-
51.
+8
Bir dostun dostu! saat 12.00
3.Selim bölgesine varmıştık;binaya giren herkes gibi bende
kendimi yatağa atmış ve dinlenmeye çalışmıştım.
Annemin ve babamın fotoğraflarına baktım;aklıma yaramazlıklarım geldi
tebessüm ettim;ardından kızımın ultrason fotoğrafını aldım elime.
Acaba ismi ne olacak diye düşündüm durdum?
Kime benzeyecek?
hepsini merak ettim;düşündüm ee vakitte geçmiyordu!
Telsizimden bir hışırtı sesi geldi;birisi yine frekansıma girmek istiyordu
-"Kimsin?"
-"Bir dostun başka bir dostu!"
Sesi daha önce de duymuştum ama çıkaramıyordum;
-"Tanımadın mı hala komutanım?"
-"Lan amcık kelime oyunu yapma dökül"
-"Agit ben ya nasıl tanımazsın!"
Agit mi? yoksa ben mi öyle duymuştum;
-"Nereden buldun frekansı?"
-"Nereden bulduğumun bir anlamı yok;sadece bulduğum kişi öldü onu bil yeter"
-"Köstebek mi verdi sana?"
-"Köstebek kim bilmiyorum ama yakında hesaplaşacağız şimdi size iki teklifim var;
ya topraklarımdan çıkar gidersiniz hiç bir şey yapmam;ya da topraklarımı işgal etmeye devam edersiniz kellelerinizi Türk kapısına asarım"
-"Sen bizi yanlış tanımışsın bay huur çocuğu;dava vatansa asla taviz yok"
-"Öyle olsun genç adam;kardeşimin intikdıbını da dostumun intikdıbını da acı şekilde alacağım"
Ardından telsiz kesildi;ben ise anlam veremedim?
Frekansı mızı almıştı ve bizzat benim ile iletişime geçmişti
-"Halep Kahramanları konuşuyor;Dr.Agit benim ile iletişime geçti"
-"Merkez konuşuyor;ne söyledi?"
-"ya topaklarımdan gidersiniz ya da topraklarımda ölürsünüz!"
-"Merkez tetikte olun;bunu size sabah rapor edecektik fakat vakti varken söyleyeyim,
şu son saatlerde PYD de inanılmaz bir hareketlilik var!"
-"Anlaşıldı tedbiri alırız!"
Ardından konuşma kesildi;yine ben benle kaldım... -
52.
+8
Pusu ve Suikast! 08.07.2025 saat 07.45
Sigaramı söndürdüm ve yaklaşan olan konvoyun gelişini izlemeye başladım.
Telsizmi elime aldım ve;
-"RPG yi hazırlayın"
-"Anlaşıldı"
-"Emrimi bekleyin"
Yarım saniye sonra cevap geldi;
-"Rpg hazır emrinizi bekliyoruz"
-"Bak önde ki pikapı gördün mü silahlandırılmış?"
-"Evet komutanım"
-"Stabil nişan al!"
Ardından telsizin frekansını değiştirerek;
-"Rpg yi hazırlayın"
-"Anlaşıldı"
-"Hazır komutanım"
-"Arkada ki silahlı pikap sen de!"
-"Anlaşıldı komutanım"
Ardından ilk atış emrini vermek için menzil alanına girmelerini bekledim;elime
telsizimi aldım ve;
-"Ateş"
15 saniye gibi kısa bir sürede önde ki pikap gürültüyle patladı ve alev aldı;
ardından ikinci rpg arkada ki pikapı yine aynı şekilde isabetli vurarak etkisiz hale geldi.
"Ateş"diye bağırmam ile tim yerde ki düşman unsurlarına yoğun bir biçimde atış
yapmaya başladılar;hedef köstebekti!
Hangi araçta olduğunu bilmiyordum fakat ya ölü ya diri;
dirisi daha yararlı olurdu orası ayrı fakat öldürülmesi lazımdı!
Çatışma bütün şiddetiyle devam ediyordu;
gözüm sanki onu arıyormuş gibi anında gördü şerefsizi;
sol gözümü kapattım nişan aldım 3,2,1 tetiğe bastığımda
yere düşmüş ve acısından kıvranıyordu.
Cebinde ki telsiz ucunu gördüm;hemen telsizimi aldım ve frekans çekiciyi
çalıştırarak konuşmaya başladım;
-"Ne oldu katilim?"
Adam etrafına bakıyordu;
-"Sen kazandın"diye inleyerek söyledi
-"Son cümlen ne olurdu?"diye sordum
Tebessüm etmiş gibi cevapladı;
-"dıbınıza koyayım;hepinizin"
-"sen zahmet etme ben seninkine koyarım"diyerek
telsizimi cebime koydum ve nişan alıp anında sıktım;
baktığımda yerde cansız yatıyordu;kanı arkadan akmaya başlamıştı.
Kalktım ve cesedini diğer leşlerin yanına zütürülmesini söyledim. -
-
1.
0Hadi lan yannan diyim yine :D
-
-
1.
0ne oldu amk
-
1.
-
1.
-
53.
+8
intikal vakti! saat 22.45
Yavaş yavaş bölgeden çıkmaya başlamıştık;3.Selim'e doğru intikal etmeye.
Hava soğuk ve puslu...
Daha da kötüsü Sessiz ve olabildiğince karanlık;Gece görüşler olmasa kafayı yeriz herhalde.
Yaklaşık 2 saatlik yol;düşünerek geçecekse düşüneceğim eşim ve doğacak çocuğum.
ilerlerliyoruz;Hasan'ın başına gelen olaydandır galiba herkes daha tedbirli...
Herkes daha ciddi ve herkes bir öncekinden daha çok korkuyor!
Öncü olarak 15 dakika erken çıktık;yolda herhangi bir unsuru kaldırmak için.
Arada sırada yırtıcı kuşların sesi geliyor kulağıma bilmiyorum hangi tür;
arada sırada da Halep semalarına yükselen silah sesleri;bazen o kadar abartıyor ki
mermi gökyüzünü yararken görüyoruz ama çok uzaktan.
Kendim;kendimle konuşuyor aklım aklımı düşünüyor kalbim kalbimi hissetmeye çalışıyor;
ve en önemlisi ruhum ruhumu korkutuyor.
Bu durumlarda AŞKIN ne kadar kutsal bir duygu olduğunu anlıyor insan.
Eşimin resmine bakarken;onun için ölmeyeceğim diyorum!
Eşimin resmine bakarken;tekrar bir araya geleceğimiz
günü düşünüyorum bu bana umut veriyor.
Demem o ki böyle durumlarda birisine bağlı değilseniz;
bağlı olanlara nazaran daha ümitsizsiniz!
Botumun içi kum oluyor;rahatsız etsede devam ediyorsun,
hafif üşüyorsun yürümen enerji veriyor;
bazen yürümek zorunda kalıyorsun, yoruluyorsun ama zorundasın...
Sadece ben,biz ve Allah var başka kimse yok!
Belki sevdiklerimizin duası da var ama kesinlike gam yok! pişmanlık yok!
vatan sağ olsun da biz önemli değiliz!
iç sesim başlıyor konuşmaya;
"Eğer öleceksem;öyle yatarak değil, trafik kazasıyla değil, manyağın biriyle kavga ederek değil
düşman ile çarpışarak vatan uğruna öleyim...
Tamam kabul ediyorum böyle ölüm olacaksa her türlü acıya razıyım."
Bu sefer iç sesim değil nefsim konuşuyor;
"Acı mı? aman Allah korusun düşünsene parçalanarak ölüyorsun;
aman bizden uzak olsun da kime olursa olsun"
Biz orada sadece Türk Askeri-pkk mücadelesi değil
Ruhumuzla-Nefsimizin mücadelesinide veriyoruz;
alınan kararların anlık olarak ne ekgib ne fazlasıyla geri döndüğü mücadeleden! -
-
1.
0yarırken degil yararken his etmeye degil hissetmeye panpa saygilarla
-
-
1.
0eyvallah :D
-
1.
-
1.
-
54.
+8
ihbar aldık 09.07.2025 saat 08.15
-"Mustafa kal"gözümü hafif açtığımda karşımda Emre Tğm vardı;
-"Ne oldu?"diye söylendim
-"ihbar var"
-"Burası bizim toprağımız mı amk ne ihbarı?"
-"Dr.Agit'e gidecek olan önemli raporlar;bir grup tarafından zütürülecekmiş"
-"Ne diyorsun?"yerimden doğruldum
-"ihbarı yapan kim? güvenilir mi?"
-"Kimin yaptığını bilmiyoruz fakat iHA(insansız Hava aracı) 3 tane üst düzey korumada aracın
bir bölgede beklediğini raporlamış, büyük ihtimal raporu alacak adamları bekliyorlar.
O raporlar elimize geçmeli!"
-"Tamam timleri hazırlayın çıkalım!"
-"Olmaz Merkez tek tim olarak beni görevlendirdi!"
-"Niye olum manyak mısınız?"
-"Emir öyle zaten sayıca azlar;dikkat çekmemek için silahları da yok!"
-"Bak ben şüphelendim!"
-"Gidip bakıcaz artık;beklemekten iyidir amk baksana vatan kaç km ötede burada bekliyoruz elimize bir şey geçsin durumu öne taşıyalım"
-"Ben söyledim!"
-"Merak etme sen yat biz 2 saate geliyoruz!"
Sessizce baktım Emre'ye;odadan kafasıyla selam verip çıktı pencereden baktığımda
timi hazırlamış yavaştan gidiyorlardı.
Biraz heyecanına yenilen birisiydi;fakat üstesinden gelir diye düşünüyordum!
Raporları merak etmeye başladım;belki bizim isimlerimiz fişlenmişti bel ki de başka bir
şeydi bunu raporlar gelince görecektik. -
55.
+7Sabah sabah iyi gelir beyler;
https://www.youtube.com/watch?v=X69sy47a5_g
Saat 13.00'da buluşmak üzere ... VESSELAM -
56.
+7
Parola? saat:06.00
Dağın başında belli aralıklarla ışık yanı sönüyordu!
Arkama bakarak yorgunluktan bitmiş olan time;
"Beyler 10 dk kaldı bakın şurası"diye söyledim.
10 dakika sonra vardığımızda birisi Parola? ne diye bağırdı;
"Şehitler Ölmez!"
Yanımıza koşarak gelen 4 asker elleri taşımaktan su toplamış
askerlerin elinden sedyeyi aldı ve hızlı adımlarla binaya doğru zütürmeye başladılar.
Biz de onları takip ediyorduk;binanın kapısına gelince iki tane kapıı nöbetçisi kapıyı hemen açtı.
içeri de sessizlik hakimdi sadece arada sırada;yaralı askerlerin sesleri çıkıyordu.
Ortada TÜRK bayrağıyla kapatılmış bir insan vücudu vardı!
Tim komutanları bir arada oturmuş sessizce bekliyorlar;yüzlerinden
okunuyordu mutsuzlukları.
Biz içeriye girince hemen ayağa kalktılar;bizi karşılamaya geldiler.
Hasan'ı ise sıhhiyecilerin yanına zütürdü diğer askerler.
Timimde ki personel kendini yere attı kimisi ise hemen su içmeye ve soluklanmaya başladılar.
"Şehit kim?"
"Uzman Çavuş Ayhan"
"Allah rahmet eylesin!"
Hep bir ağızdan "amin"denildi.
"Yaşar teğmenim;telsiz ile merkeze bildirelim"
"Bizim telsizin şarjı bitti;sizi beklemek zorunda kaldık"
Telsizimi hemen alıp;
"Cumhuriyet 1923 konuşuyor:1881 Selanik'teyiz acil helikopter lazım Şehit ve yaralımız var.."
"Anlaşıldı hemen gönderiyoruz"
Erme teğmen söze atıldı;
"illaha şehit veya yaralımızın mı olması lazım;her çağrıldığında gelmeye çalışsalar
ne şehit ne de yaralımız olur!"
Haklıydı bir nevi,bir nevi de haksızdı bazı durumlar için fakat benim aklım
Hasan ve diğer yaralımız da ve tabi ki de şehidimiz deydi! -
57.
+7
Hain! saat 12.00
Adam dah fazla konuşmadı;dinlenmesi için rahat bırakıp
içeriye geçtik ve televizyonda yerel bir kanalı açtık.
Arap kanalında az önce saldırğımız karakol vardı.
"Ahmet buraya gel de şunu çevir"
"Emredersiniz komutanım"
Ahmet uzman arapça ve ingilizceyi ana dili gibi bliyor ve tim de tercümen görevinde bulunuyordu.
"Komutanım şöye diyor; Karargah Destek Karakoluna yapılan saldırıda 12 gerillamız öldürüldü,
5 tane gerillamız yaralandı. Saldıran grubun 600 kişilik bir örgüt olduğunu ve 40 tane ölüsü ele geçirildi"
Herkes şaşkın biz 600 kişi?
Bizden 40 ölü?
Ben bahçede saydım 34 tane ölü vardı, yaralılar bu sayının iki katı bile olabilir.
Anlaşılan halkı ve gerillaları korkutmamak için böyle bir şey yapıyorladı.
Bu arada yine aklıma binada kaldığımız gün yaşanlar geldi ayağa kalkıp
ele geçirdiğimiz karakol komutanının yanına gittim;uyuyordu ya da numara yapıyordu.
Ayağımla dürttüm "kalk hadi"diye bağrdım. kalkınca sandalyeye otur dedim.
-"4 Temmuz gecesi neredeydiniz?"
-"Karakolda hazırlık yapıyorduk"
-"Neyin hazırlığı?"
-"Bize bir binadan bahsettiler;saldıracağımızı söylediler hazırlandık"
-"kim söyledi, kimden aldınız emri?"
-"PYD Hudut sorumlusu General Bahroz'dan aldık"
-"O kim lan?"
-"Hudut karakollarının genel komutanı"
-"O nereden biliyordu?"
-"Söyledikleri ihbar almışlar bizi de oraya göndermek için aradılar"
-"ihbarı kim yapmış"
-"Bilmiyorum o bölgede oturan kişiler herhalde"
Odadan hemen çıktım ve tim komutanlarının yanına gittim. -
58.
+8 -1
"kısasa kısas" koduyla! 07.07.2025 sat:05.20
Soğuk kayanın üzerinde gece görüşlü dürbün ile olağan bir şey var mı diye
karakolu gözlüyor ve diğer timlerin yerlerini almasını bekliyorum
Aklıma bir şey takıldı bu arada;
"O gün binada neden kimse yoktu? kapıyı neden kilitlemişlerdi?"
Gerçekten bu son olaylardan sonra bunu unutmuştum.
"1923 Cuhmuriyet;pozisyon durumları ne?
"1071 Malazgirt; varış süresi 10 dk"
"552 Göktürk;varış süresi 15 dk"
"1453 istanbul;mevzi alındı"
Soğuk ile birlikte gelen korku biraz titrememe vesile oldu;gözlerimi dinlendirmek için kapattım
Gözümü açtığımda;kolumu kaldırıp baktım saat:05.40 hemen ardından telsizden anons
"Bütün tim yerini aldı 552"
"Bütün tim yerini aldı 1071"
"Beyler bir şey unuttuk" dedi Emre Tğm.
"Yine ne var Emrecim"diye alaycı ve samimi bir şekilde araya girdi Alper Tğm.
"Oğlum biz operasyon ismini unuttuk;güzel olur"dedi Emre Tğm.
"Aga sen çok mu film izledin?"dedi Yaşar tğm.
"Bizim hayatımız film"dedi gülerek Emre tğm.
Tabi yanımda bulunan askerleri gülme aldı;
"Ulan Emre sen yok musun sen?"dedi aynı şekilde gülen Yaşar Tğm.
"Koy o zaman"dedi alper Tğm.
"Neye koyayım;olum bak bunu merkez dinliyor biliyorsun demi"yine gülüyordu Emre Tğm.
tabi bu sefer yine yanımda bulunan askerler sessizce çıldırıyordu;Emre'nin amacı
saldırı öncesi bütün baskıyı zütürmek ve bizi biraz neşelendirmek-ti.
"Şimdi küfür ederdem de gibtir et operasyona isim koyda şu gibik muhabbet bitsin"dedi Alper Tğm.
"Kısasa kısas"dedi Emre Tğm sanki bugünü bekliyormuş gibi.
Elime telsizi aldım ve;
"RPG ciler ayağa kalkıp nöbet kulübelerini nişan alın"dedim 1 dk sonra;
"1.RPG hazır"
"2.RPG hazır"
"3.RPG hazır"
"4.RPG hazır"
Ve bütün duygularımla söyledim telsize;
"Kısasa kısas kod adıyla;Şehitler için vurun vatan için vurun Ya Allah bismillah" -
59.
+7
Konum değişikliği! saat 12.30
"Merkez konuşmada;Selanik 1881 bölgesinden başka bölgeye geçin"
"Anlaşıldı konum şifresi?"
"X-T-Q-X Allah yardımcınız olsun"
"Vatanımızın"
Hattan çıkar çıkmaz harita üzerinde kriptolu bölgeyi çözmeye başladık.
X=1
T=7
Q=6
X=1
-"Bölge şifresi 1-7-6-1; neresi buldun mu Emre?"
-"Hımmm... 3.Selim Bölgesi"
-"Pekala bu akşam saat 23.00 da hareket ediyoruz"
-"Anlaşıldı"
-"Adamı ne yapacağız"diye söylendi Yaşar Tğm.
-"Merkeze durumu bildirmemiz lazım"diyerek elime telsizi aldım;
-"Halep Kahramanları;elimizde esir var akşam 00.00 da 1881 Selanik bölgesinden alın"
-"Anlaşıldı"
Tekrar bizimkilere döndüm ve;
"Timlere söyleyin uyuyup;dinlensinler"
Ardından dışarı çıkıp;cebimde ki paketten son sigarayı çıkardım
güzelce yaktım ve içime çekerken uçsuz bucaksız sarı otlara baktım.
Telsizimden;bir hışırtı geldi ön cebimden çıkararak,
Kulağıma doğru yanaştırdım birisi frekansıma girmek istiyordu!
Frekansı kabul ettikten sonra dinlemeye başladım;
-"Gomutanım beni dinliyor musun?"
-"Evet, kimsin?"
-"Katilin!"
-"Haha komik mi? kimsin lan sen?"
-"Bir dot gomutanım"
-"Lan sen misin şerefsiz?"
-"Gomutanım hayatının son günü görüşmek üzere, kendine iyi bak"
-"Şerefsiz"
-"... "
-"Duyuyor musun beni?"
dememle hat kesildi;ne olduğunu anlayamamıştım ama kim olduğu açıktı!
Bir dost... köstebek şerefsizi. -
60.
+7
X-U-Y-U - saat:00.50
Verilmiş olan şifreli bölgeyi;harita üzerinde bulduktan sonra saat 00.50 itibariyle
bölgeye varmış bulunmaktayız. Cebimde ki şifre kağıdına son kez baktım doğru yerdemiyiz diye;
X=1
U=0
Y=4
U=0
Ardından sayılara denk gelen bölge ismine baktım;
"1040 Büyük Selçuklu Bölgesi"
Telsizimi elime aldım ve ;
"1923 Cumhuriyet; 1-0-4-0 Büyük Selçuklu bölgesinde bekleme de"
"Kara Pilot Yüzbaşı Can H. konuşmada;az kaldı aslanım 20 dk ya oradayız"
"Anlaşıldı komutanım"
Oturup;hafif serin olan havayı güzelleştirmek için yalıtımlı mataramızda ki çayı yudumlamaya başladık.
yaklaşık 15 dakika sonra uzaktan helikopter sesini duymaya başladık;hemen ardından ışıklarını gördük.
Telsizmi alıp;
"Şahin dinlemede ise gökyüzüne lazer tutacağız gece görüş ile rahat görürsünüz"
"Anlaşıldı"
"Aydın;silahın lazerini aç kapa"
Aydın sırtına astığı silahı havaya doğru doğrultup lazerini aç-kapa yaptı
"Şahin konuşmada; sizi gördüm"
5 dakika sonra üstümüzde ki dev araç;sesiyle ve etrafa yaydığı serinlikle indi.
Kapı açıldı;içeriden çıkan 2 tane asker elindeki kutuyu indirdi ve tekrar bindiler;
ardından tekrar indiler bu 3 kez git-gel yaparak devam etti.
Asker binmeden önce;
"Allah yar ve yardımcınız olsun komutanım"dedi
"Cümlemizin"diyebildim. -
61.
+6-"Aydın sedyeleri getirin"
-"Emredersiniz komutanım"
Helikopterin yavaşça inmesiyle kapı açıldı;yaralı olan
iki askerimiz ile şehitlerimizi helikoptere koyduktan sonra gitmelerini izledik.
Merkez ile iletişim kurduk ve bundan sonra olacakları konuşmaya başladık;
-"Dr.Agit'in hain planı olarak görüyoruz!"
-"Orası kesin"
-"Çok önemli bilgiye ulaştık; Dr.Agit'in sağ kolu olan Halep Tilkisi kod adlı adamın
geçici kaldığı evi bulduk, sizden yaklaşık 20 km öte de bahçeli
bir site evinde üst düzey korumalı. Aldığımız görüntülere göre yaklaşık
50 kişilik bir silahlı militan örgütü ve 4 silahlı pikap var...
-"Anlaşıldı merkez"
Ayağa kalktım, Emre'nin timinin bulunduğu yere gittim;
Aykut astsubay oturmuş sigara içiyor arada bir çayını yudumluyordu.
Beni görünce kalkmaya çalıştı engel oldum ve;
-"Otur aslanım otur" devam ettim buruk bir ses ile;
-"Emre Teğmenimizi şehit verdik;buna göre timin yeni komutanı sen oluyorsun"
-"Biliyorum komutanım"
Sustum, sadece belli bir noktaya odaklandım ve düşünmeye başladım.
-"Şimdi bizi kim güldürecek komutanım?"dire sordu Aykut astsubay.
-"Bu saatten sonra güleceğimizi de sanmıyorum"diye ekledi
-"Kim bilir?"diye kısık ses ile söylendim.
Ülkümüz;vatandı...
Ülkü uğruna ölmek bizim için şerefti! -
62.
+6Tümünü Göster
50'ye 50 11.07.07.2025 saat:23.41
Aradan geçen iki gün boyunca bu operasyon için hazırlandık;
"50ye50"kod adıyla hedef Halep Tilkisini canlı ele geçirmekti.
Onu ele geçirirsek elde edeceğimiz bilgilern haddi hesabı olmazdı.
Elime;evin krokisini aldım ve incelemeye başladım
bakınız
Nöbet kulübelerinin içinde ikişer kişiler vardı.
-"Beyler dinleyin içeriye sızarak girmeliyiz;adam kaçabilir öle de bilir"
-"Şimdi içeriye sessizce sızıp;tek kullanacağınız alet bıçak olacak,ilk önce içeriden kuşatacağız
sonra çatışma çıktığında biz içeriye girip adamı alacağız"
-"Sonra ise içeriden ve dışarıdan saldırıp,olursa hepsini öldürüp güvenli bölgeye geçeceğiz"
-"Herkes dikkatli olsun!"
-"Anlaşıldı mı?"
Dinleyenler "anlaşıldı komutanım"dediler;50 kişi başlarında sadece ben vardım.
Yaşar Tğm.bölgeyi korurken,Alper tğm ise olası müdahale timiydi.
Ben,Aydın,Yusuf,Gürkan ve Aykut astsubay içeriye dalan ekip olacaktık.
Bahşede 10 tane asker vardı;gerisi ise bina içindeydi.
Nizamiyede 3 asker vardı;onları RPG ile halledecektik.
Onlar gibi giyinip,yavaşça bahçeye doğru sürünerek sızmaya başladık.
Gecenin karanlığı ve sessizlik;sadece toprakta ağır vücudumuzu iterken çıkan ses.
Önümüzde arkası dönük iki tane militan vardı;
Aydın'a bakarak sağda ki benim solda ki senin dedim sessizce.
Bıçağımı çekerek sessizce yaklaşmaya başladık;3... 2... 1
adamların ağzını kapatıp ön kısmından bıçağı sürekli gel-git yaptık.
Geriye doğru çekip;çamların oraya attık cesetleri.Time dönerek;
-"Yusuf sen şu kulübeyi,Gürkan sen şurayı,Aykut sen de şurayı susturucuyla bitirin"
-"Anlaşıldı komutanım"dedikten sonra ayrıldık.
Onlar gittikten sonra;
-"Aydın takip et beni"
-"Anlaşıldı komutanım"
Binanın balkonuna yavaşça tırmanmaya başladık;çıktıktan sonra
adamın odasına nasıl gideceğimize bakmak için kafamı hafifçe pencerenin içine daldırdım.
Uzun bir koridor;5-6 kapı var!
Acaba hangisin de kalıyordu elime telsizi alıp;
-"Nöbetçi kulübelerine bakın"dedim dışarıda ki time
-"Bakıyoruz komutanım... işaret verildi"
-"O halde yarım saniye sonra atışa başlayın"
-"anlaşıldı komutanım"
Saatime baktım,sonra ise Aydın için de yer açtım ve koridora
doğru nişan aldık;ilk telaşla bizi görmezlerdi kapılardan çıkanları direk buradan
vurup;dışarıya çıkamadan etkisiz hale getirecektik. -
63.
+6Yaklaşık 3 saat geçmişti;Yaşar, Alper ve ben masada oturmuş sohbet ediyor
o arada çayları yudumluyorduk.
Telsizci hızlı adımlarla geldi;
-"komutanım acil telsiz başına gelin"
-"Dinlemedeyiz?"
-"Malazgirt 1071 konuşuyor;çatışmadan çıktık geliyoruz;4 şehidimiz var!!!"
herkes dondu kaldı;1-2 dk cevap veremedim;
-"A-a-a-nlaşılmadı?"
-"Malazgirt 1071 timi çatışmaya girdi;4 şehidimiz var komutanım"
ağlıyordu hatta ki asker;
-"Yavrum Emre Teğmen nerede?"
-"Yaralandı komutanım;çatışmadan zor bela geri çekildik geliyoruz"
-"Takip edilme durumu var mı?"
-"imkansız komutanım;geri çekilirken izimizi kaybettirdik"
-"Konumunuz neresi?"
-"Bilmiyorum komutanım yaklaşık 45 dk ya orada oluruz"
-"Anlaşıldı"
Hemen ayağa kalkıp kendi ve Yaşar teğmenin timini aldım;
gelecek olan grubu yolda karşılayacak, yaralıları ve şehitleri taşıyacak
aynı zamanda güvenliklerini sağlayacaktık.
Yaklaşık 20 dakika durmadan koşuyorduk;hiç bir şey göremiyordum derken;
-"komutanım oradalar"diye birisi arkadan bağırdı
Sağ tarafıma;ağaçların sıklaştığı yerden bir grup geliyordu
hemen oraya doğru koşmak yerine ilk önce bizlerden mi yoksa pusu mu?
tedbiriyle mevzi aldırtıp, görüş alanına yaklaşmalarını bekledim.
-"Komutanım biziz!"
-"Aslanım geri kalanlar nerede?"
-"Ormanda bekliyorlar"
-"Beyler hadi gidip alalım"
Ormana girip vardığımızda gördüğüm görüntü benim kalbimi
çok acıttı;yerde yatan 7 ye yakın silah arkadaşımız, onları öyle görmek!
hemen kucaklayıp güvenli bölgeye doğru gitmeye başladık.
Emre Teğmen'i ben aldım omuzlarıma ve daha önce hiç koşmadığım kadar
koşmaya çalıştım;o arada Allah'a dua ettim Emre'yi sevdiklerine bağışlaması için! -
64.
+6
Sıhhiye saat:13.15
Üstüm de Emre'nin kan izler vardı;sıhhiye hangi birisine bakacaktı?
4 tane yiğidim şehit olmuş;3 tanesi yaralıydı durumları ise görünene göre ağırdı.
Binada bir sessizlik havası vardı;herkes bekliyordu.
Telsiz ile durumu merkeze bildimiştik;gelecek olan helikopter bekliyorduk.
Yaşar Tğm geldi yanıma, morali bozuktu doğal olarak sesi titrek bir şekilde;
-"Emre şehit oldu!"
Durdum ve baka kaldım;sesimi çıkartmak istiyor fakat başaramıyordum,
boğazıma düğümlenmiş olan kelimler...
aklımda film şeridi gibi geçen;Emre ile sohbetlerimiz ve anılarımız...
Yavaşça, duvara yaslanarak yere oturdum;sabah buradaydı konuşmuştuk
görevi tamamlayıp geleceğiz demişti...
Merkeze sinirlenmiştim;ne olduğu belli olmayan bir olay için
5 tane hayal koptu gitti bu dünyadan!
Ben şimdi;Emre'nin babasına, annesine,kardeşine ve sözlüsüne ne anlatacaktım?
Onun son zamanlarını mı? yok usta ne güzel Emre ile birlikte anlatacaktım!
Ayağa kalktım ve kendimi toplayıp içeriye;Türk bayrağıyla örtülmüş olan
yiğit bedenine baktım;biraz daha yaklışp bayrağı yüzünü görebilecek şekilde kaldırdım
bakışı;heyecanlıydı sanki, korkmuş gibiydi asnki, üzgün gibiydi sanki...
Ne güzeldi ki vatan için feda olmuştu... Üzgündüm ama biz varlığımızı T
ürk varlığına feda etmeye and içmiştik!;
"Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından
Koşar adım gitmeli onların arkasından. " -
65.
+6
Vatan uğruna canlarını feda etmiş bütün aziz şehitlerimizin ruhları şad mekanları cennet makamları şehit olsun;bir fatihayı ekgib etmeyin.
Hikayede beni yalnız bırakmayan monitörüme,klavyeme,mausuma,pc kasama,hoparlörüme,yazıcıma,ttnet modemime,masamda ki örümcek gibi olan yaratığa ve siz panpalarıma teşekkür ediyorum
https://www.youtube.com/watch?v=eCLn-RjkyTc
☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★
Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmemektir.
Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir.
☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★
Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından
Koşar adım gitmeli onların arkasından.
Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından
ileriye atılmak ve sonra dönmemektir.
☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★
Yırtıcılar az yaşar... Uzun sürmez doğanlık...
Her ışığın ardında gizlidir bir karanlık.
Adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık;
Göz kırpmadan saldırıp bir daha dönmemektir.
☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★
Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Bunun için ölüme bir atılış gerekir.
Atıldıktan sonra bir daha dönmemektir...
☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ -
-
1.
0adamsın panpam unutmuştum hikayeyi tam. yeni gördüm diğer başlıkta , helal olsun
-
1.
-
66.
+6Gece görüş dürbünüyle gökyüzüne baktım;bir lazer tutulmuştu.
Hangi ev olduğuna karar veremedim fakat biraz daha yaklaşırsam karar verirdim.
Lazerin olduğu yere doğru hareketlendik...
Sürekli yanıp sönen gökyüzüne tutulmuş lazerin bulunduğu eve yaklaştık.
iki tane ıslık duydum;time doğru dönüp mevzi alın dedim.
Üçüncü kez ıslık çalınca;doğru yerde olduğumuzu anladım ve
tim ile birlitke kalkıp;bizi karşılayan Türkmen askerinin elini sıktım ardından
binaya doğru ilerlemeye başladık.
-"hoş geldiniz komutanım"
-"hoş bulduk kandaş"
-"buyurun komutanım şöyle geçin bizim burdan sonra yolumuz ayrılıyor;
hakkınızı helal edin"
-"Gel bi çay ısmarlayayım?"
-"Başka zaman nasipse komutanım Allah'a emanet"
Gecenin karanlığına cesurca koşar adım kayboldu gözden;
biz ise loş ışık ortdıbına girdik;ışık azda olsa gözlerimizi rahatsız etti.
Operasyonun temel görevi Dr.Agit fakat adam hakkında tek bir adım bile
atamamıştık daha da kötüsü;zamanımız daralıyordu.
Oturur oturmaz hemen çay hazırlansın dedim.
Hava soğuk ne yapacağız?
Hem memleket hasretini azda olsa azaltıyordu.
Yine uzaklardan gelen keleş sesleri;moralimi bozmadı ama merakımı milyonlara katladı.
Nasıl bir yerdeydik;her mahallede birbirinden farklı örgüt ya da gruplar çatışıyordu. -
67.
+6
Beyler yarın son 28 part kaldı sonra bitiyor hepinizi bekliyorum saat 20.00 da
Yaz diyenler yapmayın aq içim gidiyor;yarına -
-
1.
0tamam panpa bekleriz sıkıntı yok sen düzgün yaz yeter
-
2.
0Rez panpa
-
1.
-
68.
+6
Köstebek var! saat 12.10
"Yok öyle olmuy.." Emre Tğm. cümlesini tamamlayamadan içeriye daldım;
-"Beyler köstebek var"
Hepsi ayağa kalktı Yaşar Tğm.;
-"Ne diyorsun sen Mustafa, emin misin?"
-"Eminim usta;4 temmuz gecesi bize saldırdıkları gün, bizi binaya kilitleyip gittiler?"
-"Niye daha önce söylemedin hacı?"sesin sahibi alper Tğm.
-"Ne biliyim aklımdan çıktı gitti!"
-Kendimizi telsiz odasında bulmamız bir oldu;
-"Halep Kahramanları konuşuyor;köstebek var!"
-"Merkez konuşmada; kim?!1!1"
-"Halep'e vardıımız ilk gün bizi almaya gelen adamlar;oğuz boyları!"
-"Araştırıp;TV'nizin 1905.ci kanalını açın şifre Hüsat1923;fotoğraflar oraya gönderilecek"
-"Anlaşıldı"
Biz hemen TV yi açıp kanalı tuşladık;Şifrenizi Girin
kumandadan Hüsat1923 yazdık ardından bir panel açıldı;
"Hoş geldiniz Halep Kahramanları 2 bildiri var;gönderen Merkez 3"
Açar açmaz adamı tanıdım; hafif sakallı, saçları bembeyaz orta boylu ve zayıf bir de kumral.
-"Aydın;şu şerefsiz adamı buraya getir"
-"Emredersiniz komutanım"
iki dakika sonra adam direne direne geliyor;sağa sola hareket yapıyıyor;
-"Gel otur şöyle"
-"aç bakalım görüntüyü"
Adam fotoğrafı görür görmez yüz ifadesi değişti;
-"Bu adamı tanıyor musun?"
-"Hayır tanımıyorum"
-"Bana hiç öyle gelmedi"diyen Emre Tğm adamın karın boşluğuna bir yumruk attı.
-"Komutanım tamam vurma; bu adam PYD Hudut Karakolları genel komutanı"
Emre teğmen bana baktı ve;
-"Vay arkadaş;filmler de biraz zaman alıyordu"
Ben tebessüm ederek adama baktım
-"Bana bak biz sana zarar vermeyiz;seni öldürmeyeceğiz Türkiye'ye geri dönüyorsun"
Adam sustu biliyor bir şey derse dayak yiyeceğini.
Telsiz odasından bir ses geldi; -
69.
+9 -4Beyler iptal edi... şaka amk 15 dkya burada olun !
edit:cügü atan ibine senin espri anlayışın kıt galiba ! -
70.
+5https://www.youtube.com/watch?v=M53Mbm837dk
Erkan Oğur (Vokal) - Bir Derdim Var Bin Dermana Değişmem
Aga böyle güzel parça mı olur? -
-
1.
+1https://youtu.be/4pyZ7TI8-XI Bu da benden gelsin sizlere beyler.
-
1.
başlık yok! burası bom boş!