1. 3986.
    +1
    "Bu kibrin seni bitirecek dostum ciddiyim bişeylere dikkat et birde orda bro gibi düşünüyorsun diyorum neyse bu konu gibimde değil ama senim bu tavrınla biryere varamayız sırf bir konuda farklı fikirlerimiz var diye resmen saldıracaksın dıbına koyum"

    Ne kibri dıbına koyayım , yanlış biliyorsunuz , mal mal senelerinizi harcamayın diye konuşuyorum sen hala burada ego kasacağımı düşünüyorsun. Vizyonun cidden dar, burada egomu kassam elime ne geçecek kanka?
    Spor bilgisi ağırsağlam okumaktan öteye gidemeyen koyunlardan övgü mü almam gerekiyor?
    Ben zaten yapacağımı yaptım dıbına çakayım , bildiğimi de burada söylerim aklı olan gider uygular
    Onlardan daha iyi olduğumu içten içe hisseden sırtlan tiplemeleri ise kıskançlıkla yaptığı ithamlardan öteye gidemezler.
    ···
  2. 3985.
    0
    "a daily undulating periodization (DUP) training model was employed over the 12-week training period given that this model has been shown to be more beneficial in eliciting greater increases in strength[33,34]and hypertrophy[35,36]than traditional linear periodization training models. "

    https://www.researchgate....nd_Intensity_for_Strength

    "Making program alterations on a daily basis was more effective in eliciting strength gains than doing so every 4 weeks."
    https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/11991778

    "For maximizing strength increases, daily intensity and volume variations were more effective than weekly variations."
    https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19910831

    Bunlar da grafikler:
    http://gregnuckols.com/wp...10/DUP-vs-LP-strength.png
    https://themusclephd.com/...7/02/TRA002-A-300x228.jpg
    ···
  3. 3984.
    0
    " Ama bilgisiz olmaz ona buna sormak ta pek olmuyor zütün biri gelip çok bildiğini sanarcasına terimler sıkıştırıyor araya :d"

    Bilgimi ananla yaptığım birebirlere borçluyum yarram
    ···
    1. 1.
      +3
      Sen anca elini:d nasıl da almış mesajı
      ···
  4. 3983.
    +1
    Ağır sağlamın rehberine bakacağım bayağı uzun yazmış, 5x5i biraz araştırdım deadlift filan zor hareketler başlangıç için, attığım programa başlamayı düşünüyorum, ağırsaglamın üst vücut progrdıbına da bakacağım hangisi olursa artık.
    5x5de kafama yattı aslında ama hareket formları zor ve zorlayıcı bir program , başlangıç için kendime uygun görmedim, bir süre sonra olabilir​.
    Sağolun beyler.
    ···
  5. 3982.
    0
    geçen gün kardeşliği isteme amacım olarak sıkı muhabbet gibi bir şey yazmışım da şimdi farkettim bu yanlış. Kardeşliği ası isteme sebebimizin tanrıya hizmet etmek olması gerekiyor sanırım. Tabii ki de kardeşliği istemek kadar doğal bir şey yok bir beta da kardeşliği içten içe isteyebilir. Ama kardeşliğin sadece tanrıya hizmet için bir araç olduğunu unutmamak lazım.
    ···
    1. 1.
      +1 -2
      yine hangi cemaatin etkisinde kaldı bunlar amk?
      ···
  6. 3981.
    +1
    ne yüzle yazıyorsunuz hala yüzsüz herifler
    ···
  7. 3980.
    +1
    Okuduğun şeye göre değişir , içeriği yoğun değilse bir yazının -ki çoğu kitap böyledir 100 sayfadır ama anlatmak istediği şey 3-4 cümleyle anlatılır , sadece yayımevi satış mevzusu için uzatılır da uzatılır - tarama yaparım önce gözümle scanning yani sonra anahtar kelimeler gözüme çarpar - bu yaptıkça gelişir- oraları okurum. Kitapların önce en arkasındaki tanıtıcı yazıyı okurum , sonra içeriğe bakarım. Giriş partı ve son partta genelde anlatılacak olan anlatılır , orta kısımlar şişirmek için yazılır. Bu genelgeçer bir kitap için geçerli tabi. Gidip kuranı böyle okuyamazsın, her cümleyi idrak edebilmek için düşünürsün. Ya da felsefi içeriği olan derin bir yazıyı da okuyamazsın. insanların kitap okurken yaptığı hatalardan biri karşıda sanki bir insan varmış gibi davranmak, yani her kelimeyi satırı kaçırmadan okumaya çalışmak. Bunu bunu çok sık yapmam gibi bir yazıda yapmanız gereklidir , gibik bir how-to kitabı okurken belki 1 şey öğrenirsin. Roman felan bence boş işler , olaya pragmatik yönden bakarım . Ruhsal kazanımlar yok mu, var tabi ki , seven sevebilir saygı duyarım. Kısacası madende altın aramak gibi bakıyorum bu işe. ilk part ve son part her daim önemlidir, paragraf sorusu mu çözüyoz mk diyebilirsin ula zamanında onları da iyi yapardım. Hayır kardeşim ilk girişi oku sonra sonuncuyu %60-70 olayı çözersin, hala sıkıntılar varsa içerideki partlara yavaşça dalış yap , belki de kitap-yazı daha derin inceleme gerektiriyordur. Her esere gerektiği gibi değer ver. Önce okunacak eserin incelemesi şart , neden bçsy'ı sık sık okumak gerekiyor? Çünkü şaheser, her okuduğunda satır arasında yeni bir şey buluyorsun ; hem de hiç sıkmıyor. Kuranı sabah akşam , bçsy'ı her gün okuyabilirsin. Kitapları seçerken de mesela tarih süzgecinden geçmiş mi diye önce bir bakın, kim önermiş bir kitabı? En az 3 kere önerildiğini duyduysanız alın okuyun , bir şey kaybetmezsiniz. Bunlar benim tekniklerim. Hızlı okuma mevzusunda dediğim gibi idrak edebilme önemli , lan şurayı kaçıracağım diye yavaş yavaş gitmeyin kitap kaçmıyor yine eline alır okursun maksat elindeyken geçirdiğin sürede max verimi alabilmek, altınları bulun.
    ···
  8. 3979.
    0
    Haftada 2 gün salona gitmeye başladım, görevli ilk hafta ısınma ikinci hafta adapte sonra başlarsın dedi, evde bodyweight filan çalışıyordum sizce ilk haftadan sonra direk aşağıda ki programa başlamalımıyım ?
    https://www.winona.edu/fi...per_Body_Program_FW(10wk) .pdf
    Ayrıca programı yorumlar mısınız, uygun değilse başka program araştırayım.
    Son olarak forumda soracaktım ama önceden sorulmuş olduğunu gördüm kimsede net cevap vermemiş ' 2 günde birşey yapamazsın zaa xd tarzında yorum yapmışlar' bende buradan yardım alabileceğimi düşündüm.
    ···
    1. 1.
      0
      https://goo.gl/VujTXG
      ···
    2. 2.
      0
      Haftada 2 ile gelişirsin fakat optimum olmaz.
      Programda periyodizasyon güzel sağlanmış , ilk hafta yüksek tekrar kondisyon , hipertrofi ve güce doğru kayıyor. Yani üst vücudun gelişir bunu yaparsan.
      Bana sorarsan vücut geliştirme gereksiz , sadece kasları büyütmek için hareketleri yapmak , estetikliği arzulamak gereksiz. Bu biraz reverse engineering gibi ki sen sadece üst vücut çalışmışsın zaten dengesiz gelişecek vücudun , bir yerde patlama olasılığın yüksek.
      Yine de ben bu yolda sevdalıyım kardeş tişörtümü dolduracağım kaslarım olsun diyorsan yap derim fakat iyi bir ısınma rutini uygula 15 dk ısın en azından omuz bölgene, rotator cuffa dikkat et. Scapula rutinleri uygula ve ittiğin kadar çekiş yap , postürün düzgün kalsın en azından. Hevesin bitince de performans arttırıcı işlere geçersin o zaman ayrı konuşuruz.
      ···
    3. 3.
      +1
      Dostum kısa sürede hem kondisyon arttırmak hemde vücudunu geliştirmek istiyorsan full body antrenman yapmalısın salondaki hocaların birçoğu bilgisiz onlardan fikir almanı çok tavsiye etmem youtube'da daha bilgili olan ve araştırmalardan yararlanan elemanlar var sana önerebileceğim ağırsağlamın 5x5 programı yada benzeri fullbody programlar
      ···
    4. 4.
      0
      Ağırsağlam antrenman rehberini bilgilenmek ve olayların kafanda şekillenmesi için okuyabilirsin biraz uzun ama dinle beni çok işini görür. Ağırsağlam Atlet Programından da çok memnun kaldım. Yani genel olarak ağırsağlam diyorum. Performasını ve ağırlıklarını artırmayı baz alırsan daha sağlam ilerlersin. Acele etme yavaş yavaş sürekliliği tutturmaya bak. Rehbere bakarsan daha detaylı açıklar zaten hepsini.
      ···
    5. 5.
      -2
      5x5 felan yalan işler , bu 5x5'e özel değil . Belli set ve tekrar aralıklarında takılı kalmak seni gerçek potansiyelinden her zaman uzaklaştırır. Ayrıca aynı set ve tekrar sayılarını , hep aynı hareketleri yapmak sıkıcı olacaktır; çoğu zaman beynine bu kadar yeter telkini verirsin ve çaresizce fail olursun. Ağırlık antrenmanlarında periyodizasyon olmazsa plato kaçınılmazdır. Undulating periodization ise en yaygınıdır. Bunun deneyi de mevcuttur, aynı çalışma hacminde periyodizasyon yapan diğer insana göre %40 daha fazla gelişmiş. Kendi tecrübelerim de bu yönde. Senin o attığın program 5x5 ten daha efektif olacaktır. Asla kendini 5 tekrar yapacağım 6 yapacağım diye şartlama , bazen iyi gününde olursun 7 olur , bazen az uyumuşsundur 4 olur. insan asla robot değildir. Ağırsağlamın takip ettiği kaynakları da biliyorum , ingilizce yayın yapanların bazılarından toplayıp sunuyor ; doğru bilgiler de verdiği oluyor tabi ki. Fakat spor işinde robotlaşmaya sakın gitme , lineer artış her zaman olmaz 5x5 değil, 4x4 de olsa 6x6 da olsa fark etmez. Tarihin en iyi deadlifter larından konstantin konsantinovs 930 lbs çekmişti sanırım , bir röportajında asla kağıda yazılı bir şekilde çalışmadığını belirtmişti. Herkesin metodu farklı olabilir , ama değişmeyen şey şu : "Hard work pays off" . Dünyanın en kötü progrdıbını istekli bir adama verirsen öyle bir çalışır ki , dünyanın en iyi progrdıbına sahip fakat walking vagina gibi ya bu kadar set tekrar yeter.s diyen ameleden kat ve kat fazla gelişir. Olay programda felan değil, olay belli bir disiplin ve sadakatle işini yapmakta , ve elinden gelenin en iyisini o idmanda göstermekte. Kendi limitlerini kendin belirlersin , gibik sokuk bir programın seni limitlemesine asla izin verme. Bu 5x5 'i uygulayan bir arkadaşım var, ünlü de bir kanalı var ; fakat çocuk 4 yıldır aynı , dediğim gibi bu program kötü demek değil fakat olaya bakış açısı ve zihniyet çok önemli. Ben 20 tekrar yaparak da gücümü geliştiririm, 15 tekrar yaparak da , çıkıp 2 makale okumuş fakat ağırlıkların altına yatmamış nerd ün teki sen endurance kasıyon zamqie diye ötebilir , fakat o bilgilerin doğruluğundan emin olamazsın. 30 tekrar yapıyorum diyelim 10 kiloyla , 20 kiloyla 30 tekrar yaptığımda güçlenmişim demektir. Olay sadece sınırlarını zorlayıp gerçekten her şeyini vermekte bitiyor. Eğer sen 3 tekrar daha çıkarabilecekken o ağırlığı geri bırakıyorsan pussy'sindir. Bu elemanlar daha sonra beslenmem mi kötü zamqie bcaa mı alsam yha gelismiom .s.s gibi yürüyen vajina hallerine bürünürler. Sakın bunlardan biri olma. Bu iş basit, basit olması kolay olduğu anldıbına gelmiyor ; çok ama çok efor sarfedeceksin. Antrenman her daim en önemli parametredir , eğer antrenman iyi değilse diğer yaptıklarının hepsi anldıbını yitirir.
      Tümünü Göster
      ···
      1. 1.
        0
        5x5 te ağırlık her hafta arttırılıyor zaten bu da gelişim demek, üstelik sakatlıktan (yırtılmalardan vs) uzak bir gelişim. kendimi sınırlamamalıyım falan genellikle bolca sakatlık doğuran bro mentalitesine zütürüyor insanı adam gibi kontrollü çalış geç kime ne kanıtlamaya çalışıyorsun.
        ···
      2. 2.
        0
        Ben tecrübe ettim biliyorum , senelerce tek bir sakatlık bile yaşamadım. Akıllı çalışırsan , hareket formlarını bilirsen, mekaniğin oturmuşsa , iyi ısınıyorsan, mobiliten iyiyse vs. sakatlanmazsın.
        Ayrıca her hafta arttıramayacaksın boşuna kendini kandırma. O programda ilk başta kendini hiç zorlamıyorsun, bu bir kere aptalca. Eğer kendini zorlamayacaksan ne diye gym'e gidiyorsun? Çok hafif ağırlıkları kaldırıp, ben her hafta arttırıyom kankiiii xd diye kendini kandırabilirsin. Sonra zorlandığın dönem geliyor, ki asıl gelişim kasları zorladığın setlerdedir , çat ilk sette 5. tekrar çıkmıyor ve senin 4 setin daha var eee? çat deload yapıyorsun. Bunun getireceği moral bozukluğuyla felan uğraşıyorsun. Kalibrasyonu yok bir kere , o kadar fazla tekrar aralıkları ve periyodizasyon şartı varken 5x5'e takılı kalmak net ahmaklıktır.
        ···
      3. 3.
        0
        isteyen makaleleri okusun ona göre karar versin, bu yazdıklarının hepsinin cevabı oralarda var
        ···
      4. 4.
        +1
        Bro kafasıyla bakıyorsun olaya 5x5te zaten 5tekrar yapabileceğin Max ağırlıkla başlatıyor zaten o antremanda adam akıllı setleri tamamlamışsan haftaya ağırlık arttırıyorsun bolca değişkenlik olan bir program birde şöyle artıları var gymde boş vakit harcatmıyor optimum şekilde çalışmanı sağlıyor, tüm vücudunu çalıştırıyor buda Max protein sentezi ve gelişim demek sürekli ağırlık artışıyla çalışma hacmin hep artıyor
        Neredeyse her kas grubunu çalıştırması dengeli gelişmeni sağlıyor böylelikle alttan sıkılmış diş macunu gibi gözükmüyorsun sürekli aynı hareketleri yaparsan o harekette profosyonel hâle gelirsin vücudun adapte olur sakatlanma ihtimalini düşürürsün hep hareketleri ya da setleri sayıları arttırıp azaltmak seni pumplayıp yormak dışında efektif bir ekti yaratmıyacaktır evet o da geliştirir ama etkili olmaz
        Split şeklinde değişken ağırlıklarla çalışan arkadaşlarımdan kat kat daha fazla gelişiyorum üstelik evde çalışıyorum onlar spor salonunda tabi bu örnek olarak gösterilemez ama bir fikir verebilir
        ···
      5. 5.
        +1
        Lan yannanlar kimle konuştuğunuzun farkında değilsiniz , tahmin dahi edemeyeceğiniz kadar makale yazı dizisi kitap materyal okumuş, okumakla da kalmamış bunları yaşamda deneyimlemiş biriyim. Sanal alemin olayı bu işte , gerçekte abi çekip tavsiye isteyecek adamlar bana burada brosun felan diyor. Yarram ben bro felan anlamam bunlar internette salak saçma platformlarda ucuz bilgi kullananların literatüründedir. Benim yetiştiğim geldiğim yerde bu boş laflar işlemez, sıkı çalışma vardır. Üniversitede stereoidli damgası yedim ve öyleyim diye bir çok adamla taşak geçmiş biriyim. Lan en yakın arkadaşım bile inanmadı doğal olduğuma. Bu elemanı takip etmenizi doğal karşılıyorum , çünkü türkçe içerik sınırlı üretiliyor ; çocuğun da hakkını yemiyorum güzel şeyler üretiyor. Fakat ne okuduysanız ve ne biliyorsanız katlarca fazlasını okuyup tecrübe etmiş biri var karşınızda. Evet isteyen makaleleri okusun , şimdi buraya ingilizce makale atarım fakat kaç kişi ana dili gibi ingilizce biliyor? Sınırlı, bu sebeple zaten burada açıklama yapıyorum.
        ···
      6. 6.
        0
        Neye takıldınız lan bu kadar? Adam yukarıdaki yazıda gayet güzel anlatmış.
        Programın ne olursa olsun en önemlisi hakkını vererek sağlam çalışmak ve beslenme.
        Ayrıca her vücut farklıdır kiminin kasları gelişime daha yatkındır kiminin ki geç gelişir. Herkese aynı program verilmez. Bu kadar tartışma geçmiş kimse daha boy kilo yağ oranından bahsetmemiş bile neye göre bu programlar?

        Neyse demem o ki eğer amacınız kas kütlenizi arttırmak ise, vücudunuzu zorlayacaksınız ağır gireceksiniz ve sağlam besleneceksiniz. Beslenme olmazsa kasta olmaz bunu kesin söyleyebilirim. Yani günlük gerekli makroları almazsan bir süre sonra kas kaybına uğrarsın. He bu arada cidden haftada 2 gün, hedefin hacim ise çok az.

        Supplement olarakta KREATiN ile BCAA 'yı öneririm hipertrofi için gayet faydalı olur. Protein tozuda günlük protein ihtiyacınızı karşılayamıyorsanız almanız lazım zaten bunu söylememe gerek yok herhalde..
        ···
      7. 7.
        0
        Bu kibrin seni bitirecek dostum ciddiyim bişeylere dikkat et birde orda bro gibi düşünüyorsun diyorum neyse bu konu gibimde değil ama senim bu tavrınla biryere varamayız sırf bir konuda farklı fikirlerimiz var diye resmen saldıracaksın dıbına koyum
        ···
      8. diğerleri 5
    6. 6.
      +1
      Kanka bence de ağırsağlam yazılarını okuyup bir program seçebilirsin.ya da yabancı kaynaklardan araştırırsın. Ama bilgisiz olmaz ona buna sormak ta pek olmuyor zütün biri gelip çok bildiğini sanarcasına terimler sıkıştırıyor araya :d
      neyse kanka benim araştırmadan güveebileceğim tek program my7 ın ki o da mantıklı gözüktüğü için
      ···
    7. diğerleri 4
  9. 3978.
    0
    Aranızda çok okuyan biri var mı bir şey danışacaktım.
    ···
    1. 1.
      0
      Dostum sen sor yardımcı oluruz
      ···
      1. 1.
        0
        Okuduklarımızı nasıl daha iyi anlarız? Nasıl daha hızlı okuruz?
        ···
    2. 2.
      0
      okuduğunu anlayamıyorsan kan tahlili yaptır bence. hızlı okuma konusunda korzay koçak'ın yaptığı bol sübliminalli bir video var, ama güvenemiyorsun ister istemez sübliminalli olduğu için. bilgim yettiğince cevap veriyorum, kesin doğrudur diyemem ama yine de tavsiye ederim.
      ···
      1. 1.
        0
        neden kan tahlili? Ne ekgibliği olabilir?
        ···
      2. 2.
        0
        aynı sorundan muzdariptim. bir arkadaşım kan tahlili yaptırmamı, b11 veya 12 (net hatırlamıyorum) vitaminimin ekgib olabileceğini söylemişti. o yüzden dedim.
        ···
  10. 3977.
    +2 -1
    Neyin kafası bu arkadaşlar?
    ···
  11. 3976.
    +3
    @esref : Kelimelere çok takılma , vücut dili , göz teması , kendinden emin olma , korkusuzca içinden geleni söyleme mevzuları daha önemli. Onlar da raporda çok anlatılamıyor. Kötü çocuk diyince aklında ne canlanıyor mesela? Çünkü başka birisi olmaya ıkındığın zaman sahada işlemiyor , dişiler içinden geldiği gibi davrandığında zaten sana saygı duyuyor. Gidip efendice konuşman gerek ki seni ciddiye alsınlar. Bu benim tecrübem , çünkü zaten üzerinde baskı oluyor ve onu aşmak ayrı bir mevzu. Ama geliştirilebilir tabi ki , çok iyi yaptığımı düşünmüyorum. Kötü çocuk mevzusunu belki de ben tam anlamadım , kavrayan arkadaşlar açarsa bir daha çıkınca denerim.
    ···
    1. 1.
      0
      espiri ile yanaşamıyorsan espiri yapma, kendin olduğunu hissettiğin şekilde yaklaş diyosun yani.
      ···
  12. 3975.
    +3
    Olm bu saha görevlerinden sonra acayip bir yorgunluk çöküyor , bazen bir işte çok çalıştığınızda artık fiziken ve mental olarak hiçbir şey yapacak takatiniz kalmaz ya aynen o hesap. Otistik gibiyim şu an Avavavavav konuşacak dermanım yok . Geçen sahada da böyle olmuştu , beynimin çalışmayan partlarına o kadar yüklenmişim ki ağrıyor şu an. Ama bunun olması normal , hatta olmaması anormal. Mesela gidip bench press basıyorsun gym'e , session bitiyor hala aynı kiloyu basacak gücün var. Böyle idman mı olur dıbınıskiym, kolunu kaldırmakta güçlük çekmen gerek tabiri caizse. Sonrasında da doms(delayed on muscle soreness) denen antrenman sonrası acıyı yaşarsın , hele idmana alışık değilse kasların 3 güne kadar sürer recovery dönemi. Beyin de biraz buna benziyor sanırım. Sahada özellikle ilk açılışı yapana kadar tutuk oluyorsun , fakat sonradan olumlu işler yapınca, daha doğrusu gibik bile olsa bir açılış yaptığında ısınıyorsun. O kadar da büyük mesele değilmiş diyorsun. Fakat şu kesin ki, değişiyorsun. Sahadan sonra farklı bir insansın. Korkunu yendiğin an farklı bir kişisin. Gördüğün kevaşeye korkusuzca gidip dilediğini söyleyebilme rahatlığı farklı bir şey , kelimelerle tarifi yok. Kalabalık bir ortama girdiğinde hepsinin bir sürü olduğunu , koyundan farksız olduklarını içtenlikle hissetmek farklı bir şey. Sahada 18 puan yapmışım galiba, elimden geleni yaptım beyler ; enerjim acayip düşmüştü açlık susuzluk tabanların yorgunluğu vs. Fakat elimden geleni yapmanın verdiği huzurla eve döndüm.
    ···
    1. 1.
      0
      Yer olarak nerde yapıyorsun sahayı avmde falanmı
      ···
    2. 2.
      0
      Bir öncekini işlek bir meydanda yapmıştım , bunu kampüs civarında yaptım. Avm'de hiç denemedim , sevmem avmleri.
      ···
  13. 3974.
    0
    araf suresi 30. ayet: "... onlar, allah'ı bırakıp şeytanları dostlar edinmişlerdi. bir de kendilerinin hidayet üzere olduklarını sanırlar."

    Bu ayete dikkat beyler...
    ···
    1. 1.
      0
      bu kadar kasmana gerek yok hacı. yani bizim seni kabul etmemiz için ekstra davranışlarda bulunma. sen kendin ol, adam ol, gerçekten oku kur'an'ı ve anla zaten kabul görürsün.
      ···
    2. 2.
      0
      dıbına koduğum dengesizi demin nietzsche paylaşıyordu şimdi kurandan ayet paylaşıyor
      ···
  14. 3973.
    0
    gnorts'un dediği baya doğru aslında. zorunlu çevre kavramı. aklını kullanan için güdülme yoktur, aklını kullanan hastalıklarını fark edip bitirir. belki de yapmam gereken ayrılıp uzaklaşmak değil, kendimi serbest bırakıp sahadaki hatalarımı fark etmek, ve aşama aşama onları yok etmek olacaktır. böylesi daha makul. öbür türlü zaten kendimi test edebileceğim bir tek burası kalıyor.
    eyvallah. dediklerini dikkate alacağım gnorts.
    ···
  15. 3972.
    0
    Devam...

    " Kendini o kadar küçük düşürdün ki, bugünlük kurtulmuş oldun "
    " Hedefime gitmek istiyorum, yolum bu benim. Tereddüt edenlerin ve üşenenlerin üzerinden zıplayacağım. Benim ilerlemem onların batışı olacak.
    " Mandaların en çirkininin karşısında bile açar kuyruğunu tavus kuşu, hiç bir zaman bıkmaz gümüş ve ipekten oluşan yalpazesinden "
    " Yeterince derinlikli düşünemediler, duyguları bu nedenle diplere ulaşamadı "
    " Ve inan bana, sevgili dostum. Gürültü... En büyük olaylar en gürültülü değil, en sessiz saatlerimizde gerçekleşir. "
    " iyi oyuncuların hep kendini beğenmiş olduğunu gördüm. oynarken hep dikkatle izlenilmek isterler, akılları fikirleri bu istektedir "
    " Siz yücelik talep ederken, yukarıya bakarsınız, ben ise yükseklerde bulunduğum için aşağılara bakarım "
    " Hep aynıdır zayıf insanların tarzı, yollarında kaybolurlar ve sonunda yurgunlukları " Ne diye bu yollars düştük ki ? Hiç bir anlamı yok ! " diye sorar.
    ···
    1. 1.
      0
      naçizane tavsiyem, hakikatleri görmeden kendi gerçeklerine/doğrularına yönelme. kör cahil olarak kal demiyorum ama önce hayatı ve kur'an'ı anlayıp sonra yaşantımızı ve fikirlerimizi ona göre uyarlamamız gerekiyor. bir sürü filozof var, hepsi de hakikatin peşinde ama hepsinin kendine göre hakikatleri var. ne kadar doğru bu? hakikat birdir.
      çok uzatmayacağım, önce kur'an.
      ···
    2. 2.
      0
      lan yok dıbına koyim öylesine bakıyorum kim ne yazmış diye gib gib yazmış hepsi aq kur an okuyorum tabi meal hatim etmeyi planlıyorum
      ···
  16. 3971.
    0
    " Böyle buyurdu Zerdüşt "

    kitabından beğendiğim yerler, sizlerle paylaşmak istedim. iyi akşamlar

    " Anlayamadıkları her şey onlar onlara akıl almaz gelir "
    " Tanrının da bir cehennemi vardır ve bu cehennem onun insanlara olan sevgisidir "
    " Dilenciler ise tamamen kaldırılmalı, insan onlara bir şey verdiğinde de vermediğinde de öfkeleniyor. "
    " idrak eden kişi hayvanlar arasında nasıl geziniyorsa insanlar arasında da öyle gezinir "
    " idrak eden insanın sadece düşmanlarını sevmesi değil, dostlarından da nefret etmesi gerekir. "
    " Çok sayıda kısa süreli aptallığa aşk diyorsunuz ve evlilik ile bu aptallığı uzun süreye çeviriyosunuz "
    " Kadınlara mı gidiyorsun ? Kırbacı unutma ! "
    " Gerçek erkek iki şey ister; Tehlike ve oyun "
    " Karşılaşacağın en büyük düşman kendin olacaktır "
    " Şayet insanların bir hedefi yoksa, yok sayılmaz mı ? "
    ···
  17. 3970.
    0
    daha eskiden sistemin takluklarını görmüşüm. ama sonradan unutmuşum işte az çok biliyorsunuz. 8. sınıf, TEOG filan fıstık derken kayboldum gittim derslerin içinde. ama eleştirmeyi bırakmadım. hatta bu sınavların kasıtlı olarak konulduğunu bile düşündüm. yani tam da düşünmemizin belki en çok olacağı dönemde boru gibi bir sınav koyuyorlar (boru dediysem konu fazla o açıdan) önüne, çalış babam çalış. ciddi diyorum düşünmeye vakit kalmıyordu. hafta içi desen her gün 6'da evdeyim, hafta sonu desen yine dershane/etüt. zordu yani. atlattık iyi oldu da şimdi de bir alt nesil düşünüyor işte. sıkıntılı işler.
    hep değiştirmek istemişimdir bu sistemi de o sıralar farkındaydık (bahsettiğim arkadaşımla) bu işlerin zeki bir toplum olmadan başarıya varamayacağının. hacıyı okudum okuyalı kardeşlik hayalimde böyle bir yer aslında. yanlışların doğruya çevrilebileceği bir oluşum. ha şimdi betaya sorsan orası kişisel gelişim ve pick up cenneti :D boşveeeğr.
    din öğretmenlerimle yaptığım tartışmalar harika oluyor :D. aslında belki gelişim açısından iyi bile oluyor olabilir sonuçta ikna kabiliyetim de gelişiyor. gerçi bu tarz konularda manipülasyon kullanmak ne kadar doğru bilmiyorum. sonuçta biz burda ağız dalaşına girmiyoruz, hakikatlerden bahsediyoruz ve önemli olan benim değil hakikatin kazanması. böyle de ufak bir noktaya değineyim dedim.
    ···
  18. 3969.
    0
    önceden beta, omega, alfa pek fark etmeden takılırdım. konuşur, yeri gelir taşak muhabbet döndürürdüm. aslında bunları "ilgi çekmek/ben de buradayım demek" için yaptığımı hacıyı okudukça anladım. okudukça değişen bir durum da çevremdekilerden gittikçe uzaklaşmam. içime kapanıklaşıyorum gittikçe. alışmamışım yalnızlığa, zor geliyor belki de. ama biliyorum sabretmem gerek, onlarla bulunduğum her an yine onlardan özellikler kapacağım. kitleye sonradan sokulan bir birey ister istemez kitlenin özelliklerini alır. amaçlarını amaç, hedeflerini hedef, yöntemini yöntem bilir; kendini buna adar. bunun farkındayım ve sabrediyorum sadece, yapabileceğim pek bir şey yok. buraya yazıyorum işte elimden geldiğince filan. her neyse.
    yaptığımın doğru olduğunu düşünüyorum. yani gidip onlarla takılmaktansa kendi kendime zaman geçiririm, muhabbetle geçireceğim zamanı düşünmekle geçiririm. böyle düşünüyorum.
    yarın da son sınavım var. pek çalışmayacağım din olduğu için, okulda öğretilenler hiç gibi bir şey zaten. aslında konuşabileceklerimizin belki de en fazla olduğu ders din olmasına rağmen yine en az konusu olan ders de din. ya genel olarak okulda bir şey öğretildiği de yok da gidiyoruz işte. ne yapalım.
    ···
    1. 1.
      +4
      Zorunlu çevrede aktif ve sosyal olmak gerek, ayrıca ortak aktivitelere de katılmak gerek bence, sonuçta öğreti sosyal ilişkileri de kapsıyor. Sen o topluluğun içinde olacaksın ama onlardan biri olmayacaksın. Farkını belli edeceksin yani.
      ···
  19. 3968.
    +8
    Selam gençler uzun süreden sonra reddediliş görevini yaptım. Raporu buraya da atıyorum.
    Saha görevi: Reddediliş
    Elindeki notları okuyarak önümden geçti , ben de bankta oturuyordum. Kalktım arkasından yetiştim ve durdurdum.
    B: Merhaba
    K: Merhaba ?
    B: Az önce bankta oturuyordum ve önümden geçtin. Dedim gidip kendimi tanıtmalıyım , X ben. ( Elimi uzattım fakat sıkmadı )
    K: Sınavım var da ona yetişiyorum.
    B: Sıkıntı değil numaranı alayım sonra oturur bir sohbet ederiz. ( bu arada yürüyoruz yan yana)
    K: Nişanlım var benim. ( heralde o an başından savmak için en güçlü bahaneyi uydurmak istedi)
    B: Halbuki çok da gençsin , neyse görüşürüz.
    Diyip ters istikamete yöneldim. ilk 1 puan buradan geldi.
    Bu seferki kızıl bir hatundu , otobüsten inmişti. Karşıdan karşıya geçip konuşmayı başlattım.
    B: Biraz spontane olacak biliyorum , yolun karşısında seni fark ettim. Gelip hoş olduğunu söylemek istedim.
    K: Şaşırmış bir surat ifadesiyle nasıl yani?
    B: Öyle işte gördüm seni ve neden gidip konuşmuyorum dedim , belki bir çay içeriz.
    K: Hastayım halbuki , hiç de öyle göründüğümü düşünmüyorum ( gülerek)
    B: Belki hastalara özel ilgim vardır ( sırıtarak )
    K: Zamanım yok ama şu an.
    B: Tamam numaranı alayım sonra bakarız , benim de şu an işim var.
    K: Numaramı veremem , en yakın arkadaşıma bile vermediğim oluyor. Sosyal medya kullanıyor musun?
    B: Facebook var sadece , fakat seni oradan eklemeyeceğim.
    K: Tabi çok basit olurdu değil mi ?
    B: Evet mailimi al sen en iyisi ( sırıtarak)
    K: Okuyor musun?
    B: Evet burada okuyorum.
    K: inanmıyorum neden böyle bir şey yapasın ki , kimliğin var mı?
    B: Kimliği çıkartıp gösterdim.
    Bundan sonra bölümün ne kaçıncı sınıfsın muhabbetleri döndü.
    K: Edebiyat , yüksek lisans yapıyorum. Senin yaşın kaç ki?
    B: 23
    K: Bak işte ben 26 yaşındayım. Seninle arkadaş olalım biz.
    B: Ne önemi var ki , şu an numaranı vermemek için bahane üretiyorsun.
    K: Olsun kampüste görüşürüz yine denk geliriz illa ki
    B: Hayatta her şeyi şansa mı bırakırsın? işte bu sebeple bana ihtiyacın var.
    K: Doğru söylüyorsun da böyle veremem numaramı gerçekten yeni tanıştığım bir insana.
    Baktım gereksiz vakit kaybı sürüyor. Rest çektim biraz.
    B: Tamam seni zorlamayacağım , en iyisi sen yoluna git ben de yoluma
    K: Tamam görüşürüz yine umarım.
    Üninin girişinde bekleyen bir kız gördüm ve hemen açılışı yaptım.
    B: Merhaba
    K: Merhaba
    B: Biliyorum biraz direkt olacak fakat bir çay içip muhabbet edelim mi? Ben X ( elimi uzattım )
    K: Neden ki? ( elimi sıkmadı)
    B: Seni öyle gördüm ve tatlı olduğuna karar verdim.
    K: (Gülerek) teşekkür ederim , fakat erkek arkadaşımı bekliyorum.
    B: Gerçekten ismi ne?
    Burada tepki süresine bakarak doğru mu yalan mı olduğunu anlamak için bu soruyu sordum. Ve kız tereddütsüz bir isim söyledi.
    K: Y
    B: Peki o zaman ben teşekkür ederim iyi günler sana.
    Yine karşıdan kulaklıklı ve umursamaz tarzda yürüyen bir kız geliyordu. Dedim durdur ne olacak.
    B: Pardon bakar mısın? (elimle kulaklığı çıkar diyerek)
    K: Evet?
    B: Ben XX adlı mekanı arıyorum da biliyor musun?
    K: Evet bak şuradan ( diyip tarif etmeye başladı )
    B: (hemen durdurup) Aslında o mekanı aramıyorum. Senin tatlı olduğunu düşündüm ve öyle bir bahane uydurarak konuşmayı başlattım.
    K: Teşekkür ederim , diyip yürümeye başladı.
    B: Konuşsaydık biraz?
    K: Sağ ol teşekkür ederim.
    Otobüs durağının yakınlarında telefonla oynayan bir kız gördüm , saçları kısaydı fakat ona ayrı bir çekicilik katmıştı. Emin adımlarla ona bakarak yürüdüm , o da baktı ve açılışı yaptım.
    B: Merhaba
    K: (aşırı şaşırmış biçimde) Merhaba?
    B: Biliyorum bu sık olan bir şey değil sana fakat seni uzaktan gördüm ve hoşuma gittin. Ben de gelip bir çay teklif edeyim dedim.
    K: Ama tanışmıyoruz.
    B: Biliyorum zaten onun için geldim , neden olmasın ki?
    K: Aslında hastaneye gidiyorum ben ( cidden hastaydı mk kış mevsimi herkes hasta)
    B: Sorun değil numaranı ver sonra yaparız.
    K: Tamam
    Diyip numarasını aldım.
    Lan dedim bu kadar basit mi bu olaylar , beynim amcıklanma geçiriyor böyle şeyler olunca. Gidiyorsun sadece içinden geçenleri söylüyorsun. Korku morku kalmadı hak getire.
    Önüme gelene direk dalmaya başladım.
    B: Pardon bu spontane olacak biraz ama çok hoş olduğunu düşünüyorum ( derken kız geri çekildi)
    K: Ne münasebet ( yüzünü ekişeterek ayrıldı kezo)
    Sonra değişik tarzda giyinmiş bir kız gördüm , radikal bir stili vardı gidip söylemeye karar verdim.
    B: Merhaba , çok değişik bir tarzın var bunu sana daha önce söylediler mi?
    K: (Kafa sallayarak) Evet , bu iyi anlamda mı?
    B: Bilmiyorum , ben pek anlamam modayla ilgili misin?
    K: Evet , aslında moda okuluna başvurdum bu dönem.
    B: Şaşırmadım. Bak ne diyeceğim , numaranı alayım ve konuşalım seni tanımak isterim.
    K: Şey olmaz aslında benim erkek arkadaşım var.
    B: Anladım , cidden sorun değil görüşürüz.
    Yoluma devam ettim bu seferki kız o kadar alımlı değildi , fakat salla amaç reddedilmek dedim yine de daldım konuşmaya.
    B: Merhaba , bir saniye dursana (elimle dur işareti yapıyorum)
    K: (durdu fakat ne var la mk bakışı attı şöyle bir tane)
    B: Ben X gelip merhaba demek istedim , belki bir çay içeriz?
    K: Ne saçmalıyorsun yha .s ( diyip hızlı bir şekilde yürümeye başladı)
    B: Bu kadar kaba olmana gerek yok dedim arkasından.
    Puanları sayıyordum , bir ara saymayı bıraktım. Şu an aklıma gelmiyor bile çoğu konuşma. Baya yürüdüm. insanların zaten %90'ı konuşmaya müsait değil. Ya telefonla konuşuyor , ya kulaklık var hızlı hızlı yürüyor. Bir yere yetişiyor çoğu , çarkın içinde dönüp duran fareler gibi hep bir koşuşturmaca. Bunları düşünüyorum hep görevi yaparken , bir yandanda lan amcık öyleyse öyle sen gibtir git ödevi yap mk diyorum.
    Sonra bir kız gördüm sarışın , gayet de alımlı.
    B: Merhaba
    K: Merhaba?
    B: Biliyorum bu çok spontane olacak fakat çok alımlı olduğunu gelip sana söylemek istedim.
    K: (utanarak) Teşekkür ederim. Ama sen kimsin?
    B: Ben X , dedim ki git söyle içinden geçenleri ne olacak.
    K: Garip ilk defa böyle bir şey yaşıyorum.
    B: Ben de bunu çok sık yapmam zaten. Bak numaranı alayım birbirimizi daha iyi tanırız.
    K: Olmaz , yeni tanıştığım birine numaramı veremem malesef.
    B: En son ne zaman hiç yapmadığın bir şeyi yaptın? (sırıtarak)
    K: Hatırlamıyorum.
    B: Bak bu gün hatırlayacağın bir gün olabilir, senin elinde. Fakat vermesen de sorun değil, ikimiz de bir şey kaybetmeyiz.
    K: Peki tamam veriyorum.
    B: ismin neydi? ( kaydediyorum)
    Lan mk bu işler bu kadar kolay mıydı diye sövmeye devam ederken , puan hesabını da unutmuş biçimde göreve devam ettim.
    Bankta oturan bir kız gördüm, kitap okuyordu. Gidip yanına oturdum.
    B: Böyle gürültüde felan nasıl kitap okuyorsun?
    K: Bilmem o gürültüyü duymuyorum alıştım artık.
    B: Valla benim dikkatim dağılırdı , tebrik ederim. Nasıl başardın bunu?
    K: Bilmem, umursamıyorum gürültüyü.
    B: Vaktin varsa bir çay içelim , bu konuyu bana anlatırsın.
    K: Yok sağ ol , almayayım.
    B: Bir şey satmıyorum ki ( sırıtarak ) , neyse kendine iyi bak.
    Dedim ve ayrıldım. Bu seferki kız bol makyajlı, topuklu ayakkabılı. ( Böyle olduğunda genelde hiç konuşasım gelmiyor , fakat dedim üzerine git bakalım kevaşenin ne olacak)
    Karşıdan karşıya geçti ve afişleri incelemeye başladı.
    B: Merhaba (kulaklığı vardı duymadı, elimle çıkarmasını işaret ettim)
    K: Pardon?
    B: Sadece gelip senle tanışmak istedim ,( gibi bir söz söylerken kız yüz ekşitip uzaklaşmaya başladı)
    B: Dur , daha ne dediğimi bile dinlemedin ki?
    K: (durdu) Peki dinliyorum.
    B: Tanışacağım sadece ben X.
    K: Tamam ben Serenay.
    B: Serenay vaktin varsa bir çay içelim yakın bir yerlerde.
    K: Olmaz diyip hızlıca yürümeye başladı.
    B: Tamam diyip yoluma devam ettim.
    Civarda bir tane içkili mekan vardı. Pek uğramam fakat önünden geçerken çalışan kız hep dikkatimi çekerdi. Yine oradaydı , bu sefer gidip konuşacağım dedim. içeri girdim , kasanın o taraftaydı.
    B: Merhaba Ben X
    K: Tanışıyor muyuz?
    B: Evet şimdi tanışıyoruz. ( Gülerek) Aslında seni burada çok gördüm fakat cesaretimi toplayıp gelip konuşamadım. işin bittikten sonra belki bir yerlerde oturur konuşuruz?
    K: Muhtemelen olmayacak öyle bir şey ( güldü)
    B: Neden olmasın.
    K: Olmayacak işte.
    B: Neden olmasın , sorun ne ki?
    K: Boşver
    B: Tamam en azından iyi tavrın için sağ ol , gideyim ben.
    Diyip çıktım mekandan. Biraz hızlı yürüyen ama esmer ve nispeten çekici bulduğum bir kız karşıdan bana doğru yürüyordu. Tabii ki durdurup
    B: Merhaba
    K: Merhaba?
    B: Biliyorum biraz garip olacak fakat seni gördüm ve çekici bulduğumu söylemek istedim.
    K: Gerçekten çok acelem var ( onla beraber hızlıca yürüyoruz)
    B: Önemi yok , numaranı alayım sonra konuşuruz.
    K: Olmaz ( masum bir gülümseme ile )
    B: Peki öyleyse
    Sonra ışıkların yakınında yine aşırı makyajlı bir kız geldi. Dedim ne olacak git reddedil en azından.
    B: Merhaba , müsaitsen bir çay içelim seni tanımak isterim.
    K: Tabii ki de hayıııarrrr ( tarzında fok balığı tarzı bir ses çıkardı ve yüzünü ekşiterek ayrıldı)
    Hay dedim bir daha kokoş tiplilere yanaşanı gibsinler. Bendeki ön yargıdan da olabilir fakat çoğu kezban oluyor sanırım bu tiplerin.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Reddedilme görevinin kötü çocuk olarak yapılması gerekmiyor muydu ben mi yanlış hatırlıyorum.
      ···
      1. 1.
        0
        Hayır. Kendi karakterini, gerçek hislerini sosyal sınırları çiğnemeden yansıtarak reddedileceksin.
        ···
  20. 3967.
    0
    Bu başlığın beta çekmesi güzel ama biz bunların anasınımı gibmeliyiz yoksa giblememeliyiz kararsızım
    ···
    1. 1.
      0
      anasını gibmek bize düşmez. bize düşen çürütüp geçmek. benim de yaptığım hataydı mesela, dalga geçtim filan.
      ···
      1. 1.
        +1
        ilk önce çürüt işe yaramadı mı tekrar açıkla ama taşşağını da geç, yine mi yaramadı anasını gib, hâlâ burada mı dolanıyor? gibleme gitme vakti gelmiş demektir.
        ···