Canınızdan çok sevdiğiniz kız arkadaşınız ile bir gün yürüyüşe çıktınız, yaklaşık bir iki saat gezdikten sonra bankta oturup tatlı tatlı muhabbet ediyorsunuz. keşke otağımız olsaydı sen orda bana kımız yapardın beraber içerdik gibi romantik muhabbetler. Sevgiliniz de size onay vererek söylediğiniz cümlenin devdıbını getiriyor. Birbirinize yaslanıp tatlı hayaller kurmaya başladınız, 10 15 dakika sonra önünüzden geçen 4 5 kekonun kahkahaları ile hayalinizden gerçek dünyaya döndünüz. Bir bakıyorsunuz kekolar karşınızdaki bank'a oturmuş çakılarını sallayarak sizinle dalga geçiyor. Yanınızda hiç bir şey yok çünkü sevgilinizle buluşcağınız için yanınıza sadece gül aldınız. 5 dakika sonra kekolardan biri yüksek sesle; kız arkadaşın güzelmiş biraz biz gezdirelim mi dedi. O an afalladınız ve ne yapacağınızı 2 3 saniye içinde düşünerek kız arkadaşınızı gerçekten sevdiğiniz için çocuklara saldırma girişiminde bulundunuz, fakat kız arkadaşınız sizi bir yandan geri çekiyor. Kekolar üzerinize doğru gelmeye başladı ve kız arkadaşınızın yanında size bir güzel dayak attı. silahınız ve çakınız olmadığı için temiz bir dayak yediniz, eğer dövüş stili öğrenseydiniz kız arkadaşınızı çok kolay bir şekilde savunabilirdiniz. Fakat evde çektiğiniz 5 10 şınav dışında hiç bir gib yapmadınız kendinizi geliştirmek ndıbına. En sonunda kekolardan biri çakıyı karnına sapladı ve bir yumruk ile yere devirdi sizi. Çaresiz şekilde kız arkadaşınıza bakıyorsunuz, o da ağlıyor. Kekolar kız arkadaşınız ile biraz eğlendikten sonra polise yakalanmamak için kaçıp gittiler. Kız arkadaşınız ambulansı aradı ve kurtuldunuz, ama artık bir gerizekalıdan farkınız kalmadı onun gözünde. çünkü kurduğunuz hayallerde ona otağımızı korumak için 10 çinli doğradım ay yüzlü katunum diyordunuz. Kız arkadaşınız bunları düşünmekten kafayı yedi ve daha fazla rezil biriyle olmak istemedi size yol verdi. Dövüş bilseydiniz, vitaminsiz olmasaydınız, çakı ve silah taşısaydınız bunların hiç biri olmayacaktı.