-
26.
-1Şuraya parkedeyim zumqi
-
-
1.
+1otoparkımız ücretsizdir
-
1.
-
27.
+32Saat tam 17.30 da bölümleri atmaya başlayacağım direkte bitirmek istemiyorum 30 veya 40 bölüm olur diye düşünüyorum.
Bu arada okuyan panpalarım görüşlerini yazarsa memnun olurum.
Bütün vatansever kardeşlerime gelsin dinleyin aşık olacaksınız zaten;
https://www.youtube.com/watch?v=KaVGjlAqSO0 -
-
1.
0Knk sarkinin adinj yaziver simdi linki yazamicam bulayim
-
-
1.
+1Mutlak seveceksin(Grup Volkan)
Nihal Atsız şiirini bestelemişler
-
1.
-
1.
-
28.
0Rezervasyon
-
-
1.
+1hoş geldiniz beyfendi
-
2.
0Hoşbulduk hocam
-
1.
-
29.
0pREZervasyon
-
30.
0Rez hocam
-
31.
+23
Suriye-Kamışlı/Haritada ki 1.Bölge saat 04.00
Kamyonun durmasıyla ilk önce ellerimizi silahlara zütürdük;
etrafta insan seslerini duyunca daha tedirginleştik;fakat
elime haritamı alıp numaralandırılmış bölgelere bakınca 1.bölgeye geldiğimizi
ve bu bölgede yaklaşık 150 ye yakın insan yerleşkesinin olduğunu anladım.
Arabanın durma sebebine gelince şoförün bakkal gibi bir yerden
bizlere ve kendine soğuk içecek almasından kaynaklanıyordu.
Bu arada kamyon arkasında da arada sırada koyu muhabbetler dönüyordu örneğin
şimdiki gibi;
-"Ya ibrahim bir şey soracam sana;ben kızlara karşı biraz utangacım,
sende nişanlısın bilmeyen yok herkesin içinde yüzükle hafa atıyon bari şu kardeşine yardım ette
yuva kurmasına vesile ol hani yengenin tanıdığı varsa hadi be..?"
-"Hasan bi gibtir git koyun can derdinde kasap et derdinde"
-"Tamam la tamam kızma amk"
Tabi ibrahim ettiği küfürün verdiği utanç ile bana baktı ama ben
"Samimiyiz olum ne olacak"der bakışıyla rahatlattım.
Bu arada konuya balıklama giren Uygar Uzman gülerek;
"Hehehe bu arada ibo yenge sana tripliymiş"
intikam gülüşü yapan Hasan hunharca eğleniyordu;
"Ya amk yok öyle bir şey"
"Ya hehe tamam o zaman Fatma yalan mı söylüyor?"
"Ya şu Fatma çenesini tutsa şaşarım, yanlış anlaşılma var o yüzden tripli"
Tabi bu sefer kamyonun arkasında kahkaha tufanı koptu
ibrahim ise biraz bozulmuş gibi olsada biliyordu
aramızdaki o mutlak bağı! -
32.
+20
Suriye-Halep sınırı saat 06.00
Kayalara yaslanmış güneşin doğuşunu izlerken sigara yakayım dedim.
bomboş yolun köşesine çekmiş olan kamyondan inmiş ve 10 dk zahmetten sonra
tim ile birlikte güneşin doğuşunu daha mükemmel bir manzarayla izlemeye koyulmuştuk.
Hemen hemen bu saatler yani saat 06 dan 09 a kadar PYD devriye gezdiği için
hiç öyle bir riske girmeden 3 saat boyunca beklemeye koyulduk.
Yanıma gelen Hasan;
-"Komutanım siz kaç yılından mezun oldunuz harp okulundan?"
-"2022 hayırdır?"
-"Demek 3 yıldır ordudasınız komutanım pardon 7 yıldır?"
-"Evet dile kolay 7 gerçi 4 yılı laylaylom ile geçti ama olsun sen kaç yıldır ordudasın?"
-"4 yıl oldu galiba komutanım"
-"Memleket ne-re-s.."demeden
uzaklardan silah sesleri gelmeye başladı.
Hemen kayalara mevzi alıp, içimizden 5 kişiyi kamyona silahlarımızı almaya gönderdim.
Dürbün ile seslerin geldiği yere bakmaya başladım.
Köyden ziyade mezra gibi br yerde iki grup birbirleriyle çatışmaya girmişti.
Çatışma bölgesinde herhangi bir flama görmeye çalıştım fakat göremedim.
Bilmediğimiz iki grup birbiriyle çatışıyordu;işin kötü tarafı
belki Türkmen kardeşlerimiz ile PYD ya da herhangi bir grup çatışıyor olabilirdi.
Git gide şiddetleşen çatışma da sürekli iki gruba adam takviyesi geliyordu.
En iyisi buradan gitmekti galiba? diye düşündüm içimden ve bir yere sızma yapar gibi
bütün tim ili birlikte kamyona doğru yavaşça hareket ettik.
Kamyona bindikten sonra kapıları kapatıp silahlarımızın emniyetini açtık her ihtimale karşı.
Kamyonun motor sesi dışarıda ki silah seslerini azıcık bastırdı ve yavaşça hareket etmeye başladık. -
33.
0Okuyacam
-
34.
+20
Suriye-Halep/14.Bölge Sınırı-saat 08.30
"Cumhuriyet 1923 konuşuyor;konum bilgisi verin tamam"
"Malazgirt 1071 konuşuyor;Şuan bölge 11 deyiz tamam"
"istanbul 1452 konuşuyor;Şuan bölge 21 deyiz tamam"
"Göktürk 552 konuşuyor;Şuan bölge 25 teyiz tamam"
"Cumhuriyet 1923 konuşuyor;Şuan bölge 14 deyiz tamam"
Telsizi;telsiz cebime koyduktan sonra sanki sonsuzmuş gibi uzanan Halep sınırına baktım.
Ses, seda yoktu arada sırada derinlerden gelen silah sesleri hariç.
"Merkez konuşuyor;Cuhmuriyet 1923 bulunduğunuz konumda bekleyin"
Telsizimi tekrar çıkartıp "anlaşıldı"dedim.
Ön cebimde ki eşimin fotoğrafını çıkardım;acaba o güzel yüzünü bir daha görmek
bana nasip olur mu? sordum bunu kendime;cevap netti zaman gösterecek!
Gitmeden önce ABD'ye askeri ateşeliğe gidiyorum diye yalan söylemiştim;
Suriye'ye gideceğimi zaten bilmiyordum ama şiddetli bir yere gideceğimi biliyordum.
Buna rağmen onu korkutmamak için ve sağlığı için yalan söyledim.
Geçtim çöl rengi olan toprağa oturdum;fotoğrafa doya doya baktım ki
ne kadar baksam doyamayacaktım.
Bazen en güzel şeyin aşk kelimesinin önüne gelen kelime ayrı bir güzel olduğunu düşünmek ile geçiyor.
Vatan Aşkı, Allah Aşkı, Bayrak aşkı.
Mutlak seveceksen vatan diyorum sonra karım diyorum.
Sigara bağımlısı olmama rağmen bu kritik göreve başladığımdan beri
ve sigarayı deli gibi tüketiyordum.
Gözümün önüne geldi birden devrem Gökhan...
Henüz Teğmendi;mezuniyetin sonrasında o onuru ve gururu yaşayamadan
görevinin ilk haftasında Şırnak'ta girdiği bir çatışma da şehit olmuştu.
Daha niceler vardı şehitler aleminde;rahatsız etmek istemem! -
35.
0Rezerved
-
36.
0Rezervasyon
-
37.
+20
Bir dost!
Derin düşünceler içinde bekliyorken uzaktan üç araçlık bir konvoyun
bulunduğumuz bir noktaya geldiğini gördüm.
"herkes silahlarını alsın ve mevzi lensin!"
bir koşuşturma sonrası herkes en küçük mevzi fırsatını bile değerlendirmiş bir biçimde
konvoyu izliyor ve eğer silah çekerlerse tereddütsüz öldürmeyi planlıyorduk.
Yaklaşık 5 dk sonra araçtan eli silahlı 5 kişi indi ve
"1923 Cumhuriyet timi mi?"diye bağırdı en önde ki
"Evet siz kimsiniz?"
"Bir dost!"
"Hangi dost?"
"Oğuz boylarından!"
Time dönerek;
"Silahları indirin"
Ardından mevzi aldığım yerden kalkarak kişilerin bulunduğu yere doğru hareket ettim.
Elini uzatan adama karşılık verdim;
"Hoş geldiniz komutanım"
"Hoş bulduk"
"Sizi zütürmek ile görevlendirildik"
"Nereye?"
"Halep'in iç mahallelerinden bir mahallede sizlere bina ayarladık fakat güvenli merak etmeyin"
"Nereden bileceğiz?"
"Orası talan oldu zaten her gün PYD devriye atıyor bir tek oraya atmıyor şimdi bana güveniyor musunuz?
Aracın kapısını açan eleman "uzatma bin"mesajını vermişti.
Tim kamyona ben ise araca bindim ve en öndeki silahlı araç eşliğinde
gideceğimiz yere hareketlendik
"Komutanım her gün çatışma çıkar o yüzden bünyeniz alışsın" devam etti;
"Size PYD nin hareket saatlerini binada vereceğiz, size bir oda ayırdık zaten
yemekleriniz günü birlik lezzetli, telsiz odası var oradan konuşabilirsiniz"
Ben ise filmle kaplanmış camdan dışarıya bakıp harap olmuş bu kente bakıyordum. -
38.
+1Rez al ghul.
-
39.
0rez devam et
-
-
1.
+1sonuna kadar devam edicem pnp biraz daha seri atmak için yazıyorum
-
1.
-
40.
0hikayeyi bitirmeden gitme yeter
-
-
1.
+2Öyle bir şey yaparsam en adi şerefsizim net!
zaten 30 bölüm pnp yazıyorum son 15 bölüm kaldı rahat ol;
1)Bu hikaye sonuna kadar yazılacak
2)Saçma sapan bitmeyecek! -
2.
+1adamsın lan gaza geldim
-
1.
-
41.
0Yer ayırıldı
-
42.
+1RESERVED, yarida kesersen giberim ama
-
-
1.
0yarıda kesersem kendimi ben giberim
-
1.
-
43.
+15Beyler hikaye 30 taş çatlasın 40 bölüm olacak ben de akşam saat 21.00'a kadar yazıp duracağım ki hem sizleri bekletmeyeyim hem de ne kadar bölüm yazacağım bakacağım sizin için 10 dk içinde 3 bölüm daha atıp; akşam 21.00'ı beklemenizi rica edeceğim.
Okuyan arkadaşlar görüşlerini yazarsa benim için iyi olur; buda benden size gelsin
https://www.youtube.com/watch?v=6sWQ8DfnJBM -
44.
+16 -1
Bekleme de kalın saat: 21.00
Sessiz mahalle;harap olmuş evlerin verdiği görüntüyle daha korkutucu olmuştu.
Binaya girerken yıkık merdivenleri birer birer atlıyorduk.
Burnumuza gelen hafif küf kokusu ise bazı silah arkadaşlarımı rahatsız etmişti.
yaklaşık 5 dk sonra adeta gizli sığınak gibi bir yere çıktık;hepimiz şaşırmıştık.
"Buyurun komutanım"
Kapı açılır açılmaz duvarlara konulan meşalelerin ışığıyla gözümüz
rahatsız oldu bir iki dakika sonra duruma alışabildik.
içerisi küf kokmuyor fakat güzel de kokmuyordu.
Koridorlardan geçerken;bazı yerlerde insan sesleri geliyordu merakımdam
"Bu sesler ne?"
"Komutanım burada bu mahallenin vatandaşlarıda yaşıyor;ses onlara ait"
Sonunda kalacağımız yere varmıştık.
Kapı açılır açılmaz sığınaktan çıkmış ve daha kaliteli bir yere gelmiştik.
Yaklaşık 5 oda bulunan yerde;1 oda telsiz odası şeklinde diğer oda
yemekhaneye benzer şekilde yapılmış bir oda planlama merkezi olarak diğer
iki oda ise timin yatacağı yer olarak ayarlanmıştı.
"Aydın sen kendinle birlikte 10 kişiyi al şu odaya geçin dinlenin geri kalan da diğer odaya geçip dinlensin"
"Emredersiniz komutanım"
Arkamı dönüp giderken Aydın'ın "Sen gel Hasan sen gel sen sen ... " dediğini duydum. -
45.
+14
Kahramanlık!
Planlama odasında bulunan Televizyonu açmış;Türk kanallarına bakıyordum.
Bir tartışma programında "türk futbolcular kahramandır"diye bir sohbet geçiyordu.
iki-üç saat boyunca cevabı basit bir şey için hem dünyalar kadar para kazanıyor hem de millete rezil oluyorlardı halbu ki Nihal Atsız'ın cevabı çok netti;
"Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmemektir.
Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir. "
Bunları düşünürken yine bilinmez karanlıklardan silah sesleri yükseliyordu.
Biz ise hareket emri için burada belki 1 saat belki gün, hafta veya ay kalacaktık.
"Girebilir miyim komutanım?"
arkamı döndüğümde arabada ki adamı gördüm;
"Tabi buyur?"
"Komutanım Doktor Agir'den biraz bahsetmek isterim müsadenizle?"
"Ne demek müsade buyurun tabi ben de merak ediyorum bu kansızı?"
"Şimdi kendisi 60 yaşında yalan olmasın zeki ve lider ruhlu birisi;şerefsiz olsa da
bu iki özelliğini kıskandığımı belirtmek isterim, Diyarbakır'lı, Ankara Tıp 1989 mezunu.
Kardeşi 1999 da dağa çıkıyor ve aynı yıl gebertiliyor bu da intikam için dağa çıkıyor.
Doktor olduğu için bunu kampa veriyorlar;gel zaman git zaman askeri olarak da
yine bu Suriye iç savaşında iki üç başarı elde edince örgütün yöneticileri tarafından
Halep yönetim komutanı ilan ediliyor sözde.
Eğer bu şerefsiz öldürülürse Halep büyük ihtimal düşer"
Yarım saniye sessizliğin ardından merakımdan;
"Bu adam ölürse neden Halep biter?"
Çıkış kapısına yöneldi ve bir tebessüm atarak;
"Yakında anlarsın"
Pat, kapıyı kapattı ve ben odada tek başıma bunu düşünmeye başladım.
başlık yok! burası bom boş!