1. 28.
    0
    @1 kuramsal fizikçi kişiliğiyle cuk diye oturmuş
    ···
  2. 27.
    0
    okuyanı gibsinler amkk
    ···
  3. 26.
    0
    o┼─-<
    ···
  4. 25.
    0
    http://tinypic.com/player.php?v=23hvjhh&s=7
    ···
  5. 24.
    0
    am züt meme var
    ···
  6. 23.
    0
    kainatın bir sonu varsa, kainat dışında ne var...
    ···
  7. 22.
    0
    tek kelime okumadım
    ···
  8. 21.
    0
    http://inciswf.com/1293107129.swf
    ···
  9. 20.
    0
    ben tibet e gidiyorum haydi hoşçakalın
    ···
  10. 19.
    0
    güzel miş bin kurusu özetin.

    ama merak ettim bu senin yorumun mu yoksa savunduğun şey mi?

    evrenin ölümüne dair bir belgesel var izledin mi bilmiyorum, izlemediysen yollayım, bunlardan bahsediyo orada...
    ···
  11. 18.
    0
    hepsini okudum bin sağol.
    ···
  12. 17.
    0
    k.bakma kanka bunu söylemek zorundayım
    özet geç bin
    ···
  13. 16.
    0
    şimdilik bu kadar
    ···
  14. 15.
    0
    20. yüzyıldaki bilimsel gelişmeler de entropi yasasını desteklemiştir. hubble’ın gözlemleriyle evrenin sürekli genişlediği anlaşılmıştır. hubble’dan sonra defalarca test edilen bu olgu, hem teorik hem gözlemsel olarak doğrulanmıştır.[35] evrenin sürekli genişlemesi, evrenin iki tane senaryodan biriyle son bulması gerektiğini gösterir; bunlardan birincisine göre evren, hiç durmadan genişleyecek ve büyük donma (big chill) denen “soğuk ölüm” ile son bulacaktır, diğerine göre ise sonunda çekim gücü galip gelecek ve kapanışa geçen evren, büyük çöküş’ü (big crunch) yaşayarak bir tekillikte son bulacaktır. evrenin bu iki senaryodan hangisi ile sona ereceği evrendeki maddenin kritik yoğunluktan (bu kritik yoğunluğa omega denir) fazla olup olmaması ile alakalıdır ve bu, hala tartışma konusudur.[36] uzaydaki yıldızların oluşumunu sağlayan gaz stoklarının yıldızların yeniden oluşumunu mümkün kılamayacak şekilde bir gün biteceğinin anlaşılması da sonun kaçınılmaz olduğunu gösteren birçok delilden biridir.[37] sonuçta 20. yüzyıldaki bilimsel bulgular, evrenin bir sonu olduğu konusunda entropi yasası ile varılan sonuca ilave destek sağlamıştır.
    ···
  15. 14.
    0
    üç büyük teist dinin eskatolojilerine göre önce evrendeki hayat toptan duracak, sonradan tanrı’nın yeniden yaratışı başlayacaktır. bu yüzden sonu gelen bir evren fikri, teist dinlerin kozmolojileri ve eskatolojileriyle uyumludur. tarih boyunca teistlerin, kutsal kitaplarına dayanarak, kendileri dışında hemen herkese karşı savundukları evrenin bir sonu olduğu fikrini destekleyen bilimsel bir yasa; teistlerin, kutsal kitaplarına ve eskatolojilerine olan güvenlerini arttıracaktır. böylece başkaları için yeis kaynağı olan bilimsel bir yasa, ümidi eskatolojilerinde arayan teistler için bir ümit kaynağıdır. teist ontoloji açısından evren, tanrı’ya bağımlı bir varlıktır; evreni yaratan tanrı olduğu için, istediği anda onun sonunu getirmesi de mümkündür. bu yüzden, entropi yasası ile ortaya çıkan sonuç, teizmin ontolojisi ve kozmolojisi ile uyumludur. üstelik tarih boyunca teizmin en önemli hasmı olan materyalizmin savunduğu en temel tezlerinden birinin yanlışlanması da teizm için mutluluk vericidir.
    ···
  16. 13.
    0
    görüldüğü gibi entropi yasasının ortaya koyduğu sonuç hem varoluşsal kaygılar açısından, hem de ontoloji açısından önemlidir. teistler (bu deyimle özellikle üç büyük teist dinin inananlarını kastediyorum) hayatlarının anldıbını ve ümitlerinin karşılığını tanrı merkezli ontolojilerinde ve tanrı’nın kutsal kitaplar aracılığıyla vaadine dayanan eskatolojilerinde bulurlar. bu yüzden bir teistin, entropi yasasının, evrenin sonunu gerektirmesi karşısında russell gibi yeise kapılması için bir sebep yoktur. evrenin bir “ısı ölümü” ile son bularak yok olmasının, sadece modern felsefe için sorun olduğu, william inge tarafından, 1930’larda şöyle anlatılır: “evrenin bir sonu olduğu fikrine, sadece sonsuz hayata beslenen ümidin yerini, zamanda sürekli ilerleme fikriyle, acınası bir ikame girişiminde bulunan modern felsefe tahammül edemez… modern felsefe, termodinamiğin ikinci kanunu altında enkaza dönmüştür; duruma tahammülsüzlük yaklaşımına ve bu tuzağın altında, acınası bir şekilde kıvranmasına, şaşmamak lazım.”
    ···
  17. 12.
    0
    öyleyse iki türdür bütün nesneler:
    atomlar ve onlardan oluşan bileşikler
    çünkü hiç bir güç yıkamaz atomları
    mutlak son oluşları sonsuza dek korur onları[32]

    materyalist felsefeyi savunanların her şeyin yeterli açıklaması olan bir evreni savunmalarının yanında; agnostik filozoflar, her şeyin açıklamasını tanrı’da bulmak kadar evrende bulmanın da mümkün olduğunu söylemişler ve bu şıklar arasında karar vermenin imkansızlığını dile getirerek agnostisizmlerini temellendirme yoluna gitmişlerdir. örneğin hume “din üstüne” isimli kitabında şöyle demiştir: “yok eğer bir yerde duracak ve daha ileri gitmeyeceksek, niçin oraya (tanrı) kadar gidelim? niçin maddi dünyada durmayalım?”
    ···
  18. 11.
    0
    @1 termodinamik terk
    ···
  19. 10.
    0
    bu evrende eserler veya nam bırakarak ölümsüzleşme arzusunda olanlar için entropi sevimsiz bir fizik yasası olmuştur. tarih boyunca tanrı’nın ezeli ve ebediliğine karşı evrenin ezeli ve ebediliğini savunan materyalist ontoloji savunucuları için de entropinin gösterdiği sonuç hazmı zor demir bir leblebi niteliğindedir. evrenin ebediliğine olan sağlam inanç demokritos ve epikuros’un atomculuğundan[31] başlayarak birçok materyalist felsefecinin yazılarında görünür. tanrı’yı yok saymak için maddenin ezeliliği ve ebediliğinin savunulması gerektiğini lucretius’tan önce hiç kimsenin bu kadar açıklıkla savunduğunu bilmiyoruz. onun evrenin ebediliğine olan inancını şu şiirinde görebiliriz:
    ···
  20. 9.
    0
    bu dünyada eserler ve nam bırakarak, gerekirse hayatını feda ederek, ölümsüzleşme arzusunun tatmin edilmeye çalışılmasının insan eylemlerindeki yansıması hannah arendt’in satırlarında da yer alır: “öyleyse kim arkasında bir hikaye ve bir kimlik bırakarak ölümsüz bir üne kavuşup ünlü olmak istiyorsa, yalnızca hayatını tehlikeye atmakla kalmamalı, fakat özellikle, achilles gibi, kısa bir hayatı ve vakitsiz ölümü de seçebilmelidir.”
    ···