1. 26.
    0
    http://www.incicaps.com/resimler/ulen-vallaha-mi.jpg
    ···
  2. 27.
    0
    evrenin sonlu olması bazı insanlar için varoluşsal bir krizin kaynağı olmuştur. birçok insan kendi ölümünün tesellisini evrende bıraktığı eserlerinin, ndıbının ve neslinin devam etmesinde bulmuştur. politikacıların dev eserler bırakma isteği de ölümsüzleşme arzusunun bir tezahürü olarak yorumlanamaz mı? perikles’in söylevinde de eserler/nam bırakarak ölümsüzleşme arzusunun bir tezahürünü görürüz: “onlar böylesine hayatlarını toplumun gözü önünde feda etmişlerdir. onların her biri, hiç bir zaman eskimeyecek bir üne kavuşmuştur ve onların kabri kemiklerinin konduğu bir yer olarak görünmemelidir; fakat orası onların zaferlerinin yer aldığı bir anıttır ki, her fırsatta onların kahramanlıklarının ve hikayelerinin anısı orada yad edilecektir.”[
    ···
  3. 28.
    0
    bu dünyada eserler ve nam bırakarak, gerekirse hayatını feda ederek, ölümsüzleşme arzusunun tatmin edilmeye çalışılmasının insan eylemlerindeki yansıması hannah arendt’in satırlarında da yer alır: “öyleyse kim arkasında bir hikaye ve bir kimlik bırakarak ölümsüz bir üne kavuşup ünlü olmak istiyorsa, yalnızca hayatını tehlikeye atmakla kalmamalı, fakat özellikle, achilles gibi, kısa bir hayatı ve vakitsiz ölümü de seçebilmelidir.”
    ···
  4. 29.
    0
    bu evrende eserler veya nam bırakarak ölümsüzleşme arzusunda olanlar için entropi sevimsiz bir fizik yasası olmuştur. tarih boyunca tanrı’nın ezeli ve ebediliğine karşı evrenin ezeli ve ebediliğini savunan materyalist ontoloji savunucuları için de entropinin gösterdiği sonuç hazmı zor demir bir leblebi niteliğindedir. evrenin ebediliğine olan sağlam inanç demokritos ve epikuros’un atomculuğundan[31] başlayarak birçok materyalist felsefecinin yazılarında görünür. tanrı’yı yok saymak için maddenin ezeliliği ve ebediliğinin savunulması gerektiğini lucretius’tan önce hiç kimsenin bu kadar açıklıkla savunduğunu bilmiyoruz. onun evrenin ebediliğine olan inancını şu şiirinde görebiliriz:
    ···
  5. 30.
    0
    @1 termodinamik terk
    ···
  6. 31.
    0
    öyleyse iki türdür bütün nesneler:
    atomlar ve onlardan oluşan bileşikler
    çünkü hiç bir güç yıkamaz atomları
    mutlak son oluşları sonsuza dek korur onları[32]

    materyalist felsefeyi savunanların her şeyin yeterli açıklaması olan bir evreni savunmalarının yanında; agnostik filozoflar, her şeyin açıklamasını tanrı’da bulmak kadar evrende bulmanın da mümkün olduğunu söylemişler ve bu şıklar arasında karar vermenin imkansızlığını dile getirerek agnostisizmlerini temellendirme yoluna gitmişlerdir. örneğin hume “din üstüne” isimli kitabında şöyle demiştir: “yok eğer bir yerde duracak ve daha ileri gitmeyeceksek, niçin oraya (tanrı) kadar gidelim? niçin maddi dünyada durmayalım?”
    ···
  7. 32.
    0
    görüldüğü gibi entropi yasasının ortaya koyduğu sonuç hem varoluşsal kaygılar açısından, hem de ontoloji açısından önemlidir. teistler (bu deyimle özellikle üç büyük teist dinin inananlarını kastediyorum) hayatlarının anldıbını ve ümitlerinin karşılığını tanrı merkezli ontolojilerinde ve tanrı’nın kutsal kitaplar aracılığıyla vaadine dayanan eskatolojilerinde bulurlar. bu yüzden bir teistin, entropi yasasının, evrenin sonunu gerektirmesi karşısında russell gibi yeise kapılması için bir sebep yoktur. evrenin bir “ısı ölümü” ile son bularak yok olmasının, sadece modern felsefe için sorun olduğu, william inge tarafından, 1930’larda şöyle anlatılır: “evrenin bir sonu olduğu fikrine, sadece sonsuz hayata beslenen ümidin yerini, zamanda sürekli ilerleme fikriyle, acınası bir ikame girişiminde bulunan modern felsefe tahammül edemez… modern felsefe, termodinamiğin ikinci kanunu altında enkaza dönmüştür; duruma tahammülsüzlük yaklaşımına ve bu tuzağın altında, acınası bir şekilde kıvranmasına, şaşmamak lazım.”
    ···
  8. 33.
    0
    @1 kuramsal fizikçi kişiliğiyle cuk diye oturmuş
    ···