selamunaleyküm beyler. ben josephill adım şanım burada bilinmez. sizlere başımdan geçen bir olayı paylaşmak istiyorum. Ankara Kızılcahamam'da oturuyorum. buralarda tofaş hava, tofaşçı su. elini atiyorsun 20 tofaş geliyor her yer tofaş aq.

neyse bir gün yolda yürüyorum karşıdan karşıya geçecem yolun ilerisinden son ses oyun havası açmış insan olmakla olmamak arasında savaşan homo safiyene benzer değişik bir yaratık krem rengi tofaşına binmiş üstüme doğru geliyor.

sağa gittim sağa kırdı sola gittim sola kırdı en son can havliyle kenara attım kendimi. dıbına koduğum yere düştüm düşecem frene bastı yanıma durdu. camı inik döndüm buna bi baktım sıfatına sıçtığım saçı horoz, kaşı martı, Allah sıfat dağıtırken şemsiye açmış bir de yetmemiş ağzıyla zütü yer değişmiş tıfıl 30'lu yaşlarda hödüğün teki.

baktı bana "yigenim önüne baksana üstünden mi geçiyim" demek gibi bir cesarette bulundu. o an zaman durdu beyler. hayat ağır çekimde devam etmeye başladı. beynimin her köşesinde biriktirdiğim inci sözlükteki lafları tek tek gözden geçirdim. mantıklı bir şey bulamayınca kendi kendime bir şey yaratmalıyım dedim ve ağzımdan şu laflar döküldü

"istersen altımdan da geçebilirsin"

o anda hayat bir anda normale döndü. gökyüzünde uçan kuşlar bir anda birbirini gibip yere düşmeye başladı. aşağı bakınca karayolları müdürü plaket verirken tofaşın egzosunu giben zenci zinciri gördüm. plaketi aldıktan sonra zabıtalar tofaşı tofaşçıyla birlikte hurdalığa zütürdüler. ben de yoluma devam ettim. bu da böyle bir anımdır

edit: uplayın beyler hadi up up