thy uçağında yaptığım inanılmaz saçmalık

dergileri yerine koyayım diye yine biraz zorladım koltuğu. oropu yine bişeyler söylede amk sosyetesi işte. uçak inişe geçti kemer bağlama falan. [[beyler bu arada tuvaletten çıktığımda akdeniz üzerindeydik, kanadı izlerken de girne gözüküyordu.

amk kendinizi belli edin 10 dk yemek yiyecem geldiğimde bişey olmazsa biter amk (tehdit gibi oldu ak)

neyse bu züt kadar olan wc de bir tek dönebileceğiniz kadar alan var. çıktım tuvaletten etrafa bakıyorum. bu uçak diğer bindiklerimden farklıydı. model olarak değil şirket olarak da değil. bu uçak bariz bir şekilde çok dardı. tuvaleti de dardı. hostes kabini de dardı. hayatımda onlarca kez uçağa bindim ama böyle darını görmedim amk. neyse geçtim oturdum yerime müzik dinliyorum, annem ablam babam konuşuyolar. ben de havada gorççuk gorççuk diye sallanan kanada bakıyorum(uçaklarda kanatlar çok sallanır beyler, attırdıktan sonra gibinizi sallamanız gibi). bu dergilerde bi tak yok amk dedim içimden, insan bi vogue koyar, gq, koyar, women's health koyar di mi amk?

anlatıyım mi diye sormak ne amk ya. okumaya gelmiştim şimdi gidiyorum bi daha da gelmiyorum

başlıyalım

geçen sene, ekim ayında falan, ablam (benden 3 yaş büyük, 2. senesinde kazandı) kıbrısta tam burslu bir üniversiteyi kazanmış, ben daha 1 kere yurtdışına çıkmışım (londra) pasaportum var ama kardeşimin annemin babamın yok. zaten bilen bilir kıbrısa nüfus cüzdanıyla da gidiliyor. bunlar da cüzdanla gidecek faqirler işte. ben de meraktan gidiyorum zaten hiç görmemişim yavru vatanı. neyse uçak biletlerini falan aldıktan sonra tuttuk adnan menderes'in yolunu.

dinleyecek olan varsa yazmaya başlıyım beyler müthiş rezil oldum soğuk savaş çıkıyodu nerdeyse amk

ablan kıbrısta okuduysa kusura bakma ama fena pompalamışlardır

sen devam et panpa
not: uçağın küçüklüğünden çok bahsediyosun anladık amk

uçak ne güzel gidiyor falan ben de izliyorum. uçaklar 3+3 olduğu için babam yan koltuklara oturmuş. camdan bakmaya çalışıyor. kokoşlardan bahsetmiştim beyler. 3 kişi amk. neyse 1 saat sürüyor, ercan havalimanı'na inicez gibko biryer. benim canım sıkıldı koltuk altlarındakı dergilerden alıyım dedim. ama dergileri tutan ağlar baya da sıkı. biraz fazla çekmek gerekiyor. ben zar zor aldım dergilerden birini. biri dergi değil di, uçağın iniş yerlerini falan gösteriyordu. bu kokoşlardan tam önümde olan ittirme koltuğu deri. tam bir kevaşe. benim de sinirim atmaz mı? kadına kokoşluğuyla ilgili laf sokup oturdum yerime. kadın da sustu.

uçakta yaptığın saçmalık için hepsini okudum daha bi tane saçmalık göremedim ulan uçağa binmişsin sanki uzay gemisine bindin amk yok böyle bi görmemişlik ahahahahaha altı üstü kıbrısa gitmişsin onu anlatıyo gelmiş burda kıbrıs dediğin nedir amk atla uçağa git ikinci vatan zaten

sonra tuvalete gidicem, yerini biliyorum ama hem kibarlık olsun hem de hostesle sohbet ediyim diye sordum yerini söyledi. ama hostesler bir güzel... thy nin hosteslerinde sarışın yoktur beyler, bilen bilir. konseptle alakalıdır. mesela pegasus un hostesleri sarışın olur genelde, balık etlidirler. ama thy öyle mi... sanki hepsi elit bir manken. seçilmiş kişiler amk. kimisi ciksi, kimisi güzel. kimisinde de ikisi de var. girdim tuvalete züt kadar yer. daha önce 737-800 e binmiştim ama sun express ti o. bu kadar küçük değildi amk. açtım fermuarı, çıkardım malafatı. çişin de getirmiş olduğu ereksiyon ile gibim vinç gibiydi. beynimi gibim dedim, havada işemek de varmış.d

kimse yok mu amk ben bunu boşuna mı yazıyorum?

hurma ağaçlarından otlandık falan geri döndük girne kapıya gittik. ama lefkoşa da. gezdik falan önceden bi kilise olan bi camiyi gezdik sonra çişler yine geldi ben bi tuvalete girem dedim bastım parayı girdim çıkardım malafatı işedim falan peçeteyi alırken yere düşmesin mi bi de amk asdasafa. bin farketti arkamdan koştura koştura geldi parasını ödettirdi pekekent. sonra gittik yurda bu sefer erken yatıp erken kalktık. bu arada ben kıbrısta 1 tane bile çocuk görmedim. ve otobüslerde hep zencilerle sohbet ettim.

uyandığımda güneş yeni doğuyordu. memleketten başka bir yerde uyanmayı ikinci kez yaşıyorum. aynı şeyleri hissettim. (edebiyat yapmıyayım di mi panpalar?)kalktık. annemlerin yanına gidecektik. 1 saat kıbus bekledik (iett eshot gibi bişey, hatta aynısı. okunuşu "kıbas")bindik bu kappe aracına anayolda indik. anayolda sinagog benzeri bişey vardı. camiye de benziyo. tam kestiremedim. anayol boyunca ya tamirci var ya da araba galerisi. yurt da iki sokak ileride.

amk bi uçak olayını anlatırsam ne anlamı kalır? kıbrısta yaşadığım olaylar da var

işte iniyo bu amk uçağı adam yine mal gibi indirdi, zaten taklu kıbrısın taklu runway i köy yoluna dökülen asfalt gibi amk. uçak durdu indik girdik gelen yolcudan1 saat orda bekledik ben arada benim yaşıdım bi kızla sohbet ettim ve girdik. artık kıbrıstaydık. ilk işimiz tüm aileye birer hat almak oldu. orda kıbrıs vodafone mu ne var ondan aldık herkese. sonra valizleri kaptık bi taksi tuttuk. taksiler orda mercedes ve renkli beyler. kıyak arabalar yani. bi de orada yollar ters şerit londradan alışık olduğum için ben zorlanmadım da bizim aile az kalsın taksinin altında kalıyodu amk

girdik bi de uçağın sıkan daracık deri koltuklarında bekledik, cam kenarına oturdum tabii ki. neyse uçak pistin sonuna geldi bekledi sonra birden motorlara gaz verdi kevaşe pilot. bildiğin uçağı traktör gibi sürüyordu amk. bundan önce kaç kere uçağa bindim, böyle uçanı görmedim. neyse thy nin bazı uçaklarında tavan tv leri bulunur, uçağın hangi konumda ve yükseklikte olduğunu anlarsınız. 12000 ft (4km) te uçuyoruz. önümde de kokoş teyzeler oturuyor amk. ama ne kokoş ben böylesini görmedim; derileri sarkmış, suratta bir ton makyaj, iğrenç bir gülüş ve en kötüsü de jartiyer beyler. evet jartiyer. ve o gün bu gündür jartiyerli ferre izlemem.

teyzeler aynı böyle: http://1.bp.blogspot.com/...LLJXRY/s1600/IMG_0607.jpg

hava alanının yerleşimine girdik. çok karışık yapmışlar oropu çocukları. şimdi daha da karışık iç hatlar farklı tarafta falan. girdik ablama baktım köyden şehire çarşıya inen 50'likler gibi bakınıyo çevreye. önden önden yürüyorum bunlar kaybolmasın diye. neyse girdik gişelere aldığımız biletleri okuttuk valizleri attık içeri geçicez.

gümrükten geçtik benim pasaportun içine bişeyler falan bastı bunlar girdik içeri uçağın yanaşmasını bekliyoruz. ben de bu sırada bi kızla sohbet ediyorum nerden geldiğini falan soruyorum. sonra uçak yanaştı perona körük kapıya yapıştı 15 dakika bekledik ve içeri girdik. bu uçak boeing 737-800 dü ve aşırı dardı

http://www.turizminsesi.com/images/news/27744.jpg aynı böyleydi ama fotoğrafta biraz geniş çıkmış, normalde daracık am gibidir. ve koltuk arkalarında da televizyon yoktur.

kimse yok amk boşluğa anlatıyorum sanki

yurda gittik, bunlar hala uyuyor amk. zar zor uyandı bunlar. taksi tuttuk ve ablamın üniversitesini gezmeye gittik.

üşenmedim, şema yaptım beyler: http://imgim.com/1617incim6233485.png

üniversite kampüsü küçüktü. hem de çok küçüktü. her bir bina birer amfiden oluşuyordu ve hepsi bir hocaya özeldi. içeride 1 öğretmen odası ve devasa bir amfi. bunlardan 5-6 tane var. bir cafe var ki ne cafe.. starbucksta yok böyle lüks amk. birsürü dükkan, lemar diye bir yer var hatta, oranın bim market i oluyor. fazlaca atm. dikkatimi en çok çeken iki şey de kaldırımlarda hurma ağacı olması ve binaların çok ilginç yapıda olması.

ablamın okuduğu fakülte bu beyler, ama bu eski foto şimdi daha da acayip. binaya tıraş falan atılmış çok değişmiş: http://www.kpss.com.tr/im...abanci-diller-merkezi.jpg

yurda baktığımda ilk farkettiğim şey yapı baya eskiydi. hani ortası cam olan evler vardır ya, onların eskimiş hali gibiydi. girdik içeri salonda kalıcaz. ben baktım salon gayet geniş ama babamla aynı kanepede yatmak zorundayım amk. ben de boş oda vardır belki diye bakınıyorum etrafa. bir oda gördüm beyler daldım içeri. dalmaz olaydım amk. ceset kokuyodu içerisi beyler. ölü görmüşler bilir, cesedin çok yoğun bir kokusu var. aynı böyle. hemen çıktım dışarı. burda ölceğime pederle kanepede yatarım amk dedim. diş fırçasını aldım nefesimi tutarak aynı odaya girdim bir çırpıda fırçaladım dışarı çıktım nefes aldım ağzımı yıkıycam beyler suyun öyle bir tadı var ki amk. hani eskiden kapıları tutsun diye içine su doldurup koyduğumuz 5 lt. lik şişelerde bekleyen suyun tadı. vay amk dedim. su da içemicem sonra olaysız yattım. gece baya sinek vardı. ama bunlar baya küçüktü. normal sineğin küçüğü. sonra zar zor uyudum beyler.