0
öncelikle uyarmalıyım sizi binler, eğer ki okumaya devam edersen ağzından çıkacak küfürlerle kulağının duydukları bir olmayabilir. o derece sağlam sarsılırsın. derin hezeyanlar yaşar, buhranlarımda kaybolursun.
bir kız vardı. hoşlanırdım uzaktan uzağa. ulan derdim, amma severim ben bu kızı verse bana. gönlünü.
harbiden de çok severdim verseydi. ama derler ya; davulun sesi uzaktan hoş gelir. neyse, o konulara sonra değineceğim.
yine bir gece ben, o, birkaç hıyar ve yanlarında sıska, çelimsiz ve silik olmalarının yanı sıra üstüne üstlük yüzüne bakınca utanacağın cinsten iki dişi kişi. ki bu dişi kişiler karanlıkta neredeyse gözükmüyorlar. o derece farklı tipler.
her neyse, benim de yanımda; ay parçası. yüzüne bakmaya doyamayacağın bir güzellik abidesi. doğan aya doğdum diyor, yıldızlar kıskanıyor saçtığı parıltıyı. öyle güzel, öyle alımlı, öyle ılımlı, öyle tatlı bir kız ki.. hani anlatmaya kalksan yorulursun. anlata anlata bitiremezsin. etraftaki bütün kızlar, civar yerleşim yerlerindeki güzeller, karşı kıyıların yunan tanrıçaları, alimler, zalimler, şahlar şıhlar, periler prensesler; kıskanıyor güzelliğini. öyle güzel, öyle zarif, öyle narin bir kız.
olsaydı keşke.
dedim ya, havalar sıcak. ne zamandır ta kullanmamışız takımı taklavatı. hani biri dese gel şurada iki kalem sevişelim, yok ben daha yeni duş aldım, diyeceğim. o derece olaydan kopmuşum.
ama açlık.. allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin.
amen.
açlık iyice baş gösterdi tabi. şortta var. belli oluyor. öhöm. neyse; gece 23:00 gibi dedim ki alayım şu arabayı da gideyim bunun evin oralarda gezeyim. o dönemin ünlü siması ismail yk ile de gönlünü alır, belki bir ihtimal punduna getirir ırzına geçerim. evet bu kadar fena idim.
tüm erkeklerin beni anlayacağını düşünüyorum.
indim, hava hala çok sıcaktı. tabi sırf hararetimi alsın diye iki adet kırmızı tuborg ile gecenin başlangıç düdüğünü üfledim. yakın mesafe olduğundan kısa sürede kızın evin muhitine geldim. önceleri ismail yk dinliyorken; o tarafa geldiğimde hemen değiştirdim. kızların o dönemlerde hoşlandığını düşündüğüm birkaç ecnebi ibişin cd'sini yaptırmıştım. hemen taktım onu. saçma sapan ağız hareketleri ile de eşlik edermiş gibi yapmaya başladım.
sonra onu gördüm. çok güzeldi be abi. saçları upuzun. beline kadar iniyordu. neden bu kadar uzundu ki? sıcaklamıyor muydu acaba? gözleri gece vakti bile parlıyordu. masmavi. çakmak çakmak..
bir sigara yaktım. uzaktan seyredip tadına varmak istedim bu güzelliğin. gerçekten çok güzeldi.
her neyse,
sonra bizimki çıktı geldi. kara kuru bir şey. allah belasını versin. bi' az önceki hatuna bak bir de bizimkine.. neyse, eldeki bir kuş daldaki iki kuştan iyidir; diyerekten buna seslendim hişt pişt. baktı.
hemen de bakar. la' senin adın yok mu? ne diye her pişt diyene bakarsın sen? sinirlendirdi beni. gelsene bi' dedim.
zaten tanıyorduk birbirimizi. bilmem nereye gidelim mi, seninle bir şey konuşmam lazım dedim. burada söyle dedi ancak benim ısrarlarıma dayanamadı. laf aramızda sözlük, çok ısrarcı bir tipim. gerçekten. sülük gibi. yapıştığımda bırakmam.
neyse, yolda giderken aa sen portishead mi dinliyorsun? dedi. he dedim radyohed dinliyorum ben. mal karı. daha radiyohead diyemiyor. gerçi ben de yazamıyorum ama olsun.
bu arada portishead benim en sevdiğim gruptur. bunalım severim de. düzeltecek olan sözlük yazarları şimdiden çeksin gitsin. beni sınama hacııı.
evet dedim, çok severim.
baktı bana. ama ilk defa öyle baktı. bana bakıyordu, ama ben bana sarıldığını hissediyordum. bakarak sarılıyordu. çok değişik. dokunmadan sevişiyor gibiydi. hakikaten bir garip oldum.
onu ilk defa böyle gördüm. ona ilk defa böyle baktım. bana böyle baktı. böyle garip oldum. sonra döndü yüzünü. hava karardı. lambanın ışığı titredi sanki. canım sıkıldı.
baksana bana dedim.
yine baktı ve yine aynı şeyler. garip oldum ben o bana baktığında. içim titredi. o sıcak havada sanki buz gibi bir ürperti rahatlattı vücudumu. tam kıvamında. ihtiyacım olan şey gibi. sanki bir ihtiyacın var mı? der gibi bakıyordu. ben de ya öpsene beni der gibi abazanlıkla.
öptü.
o öptü sözlük biliyor musun?
bak itiraf burada aslında. ilk defa bir kız beni ilk hamleyi kendi yaparak o zaman öpmüştü.
tabi bu cümlem yanlış anlaşılabilir. birçok kızla öpüşmüşümdür, bir çok kız beni öpmeye yeltenmiştir; ama o ilk öpücük hamlesi hep benden gelmişti o zamana kadar.
o ana kadar.
1,2,3,4,5,6,7,8,9;
ona kadar.
o öptü beni ve ilk defa böyle garip bir duygu hissettim. çok güzel öptü be. hani sabrinin ayak içi plase ile frikikten buffon'u avlaması gibi. düşün yani. olmaz ya böyle bir şey; olursa da ne kadar fantastik olur..
işte öyle fantastik. sanki nolan çekiyordu o anları. allah'ım dedim bitmesin. bitmesin dıbına koyayım.
sonra ben yine eski hayvanlığıma döndüm. törpülenmesi gereken bazı yanlarım olduğu konusunda haklısınız. sanırım biraz öküzüm. bak bir itiraf daha geliyor; ben tensel bir ilişki olmadan tinsel şeyler yaşayamıyorum. tinsel diye bir şey vardı değil mi bu arada? tensel-tinsel? vardı sanırım. maddi-manevi gibi bu ikili.
evet evet.
neyse, benim için aşk önce dış görünüştür. görürsün ve beğenirsin. beğenirsin ve öpersin, öpmeyi seversin ve dokunursun. dokunmayı seversin ve sevişirsin. sevişmeyi seversin ve dersin ki; ben bu kıza bakmayı seviyorum, bu kızla öpüşmeyi seviyorum, bu kıza dokunmayı seviyorum, bu kızla sevişmeyi seviyorum.
lan ben bu kızı seviyorum be !!
ben en azından böyle derim. aşamalı.
bak.
öp.
dokun.
seviş.
sev.
ne güzel basamaklar bunlar.
sonra işte, kız beni öptü. aslında adını bile hatırlamıyorum kızın. fatma'ydı sanırım ama. öyle bir ismi vardı.
kızla arabanın içindeyiz ve ben hafiften yumuldum kendisine. ki bu yumulmak deyimi bende farklıdır. rahatıma düşkünümdür. kız atak olsun isterim. ben önce gaza getirir sonra görevi devreder, olayın keyfini çıkarırım.
ayrıca oral ciks'i harbiden çok seviyorum. allah'ım deliriyorum. gelsin biri bana oral ciks yapsın, başka da bir şey istemem. hele de beğendiysem; off of. artık dört köşe olurum zevkten. harbiden ama.
neyse, oral ciks konusuna artık başka bir itirafta değinirim.
tak gibi de bağlamak istemiyorum sonunu ama, o gün arabada ben bu kızla seviştim. uzun uzun anlatmak isterim fakat çok fazla gereksiz ayrıntı verdim. saat 4 değildi ben bu entry'ye başlayalı. yarım saattir bir yandan yazıyorum bir yandan demleniyorum bir yandan da kedimle oynuyorum.
geceleri çok hareketli oluyor yahu. nedendir? allah'ım kurmalı saat gibi tam da bu saatlerde deliriyor. bir oraya bir buraya.
neyse;
epey uzun bir entry oldu. sırf uzunluğuna eksileyecek muallakler olacaktır.
okumadan eksilersen bu uzun paragraflar arasında sana arada salladığım küfürlerden haberdar olmayacaksın. ama çok pis salladım sana ona göre. öyle böyle değil. okusan insanlığındna utanırsın o derece.
Tümünü Göster