-
51.
+17 -1elim gibimde bekliyorum devam
-
52.
+17 -1iki adet evimiz vardi, butun herkes ilk evde yatiyorken ben, dedem ve nenem diger evde kaliyorduk. her evin ikiser odasi oldugundan beni ikinci odaya yatirmislardi. yerdekileri uyandirmadan, kimseye degmemeye calisarak sessizce disari ciktim. bir sigara yaktim ve yildizlari seyretmeye basladim. haziran ayinda olmamiza ragmen soguktan titriyordum. bahcede hemen hemen hicbirsey net gorunmuyordu. butun hersey en derin uykusundaydi sanki. sonra birsey dikkatimi cekti. evin bahcesindeki kucuk bir kulubenin isigi yaniyordu. bu kulube daha onceki gelislerimde yoktu amk. icim urperdi. gitsem mi gitmesem mi karar veremedim.
-
53.
+16 -2ne olabilirdi ki en fazla amk? hem zaten isigi da yaniyordu. karar verdim, gidecektim. yavas adimlarla kulubeye dogru yaklasmaya basladim. yaklastikca usumem artiyordu. sapsari ve los bir igib kulubenin camindan zar zor belli oluyordu. cok kalin ve eski bir cami vardi amk kulubesinin. neden bilmiyorum ama titriyordum. korkudan olacak degil ya dedim amk, usuyorum heralde. kulubenin dibine kadar gelmistim. simdi ne oldugunu anlama zamaniydi, iyice dikkat kesildim, gibica kapanmis kapisina dikkatle bakinca bunun bir tuvalet oldugunu anladim. bizim koyun tuvaletleri bahcede oluyordu, bircok koyde boyledir bilmeyen picler arastirsin. amk iyi guzel de, bizim bahcenin tuvaleti burada degildi. herhalde yerini degistirmisler dedim. kapinin uzerinde herhangi bir kilit yoktu, icerde birileri olmaliydi, tamam nefesimi cigerlerime doldurup kimse yok mu diye soracakken ellerimi farkettim. elimdeki sigaranin yerinde yeller esiyordu..
-
54.
+18ses versenize muallakler
-
55.
+17 -1heyecanla yattigim yerden dogruldum ve kosarak odadan disari firladim. saatin kac oldugu hakkinda en ufak bir fikrim yoktu. ara odada yerde yatan kimse yoktu ama yerde battaniyeler vardi.
cildirmak isten degil diye dusundum panik halinde, fakat buna ayiracak vaktim yoktu. derhal bahceye ciktim. karsida kulubenin isigi hala yaniyordu.
once oraya gitmeli miyim yoksa bana inanmayan amcami mi uyandirmaliyim karar veremiyordum. en kotu karar kararsizliktan iyidir diye dusundum ve kulubeye dogru kosmaya basladim.
fakat kostukca icimdeki korku artiyordu. yine gelmisti o tuhaf usume. kulubeye varmaya az kalmisti. hava hala karanlikti, igib cayir cayir yaniyor ve her zamankinden daha da belli ediyordu kendini.
iceride biri olmak zorundaydi. korkularim beni esir almisti, daha fazla yaklasamiyordum, cunku neyle karsilasacagimi bilmiyordum. o anda aklima odunluga girmek geldi.
dedem kesecegi kadar odunu kestikten sonra kullanacagi odunlari ve baltayi her ihtimale karsi ambara kilitlerdi, hemen kostum, ambarin kapisini zorladim, acilmiyordu.
butun gucumle tekmeler savurmaya basladim. sonunda kapinin kilidi takildigi yerinden cikmisti. iceri girer girmez baltayi kucakladim fakat tam disari cikacakken kapinin kapali oldugunu farkettim.
zorladigim halde acamacim. kapinin dandik kilidi uzerime kapanmis olmaliydi. sanki butun dunya o lanet kulubeye ulasamamam icin el ele vermis gibiydi. ama bunlarin bir onemi yoktu.
elimdeki baltayayla gerekirse ambarin tahta kapisini parcalayip cikacaktim bir sekilde. tam baltami kaldirdim ki, tahtalarin arasindan bahcede tuhaf birseyin yurudugunu farkettim. -
-
1.
0rezzz141
-
1.
-
56.
+18o gece kaybettiğin yarım sigaran
-
-
1.
+2hagibtir bin nasıl anladın lan al şukella ekmeğe sürersin
-
1.
-
57.
+17 -1iki genc kiz ip atliyorlardi. birisi esmer, boylu poslu ve hos bir kizdi, digeri ise sarisin, alimli sayilabilecek biriydi ve
inanilmaz derecede sedefe benziyordu. sedef gibi altin sarisi saclari vardi. dudaklari kipkirmiziydi, koylu kizindan sehirli kizina
yontulmaya calisilmis gibi bir goruntusu vardi. kizlar oyunlarina eglenerek devam ediyorlardi. birden kerpicten bozma evin
penceresinden bir kadin seslendi: kizlar! kizzz! haydi yemege! ama bir dakika, bu kadini ve kizlari daha once gormemis olmama ragmen
bu ev bana biyerlerden tanidik geliyordu. hatta bu pencere.. o kadar tanidik gelmisti ki, gidip iceri giresim gelmisti. -geldik ana
geldik! iki kiz birden iceri girdi. olayi daha yakindan seyretmek istiyordum. o tanidik pencereden iceri suzuldum ve kizlarin yemeye
basladigi boreklere dikkat kesildim. bir dakika! dedim kendi kendime. bu borekler, bu kap.. bunlari ben firlatmistim buraya, burasi..
derken icerden(mutfaktan) tanimadigim kadinin sesi yeniden duyuldu: kizim soyle serfine aksam yemege de kalsin. serfin kim lan dedim
birden? esmer olan mi? -kizim! kime diyorum? elvinnn! esmer kiz yerinden kalkti. annesinin yanina kostu. birden ben de mutfakta
oldugmu farkettim. genc ve guzel elvin annesinin kulagina birseyler fisildiyordu. arkami dondum. sarisin olan ve sedefe benzeyen genc
serfin; donuk donuk gozlerimin icine bakiyordu. yerden yukardaydim ve bir an beni gordugunu sandim fakat kenara cekilince onunde
durdugum portreye bakmakta oldugunu farkettim. tam portredeki resme bakmak icin dondugum sirada kafami yatagimin yanindaki karyola
carparak uyandim. -
58.
+17 -1buyuk bir inleme sesi cikardim, inanilmaz bir basagrim vardi, ve yine gun dogmadan uyanmistim. -amk ne gibim ruyaydi lan o oyle, diye
soylenerek yatagimda dogruldum. tuhaftir, ne cikmak istiyordum yataktan, ne de yeniden uyumak. ancak birden aklima herzaman sahit
olup da kimseyi inandiramadigim tuhafliklar geldi, hemen yatagimdan firlayip evde gezinmeye basladim, hersey normal gorunuyordu. yerde
yatan kimse yoktu, bahceye ciktim. tuvalet kulubesi karanlikti. hemen coktum mekanima, pakedimi cikardim ama malesef bitmek bilmeyen
paket sonunda bitmisti. amk dedim, sansimi gibeyim. keske ilyas bakkaldan iyi kotu bi sigara alaydim. tam o sirada amcam belirdi.
-naber genc napiyosun burada bu saatte, dedi. cebinden bi samsun cikarip tutusturmaya basladi. -sacmasapan bi ruya gordum, ondan
uyandim. asil sen napiyorsun amca, saat sabahin 5i dedim. -isimiz vardi oglum, dedi. baban rizayi yenice merkeze goturdu, dedi.
-neden? dedim, bi de orada mi dovecekmis?? -babana ayip ediyorsun ama, dedi. adam ne bilsin rizanin zararsiz oldugunu, sana birsey
yapacak sanmis, aranizda bir mesele var sanmis, ondan vurmus adama. elinde de tufegi gorunce.. simdi saglik ocagindalar, baban tedavi
ettiriyor rizayi, pansuman falan yaptilar, biseyi yokmus o kadar zaten.. bir an durdu, sigarasindan acele bir duman cektikten sonra
sozlerine devam etti: sahi sen ne yapiyordun o tufekle kocum?? cevap vermedim. surekli amcamin elindeki sigaraya bakiyordum. -rifat??
bir an uyanmis gibi irkildim. -kus avliyordum amca dedim. -mezarlikta mi? amcam gulumsedi. -amcani da kus sandin sen galiba aslanim,
dedi gulumsemesini artirarak. pakedinden 5-6 tane sigara cikarip uzatti. gozlerim mutluluktan faltasi gibi acilmis ve minnet dolu
gozlerle amcama bakarken sozlerine devam etti: birincisi: tufegi soyle, sigaralari al. ikincisi: bir daha babanin sozunden
cikmayacagina dair soz ver. -tamam amca, dedim. soz amk. tufek olayi da, mezarliktan tirstigim icin yanima aldim dedim. pek inanmis
gibi gorunmese de bu hakikaten dogruydu. sigaralari verdi.. -eee, dedim? ucuncusu neydi peki? -ucuncusu de sana sigara verdigimi
babana soyleme sakin iflahimi giber valla dedi. karsilikli gulustukten sonra iceri odasina yatmaya gitti. -
59.
+16 -2yine yalnizligimla basbasaydim simdi. acaba riza koye ne zaman donerdi? amk bi kafa yedi yamuldu herif. babam da ne kalin kafaliymis
diye dusundum. nedensizce ofkeliydim ona, bir cuval inciri berbat etti amk. uzun marlborodan sonra tadi saman gibi gelmekte olan
samsunu butun cigerlerime cekmeye calisirken sabah ezani okunmaya basladi. -aha, dedim amk simdi dedem kalkar namaza. ufaktan
sivisayim buradan. havanin da ufaktan ufaga aydinlanir gibi olmasindan cesaret alarak koyun ana patikasinda yurumeye basladim.
sigara bulunca keyfim yerine gelmisti, o garip ruyayi dusundum yeniden.. ruyalar garipti gercekten.. cunku uyanana kadar insan
gordugu ruyanin ruya oldugunu anlamiyordu, o anki ruya sacma bilen olsa, butun hayatin oluveriyordu. eger ruyanda olmek uzere isen
hakikaten olmek uzere olan bir insan gibi panik yapiyordun, fakat uyandiktan sonra o onemli anlari zar zor hatirliyordun.
iste bu cok ilgincti ve o zaman da ilginc gelmisti bana. bu dusuncelerle yolda yururken birden durdum. 10 metre kadar uzagimda,
bu sefer cok daha yakinimda bulunan o iri kiyim kapkara kopek tam karsimdaydi. hayvan ne havliyor, ne de hareket ediyordu.
sadece ama sadece gozlerimin icine bakiyordu. hayatimda ilk defa bir hayvanin gozlerinin icine bu kadar bakmistim. hayatimda bugune
kadar gordugum en ciddi insandan daha ciddi gorunuyordu ve sanki bir eskiya gibi, bir alacakli gibi sanki orada oylece durmuyormus
da, onumu kesmek icin bekliyormus gibi bir goruntusu vardi. ellerim bir an tufegi aradi ama onu dun gece peder beye kaptirdigimi
nihayet hatirladim. tam kacmaya baslayacakken, yakinimizda bulunan camiden namaz sonrasi okunan tesbihat ve zikir sesleri duyulmaya
basladi. karsimda bulunan hayvan hicbirsey yapmadan arkasini donup sakin fakat hizli adimlarla gitmeye basladi. ben bu olayi fazla
umursamamistim, cunku bir kopekten en fazla ne kadar korkulursa ondan da o kadar korkmustum. dedim ya, diger turlu efsanelere hicbir
zaman inanmayan, inananla da dalga gecen karakterde biriydim. -
60.
+17 -1gozlerimi actigimda vakit seher vaktinden biraz evvelceydi. hava aydinlanmak uzereydi. odada veya baska herhangi biri yoktu. "lan tuvalete nasil gidicem" dedim, kollarimdanTümünü Göster
biri yatagin demir borusuna kelepceli vaziyetteyken.. birden bir "cit!" sesi duydum. kolumdaki kelepce aciliverdi. hemen yerimden kalktim. kapiyi usulca actim, nobet bekleyen
kimse yoktu. koridorlar karanlikti, -nasil igib yanmaz amk hastanesinde, dedim. usulca yurumeye basladim. attigim her adim deli gibi yanki yapiyordu. o kadar sessiz ve bos
gorunuyordu ki heryer. lambalari nasil yakacagimi bilmiyordum. hastane pencerelerinden sizan ciliz igib zifiri karanligi los hale getirebiliyordu ancak. usulca merdivenlerden
assagi indim. assagi katin da ust kattan bir farki yoktu. pencereden disari bakayim bari dedim. disarda bembeyaz bir giysi giymis, otururken elindeki cubukla yeri eseleyen ve
basi onune egik oldugu icin yuzu gozukmeyen biri haric, kimsecikler yoktu. uzun olan saclari nedeniyle yuzu gorunmeyen bu beyaz elbiseli kimse, elindeki cubukla zemindeki
kumlara carpi isareti ciziyordu. isin daha da garibi, bu kisinin oturdugu yerde normal sartlar altinda 3 katli, yuvarlak bir bahce havuzu olmasi gerekiyordu. hastanenin
bahcesinde teknolojiden eser yoktu, her yer cimlikti. bizim askerlerin arabasi da yoktu ortalikta. sasirmistim. istikametimi hastane cikisi olarak belirledikten sonra
adimlarimi hizlandirdim. neler olup bittigini anlamak istiyordum. en alt kata indim. butun bilgisayarlar acik oldugu halde danismada hic kimse yoktu. heryer tek kelimeyle
bombostu. -amk ne bicim hastane lan burasi, dedim kendi kendime. -acil de kapali mi acaba??? yok artik?? \ hizli adimlarla gitmeyi bir kenara birakip kosmaya basladim.
hastane kapisina varir varmaz bahceye bakmak istedim ancak bahce oteki tarafta kalmisti. kapidan cikip bahcenin obur tarafina dolasmam gerekiyordu. elimi kapiya uzattim:
kilitliydi. -oha lan noluyo! dedim saskinlik icerisinde. once bi sagima soluma baktim, sonra kapiyi tekmelemeye basladim fakat ise yaramiyordu. kapinin camini kirmaya karar
verdim. beni goren biri var mi diye arkama baktim once. sonra tekmelemek icin onumu dondum ve doner donmez kapinin hemen onunde bembeyaz giyinmis bir kadin elini cama koymus
bana bakiyordu. o cirkin suratli kizin buyumus hali gibiydi. hastanenin dort bir yaninda son ses alarm calmaya basladi. arkama bakmadan kaciyordum simdi, zemin kattan birinci
kata cikar cikmaz alarm sesleri, ses rengini koruyarak bebek aglamasi seslerine donustu. butun gucumle odama kosuyordum, tek arzum odama ulasmakti. bunun icin sadece bir kat
daha cikmam gerekiyordu. birinci kati ikinci kata baglayan merdivenleri ikiser ucer atladim. hemen odami ariyordum. odamin numarasi "103"tu. 91, 93, 95, 97... diger odalar yan
koridordaydi. hemen diger koridora saptim, 98, 100, 102.. tek numarali odalar ciflerin karsisinda olmaliydi. 99, 101... 101 numaradan sonra gelen odanin numarasi sokulmustu.
kapisina tahtalar carpi isareti seklinda cakilmis, muhurlenmisti.. caresiz koridorun sonundaki pencereye kadar kostum. artik kosacak, kacacak bir yer kalmamisti. pencereden
assagi baktigimda, butun bahcede koyunlarin otlamakta oldugunu gordum. kahverengi coban kopegi, ve az once yere birseyler cizen kiz koyunlarini guduyordu simdi. basini usulca
kaldirdi ve en basindan beri o pencerede oldugumu biliyormus gibi, her zamanki gibi basini yana yatirarak bana bakti. -
61.
+18-tekrar ediyorum abi, dedim. bicagi ne goren oldu, ne duyan. koynuma saklayivermistim. -neden peki neden? manyak misin oglum sen?? koyu duzenli olarak teroristler mi basiyor? semdinli mi lan orasi!Tümünü Göster
memleketin en batisinda belinde tufek koynunda bicak texas cilik oynuyorsun.. e olacagi buydu.. dedi yildiray abi. -abi bir keresinde deli riza ustume saldirdi, babamla amcam da sahit, guvenli degildim
tehli---\\ -tamam rifat uzatma. yildiray abi yine sozumu tamamlamama izin vermemisti. -bicak mevzuunu dusunme, ben ona bir kilif uydurdum. senin gotunu kurtarmak icin koyde tufekli, bicakli,
emanetli gezmeye sebep bir tehlike aradim haftalarca. koydeki herkesle konustum, bugune dek oyle eskiyadir capulcudur birsey olmamis koyde ama bir kopek varmis.. \ birden midemde tuhaf bir bulanti
hissettim. o gece kopegin beni kovaladigi lanet kabus gelmisti aklima. o ruyadan sonra, daha dogrusu o huur cocugu kopekle tanigibligimdan beri kopeklere karsi bir antipati kazanmistim. -beni dinliyor
musun??? yildiray abi besinci sigarasini yakiyordu. -dalmisim abi afedersin.. \ -dinlemeyeceksen yollayayim seni? dedi hisimla. -abi ozur diledik ya, devam et sen.. \ -bu kopek zamaninda iki can
almis, kuduz degilmis sanirsam ama zamaninda, koydeki bir bebegi, ve bir de senin yaslarindaki bir genci parcalayarak oldurmus.. \ mide bulantim son haddine ulasmisti, midemdeki asit bogazima dayanmis,
beni kusmaya zorluyordu artik. -... ve isin garip yani, bu kopegi oldurememis bizim koyluler. hani o koruluk var ya bi tane kahvenin oraya dogru bitimi var.. \ guc bela -evet.. diyebildim. avukat
yildiray devam etti" -iste oraya biyere yuvalamis, yavrularini bulup oldurmusler ama kendisini tum aramalarina ragmen bulamamislar. hala daha orada yasadigina inaniyorlar, dedi. hemen ardindan alayci bir
tavirla guldu ve ekledi: -hos, bana kalsa coktan olmus gitmistir ama olmemesi oyle isimize geldi ki kocum, bilemezsin.\ sanirim bununla nereye varmaya calistigini anlamistim. yildiray abi anlamakta
oldugum seyleri yuzume karsi tekrarlayarak tasdik etmis oldu: - mahkemede; bu tehlikeli kopegin olasi ani saldirilarindan0 korunmak icin kesici, delici veya herhangi bir silah kapsamina giren herhangi
bir arac tasima gerekliliginin muhtarlik tarafindan alti cizilerek vurgulandigini ve salik verildigini soyleyecegiz. \ -fakat, dedim. bu dogru degil??? -oglum koyun muhtari amcan degil mi? ona da
onaylatiriz, su an butun koy senin kurtulman icin seferber olmus durumda zaten. butun koy insanlari mahkemede kendilerinin de zaman zaman bicak tasidiklarini, bunun bizim koy icin normal bir davranis
oldugunu soyleyecekler. bunlarin hepsi hakimi etkilemek ve senin en onemli seyden, bicak olayindan yirtman icin gerekli. ancak bicaktan yirtman yeterli olmayacaktir cunku ortada asilli, komplo oldugu
henuz kanitlanmamis bir ihbar var. en azindan tutuklu degil, tutuksuz sekilde yargilanmaya devam etmeni saglamaya calisacagim, dedi altinci sigarasini sondururken.. -
62.
+18-sacma... dedim. bir belgeyi emniyete ulastirmak basit bir ihbara bakar.. \\ burak asiri abartili bir kahkaha patlatti. oyle ki, bu kahkahalar iki kisilik sessiz bir ortam icin fazla rahatsiz ediciydi.Tümünü Göster
kulagimi yirtiyordu adeta. sinirlerim cok bozuktu ve burak en az benim kadar sinirleri bozuk gorunuyordu, kahkahalarinin rengi basta olmak uzere, ten rengine kadar, her yonuyle fazlasiyla belli ediyordu
bunu. ayni zamanda kahkaha atmak, asiri tepkilerle gulmek, asiri tepki gostererek kizmak, karsisindakine soz hakki tanimadan bagirip cagirmaya baslamak, birden patlamak gibi tepkiler, koseye gibismanin
tipik belirtileriydi. bu isi buragin cinayetin islemeden cozebilecegime inaniyordum artik. -pekala, dedi burak. yap oyleyse.. madem o kadar basit oldugunu dusunuyorsun.. haydi, durma! butun islerinin
ustesinden kendin gel.. ama sunu unutma; bana ihtiyacin oldugu zaman, sana asla bir daha yardim etmeyecegim! \ arkasini donerek hizli adimlarla uzaklasmaya basladi. -dur! dedim arkasindan. -butun
bunlari nereden bildigini soylemedin hala! /// burak yalnizca basini cevirerek bana suzercesine bakti, ardindan her zamanki alayci gulumsemesini takinarak: -bunu seninle paylasacagimi da nereden
cikardin??? dedi ve yoluna devam etti. bir sure sonra da gozden kayboldu. hizli adimlarla odama ciktim. -aptal! dedim gulerek. -haritasini bende unuttu.. \\odama cikar cikmaz kapiyi cektim; hemen
haritayi yataga yayarak katlari tek tek incelemeye basladim. muhasebe ikinci kattaydi. onkoloji bolumu ise besinci katta.. suan icin buragin babasiyla isim yoktu, ama yine de bi ara gidip gozlerimle
gormek istiyordum adamcagizin ne halde oldugunu.. -ne bahtsiz insanlar var dunyada, diye dusundum. adamdaki sansa bak lan?? sen kalk en olumcul hastaliklarin birinden mucizevi bir sekilde kurtul, ondan
sonra boyle hastanelerde kimyasallara maruz kal, hatta ustune bir de oglun bile olmeni istesin.. \\ tum hazirligimi bitirdikten sonra muhasebeye nasil girecegimi dusunmeye basladim fakat aklima
hicbir yol gelmiyordu. tam o sirada kapim tiklandi: -girin! \ gelen hademe ekrem abiydi. -aksam yemegini getirdim delikanli.. dedi. -ahu hemsire yok mu?? \\ ekrem abi suratima "dalga mi geciyorsun
lan it" dercesine yari sinirli, yari bon bon baktiktan sonra, tekerlekli yemek tepsimi uzerime ittirip yollayarak, odaya adimini bile atmadan kapiyi carparak cikti. hicbirsye bir anlam verememistim ama
etrafimda anlam veremedigim olaylarin vuku bulmasina oyle alismistim ki, bu tur seylerin benim icin sorun mahiyetinde yer kaplamasi icin daha sekiz tane sinif atlamasi gerekiyordu. butun yemekleri
yatagimda hizlica yedim. birden bire uyku bastirdi. tuhaf bir sekilde gozlerim kararip kararip geri eski haline donuyordu. inanilmaz bitkin hissediyordum. yavasca yataga suzuldum. atgozlugu yuzunden
sadece ilerisini gorebilen atlar misali, tek gordugum sey odanin tavaniydi. gozlerimin kenarinda los, sari igiblar var gibiydi, fakat basimi cevirip bakacak takatim yoktu. denediysem de olmuyordu.
ellerim, kollarim kaskati kesilmisti. parmagimi bile kimildatamiyordum. uyuyordum sanki, cunku tamamen uyur haldeydim, agzimdaki salyayi bile tutmaktan aciz haldeydim, ote yandan uyumadigima da
emindim, cunku etrafta olan bitenlere karsi duyularim acikti. bilincim yerindeydi. daha ne olup bittigini anlamaya calisirken birden banyodan bir tikirti sesi geldi. -
63.
+10 -8geldim panpalar devam ediyorum.Tümünü Göster
evet , haritanın hatasını bulmuştum bodrum katta olması gereken morg orada değildi ilk baş şaşırdım böyle bişeyin olması imkansızdı adeta //
ardından haritayı tekrar incelemeye başladım ve haritada morgun 5.katta olduğunu gördüm evet artık , o kata gitmeliydim. burağın babasını öldürmek için değil muhasebeyi bulup , kağıdı çalmak için uğraşmalıydım ama morgun neden orda olduğunu merak ediyordum bu yüzden hemen hırkamı giydim ve yola koyuldum
merdivenlerden yavaşça çıkmaya başladım ama her kattan , gelen çığlık sesleri kulaklarımı yırtarcasına rahatsız ediyor , miğdemi bulandırıyordu.en sonunda 5.kata varmıştım.
nefesimi tuttum ve koridorda yürümeye başladım , sessiz ve hızlı adımlarla koridoru kolaçan ediyordum. evet daha önce bodrum katta gördüğüm morg buradaydı. şaşırdım ulan bu nasıl şey dedim ve morga zütüm yemesede girdim.
morga girdim , içeride ekrem abi vardı ulan dedim bunun işi ne ? delikanlı bu saatte burda ne işin var diye sordu. yok abi şeyy, yalan uydurmaya kalkıcakken sözümü kesti demek sende öğrendin ! - tam neyi demeye kalkıcakken gel burda dedi. beni morgun arkasına zütürdü.
ve buz tutmuş bi morg bölümünün kapısını açtı , sedyeyi çekti. aman tanrım ! olamaz sedyede insan yerine köyde kötü görünen kuduz köpek vardı nefesim kesilmişti.
ardından bloklar halinde bütün morg bölümleri açıldı. ve sedyeler dışarı çıktı. tüm ölü vücutları ayağa kalktılar bu arada ekrem abide bıyıkaltından gülüyordu.
ve bütün bloklar açıldı. içinden kimlermi çıkmadı ? , elvininden tut , mürseline kadar , istanbuldaki aşkımdan tut , mürsele kadar herkes evet tüm herkes (sadece ailem yoktu) ben gerilmiştim hepsi gülerek üzerime geliyorlardı kiii
ekrem abi beni tuttu ben noluyo lan ? yardım edin diye bağırmak istedim fakat elvin koşarak 30 cmlik yannanını ağzıma vermişti bile ardından burağı görür gibi oldum zütüme girmek için adete sabırsızlanıyordu ve başardı onunda 20 cmlik aletini içimde hissediyordum
bunu başta rüya sanmıştım ama değildi hatta beni hasan dede bile gibmişti. artık güneş doğuyordu ölüler tekrar sedyelerine girdiler. ekrem abi hariç oda bu olanları unutma her akşam buraya gel kevaşe dedi.
bende gülerek tamam dedim. o gün bugündür geceleri 5.kattan çıkmıyorum. aslında benzin istasyonunda pompacıyım demiştim ya hikayeyi anlatırken bi orada yalan söyledim benzin istasyonu (hastane) beni pompalıyorlar.
artık çok mutluyum.
hikayede burda biter -
64.
+14 -3kucuk cocuklarin degil de, eskilerin dilinden dinleyince korkunc gelirdi gercekten ama ben hicbir zaman bu hikayelerin dogruluguna inanmamistim. 3 harfli diye birsey olduguna da inanmiyordum. ta ki o yaza kadar. hayatimin kabusa dondugu o yaza..
-
65.
+13 -4@11 panpa olay gercek daha baslamadim amk ne yalani amk dinlemeyekseniz gidecegim
-
66.
+16 -1kalabalik bir ugultu sesi geliyordu. daha cok duduk sesi gibiydi ama tiz degildi. zar zor duyuluyordu, sanki bir senlik ugultusu gibiydi ama muzik desen degil, ensturman desen hicbirine benzemiyor, amk ne oldugunu anlayamadim, her ne ise sanirim motorun sesi bu dedim. isin garip yani, ses kuzenlerin gittigi yonden degil, bizim geldigimiz yonden geliyordu. kararsiz kaldim, ne yapacagimi bilmiyordum. ben de sesin oldugu tarafa gitmeye karar verdim.
-
67.
+15 -2sedefle koyunlari ahira yerlestirdikten sonra cilvelesmeden ayrildik. malum amk koy yeri, laf olur soz olur ama onu bir gun sessiz bir yere goturme fikri kafama cok yatmisti. yarin aksam uygun musun dedim? olmaz. dedi. gorurler, ancak sabaha karsi cikabilirim. tamam dedim. nereden alayim seni dedim, koy kahvesinin arkasinda kucuk bir koru var, oranin bitiminde dedi. anlastik. evin yolunu tuttum. kuzenlerle butun gece batak oynayip eglendikten sonra yatma vakti geldi. dedemle nenem karyolalarina yattilar. yerde halidan baska birsey yoktu. dedeme sordum: yahu siz neden burada yatiyorsunuz? nerede yatalim evladim dedi/ ee siz karyolada yatiyorsaniz yerde yatan kim? halida neden battaniye yastik falan yok? oglum, yerde yatan kimse yok ama sen istersen yatabilirsin dedi.
-
68.
+16 -1@202 panpa dedigim gibi 1 gunlugune caylak oldum amk sanki yaka paca karakola goturuldum de pardon bi yanlislik olmus deyip geri saldilar amk
-
69.
+16 -1nefesimi tamamiyle tutmus, iceriden gelebilecek seslere konsantre olmustum fakat tuhaf bir sekilde cit bile cikmiyordu.
sanki icerdekiler her kimse, benim evin dibinde oldugumu farketmislerdi. bir an duraksadim, ne yapacagima karar veremedim.
iceri girsem mi acaba diye dusundum ama neyle karsilacagimi bilmiyordum. az onceki siddetli ofkem yerini korkuya
birakmisti. oldugum yerden pencerelere bakiyordum iceriyi gorebilmek icin, ancak en ufak bir hayat belirtisi bile yoktu. ne
yapacagimi bilmez sekilde kosmaya basladim. arkama bakmadan kaciyordum. hemen eve kosup kuzene olanlari anlatmaliydim.
ancak daha eve bile varamadan kuzeni koy cesmesinin basinda gordum. buyuk ve uzeri islemeli, oymali bir testiye su
dolduruyordu. -lan, dedim. haci napiyosun burda? kuzen elindeki gozlemeden bir isirik aldi. -su dolduruyorum kor musun?
kuzenin beni terslemesine aliskin oldugum icin lafi uzatmadan elvin teyzenin evinde olanlara getirdim fakat anlattiklarimi
ciddiye almadi. -sakin kimseye anlatmiza bunu, gulerler sana dedi. -lan kadin izdirap cekiyordu! yardim etmemiz lazim!
dedimse de -adin deliye cikar, kendini rezil edersin dedi. surekli guluyordu. davranislari o kadar aptalcaydi ki bir ondan
nefret ettim. eve gidip baska birine anlatmali ve yardim istemeliydim, hickimse olmasa gidip amcama anlatacak ve bir
sekilde hem o eve girip kadincagiza yardim edecek, hem de o portrenin kime ait oldugunu ogrenecektim. -
70.
+16 -1ifadelerimizin alinmasinin hemen ardindan gozlerimizi nezarethanede actik. olay hakkinda konusacak takatimiz kalmamisti, susuyorduk. ucumuz ayri ayri odalarin icinde, ayni parmakliklarin ardindaydik.
kumese tikilmis tavuklarda farkimiz yok diye dusundum. aslinda soyleyecek cok sey vardi, ama buna takatim yoktu. arkadaslarimin gozlerine bakacak cesareti kendimde bulamiyordum. hayatim boyunca her
isimde oldugu gibi bu is de ters gitmisti. kapinin ardindaki koridordan bagris cagris sesler geliyordu. tam da su anda bizimkiler bu olayla cebellesiyor olmaliydilar. babamlar, amcamlar..vs onlarin da
basina bir suru is actik diye dusundum. dusuncelerimle bogusmaktan yorgun dustugumu hissettim. hucremin en diger kosesinde iki adet findik faresi birseyler kemiriyorlardi. hemen ayagim dibinde ise cok
uysal bir bocek vardi. hafifce egilip bocekle konusmaya basladim sessizce. -ben delirmedim, dedim ona. -hayat, aklimi zorla elimden aldi.. saatler sonra gecenin koru olmustu iste. -keske, dedim. keske 10
yil olsa cezam, ama en azindan ne kadar bekleyecegimi bilsem. cunku ne kadar bekleyecegini bilemeden parmakliklar ardinda bulunmak insani cildirtiyordu. saat gecenin koruydu ve ben tek bir cit sesi bile
duyamiyordum. koridordaki sesler artik yoktu. uzaktan uzaga gelen bir cocuk sesi beni epey sasirtmisti. bir cocuk surekli annesini ariyordu sanki. ses o kadar flu duyuluyordu ki, net oldugu kadar
belirsizdi. seslere iyice kulak kabarttim: aglayan bir kiz cocugu sesiydi bu.