1. 1.
    +84 -5
    tamam panpalar. kim dinliyorsa onun icin anlatmaya devam. sukulari esirgiyorsunuz yalniz soyleyeyim dedim. suku. hikayecinin mazotu gibidir panpalar. ekgib etmeye gelmez
    ···
  2. 2.
    +42 -1
    sedatla alelacele vedalastiktan sonra eve dondum. kuzen tv seyrediyordu, -kalk! dedim. -nooluyo amk dedi kuzen. -haci dedim, bana su deli rizayi bul cok acil dedim. -lan

    nereden bulak simdi amk delisini hem nabacan sen onu? dedi. hisimla evden ciktim. o da pesimden kosmaya basladi. -amk bi soylesen ne oldgunu, dedi. -haci, soru sorma yardim

    edeceksen et dedim. -dur amk dedi, senin de aklini deli gibmis bekle amk. hizli adimlarla koyun her yerini taramaya basladik ama iste ne zaman istemesem karsimda dikilen amk

    delisi aradigimda ortalikta yoktu. bir an durdum, lan dedim, galiba ben onun nerede oldugunu biliyorum. nerede? dedi kuzen. -mezarlikta amk. geceleri mezarliktaki bos

    mezarlara yatip uyudugunu biliyorduk, bu yuzden kimse fazla haz etmezdi o deliden. elvin teyzeden baskasi da yemek vermezdi ona, bu kadar iyilik sever bir kadin neden beni

    evinden kovmustu o da ayri bir meseleydi elbet. butun bu derin dusuncelerimden kuzenimin beni sarsmasiyla uyandim. -olm dedi, kendine gel, sacmalamayi birak amk. hava

    kararacak birazdan, o ugursuz yere gidip napcan gibtret amk bana soyle ne soyliceksen, o delinin cevap verip de benim veremeycegim ne var bu kadar amk dedi. basimdan gecenleri

    kuzene anlattim ben de. olm bu muydu amk dedi, sacmalama lan baskasi vermistir, yanlis gormussundur baska sigaradir o dedi. guldu gecti resmen ve eve geri dondu. kendimi

    inanilmaz derecede satilmis ve yalniz hissediyordum. artik hicbirsey umrumda degildi. o mezarliga gidecektim, gerekirse orada riza gelene kadar bekleyecektim. ama mutlaka, ne

    olursa olsun rizaya bu sigarayi nereden buldugunu soracaktim, sormaliydim.
    ···
  3. 3.
    +42 -2
    birden cildirmis gibi irkildim. arkamda duran sedeften baskasi degildi. bana simgibi sarildi.-ben seni koruluk bitiminde bekliyordum, sen girisinde beni buldun, dedim.

    sedef sarilmamiz bittikten ve goz goze geldikten sonra bana hulyali hulyali gulumsedi. -seni bekliyordum.. ormanin iclerine dogru yuruduk.

    orman demek dogru olmaz aslinda, ne cok kucuk ne cok buyuk bir koruluktu burasi, koyun tek korulugu. kucukken hep bulustugumuz bir agacimiz vardi, yine ayni agacin dibine oturduk.

    agacin uzerinde buyuk bir carpi isaretinin altinda s kalp r harfleri vardi. (ismim rifat) x isareti kendimi bildim bileli zaten vardi, biz yapmamistik.

    agacin dibine coktuk, uzun suren sarmas dolas sarilmalardan sonra kucuk koklasmalar basladi. sedef ilginc sekilde, bir koylu kizindan beklenmeyecek kadar guzel kokuyordu,

    hazirlanip geldigi her halinden belli oluyordu. elleri uzun sure belimde gezinen bu citir koylu kizina opusmeyi ogretecegim icin heyecanmistim. -simdi sana inanilmaz birsey ogretecegim dedim. ney? dedi.

    gozlerini kapat ve dudaklarini birlestir dedim. kucuk bir kahkaha koyverdikten sonra dudaklarima yapisti. inanamiyordum, koylu kizi benden daha iyi opusuyordu,

    uzun ve dakikalar suren opusmelerden sonra yeniden sarildik. butun bunlar oldugu sirada gozlerim kapali oldugundan kendimi fena kaptirmisim.

    birden gozlerimi actim ve yirmi metre kadar otede bir kopegin oldugunu farkettim. hayvan donuk gozlerle bize bakiyordu. -rahatsiz mi oldun? dedi sedef.

    -neyden? dedim. -kopekten, dedi. bir an hala sarilir vaziyette oldugumuzu farkettim ve gayri ihtiyari sorma gafletinde bulundum: sen nasil gorebildin ki?
    ···
  4. 4.
    +35
    gitmesen anlatmazdın panpa devam et
    ···
  5. 5.
    +47 -14
    korkak picler gelmesin amk olay tamamen gercektir inanmayan gibtirp gidebilir.

    edit: http://inci.sozlukspot.co...gilizce%20am%20gunu%20yag
    ···
  6. 6.
    +37 -6
    o halde devam ediyorum picler. koye girdik amk arabadan iner inmez iceri kostum. dedem ve nenem her zamankinden yasli gorunuyorlardi. hayattan bezmislikleri gozlerinden okunuyordu ama bizi gorunce haliyle sevindiler. selamlasma kucaklasma fasli bitince bize derhal yatak actilar. hemen apar topar yattik. herkes cok yorgundu. beni arkadaki odaya yatirdilar. yataga uzanir uzanmaz pencereden disariyi seyretmeye basladim. pencerenin camindaki catlaklar bahce goruntusunu bloke ediyordu.
    ···
  7. 7.
    +30 -1
    rıza geceleri ışığı yanan klubede 31 çekiyor panpa
    ···
  8. 8.
    +32 -3
    amcamlarin kaldigi ikinci eve girdim. millet cay icip sohbet ediyordu, kuzen ortaliklarda gorunmuyordu. herkesin burada olmasi iyiydi, cunku asil alacagim sey diger evdeydi.

    herkes tek tek cay icmeye davet etti ama onlari gormezden geldim. hemen obur eve gittim, dedemlerin yattigi karyolanin bitistigi kosede yasli duran dedemin av tufegini aldim.

    kursunlari icindeydi. bu tufegi daha once cok kullanmistim eski yazlarda av yaparken. tufegi kilifinden cikarmadan yanima aldim. hizli adimlarla mezarligin yolunu tuttum.

    burnuma tuhaf kokular geliyordu. bu gecede bir tuhaflik vardi, bunu hissedebiliyordum. tam o sirada aksam ezani okundu, her taraftan kopek havlamalari duyulmaya basladi.

    hicbirsey umrumda degildi. mezarliga varmama sadece birkac dakika kalmisti. iste, iste oradaydi. deli riza mezarlarin arasinda ciksek sekiyordu.

    ulan dedim deli oldugunu bilmesem gercekten korkardim bu deyyustan. butun gucumle rizaaaa! diye bagirdim fakat bir sorun vardi.

    mezarlik koyun girisiyle bitistiginden, koye giris yapmakta olan herkes mezarligin yanindan geciyordu ve tam o sirada babam arabasiyla sehir merkezinden donuyor olmaliydi.

    isin daha da kotu yani, riza sesimi duymus ve bana dogru kosuyordu, amk ne yapacagimi sasirdim, babam durdu. amcamla beraber arabadan indiler. basta karanlikta beni taniyamamis olmaliydi.

    kimsin lan sen? dedi. iyice bakinca sordu: rifat, oglum, napiyorsun burada? bana dogru deli divane kosmakta olan deli riza durmak bilmiyordu. dur lan dur dedim icimden.

    babam bir ona bir bana bakiyordu. -napiyorsun lan manyak misin birak o tufegi dedi. tuhaftir, bu sefer elimde olan birseyin elimde oldugunu unutmustum, tufegi indirdim fakat riza ustuma atlamak uzereydi.

    deli gibi kollarimdan tutup cekistirmeye, bana mezarligi isaret etmeye basladi. babam derhal bizi ayirdi, rizanin bir turlu sakinlesmedigini gorunce kafayi gomdu.

    bana bir zarar vereceginden korkmus olmaliydi, riza yere dusup bagira cagira aglamaya basladi. -hemen eve don! dedi babam. elimden tufegi alarak.

    amk dedim sansimi bahtimi gibeyim, amcamla beraber arabaya binip evin yolunu tuttuk.
    ···
  9. 9.
    +23 -1
    korkaranlikta gidiyorduk. amina kodugumun traktoru daracik patikalardan zar zor geciyordu. tam ilyas amcalarin tarlaya vardik ki traktor istop etti. amk basiyor basiyor marsa calismiyor. traktor cok pis bir yerde kalakaldi. ilyas amca: gibtiredin kalsin burada, iki adimlik yol zaten, once acil olani halledelim sonra traktorun caresine bakariz dedi. hersey daha da kotuye gidiyordu ve cok hizli gelisiyordu amk cep telefonlariyla igib yaptik. tarlanin ortasina dogru gidiyoruz. ilyas amca eski topcu, hizli hizli kosuyor amk muallaksi, kuzen de koy cocugu, aligib. bir tek ben sigara ictigimden midir nedir geride kaldim amk kuzen arada arkasini donup hadi olm kos borular gibicek butun hasilati diye acele ettiriyordu ama ben yerimdem kipirdayamiyordum. bacaklarima kramp girdi diye dusundum. kuzen gittikce kayboluyordu. bir sure sonra sadece silueti gorunmeye basladi.. derken tamamen kayboldu.
    ···
  10. 10.
    +23 -1
    kaldigim yerden devam ediyorum panpalar. amcamla eve varir varmaz yatagima uzandim. derin dusuncelere daldim tekrar.

    disarida yagmur yagiyordu, araba calisma sesi duyunce pencereye odaklandim,

    amcam beni biraktiktan sonra tekrar babamin yanina gidiyor olmaliydi. tam o sirada kapim tiklandi,

    girin dedikten sonra iceri annem girdi. kapiyi usulca orttukten ve yanima oturduktan sonra -oglum senin icin endiseleniyoruz, dedi.

    seni cok gibintili goruyorum. eger gercekten burada mutlu degilsen istanbula donebilirsin, sana bir bilet aliriz, dedi. -eger, dedim.

    bana bunu 1 gun once teklif etmis olsaydin cevabim evet olurdu, cunku gercekten sinirlerim cok bozuk.

    ancak oyle birsey var ki, neye mal olursa olsun mutlaka bilmem gereken birsey.

    annem: buraya geldiginden beri normal davranmadiginin farkindasin degil mi? dedi. cevap vermedim, gozlerim penceredeydi.

    ilk defa isigin yanmasini istiyordum, ama disarisi zifiri karanlikti. annem: hadi kirli camasirlarini ver de yikasin yengenler, dedi.

    uzerindeki kiyafetlere toprak bulasmis.. tamam dedim, uzerimdeki hirkami ve daha onceden pijama giymek icin cikardigim pantolonumu

    verdim. annem kapiyi tekrar usulca acti. tam cikarken seslendim -orada yatan birileri var mi?? evet, dedi. deden ve babaannen.

    -onlardan bahsetmiyorum, yere bak, yerde yatanlara bak, battaniye var mi hic? annem bos bos suratima baktiktan sonra hayal kirikligi ile uzgunluk karisimi bir ifade takindi.

    -iyigeceler.. dedi. sordugum sorular deli sacmasi miydi yani? bunu kabullenmek gercekten zordu. iyi geceler diye fisildadim kendi kendime, ve yorgun bedenimi yumusak yatagima, yorgun ruhumu renkli ruyalarima biraktim..
    ···
  11. 11.
    +23 -1
    aklima yenide gece gorduugm ruya geldi. cidden sadece bir ruyadan mi ibaretti? yoksa hakikaten o evin icerisindeki yasanmis

    birseyleri mi gormustum? elvin teyze o esmer kiza cok az benziyordu ama o zaman 17lerinde, simdi ise 70erinde oldugunu dusunursem

    ehhhh, normal yani dedim. birden aklima o bakmak icin dondugum ama son anda uyandigim ve nekim oldugunu goremedigim o portre geldi.

    hakikaten boyle bir portre var miydi acaba evin icinde? bir onceki gidisimde hengameden dolayi dikkat edememisitm. belki de yillar

    oncesinde oradaydi ve suan yerinde yok? ya da belki de hic boyle birsey olmadi, sadece aptalca bir ruya gordum. ama o kiz, serfin..

    oylesine dik ve garip bakmisti ki portreye.. elvin teyzenin evine bir kere daha gitmek ve o portreye bakabilmek icin herseyimi

    verebilirdim fakat elvin teyzenin bir onceki misafirperverliginden sonra.. sanirim gordugum abuk subuk hayaller gibi, sacmasapan

    ruyalarimin da cok uzerinde duruyordum. bu ruyayi unutmaya karar verdim fakat tam o sirada yuruye yuruye vardigim yer elvin teyzenin

    evinin onuydu. amk dedim tek yapmam gereken porteye bakmak ve hemen geri cikmak. zaten amk koyunde evler got kadarcik. bi girip

    cikacagim alti ustu. 5 saniye bile surmeyecek. amk zaten her ev dingonun ahiri gibi, herkes akraba, es dost akran. kimkime dumduma

    herkes enseye saplak gote parmak amk koyunce, 2 dakika girip kacsam ne degisir??? ote yandan da olm rifat dedim hayvanligin luzumu yok

    eskiyamisin it dedim. arkami dondum, oradan ayrilmaya karar verdim. ilk adimi atmak uzere ayagimi kaldirdigim anda kigib tonda sesler

    duymaya basladim. sesler evin icinden geliyordu. biraz kulak kabartinca seslerin elvin teyzeye ait oldugunu anladim.

    -ne olur yapmayin yeter artik, ne olur gidin, bir gun olsun gidin, nolur, yalvaririm nolur... birilerine yalvariyordu, hem de oyle

    icten yalvariyordu ki, bu yasli ve zavalli kadina kim ne yapmak ister bu kadar diye hisimlanip sinirlendim ve iceri dalmaya karar

    verdim. bir ah cektim o anda, ah amk tufegi kaptirmak ne buyuk eseklik! kollarimi sivadim, yumruklarimi gibtim. tam hazirligim

    bitmisti ve iceri girecektim ki icerideki ses birden kesildi.
    ···
  12. 12.
    +22 -1
    kalp atislarim arttikca sesler de artiyordu, nefes alis verislerim hizlandikca seslerin civiltisi daha duyulur hale geliyordu. kostura kostura bir nehir kiyisina kadar geldim. amk nehir nereeee tarla nere diye dusundum bir an. nehrin karsisinda sari ve los igiblar vardi. cumbus sesleri tam olarak buradan geliyordu. bir an bu iste bir terslik oldugunu anladim. nehrin benim tarafimda olan kisminda bizim koyden elvin teyze vardi, yasli ve kambur olan bu ihtiyarin bu saatte burada ne yaptigina anlam veremedim. kendisinden beklenmeyecek kadar hizli ve atik yuruyordu. hizlica yanima yanasti. git cocugum, git oglum buradan, evine git oglum dedi. yuzu ve bakislari normalinkinden cok daha diriydi, boyu da biraz daha uzundu, git oglum dedi. elleri arkasindaydi. birsey sakliyormus gibiydi, ama goremiyordum. ne konusabiliyordum, ne de hareket edebiliyordum. tam o sirada suratimda cok siddetli bir samar hissettim
    ···
  13. 13.
    +24 -3
    neyse amk ertesi gun, annemlerin yengelerin yaptiklari borekleri de alip yasli ve kendi halinde bir kadin olan elvin teyzenin evinin yolunu tuttum. kapisina vardigimda once biraz urktum, ama basima gelen bu olayin bu kadincagizla ne ilgisi oldugunu ogrenmeliydim. kapiyi tiklattim. ses gelmedi. tekrar tiklattim. yine ses gelmeyince yuklendim kapiya. elvin teyze uykusundan uyandi. beni gordugu gibi bagirip cagirmaya basladi. -rahat birak artik beni allahin cezasi! soylemlerine hickiriklar karisti. elvin teyze dedim. demez olaydim. eline bir bardak alip kafama firlatti. elimdeki borekleri firlattigim gibi kacmaya basladim. kadin evinde ne var ne yoksa pencereden atti amk. tam koyun patikasinda mal gibi kalmisken koyunlarini guderek yanimiza gelen sedef beni gordu. gulumsedi. sedef benim koydeki askimdi, hayatim boyunca kafamda kalmis bir soru isaretiydi. ailem kendisinden pek haz etmiyordu ama ben icten ice bir ask beslemistim hep bu kiza. -yazik, dedi. bu kadin da yalnizliktan delirmis herhal. sen nire boyle? dedim ben sadece borek getirmistim kadincagiza. bosver onu dedi, bana yardim etmek ister misin? tam ne icin diyecekken koyun delisi riza cikageldi. ne zaman gorsem ya bir milyon dilenirdi, ya da bir tane sigara. assagi patikadan koy girisine dogru geliyordu, sadece ama sadece mezarliga bakiyordu. gozleri faltasi gibi acilmisti -biraz daha onune bakmazsa dusup bir tarafini incitecek. dedim. -bosver. dedi sedef/ deli iste.
    ···
    1. 1.
      +4
      köy ile koyu ayri yazsana amina koyim
      ···
  14. 14.
    +22 -1
    kogustaki gunlerimden biriydi.. taze demnlenmis cayimdan bir bardak almis ve ranzama gitmistim. kitap okumak gibi daha once tanismadigim ilginc bir aliskanlik edindirmisti bana hasan dede.. cay icip

    kitap okumak en buyuk zevkim haline gelmisti. cok gibistigimi hissettim. lan altima iseyecektim neredeyse. "herhalde bobreklerimi usuttum gece" diye dusundum. tuvalete icinde allah kelami olan dua ile

    girmedigim icin, cebimden duayi cikarip kitabimin ayracinin oldugu yere gibistirdim. hemen tuvalete kostum. kabinlerden birine girip saliverdim dalgayi. isedikce rahatliyor, rahatladikca aldigim nefesten

    tad aliyordum. tuvalet, kabinlerden olusan lise tuvaleti gibi umumi bir yerdi. birden tuvaletin lambasindan gelen igibta titremeler olustugunu farkettim. isemem henuz sonlanmamisti, bu yuzden kabinden

    cikip isiga bakamiyordum. kabinin icindeyken lambayi degil, sadece lambadan sizan igib ve onun hareketleri goruluyordu. "bir bocek var onunde herhalde" dedim icimden. nihayet isemem bitti, temizligimi

    yapip ustumu basimi toparladiktan sonra tam disari cikacakken umumi tuvaletin kapisi carpildi. hemen soldaki pencereye baktim ama pencere kapaliydi. ceyran yapacak birsey yoktu ortada. "allahallah.."

    dedim. yukari lambaya baktim, lambada bir tuhaflik yoktu. ancak igib durmadan titriyor, sanki lamba hareket ediyormus gibi yon degistiriyordu. arada golgeler de oluyordu; sanirim buradan goremedigim

    kadar kucuk hayvanlarin golgeleri cok buyuk gozukuyor diye gecistirdim. ellerimi yikamak icin lavabo butonunu cevirdim, ama su da akmiyordu. lan dedim taharet muslugundan kovaya su damliyor sabahtan

    beri.. o nasil oluyor o zaman. urkmeye baslamistim. hemen kapiya yoneldim. tum zorlamalarima ragmen kapi acilmiyordu. bagirmaya basladim. -bekir abi! selman abi! halil abi! ses seda yoktu. sesimi

    duymuyor olmalarina hayret ediyordum. butun musluklari cildirmis gibi acmaya calistim, hepsini sonuna kadar actim, bir damla bile akmiyordu. tuvaletin penceresinin manzarasi yoktu, duvarla bitigib

    haldeydi. duvarla pencere arasinda cok kucukn bir bosluk vardi. bizim maphushane bodrum kati gibi normal birinci kat yuksekliginden bir merdiven assagiya insa edilmisti. canakkale cezaevine gittiyseniz

    bilirsiniz. inanmayan gidebilir. birden bire butun sular akmaya basladi. son raddesine kadar actigimdan midir nedir, delirmis kudurmus gibi su akiyordu, tam kapatmak icin yoneldim ki, pencere ile divar

    arasindan kedilerin gectigini gordum. bana bakmiyorlardi, ama sira halinde bir dunya kedi geciyordu. birden igiblar da gitti, o kucuk, bembeyaz kizin huzunlu ve bulanik, hicbir netligi olmayan aglama

    sesi kulaklarima pelesenk oldu. butun gucumle kapiyi tekmeliyordum. dua okumak istiyordum ama hangi duayi okusam yarisinda aklim karisiyor, bir turlu bitiremiyordum. tam o sirada kapi acildi.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 15.
    +21 -2
    aksam karanligina dogru koye vardik. koyun girisindeki mezarlik her zamanki gibi sessiz ve hafif sisliydi, normal mezarliklardan biraz daha degigibti bizimkisi. mezarlarin mezar tasi yoktu, tamamen tahtadan derme catma islerdi. ve mezarligin tam ortasinda devasa bir cinar agaci vardi. etrafi citlerle cevriliydi, urkunc bir yer oldugu icin koyun cocuklari ve yaslilari tarafindan turlu turlu hikayeler anlatilirdi orasi hakkinda.
    ···
  16. 16.
    +19
    bigöz gezdirdm. anladığım kadarıyla nenesiyle dedesinin ferresini izleme durumunda kalmış.
    ···
  17. 17.
    +21 -2
    donakaldigimi hissettim. ama asil surpriz ellerime bakinca beni en umarsiz yerimden yakaladi. ellerimdeki gozlemelerin yerinde yeller esiyordu. ne yapmak istedigini bilmez bir sekilde alelacele saga sola kosturmaya basladim. delirmek uzereydim. bahcedeki herkese tek tek. defalarca kez sordum ama herkes gozlemelere ne olduugnu bilmedigini soyledi. bir bardak tuzlu ayran icip sakinlestikten sonra olayi kuzene anlattim o da bir anlam veremedi. herhalde dusurdun bir yerde, onemi yok dedi. bir sigara ver madem de icelim. cebimden paketimi cikardim, iki marlboro uzun yaktik ve yurumeye basladik. biraz dolasip hasret giderelim madem dedi kuzen. beraber buyudugumuz icin kardes gibiydik. bizimkilere haber verdikten sonra derhal yola koyulduk.
    ···
  18. 18.
    +20 -1
    nefes nefese kalmistim. bogrum inip inip sisiyordu. beynim gibilmisti resmen, ben salya sumuk nefes almaya calisirken, gecenin korunde issiz bir sessizlik her yanimi kusatmisti. yalnizca kendi nefes sesimi duyuyordum. hemen cep telefonumdan birilerini aramak istedim ama sebeke yoktu amk. ayaga kalktim, kuzenlerin gittigi yoldan kosup takip etmeye basladim. 10 dakika kadar dinlenmeli sekilde kostum ama heryer birbirine o kadar benziyordu ki. bir an kosmayi biraktim, nefesimi de tuttum ve sesleri dinlemeye basladim, gidecekleri yerde koskcoa tarlanin su motorlari olmaliydi amk, dinlemeye basladim.,evet, sesler vardi. ama ne motor sesine benziyordu, ne su sesine, ne de insan. gozlerimi kisip seslere iyice kulak kabarttim.
    ···
  19. 19.
    +19 -1
    gozlerimi actigimda ilyas amca beni tokatliyordu. kalk oglum kalk artik be cocugum dedi. hava aydinlaniyordu, birden evimin bahcesinde oldugumu gorunce sevindim. -ne oldu bana? dedim. seni baygin halde bulduk dedi kuzen. dedem ilyas amcaya oyle sinirli bakiyordu ki benim bile korkudan odum takuma karisti. -nasil! dedi. -nasil bu kadar sorumsuz olabildiniz! kuzen: valla pesimizden geliyor sandik ne bilelim dedi. -neredeydim? dedim. elvin teyze nerede? o ne alaka yahu dediler. beni traktorun tekerlerinin arasinda bulduklarini soylediler. bunun dogru olmadinigi, nehir civarina kadar gittigimi soyledim, bayilmanin etkisiyle olmustur dediler. isin en garip yanini ise, koyun nehrinin koyun oteki yakasinda, tarlalardan arabayla 25 dakika mesafede oldugunu ogrenmemle yasadim. derhal ayaga firladim, beni elvin teyzeye goturun! dedim. nedenini sorsalar da soylemedim. simdi yat dinlen madem, sabah olunca gidersin dediler.
    ···
  20. 20.
    +19 -1
    bu ne olm dinleyen yoksa anlatmiyim amk
    ···