Kendi yazmış olduğun 53 beyitlik eserdir. Bir önceki eserim için;
(bkz:
stiptizci kadinin çocuğu)
o gece çok azmıştım, tuttum gibtim her şeyi
sonra gittim uyudum, kapatmıştım inciyi
rüyamda uçuyordum, dağlardaydım sürekli
sonra bir şey gözüktü, 30 santim kürekli
dedi burda uçamazsın, veririm eline yüreğini
al bak şu gemi senindir, kap gel çabuk küreğini
kaptım geldim küreği, verdiği gemiye bindim
yelken açıp yol aldım, küçük bir adaya indim
adada bir adam vardı, dedi namık benim adım
gibsene beni bebeğim, çok güzeldir bak tadım
dedim hoşt ulan gibik, nerden düştüm buraya
dedi korkma gel benle, zütüreyim seni karıya
gittik bunla beraber, bir palmiyenin içine
işte orda rastladık, kodumun serkan binine
serkan bizi görünce, hemen evine davet etti
kabul ettik mutlu oldu, birden otuzbir çekti
dedim napıyosun mal, evine gidicez sanmıştım
meğersem bunlar dostmuş, namık binine kanmıştım
ikisi orada beni, gibeceklerdi delice
ama herşey bozuldu, tinkerbellcim gelince
peri beyaz ve güzeldi, namıkla serkanı öldürdü
benide bir güzel silkti, dağlara geri döndürdü
dağlarda periyle birlikte, yaşadık uzun bir süre
sonra evimizin üstüne, gökten düştü bir küre
küreyi okşadım birden, bir cin çıktı içinden
dedi haber getirdim, namık ve serkan bininden
serkan beni gibecekmiş, yola çıkmış geliyormuş
geçerken gördüğü her dağı, itinayla deliyormuş
namık ise hastaymış, gelmeye gücü yokmuş
oda oğlunu zorlamış, serkanın zütüne sokmuş
serkanla namığın oğlu, geldiler birden kapımıza
küreklerini çıkartıp, tecavüz ettiler yapımıza
dedim işiniz benle, rahat bırakın evimi
çok merak ediyorsanız, gelin yalayın devimi
bunlar merak ettiler, geldiler yaladılar emanetimi
serkan bıçak darbesiyle, kesti kökten aletimi
kopmanın acısıyla, uyandım birden evimde
biraz yükselme vardı, 30 santimlik devimde
herşey rüyaydı ama, beni çok etkilemişti
bu aciz kul allahtan, bir tinkırbel dilemişti
ertesi sabah uyandığımda, bir farklılık hissettim
hemen 2 posta atıp, haşmetliyi gülümsettim
ardından evden çıktım, gittim tren garına
bilet aldıktan sonra, hazırlık yaptım yarına
memlekete gidiyordum, içimde burukluk vardı
çünkü burası güneşti, memleket ise kardı
neyse bindim trene, gidiyorduk hızlı hızlı
karşımda aile vardı, bir oğlanlı bir kızlı
benim alet kalktı birden, genç kız güzel ve afetti
kız aleti gördü hemen, haşmetlimi farketti
karizmama dayanamayıp, geldi oturdu yanıma
dedi senden hoşlandım, ekmek olurmusun yağıma
dedim teklifini gibeyim, kabul ediyorum bebeğim
sonra biraz öpüştük, kız dedi ben gebeyim
dedim oha huur çocuğu, söyle babası benmiyim
kız dedi ben tinkırbelim, başkasını severmiyim
tinkırbel beni bulmuştu, dualarım kabul olmuştu
tren dağları geçerken, içerisi döl dolmuştu
tinkırbel hemen farketti, bunlar serkanın deldiği dağlardı
büyüsü hala sürüyorsa, namık ve serkan sağlardı
almıştı içimi bir korku, ama tinkırbel konuştu
dedi ben hallederim, hallettiğim olmuştu
sonra sorunu düzeltti, geldi geri trene
kodumun makinisti, bastı birden frene
dedim kardeşim yavaş ol, gibmeyeyim belanı
treni zütüne sokarım, makamsız okurum selanı
laflarıma alınan makinist, sürdü treni bayır aşşağı
o anda düştü trenin üstüne, 3 tane dinazor daşşağı
trendeki herkes öldü, birtek tinkırbel kalmıştı
birlikte kaçtık ordan, oramız buramız dağılmıştı
karlı dağları aştık, dağlardaki evimizi bulduk
oraya yeniden yerleştik, baştan hayatımızı kurduk
mutlu mutlu yaşarken, geldi namığın oğulu
dedi ben artık sizdenim, bir karım var doğulu
biz dördümüz yıllarca, huzur içinde yaşadık
bulunduğumuz bölgeyi, kraliyete taşıdık
ben artık bir kraldım, tinkırbel ise kraliçe
yaşasın sarayımız, en sevdiğim tatlı trileçe
bir gün trileçe yerken, namığın oğlu içeri girdi
dedi savaşa hazırlanın, çünkü savaş çıkabilirdi
bir sürü kılıç dövdürdüm, hepsi yannan şeklinde
birde döl depolattım, gökyüzünde zeplinde
savaş meydanına geldik, düşman namık ve serkandı
savaş başladı ilerledi, artık her yer hep kandı
tam savaşı kaybediyorduk, gökteki zeplinler çalıştı
döller düşmanı öldürdü, düşmanlar hep kaçıştı
işte tam o sırada, gittim serkanın yanına
dedim mada faka biç, soktum kılıcı ayağına
bu acıyla kıvranırken, namık geldi peşimden
bin serkanın hıncını, çıkarttı güzel eşimden
tinkırbeli katletdi, gülüyordu sinsi sinsi
işte ben o sırada, çağırdım coni sinsi
coni sins namığı gibti, namık artık ölmüştü
serkan bu olanları, çok yakından görmüştü
coni serkana hareketlendi, serkanın zütü tutuştu
serkan bir güzel gibilince, gökte yağlar uçuştu
savaş bitti kazandık, ama ben çok üzgündüm
kraliyeti bıraktım, evime geri döndüm
aradan 3-4 yıl geçti, namığın oğlunun karısı ölmüştü
namığın oğlu onu, doğuya zütürüp gömmüştü
oğlumu doğuya yolladım, baş sağlığı dilesin diye
oğlum doğuda kayboldu, gelmedi bir daha geriye
tinkırbelsiz hayat zordu, gibiyordum sadece elimi
birtek inciye giriyordum, bekliyordum ecelimi
bir gece çok azmıştım, tuttum gibtim her şeyi
sonra gittim uyudum, kapatmıştım inciyi
SON