-
51.
+17 -1gozlerimi actigimda vakit seher vaktinden biraz evvelceydi. hava aydinlanmak uzereydi. odada veya baska herhangi biri yoktu. "lan tuvalete nasil gidicem" dedim, kollarimdanTümünü Göster
biri yatagin demir borusuna kelepceli vaziyetteyken.. birden bir "cit!" sesi duydum. kolumdaki kelepce aciliverdi. hemen yerimden kalktim. kapiyi usulca actim, nobet bekleyen
kimse yoktu. koridorlar karanlikti, -nasil igib yanmaz amk hastanesinde, dedim. usulca yurumeye basladim. attigim her adim deli gibi yanki yapiyordu. o kadar sessiz ve bos
gorunuyordu ki heryer. lambalari nasil yakacagimi bilmiyordum. hastane pencerelerinden sizan ciliz igib zifiri karanligi los hale getirebiliyordu ancak. usulca merdivenlerden
assagi indim. assagi katin da ust kattan bir farki yoktu. pencereden disari bakayim bari dedim. disarda bembeyaz bir giysi giymis, otururken elindeki cubukla yeri eseleyen ve
basi onune egik oldugu icin yuzu gozukmeyen biri haric, kimsecikler yoktu. uzun olan saclari nedeniyle yuzu gorunmeyen bu beyaz elbiseli kimse, elindeki cubukla zemindeki
kumlara carpi isareti ciziyordu. isin daha da garibi, bu kisinin oturdugu yerde normal sartlar altinda 3 katli, yuvarlak bir bahce havuzu olmasi gerekiyordu. hastanenin
bahcesinde teknolojiden eser yoktu, her yer cimlikti. bizim askerlerin arabasi da yoktu ortalikta. sasirmistim. istikametimi hastane cikisi olarak belirledikten sonra
adimlarimi hizlandirdim. neler olup bittigini anlamak istiyordum. en alt kata indim. butun bilgisayarlar acik oldugu halde danismada hic kimse yoktu. heryer tek kelimeyle
bombostu. -amk ne bicim hastane lan burasi, dedim kendi kendime. -acil de kapali mi acaba??? yok artik?? \ hizli adimlarla gitmeyi bir kenara birakip kosmaya basladim.
hastane kapisina varir varmaz bahceye bakmak istedim ancak bahce oteki tarafta kalmisti. kapidan cikip bahcenin obur tarafina dolasmam gerekiyordu. elimi kapiya uzattim:
kilitliydi. -oha lan noluyo! dedim saskinlik icerisinde. once bi sagima soluma baktim, sonra kapiyi tekmelemeye basladim fakat ise yaramiyordu. kapinin camini kirmaya karar
verdim. beni goren biri var mi diye arkama baktim once. sonra tekmelemek icin onumu dondum ve doner donmez kapinin hemen onunde bembeyaz giyinmis bir kadin elini cama koymus
bana bakiyordu. o cirkin suratli kizin buyumus hali gibiydi. hastanenin dort bir yaninda son ses alarm calmaya basladi. arkama bakmadan kaciyordum simdi, zemin kattan birinci
kata cikar cikmaz alarm sesleri, ses rengini koruyarak bebek aglamasi seslerine donustu. butun gucumle odama kosuyordum, tek arzum odama ulasmakti. bunun icin sadece bir kat
daha cikmam gerekiyordu. birinci kati ikinci kata baglayan merdivenleri ikiser ucer atladim. hemen odami ariyordum. odamin numarasi "103"tu. 91, 93, 95, 97... diger odalar yan
koridordaydi. hemen diger koridora saptim, 98, 100, 102.. tek numarali odalar ciflerin karsisinda olmaliydi. 99, 101... 101 numaradan sonra gelen odanin numarasi sokulmustu.
kapisina tahtalar carpi isareti seklinda cakilmis, muhurlenmisti.. caresiz koridorun sonundaki pencereye kadar kostum. artik kosacak, kacacak bir yer kalmamisti. pencereden
assagi baktigimda, butun bahcede koyunlarin otlamakta oldugunu gordum. kahverengi coban kopegi, ve az once yere birseyler cizen kiz koyunlarini guduyordu simdi. basini usulca
kaldirdi ve en basindan beri o pencerede oldugumu biliyormus gibi, her zamanki gibi basini yana yatirarak bana bakti. -
52.
+16 -1kalabalik bir ugultu sesi geliyordu. daha cok duduk sesi gibiydi ama tiz degildi. zar zor duyuluyordu, sanki bir senlik ugultusu gibiydi ama muzik desen degil, ensturman desen hicbirine benzemiyor, amk ne oldugunu anlayamadim, her ne ise sanirim motorun sesi bu dedim. isin garip yani, ses kuzenlerin gittigi yonden degil, bizim geldigimiz yonden geliyordu. kararsiz kaldim, ne yapacagimi bilmiyordum. ben de sesin oldugu tarafa gitmeye karar verdim.
-
53.
+16 -1@202 panpa dedigim gibi 1 gunlugune caylak oldum amk sanki yaka paca karakola goturuldum de pardon bi yanlislik olmus deyip geri saldilar amk
-
54.
+16 -1nefesimi tamamiyle tutmus, iceriden gelebilecek seslere konsantre olmustum fakat tuhaf bir sekilde cit bile cikmiyordu.
sanki icerdekiler her kimse, benim evin dibinde oldugumu farketmislerdi. bir an duraksadim, ne yapacagima karar veremedim.
iceri girsem mi acaba diye dusundum ama neyle karsilacagimi bilmiyordum. az onceki siddetli ofkem yerini korkuya
birakmisti. oldugum yerden pencerelere bakiyordum iceriyi gorebilmek icin, ancak en ufak bir hayat belirtisi bile yoktu. ne
yapacagimi bilmez sekilde kosmaya basladim. arkama bakmadan kaciyordum. hemen eve kosup kuzene olanlari anlatmaliydim.
ancak daha eve bile varamadan kuzeni koy cesmesinin basinda gordum. buyuk ve uzeri islemeli, oymali bir testiye su
dolduruyordu. -lan, dedim. haci napiyosun burda? kuzen elindeki gozlemeden bir isirik aldi. -su dolduruyorum kor musun?
kuzenin beni terslemesine aliskin oldugum icin lafi uzatmadan elvin teyzenin evinde olanlara getirdim fakat anlattiklarimi
ciddiye almadi. -sakin kimseye anlatmiza bunu, gulerler sana dedi. -lan kadin izdirap cekiyordu! yardim etmemiz lazim!
dedimse de -adin deliye cikar, kendini rezil edersin dedi. surekli guluyordu. davranislari o kadar aptalcaydi ki bir ondan
nefret ettim. eve gidip baska birine anlatmali ve yardim istemeliydim, hickimse olmasa gidip amcama anlatacak ve bir
sekilde hem o eve girip kadincagiza yardim edecek, hem de o portrenin kime ait oldugunu ogrenecektim. -
55.
+16 -1ifadelerimizin alinmasinin hemen ardindan gozlerimizi nezarethanede actik. olay hakkinda konusacak takatimiz kalmamisti, susuyorduk. ucumuz ayri ayri odalarin icinde, ayni parmakliklarin ardindaydik.
kumese tikilmis tavuklarda farkimiz yok diye dusundum. aslinda soyleyecek cok sey vardi, ama buna takatim yoktu. arkadaslarimin gozlerine bakacak cesareti kendimde bulamiyordum. hayatim boyunca her
isimde oldugu gibi bu is de ters gitmisti. kapinin ardindaki koridordan bagris cagris sesler geliyordu. tam da su anda bizimkiler bu olayla cebellesiyor olmaliydilar. babamlar, amcamlar..vs onlarin da
basina bir suru is actik diye dusundum. dusuncelerimle bogusmaktan yorgun dustugumu hissettim. hucremin en diger kosesinde iki adet findik faresi birseyler kemiriyorlardi. hemen ayagim dibinde ise cok
uysal bir bocek vardi. hafifce egilip bocekle konusmaya basladim sessizce. -ben delirmedim, dedim ona. -hayat, aklimi zorla elimden aldi.. saatler sonra gecenin koru olmustu iste. -keske, dedim. keske 10
yil olsa cezam, ama en azindan ne kadar bekleyecegimi bilsem. cunku ne kadar bekleyecegini bilemeden parmakliklar ardinda bulunmak insani cildirtiyordu. saat gecenin koruydu ve ben tek bir cit sesi bile
duyamiyordum. koridordaki sesler artik yoktu. uzaktan uzaga gelen bir cocuk sesi beni epey sasirtmisti. bir cocuk surekli annesini ariyordu sanki. ses o kadar flu duyuluyordu ki, net oldugu kadar
belirsizdi. seslere iyice kulak kabarttim: aglayan bir kiz cocugu sesiydi bu. -
56.
+16 -1kogustaki herkesle gibifiki olmustum. yeri geliyor yerleri supuruyor, yeri geliyor caylari tazeliyor, yeri geliyor bulagiblari yikiyordum. tuhaftir ama hapishanede guzel bir duzen yakalamistim. eski
hallerimden daha mutlu oldugumu hissediyordum. sanirim beni bu kivama hayat getirmisti. her gece hasan dedenin verdigi dualari okuyor, ve hic ruya gormuyordum. herseyin yoluna girdigine inaniyordum. bir
sabah gardiyanin sesi duyuldu: - genc adam, ziyaretcin var. inanilmaz mutlulugum yuzume yansimisti. hemen yerimden firladim. -haydi bakalim rastgelsin! nidalari yukseldi. beni dusunen, beni unutmayan
birileri vardi.. bu duyguyu maphushaneye dusmeyen hickimse ama hickimse bilmiyordu, bilemezdi.. ziyaretci odasina getirildim, icerideki yildiray abiydi. yuregimi kaplayan sevinc duygusu, iki dakika sonra
yerini mutsuzluga birakacakti cunku haberler kotuydu. -rifat, oglum o bicagi ne tak yemeye soktun bi tarafina anlamiyorum ki! yildiray abi hic ustune vazife olmadigi halde beni kurtarmaya calisiyor,
basarmak istiyordu. basarisizligi kabullenemiyordu. -ulan devletin actigi davadan yirtsan hadi bi sekilde, kadin da gibayetci olmus. hem de sadece senden!\ vay ulan.. dedim. vay anasini.. ne kadar da
nefret burumus icini.. halbuki ben ne yapmistim bu kadina bu kadar? anlamiyordum.. -neyse, dedi yildiray abi. bozma moralini. simdi ben bir sekilde bu kadina gibayetini geri aldirmaya calisacagim, hic
olmadi gidip--- bir an durdu. iyice egildi ve fisiltiyla konusmaya basladi: -ulan hic olmadi gider deli raporu aldiririm kariya. -kadina deli raporu mu aldiracaksin!! bunu gercekten yapar misin? dedim.
-gerekirse evet, dedi. -kafayi mi yedin abi? -ulan, dedi. sanki yalan mi? kari zaten yarim akilli amk delisi, tek yapacagim sey gidip bunu yasal olarak gostermek. sen simdi bunlari dusunme, icerde rahat
misin? -rahatim abi sagol. bana cok iyi bakiyorlar, dedim. -merak etme kocum, su an hukuki olarak bir ceza almadin, sadece yarilanma surecin devam ediyor, sucustu yapildigi sirada hareketlerinin ve
amacinin tehlikeli safhalarda olabilecegi goz onunde bulunduruldugundan dolayi da burada tutuluyorsun, hepsi bu.\ yildiray abi su sisesinden derin bir yudum aldiktan sonra sesini gurlestirdi ve
ciddiyetine ciddiyet katarak: seni buradan ne olursa olsun cikaracagim kocum! aklinda bulunsun! dedi. -eyvallah! dedim. -
57.
+16 -1begenen herkese tesekkurler. sizin beni sukuladiginiz gibi ben de sizi sukuluyorum panpalar. hikaye elbette devam edecek ne bitmesi amk daha yeni basliyor picler
-
58.
+15buyuk bir ofkeyle bakiyordum simdi ona.. sinirim tepeme cikmisti resmen. ne demek lan 2 gun daha??? amk kic kanaat binbir
zorlukla ozgurlugumu yakalamisken hersey yolunda giderken bu da ne demek oluyordu simdi??? hilal hanim ne hissettigimi
bakislarimdan anlamis olacak ki, dudaklarini bukerek aci sozlerine devam etti: -malesef bunu anlamalisin, rifatcim. sen
buraya "normal" olarak getirilmis bir hasta degilsin. sen buraya, hapishaneden, hapishane mudurunun izni ve talebiyle,
onun, "buyuk bir gereklilik arzetmekte" seklinde baslayan mektub beyanina mutenasid bir istirham ile getirildin.
dolayisiyla hem kisisel, hem deyasal olarak, seni buraya gonderen mercilere hastane olarak bir cevap verme
yukumlulugundeyiz. iste bundan dolayi elini kolunu sallayarak buradan cikamiyorsun. bu hastane prosodurlerinin, senin
hapisten cikmis olmanla en ufak bir ilgisi yok. biz hapishane mudurlugune seninle ilgili bir rapor verelim
ki, onlar da kendi uslerine senin hapishanede olmadigin gunler hakkinda cevap verebilsinler.." hilal hanim resmi bir dil
ile konusmasina devam ediyordu fakat ben artik dinlemiyordum.. bu taktan hastaneye gelerek basima nasil bir bela actigimi
daha yeni yeni anlamaya baslamistim.. -
59.
+15vardir bunda da bir hayir diyerek dr hilal'in odasina dogru yola koyuldum. birkac dakika sonra sagda solda hastane guvenliginden elemanlar les kargalari gibi etrafimda donmeye baslamislardi. bi taklarTümünü Göster
olmus burada ama, ne oldugu hakkinda en ufak bir fikrim yok, diye gecirdim icimden. hilal hanimin kapisina varinca, soyle derin bir nefes cekip kapiyi tikladim. -girin! iceri girer girmez beni buyuk bir
mutlulukla karsilayan doktor hilal, o her zamanki gulumsemesini takinmis, dostane bir tavirla beni karsisina oturmam icin buyur etmisti. cok gecmeden kapi tiklandi, hademe ekrem elinde, getirdigi fincan
kahve tepsisiyle belirdi. -suraya birakiver ekrem, tesekkur ederim. sen ne icersin rifatcim??? \aslinda birsey icesim yoktu ama sirf ekreme uyuzluk olsun diye: -ben de bir turk kahvesi alayim, dedim.
\\ ekrem homurdandi, ama birsey demedi. -eveeeet, dedi dr hilal buyuk bir gulumsemeyle. -ne yaptin bakalim gorusmeyeli? nasil gidiyor hayat? \ -valla, dedim. hayat zor, basta sigarasizlik olmak
uzere, bu hastane her yonuyle hapishaneden beter. o yuzden mumkun oldugu kadar hizli bir sekilde taburcu olmak istiyorum, yuksek musadelerinzile elbette, dedim. -bunun benim musademden ziyade, senin
sagliginla, duzelmenle ilgisi var rifatcim, elbette hepimizin yegane arzusu bu sekilde.\\ tahammulsuz ve ofkeli bir sekilde araya girdim: -hic rahatsizlanmamis birinin duzelmesini mi bekleyeceksiniz
yani? yahu anlamiyor musunuz? benim somut bir sorunum yok, tek istedigim sey bir an once koyume gitmek. yarim kalmis islerim var. bu hastane beni her gecen gun daha da hasta ediyor.. -ne gibi??? \
samimi bir yardimci olmak isteyen idealist doktor yuz ifadesiyle sormustu bunu hilal hanim. sorunlarimla, dertlerimle, gercekten ilgilendigini belirten, ciddi ve anlayisli bir kaslarini catma ifadesiydi
bu. bu samimiyetten cesaret alarak: hasteneye getirildigim gunden beri, basimdan gecen herseyi, ruyalari, askerleri, buraki, hatta buragin babasindan bile bahsettim. hilal hanim hayretler icerisinde bana
bakiyor, konusmanin basindan beri karistirdigi kahvesini hala karistiriyordu. -yillardir denek olarak kullanilan bir hasta?? hem de bizim hastanemizde? ustelik doktorlarin 3 ay yasar dedikleri, fakat bir
turlu olmeyen, olmedigi icin bunu bir basari ve kansere karsi beraberce kazanilmis bir zafer oykusune donusturup en acimasiz ihtimalle hastanenin ve doktorlarin bu olay uzerinden kendi reklamlarini
yapmalari yerine, bu hastayi kobay ve denek olarak kullandiklarini soyluyor arkadasin oyle mi? ve sen de buna inandin? -evet.. dedim caresizce. -kim bu arkadasin, nereden ve nasil gorusuyorsun onunla?
hastaneden cikamiyor olman lazim senin.. -evet, dedim. hastane bahcesinde, hergun babasini ziyarete geliyor, bahcede oturuyor iste.. -ve 3 yildir babasiyla gorusturulmuyor oyle mi? sen daha once
hayatinda boyle bir sacmalik duydun mu? \ hilal hanim saskindi. alinmis gibi, gucenmis gibi, "inanilir gibi degil" ifadesini takinarak guluyordu. - bu olayi hemen, bugun cozecegiz, dedi kararli bir
ifadeyle. -bana arkadasinin ve babasinin ismini, soyismini soyle. \ bir an dusundum, acaba kotu birsey mi yapiyorum diye, ama sonra bunda kotu birsey olmadigina karar verdim. cok cok buragin babasi
serbest kalirdi, ya da yalan soylediyse de yalani ortaya cikardi. -arkadasimin ismi burak, babasinin ismi de neydi... altan... soyadi da seydi, olmez. altan olmez. -
60.
+15devam picler
oncelikle uzun bir sessizlik hakimdi. kagit hisirtilari ve cay kasigi ile fincan karistirma seslerinden baska birsey duyulmuyordu. birkac dakika boyunca bir yandan sigaramizi icip, diger yandan bu
sesleri dinledik burakla. sonrasinda kapi tiklandi, -buyrun! dedi hilal. iceri girip de konusmaya baslayan ses bir adama aitti. -sonuc nedir? doktor hilal bu iceri giren adamla konusmasina basladi:
-histerik deli. duygu dunyasi karmakarigib. asiri dengesiz, bir dedigi bir degiini tutmayan cinsten. -belki de nevrozlarla ilintilidir? dedi diger, erkek olan doktor. dr hilal devam etti: -sanmiyorum.
su dakika itibariyle tam birsey de soyleyemiyorum acikcasi. ama kisilik bozuklugu oldugu kesin. hayal dunyasinda yasadigi da agibar.. hasta, hayali arkadaslariyla konusuyor ve onlarin uydurdugu yalanlara
inaniyor. ayrica uykudan uyandiktan hemen sonraki davranislariyla gunluk hayattaki davranislari bagdasmiyor, son derece tutarsiz, dengesiz, birbirinden bagimsiz iki farkli karakteri farkli zamanlarda tek
vucutta yasiyor gibi. tum bu semptomlari toplayinca, yalnizca bir tek sonuca vardigimi goruyorum. -yani? -paranoid sizofren. hem de en kotusunden. -emin misiniz? iyice teshis ettiniz mi hastayi??? -
elbette, dedi dr hilal. hem de adim gibi eminim. surekli gorulen halusinasyonlar, gercekle uzaktan yakindan ilgisi olmayan olaylar, gercek olmayan arkadaslar, ve o arkadaslarin soyledigi yalanlar.. -
mesela??? -mesela, hastamiz bana bu hastaneye 3 yil once getirilmis, kanser teshisi konuldugu halde bir turlu olmemis, 3 senedir de neden olmedigi anlasilamadigi icin denek olarak kullanilmak uzere
ailesinden ve diger insanlardan alikonulmus bir hastadan bahsetti. -boyle birsey olmasi imkansiz! diyerek kahkahayi basti erkek olan doktor. -biliyorum.. fakat ben tedbirimi alirim, emin olmadan hareket
etmem. bu yuzden herseye ragmen hastanin ismini once onkolojide, sonra diger bolumlerde, kisaca butun hastanede arattirdim. hem kayitlari, hem de hastanenin odalarini teker teker ellerimle aradim.
-sonuc?? -boyle birsey yok. tamamen uydurulmus bir hikaye. onkolojide yatan 3 tane hasta var, onlar da olum kalim mucadelesi icerisindeler. kesinlikle olayin gerceklik payi yok.. -
61.
+18 -4vay amk kimse giblemiyor lan kendi kendime anlattiracaksaniz gideyim amk
-
62.
+16 -2ne olabilirdi ki en fazla amk? hem zaten isigi da yaniyordu. karar verdim, gidecektim. yavas adimlarla kulubeye dogru yaklasmaya basladim. yaklastikca usumem artiyordu. sapsari ve los bir igib kulubenin camindan zar zor belli oluyordu. cok kalin ve eski bir cami vardi amk kulubesinin. neden bilmiyorum ama titriyordum. korkudan olacak degil ya dedim amk, usuyorum heralde. kulubenin dibine kadar gelmistim. simdi ne oldugunu anlama zamaniydi, iyice dikkat kesildim, gibica kapanmis kapisina dikkatle bakinca bunun bir tuvalet oldugunu anladim. bizim koyun tuvaletleri bahcede oluyordu, bircok koyde boyledir bilmeyen picler arastirsin. amk iyi guzel de, bizim bahcenin tuvaleti burada degildi. herhalde yerini degistirmisler dedim. kapinin uzerinde herhangi bir kilit yoktu, icerde birileri olmaliydi, tamam nefesimi cigerlerime doldurup kimse yok mu diye soracakken ellerimi farkettim. elimdeki sigaranin yerinde yeller esiyordu..
-
63.
+15 -1lan dedim noluyor amk arkami dondum, kostura kostura evin kapisina geri dondum, deli gibi yerlerde izmarit aramaya basladim ama yoktu. butun bahceyi delirmis gibi kosuyordum, hisirtimdan cikan seslerden olacak ki agildaki hayvanlardan homurtular duymaya basladim. sinirlerim iyice bozuldu amk, kostura kostura odama gittim. odama gecis yapabilmek icin once buyuk odadan yani dedemle nenemin yattigi odadan gecmem gerektigini biliyordum ama bu sefer yerde yatanlara dikkat etmeden, yanlislikla bir iki yerlerine basarak gittim odama. hemen yatagima girdim. amk ne taktan bir yere donmus burasi diye dusundum. benim catlak pencere camindan kulubenin sarimsi isigi cok ciliz bir sekilde farkediliyordu. kulube gorunmuyordu ama isigi siziyordu. birkac saniye boyunca isiga odaklandim ama igib birden sondu.
-
64.
+14subanallah kardeş eee ?
-
65.
+16 -2yine yalnizligimla basbasaydim simdi. acaba riza koye ne zaman donerdi? amk bi kafa yedi yamuldu herif. babam da ne kalin kafaliymis
diye dusundum. nedensizce ofkeliydim ona, bir cuval inciri berbat etti amk. uzun marlborodan sonra tadi saman gibi gelmekte olan
samsunu butun cigerlerime cekmeye calisirken sabah ezani okunmaya basladi. -aha, dedim amk simdi dedem kalkar namaza. ufaktan
sivisayim buradan. havanin da ufaktan ufaga aydinlanir gibi olmasindan cesaret alarak koyun ana patikasinda yurumeye basladim.
sigara bulunca keyfim yerine gelmisti, o garip ruyayi dusundum yeniden.. ruyalar garipti gercekten.. cunku uyanana kadar insan
gordugu ruyanin ruya oldugunu anlamiyordu, o anki ruya sacma bilen olsa, butun hayatin oluveriyordu. eger ruyanda olmek uzere isen
hakikaten olmek uzere olan bir insan gibi panik yapiyordun, fakat uyandiktan sonra o onemli anlari zar zor hatirliyordun.
iste bu cok ilgincti ve o zaman da ilginc gelmisti bana. bu dusuncelerle yolda yururken birden durdum. 10 metre kadar uzagimda,
bu sefer cok daha yakinimda bulunan o iri kiyim kapkara kopek tam karsimdaydi. hayvan ne havliyor, ne de hareket ediyordu.
sadece ama sadece gozlerimin icine bakiyordu. hayatimda ilk defa bir hayvanin gozlerinin icine bu kadar bakmistim. hayatimda bugune
kadar gordugum en ciddi insandan daha ciddi gorunuyordu ve sanki bir eskiya gibi, bir alacakli gibi sanki orada oylece durmuyormus
da, onumu kesmek icin bekliyormus gibi bir goruntusu vardi. ellerim bir an tufegi aradi ama onu dun gece peder beye kaptirdigimi
nihayet hatirladim. tam kacmaya baslayacakken, yakinimizda bulunan camiden namaz sonrasi okunan tesbihat ve zikir sesleri duyulmaya
basladi. karsimda bulunan hayvan hicbirsey yapmadan arkasini donup sakin fakat hizli adimlarla gitmeye basladi. ben bu olayi fazla
umursamamistim, cunku bir kopekten en fazla ne kadar korkulursa ondan da o kadar korkmustum. dedim ya, diger turlu efsanelere hicbir
zaman inanmayan, inananla da dalga gecen karakterde biriydim. -
66.
+15 -1ayak sesleri ve bagrislar, her yani kaplamisti.. daha neler olup bittigini anlayamadan dort bir yanimdan cekistirilmeye basladim. yaka paca evden disari goturulduk. karanlik veya daha dogru bir deyisle
oldukca los olan evden disari cikinca, evi basanlarin jandarma olduklarini gorduk. komutan: -bunlar mi teyze? dedi. elvin teyzenin elleri belinde, kaslari catikti. -he bunlar yavrum, bunlardan ne
cektigimi bi ben bilirim. -n'oluuyo lannn! birakin bizi! feryatlar bosunaydi. ben, beni tutan askerden siyrilmayi basardim ve bagirdim:- noluyo komutanim ne sucumuz var bizim ? ne yaptik? -bu kadini
oldurup evini soyacaginiza dair bir ihbar aldik ve suc ustu yakalandiniz. -yahu, dedim biz sadece yemek getirdik. -evinde olmayan bir kadinin evini karistirarak mi ikram ettiniz yemekleri?? -yav
gupegunduz ev mi soyulur, biz komsulariyiz lutfen yapmayin birakin komutanim. komutanin kaslari catildi. fevri bir hamleyle yakamdan tuttu. ustumu aramaya basladi. daha elini gogsumde gezdirir gezdirmez
sertligi farketti, montumun fermuarini acti ve ic cebimden disari dogru firlayann devasa ekmek bicagini cikardi. -bu ne lan! bu ne lan! ekmek kesip ikram etmek icin mi getirdin bunu da??
diyecek birsey bulamamistim. hersey o kadar aleyhimizeydi ki.. kilitlenip kaldim oylece. -alin goturun bunlari! diye askere komut verdi komutan/ ben ve arkadaslar karga tulumba jandarmanin eski pusku
arabalarina bindirildik. aglasam aglayamiyordum. elvin teyze oldurmek istermiscesine bana bakiyordu. hayattan tiksindigim ender anlardan biriydi. sedat ve mursel surekli bunun bir yanlis anlasilma
oldugunu anlatmaya calisiyorlardi ama askerler bizi dinlemiyordu. araba yavas yavas jandarma karakoluna dogru hareketlenmisti, arabanin hareketiyle gormekte oldugum goruntu yavas yavas arkaya kayiyordu
simdi. once o ugursuz evin kapisi, sonra duvar, evin bahcesi, meyve agaci, tavuk kumesi, odunluk, tasfirin, agil, ve agildaki koyunlarin su icmeleri icin yalak, yalagin yaninda da derin islemeli, oymali
buyuk bir su testisi.. bir nevi cesme goruntusunde olan bu yalaklar bazen evlerde de bulunuyordu.. -
67.
+15 -1hastanedeki ilk gecem evlere senlikti.. kalici misafir oldugum icin, kapimda gibe gibe nobet tutmak zorunda kalacaklardi huur cocuklari diye sevinirken askerlerin degistigini farkedince hevesimTümünü Göster
kursagimda kaldi. plastik bardakta cay, taktan hastane yemekleri ve sigarasizlik beni delirtmek uzereydi. hadi herseye tamam, hapishanede en kotu sartlara alistigim icin bunlar koymuyordu, ama o
sigarasizlik yok mu sigarasizlik.. cezaevinde surekli birilerinden otlanabiliyordum, ancak burada benim sigarami kim, nasil, nereden temin edecekti ? askerlerden baska kimse yoktu, onun da bana bir
faydasi yoktu.. bir kolumdan yatagima kelepcelenmis vaziyette, civilendigim yerden televizyon izlemek, belki ilk birkac gun icin guzel gorunmustu gozume.. -telefon var mi?.. -ney? -telefon.. birini
aramam gerek de. oturdugu yerde uyuklamakta olan asker, basini miskin hareketlerle kaldirip "senin yuzunden burada nobet tutuyoruz, anamiz gibildi huur cocugu" der gibi baktiktan sonra -yok. dedi ve
kestirip atti. aradan birkac saat henuz gecmisti ki, kapi caldi. -hastanin ziyaretcisi var.. tepemde nobet bekleyen erbas cevap verdi -gozetim altindaki hastanin ziyaretcisi olmaz. arkadan ciglik
cigliga vicir vicir tanidik bir ses geldi kulagima -siz de gozetim altinda gorusturun o zaman kardesim! bu sesin sahibi sedeften baskasi degildi. kulaklarima inanamiyordum. -olmaz baci, don geri,
isimizi zorlastirma. -ya birakin dedim! birak be kolumu! sedef kapidaki askerden yakayi kurtarmis, iceri dalmisti. ikinci askerden kurtulamayacagini bildigi icin, yillardir degismeyen, tipik numarasina
basvuruyordu. -abim, asker abim. bak sen de burada gurbettesin, uzaktasin. evinde koylun cocugun karin yavuklun vardir. -bacim lutfen.. sedef hic sozu kesilmemis gibi devam etti. -abim, ben
yavuklusuyum bu delinin. nolur izin verin, iki dakika goreyim. hem ne zararim olur ki benim? siz de basimizda durursunuz hem. ikiniz birden durun isterseniz. hadi be abim nolur yalvaririm nolur nolur
nolur... asker, sedefin yurekten cilveli yakarislarina daha fazla dayanamadi. bu yalvarmalarin yurekten olmadigini bilen tek kisi ise bendim. -tamam, ama sadece 2 dakika ve bizim gozetimimizde. -hay
allah senden razi olsun, hay sen cok yasa emi! \ sedef hemen yanibasima oturdu. kelepceye bagli elimi gibi gibi kavradi. birden aglamakli oldu. hickiriklar bogazinda dugumlendi, gozyaslarini zor
tutuyordu. agzindaki kelimeler, aglamamaya calisarak, kendini gibarak guclukle cikiyordu disari. -seni cok ozledim! dedi fisilti ve aglamakli ses tonu karisimi bir sekilde. bu manzarayi goren
askerlerden biri disari cikti, otekisi de yavasca kalkip, odanin icinde bulunan tuvalete girdi, ama kapiyi acik birakti. sedef bunu firsat bilerek hemen yuksek sesle konusmaya basladi -sen simdi bu
hastane yemeklerinden de bikmissindir!!! borek yaptim sana ellerimle!!! -oha kizim, dedim. daha bir gun olmadi geleli. \ hizli hareketlerle "susss" isareti yapti/ cantasindan bir kap borek
cikardiktan sonra sozlerine devam etti. -canin da cok gibilir senin simdi burada!!! al sana en sevdigin kitabi getirdim!!! \ sedef, hizli hareketlerle kitabi ellerime tutusturdu. asker: -haydi
bacim yeter artik bu kadar! zor durumda birakiyosun bizi! sedef ustunu basini toparladi. son bir kere sarildiktan sonra apar topar, anlamli anlamli bakarak cikti. saskindim. sedefin gelmesine ayri,
olanlara apayri bi saskindim, cunku benim en sevdigim kitap diye birsey yoktu.. hicbir zaman olmamisti.. -
68.
+15 -1-haydi bakalim, dedi ercan. -doktor hanim seni bekliyor.. ercanin bu sozleriyle oturdugum yerde irkildim. -dur yahu, sigarami bitireyim. -olmaz, vakit yok, dedi.\ dun geceden doldurmus oldugumTümünü Göster
depresyon testi kivaminda sorular barindiran kagidimi yanima aldim. ercan, cebinden cikardigi sakizlari bana uzatti ve -al at bunlrari agzaina, kultabagi gibi kokuyorsun, ayip olmasin. \ sakizlari
agzima attim, yanimda ercan, onumda hademe ekrem abi, hilal hanimin odasinin yolunu tuttuk. tam kapiyi tiklayip iceri girecekken bu sefer de hademe ekremin mudahelesiyle karsilastim: -cikarsana yahu
agzindaki sakizi, ayip degil mi? fessuphanallah cektim ve kapiyi tikladiktan sonra doktorla ikinci seansimiza basladik. -soyle bakalim, bu gariplikler ne zamandan beri oluyor? \ -bu yaz, koye adimimi
attigim gunden beri, dedim. -hayatim altust oldu, kabuslarim hayatimi yasanmaz kiliyor.. -bunlar gayet normal seyler, dedi doktor hilal gulumseyerek. - peki rahatsizligim ismi nedir doktor hanim?
sorunum neymis tam olarak?/ doktor, kalin cerceveli gozluklerini cikardi. -onemli, kaydadeger bir sorunun yok. ancak seni ugurlamadan once seninle biraz daha sohbet etmek, seni bir muddet daha burada
misafir etmek isteriz, tabii senin icin de bir sakincasi yoksa.. -elbette yok, dedim. her yer cezaevinden daha iyidir diye dusundum. gorusme, bekledigimden de kisa surmustu. 25 dakika icinde sonlanmis
ve simdi odama dogru gitmek uzere kapidan cikiyordum, ama koridora ciktigim anda ercanin ortalikta olmadigini gordum. soracak kimse de yoktu. isin dogrusu, odama donmeyi hic mi hic istemiyordum. firsat
bu firsat diyerekten bahceye cikmak istedim. cunku suclu muamelesi gordugum icin, geldigimden beri disari cikamamistim zemin kata indim, hastane tiklim tiklimdi. ruyamdaki kilitli kapiyi acarak disari
ciktim. 3 katli minik bahce havuzuna kadar yurumeye karar verdim. yalniz halde yurumek, acik havada gezinmek, nefes almak, ne kadar guzel seyler bunlar diye gecirdim icimden. "bu kadar temiz hava yeter"
dedim ve ercanin verdigi anadolulardan birini cikarmak icin elimi cebime daldirdim ama sigaralar odamda kalmisti.. yukari cikacak olsam bir daha bahceye cikamayabilirdim. odamda kaldigini bildigim halde
son bir umut aranmaya devam ettim, arada surekli kufrediyordum. havuzun basindaki bankta simsiyah saclari kivir kivir, benim yaslarimda bir genc oturuyordu. -hayrola kardesim, ates mi lazimdi? dedi.
yok, dedim. sigaram bitmis.. -al benden yak, dedi. -hay allah razi olsun senden.. \ bankta elemanin yanina oturdum. -ben burak, dedi. -rifat.. -memnun oldum rifat kardes. hayrola bir yakinin mi hasta? -
yok, dedim. ben hastayim. - hadi yaa, gecmis olsun, neyin var? - ah, onu bir bileydim.. dedim. bir bileydim.. -
69.
+15 -1burak, masmasvi gozleri, bembeyaz bir yuzu olan yakigibli bir gencti. fakat her daim yuzunde beliren bir aci, bir somurtkanlik, bir "ne tak yiyecez simdi lan" ifadesi vardi. yarali bir sibirya kurduTümünü Göster
gibiydi. kendisine dusmanlik edene havlamiyordu, isirmiyordu, fakat bakislariyla isirmaktan beter ediyordu. -hayrola, dedim. karadenizde gemilerin batmis gibi bir halin var kardes.. senin neyin var?\
burak, sigarasindan derin bir nefes cektikten sonra cevap verdi: -babam.. dedi. babam bu hastanede. 3 ay bile yasamaz, olur dedi doktorlar. ama 3 yil oldu hala bu hastanede. cikisini alamiyoruz bir
turlu. zamaninda doktorlarin uyguladiklari bir tedaviye cevap vermis galiba, ya da onun gibi birsey.. bu yuzden nasil olsa olecek diye uzerinde turlu turlu ilaclar deniyorlar, denek olarak kullaniyorlar
babami.. \ burak derin derin somuruyordu elindeki sigarayi. sigarayi agzindan hic ayirmadan iciyordu, dudaklarinin kenarindan agir agir yanaklarina suzulen dumanin arkasindan, masmavi gozleri
parliyordu. -peki neden buradasin? neden babanin yanina gitmiyorsun?? dedim. -babami neredeyse 1 yildir gostermiyorlar bize. en son gorevlilerden birini kafalamistim, o benim icin bir fotografini cekti.
fotografi gordugum andan beri hergun oluyorum.. hem de her gun..\ gozleri doldu, hala yanmakta olan sigarasini tek yumrugu icinde gibip burusturdu. -babana ne oldu??? diye sordum saskinlik ve merak
icerisinde. burak kipkirmizi olmustu. -uzerinde denemedikleri kimyasal kalmamis, rengi sapsari olmus, normalde olmasi gerektiginden kat be kat yasli gorunuyor! vucudunda dokulmedik tuy bile kalmamis..
ve 3 yildir bu sekilde benim babam bir kobay! dusunsene, ayni seyi senin babana yaptilarini bir dusunsene! \ kanim donmustu.. soyleyecek tek bir kelime bile bulamiyordum.. bu kadar aci ceken birine ne
soylenebilirdi ki? bir an kendi sorunlarimi fazla buyuttugumu, aslinda benim dertlerimin zerre kadar onem teskil etmedigini dusundum, saygiyla karigib bir acima duygusu hissediyordum ona karsi.. -peki,
dedim. polise falan gitmediniz mi hic? -polis hicbir sey yapmiyor. cok cok gerekli mercilerden bir sorusturma aciliyor, ama sadece acildigiyla kaliyor. gitmedigim yer kalmadi, emniyet mudurlugu,
kaymakamlik, orduevine bile gittim. cokmus gozlerinden bir damla yas suzuldu/ titrek ellerle bir sigara daha yakti ve sozlerine devam etti: -ben artik babamdan umidi kestim rifat. benim babam
yasamiyor.. benim babam her gun aci ceken her allahin gunu can cekisen bir adam.. buna hayat mi denir? buna yasam der misin sen?? ben babami gormekten de gectim, artik tek bir dilegim var. o da babamin
olmesi!!! bu sozler yuregime ok gibi saplanmisti. bir insanin babasinin daha fazla aci cekmemesi icin olmesini istemesi cok aci vericiydi.. -isin daha da kotu olan kismi ne biliyor musun kardes???
babami daha fazla aci cekmemesi icin oldurmeme bile izin vermiyorlar.. babamin yattigi odayi cok iyi gozetiyorlar, ve kimseyi kabul etmiyorlar.. bir an durdu, masmavi gozlerini gozlerime dikti. tam bir
sey soylemek icin agzini acacakti ki, birbirinden hizli kosan bir duzine adamin uzerimize atlamak uzere olduklarini gorduk. -
-
1.
+1gibtir lan oradan beyler adam yazalı 7 yıl olmuş gerçi ama buna inanıpta doktorlara hınçlanmayın hiç bir hastayı hiçbir hastane zorla tutamaz öyle kolay değil adamın zütünden kan alırlar. Öyle kobay gibi kullanmalar felan 2. Dünya savaşında kalmış bunun aklı inanmayın amk hikaye zaten düzmece bununda düzmece olduğunu bilin yani anladığım kadarıyla doktorluk kazanacak zekada olmadığı için doktorları karalamak istemiş.
-
1.
-
70.
+16 -1butun gucumle feryadi bastim, delirmis gibi bagiriyordum, fakat bir sorun vardi. banyodan gelen su sesleri, imdat cagrilarimla birlikte iyice azitmisti. o kadar azitmisti ki hatta, benim seslerimiTümünü Göster
bastiracak raddeye ulasmisti. arada duydugum kikirdeme sesleri icimde dehset ruzgarlari estiriyordu. tam o sirada kapi hafifce tikirdadi bir aralik denilebielcek genislikte hafifce aralandi ve aralanir
aralanmaz da banyodaki ses tamamiyle kesildi. fakat icerisinde bulundugum oda oylesine zifiri karanlikti ki, koridorun karanligi odanin karanligina hafif losluk katiyor, cok az da olsa gozle gorulur
kiliyordu. hafifce aralanmis kapidan bir hemsire kafasi gozuktu. hemsire, yavasca kafasini kapidan iceri uzatmis, odaya goz atiyordu. yuzunde anlamsiz bir gulumseme vardi. bir an beni hic gormedigini
dusundum fakat bu dogru degildi. soluk benizli ve surekli gulumseyen hemsire ile birbirimizin gozlerinin icine 5 saniye boyunca baktik. -lutfen yardim edin.. dedim. hemsire cevap vermeden bakmaya devam
etti. -lutfen, lutfen yardim edin, birini cagirin yalvaririm, dedim. hemsire kadinin yuz ifadesinde zerre kadar bir degigiblik yoktu. hala aptalca gulumsuyor ve konusmuyordu. -isigi yakin lutfen!
hemsire birden kafasini geri cekti ve kapiyi yeniden uzerime kapatti. bu da yetmezmis gibi bir de kapinin kilitlenme sesi geldi. neye ugradigimi sasirmistim, hayatimda daha once hic bu kadar korktugumu
hatirlamiyordum. artik sabrim da kalmamisti. korkudan delirmek uzereydim, ne yapacagimi bilmez sekilde, yandaki komidinin uzerinde duran cam cicek vazosunu kaptigim gibi butun gucumle pencerenin camina
firlattim. pencere paramparca olmus, inanilmaz bir sangirti duyulmustu. -imdaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaat! diye avazim ciktigi kadar bagirdim. sesim dalga dalga hastane bahcesinde yankilaniyordu. banklardan
birinde iki buklum uyumakta olan burak birden ayaga kalkti, once bana bakti, sonra tam gaz bir depar ile hastaneye kosmaya basladi. bu arada banyodaki rezalet son haddine erismisti, iceride resmen ana
baba gunu yasaniyordu. bildigim bir kac duayi bagira cagira okumaya basladim fakat okudukca birileri girtlagima basiyordu sanki. turlu turlu cirkin goruntuler yeniden zihnimi isgal etmisti. agzi burnu
egrilmis eski koy insanlari ve her dua okumaya yeltendiklerinde cikardiklari inlemeler tek tek gozumun onune geliyordu. tam bu sirada kapi siddetle vurulmaya baslandi fakat kilitli oldugu icin
acilamiyordu. kapinin ardindaki kisi kapiyi tekmeliyor fakat basarili olamiyordu. en sonunda son bir denemeyle kapinin kilidi kirildi/ burak, elinde kucuk bir itfaiye baltasiyla iceri dalmisti ve o an
aslinda kapiya tekme atmadigini, kapinin kilitli olan koluna baltayla vurup kirmaya calisitgini anladim nitekim en sonunda amacina da ulasmisti. burak isigi yakmaya calisti fakat igib calismiyordu. bir an durdu. banyodan gelen
sesleri o da duyuyor olmaliydi. -icerde kim var? dedi. -bilmiyorum! dedim dehset icinde. burak banyonun kapisini acmayi denedi fakat kilitliydi. -ne olur cikalim buradan! diye bagirdim. burak hemen
yanima geldi, elindeki baltayla kelepcemin zincirini kirdi ve alelacele odadan disari firladik. etrafta kimseler gorunmuyordu. -haydi neyi bekliyoruz hala! hemen gidelim buradan nolur! diye feryat
ettim. -dur aptal! boyle elimizi kolumuzu sallayarak cikarsak ne olur hic dusundun mu bunu!! faltasi gibi acilmis gozlerimle "ne olur?" gibisinden baktim burag'a. -asarlar lan bizi! ikimizi de
asarlar duydun mu! \ burak odaya tekrar daldi, apar topar cekmeceleri karistiriyordu. -ne ariyorsun! \ burak bir yandan aramaya devam ediyor, diger yandan cevap veriyordu -yanici herhangi birsey, ne
olursa! \ birden aklima geldi. kullandigim zippo cakmagi doldurmak icin ucak benzini kullaniyordum ve sirtcantamda bir miktar vardi. hemen sirt cantamin on gozunu actim ve ucak benzinini buraga
verdim. -ne yapacaksin bununla! dedm. -sadece odadan cik!! \ kendimi odanin disina attim. burak butun ucak benzinini odanin ortasina doktu, yatagimin carsafinin kenarini da dokuntunun icine dahil
ettikten sonra, odanin perdelerini de yatagin uzerine dogru sarkitti. butun is bittikten sonra elini ceplerine atti. kendi cakmagini da yerdeki yigintiya salladi. -bana zippoyu ver!\ hemen cebimdeki
zippoyu ona verdim, zippoyu atesledi ve ucak yakitini doktugu yere dogru firlatti. yatagimin yanmaya basladigini gorur gormez tabanlari yagladik, hastane bahcesine dogru kosmaya basladik.
-
anal virtuozu
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 07 11 2024
-
ordegin o obez fotosu neydi la
-
teyp kendini ikinci ataturk yapmaya calisiyor
-
döşemeci konstant uzda
-
israf hayatlar israf insanlar
-
adalet kırıntısı
-
neyy namıkkk
-
keşke alh baba var olsaydı
-
bizim şarkimizi calmislar
-
bu sozlukte yazinca sanki duvarla konuşuom
-
yaşitlarim hep evlendi
-
çarşaf giymeyen karıya saygım yok aga
-
şia mia diyor avel olmayın
-
memati sansımızı pubg yada lol
-
ikinci bir allah
-
begibtaşak malmö ne olur
-
tıbbi laboratuvarlık mı okuyacaksınn
-
zaza türküyüm
-
vay benim kürt kardeşim vay benim kürt dostum
-
pazara çıktım pazardaki insanların
-
belki savcıydı belki öğretmendi bilmiyorum
-
bilge adam reis pkk yorumu
-
handsomebarzo ve g s i disinda yazan yok
-
hayat ellerinden kayıp gidiyor değil mi
-
tipokuyan hocamm
-
foto yukleyemeyen esskler var
-
herif 6 senedir aynı şeyleri anlatıyor
-
intiharlar bilekçiler bodyciler lavaş
-
yeni alfabe ne alaja
- / 2