/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
  1. 1.
    0
    Rezervasyon
    ···
  2. 2.
    +1 -1
    Türk-Moğol unsurları ile yerli iran ve islâm unsurlarının karışmasından meydana gelen devletin başındaki hükümdar ve eyaletlerdeki mirzalardan sonra, devlet merkezindeki askerî ve idarî-malî işlere bakan başlıca iki divan görülüyor.

    Askerî bir devlet özelliği taşımasından dolayı "Divan-ı Buzurg-i Emâret" başta gelmektedir. Tavacı Divanı adı da verilen bu divanın begleri Hvandmir'in ifadesine göre, Cengiz Han yasası ve Timur'un töresi gereğince diğer bütün görevlilerden önde geliyorlardı.26 Türkler ve Türkleşmiş Moğolların işlerine bakan bu divana Türk Divanı da deniliyor, kâtiplerine ise Bahşi veya Nuvisendegân-ı Türk adı veriliyordu. Divanın başında bir Divan Begi bulunmakla birlikte, pek çok Tavacı emiri mevcuttu. Geniş yetkileri bulunan Tavacılar, askeri topluyor, ordunun nizam ve inzibatı ile uğraşıyor, ganimeti paylaştırıyor, hükümdar önünde geçit resimlerini de yaptırıyorlardı. Hükümdarın hassa alayı olarak 1000 kişilik Kavçin bölüğü bulunduğu gibi,27 hükümdarın yakınlarından olarak ayrıca içki, içki begler, inaklar, Yasavullar ve Çehrelere rastgeliyoruz.

    Ordu, asıl anlamı 10.000 demek olan Tümen, Binlik (Hezare) ile kaynaklarda değişik rakamlarla ifade edilen Yüzlük yani Koşunlardan meydana geliyordu. Askerî teşkilât hususunda Cengiz Han'ın kurmuş olduğu düzene sadık kalınmıştı. Buna rağmen Timur, savaş usullerinde sadece eski gelenekleri korumakla kalmamış, yenilikler de getirmişti. Ordu sağ kanat (baraungar), sol kanat (caungar) ve merkez (kol) kısımları ile öncü olarak monglay veya irevül ve artçı olarak ise çağdavul kısımlarına ayrılırdı.

    Tavacılara askeri toplamaları emri verilince, askerin tespit edilen yer ve zamanda bulunmaları gerekiyordu. Askerler ihtiyaçlarının önemli bir kısmını da yanlarında getirmek zorunda idiler.

    Ordunun silâh ihtiyaçlarını karşılamak üzere cebehâne veya kurhâne kurulmakta olup, bunun idaresi Kur begine verilmişti. Savaşalarda fillerden yararlanılıyor, kuşatma âleti olarak mancınık, arrade ve karabuğra gibi âletler kullanılıyordu. Orduda istihkamcı ve lağımcılar da bulunuyordu. izmir'in kuşatılmasında neft kullanılarak, duvarlar yakılmıştı. Kuşatmada neft şişeleri de kullanılıyordu.28 Savaş sırasında coşmak ve düşmana korku salmak için "süren salıyor" yani bağırıyorlar, boru çalıp, kös vuruyorlardı. Savaşa girmeden önce askerlerin şevkini arttırmak için "öglige" adı verilen armağanlar dağıtılırdı. Savaşta yararlılık gösterenler ödüllendiriliyor ve kendilerine suyurgallar veriliyordu. Hükümdarın hizmetindekilere bir ihsanı olarak ifade edilen bu deyim ile daha çok bir arazi kastedilmekte idi.

    Bununla suyurgal sahibi bütün vergilerden muaf tutuluyor, daha önce devlet hazinesine ödenmekte olan vergileri toplama hakkını kazanıyordu. Bu müessese zamanla veraset yolu ile intikal eder hale gelmiş, din adamları ve ibadet yerleri için de verilir olmuştu. Bu suyurgallara zaman zaman tarhanlık da ekleniyordu. Tarhanlık askerî ve ticarî olmakla birlikte, esas itibarıyla aynı olup, tarhan sahibi tüm vergilerden muaf tutuluyor, işlediği dokuza kadar suçtan da kendisine hesap sorulmuyordu.

    Timur'un başarılarının sırrı muhakkak ki hükümdarları için kendilerini feda edecek derecede sadık, disiplinli ve düzenli bir ordu meydana getirebilmiş olmasında aranmalıdır. Timur'un yıllarca süren seferlerinin büyük bir şiddetle cereyan etmesine rağmen, bazı beglerin kahramanlıkları, onların hükümdarlarına karşı tavırları, onların karakterlerini yansıtmaktadır.

    Kaynaklar;
    Timurlular Devleti - Prof. Dr. ismail Aka
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    0
    Ctrl c ctrl v
    ···
  4. 4.
    0
    (Ç) ALINTI.
    ···
  5. 5.
    0
    kardeş tarih bilginizi gibim resimdeki oğuz birliğinin bayrağı aq
    ···
  6. 6.
    0
    Sonra okurum
    ···