Her şey bu yaz başladı köydeydik ben uyurken hep sabah saat 5 gibi uyanırdım
Uyanmak istemiyodum uykum oluyodu ama uyandıktan sonra uyuyamıyodumda
Bir gün gene bu durumu yaşadım yatakta sağa sola kıvrıla kıvrıla uyumaya çalıştım ama bir türlü uyuyamadım sonra dışarı çıkıp gezeyim bari dedim ayakkabılarımı tozlanmış olan raftan alıp giydim tereddütdeydim dedemler kahvaltıya başlamadan önce acaba eve yetişebilirmiyim diye ama az gezip geri dönerim deyip yola çıktım bi kez köyü turladıktan sonra döndüm hala herkes uyuyordu evde bende gidip bari su akan çeşmeden su içeyim dedim sıradan bir çeşme değil altı yedi tane küçük borunun içinden akar bu su o piti piti yapıp bi küçük borunu. Başına geçtim suyu izledim bi müddet sonra hiç tanımadığım bi adam geldi yanında da atı vardı atına su içirmek istedi benden izin istedi bu adam köylü değildi tabi tabi içirebilirsiniz dedim

Adam atına su içirirken adama bu köydemi yaşadığını sordum adam bana evet dedi tam burası sayılmaz ama köyün dışında bir dağda yaşadığını söyledi bende direk adama buraya gel abi hem sıkılırsın dağda tek dedim adam bana ses tonu yüksek bir şekilde nerden biliyosun tek olduğumu dedi ne biliyim abi kim dağda yaşarki dedim adam çok sinirlenmişti istersen benle birlikte gel sana göstereyim ben tek değilim dedi ben direk hayır dedim dedemler merak eder abi kusura bakma adam bana köyün girişindeki dağın merkeze bakan tarafında yaşıyorum misafirimsin seni bir gün bekliyorum dedi
Tmm abi deyip ordan uzaklaştım
DEVAMI GELECEK YAZMAKTAN YORULDUM

Düşüne düşüne eve doğru yürüdüm acaba kimdi o adam neden tek başına bir dağda yaşarki keşke hiç uyanmasaydım dedim korkuyodum doğrusu
Eve geldim çok şükür kahvaltıya yetişmiştim yemekte bile aklımda o adam vardı doğru düzgün yemek yiyemedim düşündüm gitsemmi diye ama sonra aklıma bi fikir geldi boş boş dağa çıkıp hayatımı tehlikeye atacağıma yarın aynı saatte çeşmeye gider adamı beklerim belki gelir soracağım soruları riske girmeden sorarım diye düşünüp bu kararı aldım gece heyecendan ve meraktan uyuyuamadım gözümü açar açmaz terliklerimi giyip çeşmeye koştum bekledim bekledim kimse gelmedi kendi kendimi gaza getirip adamın yanına gitmek istedim ama çok ıkılemde kalmıştım eve dönüp evin bi kaç metre ilersindeki ambara girip taktik kurdum gidicektim adamın yanına ama yanıma ne olur ne olmaz diye bi kesici alet aldım korka korka köyün girişine geldim ahur 21in önünde durdum ve düşündüm kendi kendimi teselli ettim adam sıradan bi insan zarar gelmez gibi şeyler düşndüm ve dağa çıkmaya başladım

Dağa gelmiştim merkeze bakan tarafa doğru yavaş adımlarla ilerlemekteydim ilerledim ama kimse yoktu iyicene baktım ama değil adam yaşanacak bi baraka bile yoktu bildiğin dağdı işte darmadağan olan hayallerle birlikte eve geri döndüm canım çok sıkılmıştı bu duruma aradan bir ay geçdi olayı tamamen unutmuştum taki bir gün top oynarken eski muhtarlık binasına girene kadar hep kapısı kilitli olurdu o gün kilitli değildi top oynarken farkettik içeriye girdik zaten çok merak ediyoduk eski muhtarlık binasını adımımı atar atmaz yerden gelen gıcırdama sesi ile ürkmüştüm içerde köylülerin odunlarını sakladığı bi oda ve kapısı kilitli olan başka bi odayla birlikte toplam iki oda vardı salon gibi biyer vardı bide ortadada soba vardı içeriye fazla giremiyoduk yerdeki kiremitler bayağı eskiydi birden camdan bi tane adamın bizi izlediğini gördüm kalbim çok hızlı attı o zaman arkadaşlarımdan biri bağırarak kaçınca hepimiz kaçtık tabi ama benim o adamı gözüm bi yerden kestiriyordu

Bir kaç dakika Adamın kim olduğunu düşündüm ama aklıma gelmedi arkadaşlarıma niye kaçtığımızı sordum adamı tanımadıklarını ve bu köyden olmadığını dediler ve orda adamın kim olduğunu hatırladım bu benim su çeşmesinde gördüğüm atlı adamdı koşa koşa evden çakımı aldım ve tekrar eski muhtarlık binasına gittim kapısı açıktı içeri girdim ve adamı gördüğüm pencereye doğru korka korka gittim adam orada değildi bu adamın 1ay sonra karşıma tekrar çıkmasına çok şaşırmıştım ortada duran sobaya doğru ilerledim her adımımda yerdeki kiremitlerin çıkardığı ses beni korkutuyordu
Sobanın kapağını açtım ve içerde sararmış bi kaç kağıt vardı alıp kağıtları inceledim boş boş şeyler yazıyordu çıkarken kilitli olan kapı gözüme çarptı açmak için uğraştım ama açamadım çok merak etmiştim çakımı bir kilit gibi kullandım ama genede açamadım sinirlenmiştim birden istemsizce kapıya tekme attım kapı açıldı gibi bişeydi az daha tekmeledim kapıyı kapı açılmıyodu artık ayağım ağrımaya başlamıştı son bir dedim ve bi kez daha vurdum kapı açılmıştı

içerde raf ve dolaptan başka bişey yoktu gidip bi dolabın içini açtım içerde kağıt buldum ve bu kağıtta köyde eskiden ölen kişilerin isimleri ve tc numaralı vb şeyler yazıyodu pek dikkate almadım diğer raflara baktım ve bi dosya buldum bu diğer dosyalar gibi değildi kalındı açtım ve dosyanın içinde sararmış kağıtların sol üst köşesinde resimler vardı ve o kişiye ait bilgiler falan yazıyodu sayfaları geçerken yırtılmış bir sayfa gördüm daha fazla bişey bulamayacığımı düşünüp çıktım saat sabah 2gibiydi aniden bi karar aldım dağa çıkıp o adamı arıycaktım köyün girişine gelmiştim düşündüm yapsammı yapmasammı diye ama kararlıydım dağa doğru yürümeye başladım yerde bi kağıt gördüm bu kağıt bana tanıdık gelmişti yırtılan kağıttı bu heyecanla kağıdı elime aldım ve direk gözüm resime gitti bu benim atına su içirmek isteyen adamdı çok korkmuştum kağıdı katlayıp cebime koydum ve koşa koşa eve gittim evde kağıdı iyicene inceledim ve adamın adının Adem soyadınında kaya ölüm tarihinin 03.17.1985 ölüm nedeninin ise attan düşüp kafasını taşa vurmasından kaynaklandığını öğrendim ellerim korkudan titriyordu