1. 1.
    0
    selam panpalar.

    Dün fark ettim ki fizikle ilgilenen bir çok arkadaşımız da var incide.
    Eğer ilgilenenler olursa bu başlıkta modern fizik, kuantum fiziği, standart model gibi şeyler anlatacağım.
    biraz bilgilenin ve ideolojinize, düşüncelerinize bu fikirleri de katın. hayatta bilimden ve matematikten daha kesin ne olabilir?
    on gün önce higgs bozonuna benzer bir parçacık da bulundu hazır, arkadaş ortamında cahil cahil oturmayın, bu konularda siz de söz sahibi olun panpalar, emin olun çok eğleneceksiniz.

    Eğer 3-5 kişi toplanırsa ilk olarak size Einstein'ın meşhur E=mc^2 eşitliğini yani, kütle-enerji ilişkisini ispatlayacağım. Arkadaşlarınıza anlatırsınız, biraz havanız olur.

    Daha sonra da bilim tarihi ile devam eder, sadece bilimin formülünü değil, bilimin gelişim sürecinde teorileri bulan kişilerin neler düşündüklerini ve nasıl yollar izleyerek kuramlarını oluşturduklarını açıklarız.

    okuyamayanlar için özet: Açtım kitaplarımı defterimi, size modern fizik anlatacağım panpalar. Ayrıca ulan birazadan buraya neler yazacağım, bunu daha okuyamıyosan bırak git amk başlama hiç sen.
    ···
  2. 2.
    0
    --- E = mc^2 Part 1/2 - Genel bilgiler ve hazırlık ---

    Evet beyler ilk olarak E= mc^2 yi ispatlayacağız çünkü çok meşhur popüler bir formül. Her yerde geçiyor, E=mc^2 diye şirket var lan. Bunu hep görüyoruz azıcık da ne olduğunu bilelim.

    Beyler ilk olarak lise düzeyinde fizik bilgisi gerekebilir. Olabildiğince yalın anlatmaya çalışacağım.

    Hadi başlayalım. ilk olarak Einstein'in bu kuramı bulmasına ön ayak olan konsept, ışığıni yani elektromanyetik dalganın da bir momentumu olmasıdır.

    Genel konseptleri hatırlatalım. v hızında giden m kütleli bir cismin momentumu P = mv dir.

    Işık bir elektromanyetik dalgadır ve dalgaların da momentumları vardır. Bi dalganın momentumu p= E/c dir.
    E dalganın enerjisi, c de ışık hızı yani 3 * 10^8 metre/ssaniye dir. ( 3 ün yanında 8 tane sıfır var. 300.000.000 m/s yani)

    Bir dalganın enerjisini. E = h (mü) dür. h planck sabitidir ve yaklaşık değeri 6.626 * 10^(-34) Joule * saniye dir.
    (mü) ise dalganın frekansıdır. Yani 1 saniyede duran bir yerden kaç tane dalga tepeciği geçiyor o demektir. Birimi 1/saniye dir.

    [ Dimentional analysis : birimleri incileyelim. E = h (mü) dedik. h ve (mü) nün birimlerini çarparsak. Joule elde ederiz. Yani enerji birimi. ]

    Aynı zamanda bir dalgayı dalga boyuyla da tarif edebiliriz. E = hc/(lambda)

    h, planck sabiti, c ışığın boş uzaydaki hızı, (lambda) da dalganın dalga boyudur. Yani iki dalga tepeciği arasındaki uzaklıktır, birimi metre dir.

    [yine dimentional analysis yapacak olursak hc/(lambda) formülünün birimleri. joule * s * ( m/s ) / m= joule çıkar ]

    Aynı zamanda dalganın hızı, ışık hızı yani elektromanyetik dalganın hızı boş uzayda c dir c= (mü) * (lamda) dır.

    Bunun da dimentional analysis ini siz yapın.
    ···
  3. 3.
    0
    ···
  4. 4.
    0
    Bunu biraz sindirin, sonra kafanıza takılan yeri sorun cevaplamaya çalışayım panpalar. Artık arkadaşlarınıza hava atabilirsiniz.
    Artık 20. yüzyılın bulunmuş en önemli, en meşhur ve en popüler eşitliğinin ispatını biliyorsunuz!
    ···
  5. 5.
    0
    @18 o kitabı aldım ama okumadım, ama okumak istiyorum. Çok zor olduğunu ben de duydum o yüzden bişey diyemeyeceğim.

    Beyler geri bildirim alayım, o kadar uğraştım lan bişey yazın.
    ···
  6. 6.
    0
    beyler sorunuz varsa da yazın, evren sonsuz mu, higgs bozo nu nedir, kuantum ne demektir vs. vs.
    biliyosam anlatmaya çalışırım, bu bir amme hizmetidir.
    Stephen hawking reyiz, carl sagan reyiz, einstein baba, newton bininin buldukları ve bunların okuduğum bazı kitapları ışığında yorumlamaya çalışacağım.

    Ayrıca cern ve large hadron collider ile ilgili de kendi çapımda bir bilgiye sahibim. Bunlarla ilgili sorarsanız daha da eğlenceli olur benim için çünkü cern le ilgili bir sergide görev almıştım ve görevime ziyarete gelenlerin bu tür sorularını cevaplamaya çalışmak da dahildi.
    ···
  7. 7.
    0
    iki eşitlik görünce kaçtınız di mi lan hepiniz. odaklanın binler odaklanın! evrenimizi açıklamaya çalışma isteğimizin ürünleri bunlar. bunlar hep medeneyetimize yapılmış büyük entelektüel katkılar. bunları ideolojinize, fikirlerinize düşünme biçiminize katarsanız, bilimi bir yük gidi görmiyip bilimsel metodu bir yaşam biçimine dönüştürürseniz sizi kimse tutamaz beyler.

    Çünkü her şey değişir, her şeye karşı çıkabilirsiniz. Biri size felsefik bir görüş sunarsa siz karşı düşünceyi aynı şekilde söyleyebilirsiniz ve hiç bir sonuca ulaşamzsınız ama bilimsel bir veri sunduğunuz zaman, bilimsel yöntemle ilgili bişey sunduğunuzda o adam orda susar kalır. felsefeye, dine, her şeye karşı çıkabilirsiniz rahatlıkla ama bilime o kadar kolay karşı çıkamazsınız orda dur derler.

    ayrıca bilim ilerlediği zaman sanat da, edebiyat da, felsefe de, insanların zihniyeti de bilimle ortaya çıkan fikirlerle değişir fakat bilimsel yöntem değişmez. bilimi bunlar değiştiremez çünkü metodu bellidir ve hayattaki en kesin şeydir.

    Örneğin einstein gelip de mutlak zaman fikrini kaldırmadan çoğu filozof mutlak zamana inanırdı. Ama bu yıkılınca yeni yeni düşünceler ortaya çıktı. Keza heisenberg ün belirsizlik ilkesi sonucu doğan indeterministik felsefe akımları da buna ortak olarak gösterilebilir.

    Ayrıca bundan 50 - 60 yıl önce kimse DNA ne bilmezken şu an hepimiz biliyoruz, konuşuyoruz. Bilim işte bu kadar güçlü.

    Ayrıca bilimdeki bu gelişmelere ithafen Wittgenstein "felsefenin geriye kalan tek görevi dillerin analizini yapmaktır." demiştir.

    Uyanın, akıllı olun amk.
    ···
  8. 8.
    0
    @29 tam olarak değil panpa. Kömürün yanması kimyasal bir tepkime. e=mc^2 bunu aşan bir şey.

    Şöyel ki elinde, hareket etmeyen bir cisim olsun m kütleli. E=mc^2 şu demektir bu elinde tuttuğun kütlenin toplam iç enerjisi. Bütün enerjisi yani e=mc^2 dir. Bu kadar enerji vardır.

    Mesela elinde 1kg lık pamuk olsun kömür olsun pozitron olsun ne olursa olsun ama 1 kg lık bi şey olsun.

    Bunun toplam enerjisi 9 * (10^16) jul dür. Yani 90.000.000.000.000.000 jüldür. Muazam bir enerji. Aklım hayalim almıyor.

    Sen bir şekilde bu kütleyi yok edip tamamen ışığa çevirisen bu kadar enerji çıkar.

    Ayrıca bu kadar enerjisi olan bir ışık kullanarak 1kg lık o cismi oluşturabilirsin. Tabii kasar, yemez ama teorik olarak bu böyledir.

    Sonuç olarak E=mc^2 özünde şu demektir panpa. Kütle ve enerji birbirleriyle iç içe geçmiştir. Bağlantılıdır. Birbirlerine dönüşebilirler.
    ···
  9. 9.
    0
    @36 bişey değil reyiz. millet ferre izlemeyi bırakıp komikli kedi capslerine bakmayı kesip bunlara kafa yomaya başlasa çok daha güzel olur her şey ama olmuyor işte.
    ···
  10. 10.
    0
    @40 panpa atom bombasında olan şey şudur. alırlar uranyum gibi bir maddeyi ve bunun çekirdeğine nötron bombardımanında bulunurlar.
    Bnunu sonucu olarak bir uranyum atomu farklı iki başka atoma dönüşür. Ayrıca tepkime sonucu nötronlar oluşur. bu çıkan nötronlar çıkar başka uranyum atomlarının çekirdeklerine gider. Böylece bir zincirleme reaksiyon meydana gelir.

    nötronlarla protonlar arasında ufak bir miktar kütle farkı vardır ve çekirdek tepkimesi sonucu ufak bir kütle kaybı olur. Bu ufak kütle enerjiye dönüşmüştür. Ama bu kütleyi ışık hızının karesiyle çarptığımızda ortaya çıkan enerji muazzamdır. Bu enerji sese ışığa ve radyoaktif enerjiye dönüşür dışarı doğru ilerler ve bu da atom bombası dediğimiz şeydir.
    ···
  11. 11.
    0
    @47
    higgs den başlayalım. standard model diye bir kuram var yerçekimi dışıdna her şeyi açıklıyor bu kuram. beter higgs bir gün bir sorunla karşılaşıyor ve maddeye kütle veren bir parçacık olması gerektiğini buluyolar. şimdi bunun hayvan gibi bir formülü var o nasıl oluyor ben de bilmiyorum. san bunu alıp lagrangianı buluyosun bu da kinetik enerji - potansiyel enerji demek bunu bir dizi matematiksel işlemden geçirerek çıkarımlardda bulnuuyosun. Bu sorunu aşmak için peter higgs bir model öne sürüyor.

    Buna göre bütün evren higgs alanıyla kaplıdır. (higgs bozonları değil dikkat edin, higgs alanı) ve farklı parçacıklar farklı oranlarda etkileşiyorlar bu alanlarla. mesela proton elektrona göre daha fazla etkileşiyor bu yüzden kütlesi daha fazla. ama foton hiç etkilemiyor basıp gidiyor ışık hızında. kütlesi yok.

    işte bu higgs alanı bazen kendi kendine de etkileşebilir modele göre. Bunun sonucu, bu uyarılmış alan sonucu ortaya çıkan parçacığa da higgs particle diyoruz.

    Çok önemli çünkü bize ne yönde bilim yapmamız gerektiği konusunda bir fikir verdi. higgsin ait olduğu model yani standart model doğruysa o yöne gidecek ve araştırmalarımız bu yönde yapacağız diye düşünlüyor, eğer yanlışsa yeni yeni teorileri test edeceğiz farklı yerlere yelken açacağız deniyordu. Bu yüzden bu kadar önemli. Şimdi buna benzer bir parçacık bulunduğu için higgsi inceleyece kve özelliklerini araştıracağız ardından da evren hakkında, evrenin başlangıcı hakkında yeni şeyler öğrenecek ve teknoloji geliştireceğiz.
    ···
  12. 12.
    0
    @47 gravitondan bahsetmek için önce evrendeki kuvvetlerden bahsedelim. Evrende 4 temel kuvvet var: yer çekimi, güçlü kuvvet, zayıf kuvvet ve elektro manyetik kuvvet.

    Bu 4 kuvvet kuvvet taşıyıcısı dediğiğmiz parçacıklar sayesinde iletiliyor bir cisimden diğerine. Örneğin en popüler kuvvet taşıyıcısı fotondur yani elektromanyetik dalga yani ışıktır. Evet, elektromanyetik dalganın kuvvet taşıyıcısıdır bu. Bir atom bir foton yayar ve onun etkisiyle geri teper, başka bir atom onu yakalar ve fotonun momentumuyla ileri gider. Böylece birbirlerine kuvvet uygulamış olurlar.

    proton ve nötronların içinde bulunan quarkları bir arada tutan kuvvet olan güçlü kuvvetin kuvvet taşıyıcısı gluonlardır. çekirdekte proton ve nötronların bir arada durmasını sağlayan zayıf kuvvetin kuvvet taşıyıcıları da w bozonu ve z bozoznudur.

    bir tek yerçekimi kaldı. yerçekiminin de kuvvet taşıyıcısının graviton olduğu düşünülüyor ama henüz bu bublunmuş bir şey değil. yerçekiminin ışıktan hızlı hareket edemeyeceği biliniyor ve evreni standart model çok güze laçıklıyor fakat einstein'in general theory of relativitysinin yanlışlığı bir türlü ispatlanamadı.

    Ya quantum ya da genreal theory of relativity doğrudur çünkü birbirleriyle çelişirler. Ama ikisi de yapılan gözelmler ve deneyler sonucu elde edilen verilerle çok uyumlu çıkıyor.

    Gravitonla standart modelin alakası bu ama dediğim gibi graviton hala bulunmuş değil.

    Sicim teorisi çok küçük boyutlarda parçacıkların sicim denen titreşen iki boyutlu dalgalardan oluştuğunu söylüyor ve sicim teorisinin doğru olması için 11 boyut gerekli. (Denklemlerden çıkıyor bu ancak 11 boyutlu evrende çalışıyor denklemler). Ama 3 uzay ve 1 zaman boyutu dışında kalan boyutlar çok küçük olduğu için göremiyoruz deniyor. Buna verilen en klagib örnek bir telin üstünde yürüyen karıncadır. Karınca için tel 3 boyutludur ama çok uzaktan bakan biz için tel tek boyutlu gözükür. işte diğer 7 boyut da birbiri üzerine kıvrılmış ve çok küçükler deniyor modele göre. Sicim teorisi için de şu an large hadron collider da bir deney yapılıyor. Deney şöyle işliyor protonları hızlıca çarpıştırıyorlar ve baştaki enerji ile sondaki enerjiyi karşılaştırıyorlar, eğer aralarında bir fark bulursalar bu, enerji diğer boyulatlara kaçmış demek.

    Mesela x ekseninde giden bir araba olsun 5m/s ile gitsin bu araba biraz sola dönsün artık enerjisinin bir kısmı y ekeninde. biz y eksenini çok küçük olduğu için göremezsek arabanın enerjisi azalmış gibi görürüz çünkü x üzerindeki izdüşünü görebiliriz ancak. işte lhc de ortaya çıkan bir enerji kaybı sicim teorisinin doğruluğunu gösteren bir işaret olabilir. Ama soana doğru mudur yanlış mıdır bişey diyemem panpa. Bilim bu, yapılan deneyin verilerini incelemeliyiz. Henüz çok erken.

    Eğer sicim teorisiyle ilgileniyorsan brian greene in kitaplarını öneririm. Kendisi dünyada sicim teorisi konusunda sayılı adamlardandır. "evrenin zarafeti" ve "evrenin dokusu" kitapları meşhurdur. bulup okuyabilirsin.

    Paralel evrenler olabilir ama en basit açıklamayla bizim evrenimize paralel oldukları için onlarla hiç bir bilgi alışverişimiz olamaz. Olsa paralel olamazlar. Bu yüzden bunlar hakkında bu şekilde fikir yürütmek o kadar bilimsel kaçmıyor panpam. Ama konuşulması yanlış değil tabii. Çoklu evrenler teorisi, Feynman'ın çoklu geçmiş teorisi bunlar hep bazı gözlemleri açıklamak için kullanılan modeller. Ama paralel evrenler hakkında konuşup yorum yapmak için çok erken reyiz.
    Tümünü Göster
    ···