan ortamayı yüksek tutmalıydım bu yüzden alttan yükseltmeye ders almıstım ece ise bu dersten kalmıstı bu yüzden bu dersi ikimizde alıyorduk

gereksiz gülümsedim

daha önce en son 3. Sınıfta bana mesaj atan ece bir yıl sonra mesaj atmıstı. “derse gidecekmsin. Ben tek basıma alt sınıfla derse gitmek istemiyorum sende gelrsen gidecegim derse tanıdıgım birisi olsun en azından” evet derse gidecektim.

evet başlamalıydım artık bu son fırsattı.
ilk başlarda ders aralarında sohbet ediyorduk ona blogumdan, ekşiden , iniciden akla gelebilecek her türlü konudan bahsediyordum. Artık ders bahanesiyle okula geliyor derse girmiyor sohbet ediyorduk. Beni cok yanlıs tanıdıgından daha dogrusu tanıyamadıgından bahsetmeye başlamıstı.

3 mart
eceyle bir kac aydır sürekli konusuyorduk ankaray varken bile sohbet ediyorduk ki ankaray öyle böyle kıskanmamıstı. Buradan yola cıkarak 3 mart gecesi mesaj attım “ ben artık böyle arkadas gibi davranmak istemiyorum, sonucta sen bende takıntı halindesin bir daha arkadasca seninle konumsak istemiyorum cünkü yapamıyorum” bu bir yemdi evet.
kaybedecek bir şeyim yoktu 3 ay sonra okul bitecekti.

mesajı yemişti. Konumsak istedi. Bir kac gün sonraya sözlesmitik ama daha sonra gelmek istemedigini söyledi

@183 neden panpa

ecenin söyle bir yapısı vardı;
KEZBAN KATIKSIZ KEZBAN KENDiNi BEGENMiŞ, PRENSENS SENDROMU ESiRi, SIRADAN, Bi tak BiLMEYEN AMA HERKESiN EN SÜPER ARKADASI OLDUGUNU ZANNEDEN BASiT, KALiTESiZ,DENGESiZ,SAÇMA
birisiydi.
evet öyleydü bunu birkaç hafta içinde ögrenmiştim. Asıl problem ona nasıl bir oyun oynayacagımdı.
bunu hala bulamamıstım onu aldatmalıydım belki, belki de başka bir şey

mart 18
izmir de üds sınavna giridm izmir güzel ama bi Ankara degil benim için. Kızları güzel sadece, başka hic bir şey yok.

nisan ortaları ;

eceyler sürekli dısardaydık, bunlaradn birisinde barda oturuken ikimizde cakırkeyfdik;
“ben şey değilim mefk”
“ne ney değil” eşekler gibi anlamıstım bakire olmadıgını ama azgına sıçmak istiyordum hak etmişti.

ben kız değilim bunu bil buna göre davran istemiyorsan git”
“ah ne alaka canım ben namusu iki bacak arasında arayan birisi değilim”

bunu söyleyince inanılmaz bir özgüven kazanacagını biliyordum. Rahatlamıstım. Artık elimde süper bi koz vardı.

ece yapısı geregi yerli yersiz trip atar, gibtir olur gider mesaj atmaz, cevap atmazdı ara ara bu aralarda cok üzülüyormu rolünü cok iyi yerine getiriyordum. Onu inanılmaz seviyor gibi yapıyordum. Bu zor degildi ne derse desin alttan alıyordum.

bazen Akyaka ya gelirdi.
kahvaltıya sözlesirdik. 12 de akyakada olacagı icin 11. 30 da 6 kişil masada yer kalamyacak seikilde süper bi kahvaltı masası hazırlardım o saat 14:00 da gelir ve ac olmadıgını söylerdi. Bu kadar umursamaz ve kezbandı sonra bende masayı toplardım.

akyakaya geldigi günlerden birisinde onu ormanlık alanda öpmüştüm. Artık ufaktan olaya girmeliydim.

1 hafta sonra bizde kalacaktı evden herkes gitmişti . bize geldi bir film derken çatı katı odama cıkmıstık.

her şeyi hazırlamıstım. Onunla sevişmeyecktim onu öyle bi gibecektim ki 4 yıl boyunca neler yaşadıgımı anlayacaktı.

bu arada söyle bir not bakireligini verdigi cocuk benden önce aglatana kadar gibitigi icin benim daha ultra süper bir şey yapmalıydım. Hedefim büyüktü.

aglatana kadar gibildigini söyleyebilecek kadarda özgüveni sahibi bir insandı kendisi.

yataga uzanmıstık sevişmemiz gerkiyordu ama bir türlü olaya girmiyordu.
üzerini cıkarmamak icin uzun süre direnmişti ama gögüsleri karsımdaydı. minik bir şeyler bunu söyledigim herkes sok olmustu yıllaraca dolgun gösteren sütyenlerle insanları kandırmıs. Ben de sok olmustum ilk gördügümde yok lan tahta dümdüz.

sonuc o gece sevisemedik “ herkese verim sana vermem mefk”
bunu demişti

bir hafta sonra agzına aldı. Bilmiyorum. Ben mi malım yok sa o mu mal hala çözemedim.
sonuc vermedi, ısrarla vermedi. Bende istemedim.

sınavlar açıklanmıstı ben aletsen 80 , üds den 35 puan yapmıstım bu hic bir şeye yaramayacaktı ama arkadas ısrarı üzerine Marmara üni ekonometri yüksek lisans icin basvuracaktım.

mezuniyet için ecenin ailesi muglaya gelmiş ailesiyle beraber onlara Akyaka ev ayarlamıs, ve o gece onlara mangalla piknik hazırlamıstım ama birliyordum yine yaranamayacagım eceye cünkü o her zaman daha iyisine layıktı. Benden daha yakısıklı benden daha iyi ve benden daha zeki birisi mutlaka vardı dünyada ve o onu hak ediyordu düz mantık benimsedigi düsünce buydu her zaman
ankaraya yaptıgım hediye den daha süperini bekliyordu ama yapmadım, züt gibi bekledi durdu.
ailesi tarafından inanılmaz sevilmiştim, beni evlatları saydılar birkaç günde halbuki bilmiyorlar ki bunların hepsi bir plan.
ece bu durum karşısında bana ilk defa “seni seviyorum ve sana aşıgım hiçbir zaman seni bırakmayagım” demişti ben de bunun üzerine kendisini kişliginden bahsettim onu bu şekilde kabul edemeyecegimi ve düzelmesini istedim. O da bunun karsılında işine geliyorsa böyle demişti. Hala bitmemişti. Bu cümeyi su yüzden söylemisti okul bitiyordu ve beni elinde tutması lazımdı, ben kaçmayayım diye bu cümleleri sarf etmişti. Biliyordu uzak kalacaktık ve nazını cekecek kimse yoktu. ilk yıldaki popiligi tamamen birmişti herkeks gercek yüzünü görmüştü ve onunla konusmuyorlardı sınıfta tek konustugu insan bendim.

reserved

okul bitmişti.
http://imgim.com/dsc_1936.jpg

üniversiteyi 2.76 ortalamayla okula gitmeden bitirmiştim. Şimdi istanbul zamanıydı.
Ece de basvuracaktı artık ona gercek beni göstermeliydim.
basvrular icin ece istanbulda kalacak yeri olmadıgı icin benimle ablamlarda kalacaktı.
yeni kapı idodan inecekti ve ben pendikteydim ( aramızdaki mesafe ebesinin nikahıydı bilmeyenler için.)

cebimde sadece 15 tl oldugun bildigi halde ısrarla gelip kendisini almamı istedi kredi kartım varmıs ne oalcakmıs ( kredi kartımın limiti hala dolu)
bunu ibret olması icin yazıyorum.
tam 3.5 saatte yeni kapıya gitmiştim. Trene 1.75. ido ya 4.5 olması lazım 4.75 te olabir. verip yeni kapıya ulasmıstım.
dönüste son paramla ancak kadı köye gelebilmiştik. Israrla starbuckta oturmak istedi
oturduk, hesap için elimi cebime atmadım bana sinirlenmişti.
cok oturmadık o yüzden icip kalktık.
ablamlara geçmiştik.
saat 23 gibi uyuma bahanesiyle odaya cekildik.