they call me alpha

Alpha hakkında analizler
Alpha el attığı her şeyin farkında. Başlığa başlarken saldırılar olacağının farkında. Yapacağı şeyi belirliyor ve engeller gözünün önüne geliyor. O bu yeteneğiyle tam bir erkek -alfa. Bu olayı farkeden forumtrdeki dişi - alın beyler https://www.frmtr.com/kad...sini-rica-ediyorum-2.html - onu yolun nereye zütüreceğini gördü. E o zaman istediği şeyi belirleyip engelleri aşmak kalıyor geriye. Belki de bu yüzden onunla konuşurken hayat pürüzsüz ve aşılması kolay engellerle dolu geliyordur. Bu bakış açısı bende de gelişti işte bir liderin etkisi. Enerjinin de etkisi var bu olaya. Amacım dünkü my7 den daha iyi olmak demişti bir yerde. Buradaki olay bence yeteneklerini bu farkındalıkla geliştiriyor, her gün yeni çıkarımlar yapıp telkin veriyor kendisine. Vücudu, bilinci, bilinçaltı bütün çünkü. Atalet çok az ya da yok adamda. Bu işler sabır gerektirir. Azimle kendisini daha iyi yapıyor. Ancak amacının dünkü my7den daha iyi olmak olduğunu falan sanmıyorum. Ya bu benim yorumum dindarlık Açısından Tanrı'yla yakın bir yaşantısı vardı hep. Bu süreçler devam ederken sürekli Tanrı'dan yardım dilediğini tahmin ediyorum. Ona güç veren ve sapmamasını sağlayan güç buydu bence. Tanrıyı bulunca kendisi kardeşlik kadar şaşırmamıştır bence. Tüm bunlar bir şeye bağlanacak hissi yaratıyor adam. Onunla konuşurken- yani başlıkta- anlamlı hissediyorsun. Narsist tavrı nedense bana hep umut verir. insanlara karşı güçlü durulabileceği ile ilgili. Hakkettiklerini verebileceğimizle ilgili. Hacı insanlar mütevaziliği zayıflık sanar dediğinde bu olay hoşuma gitmişti. insanlara yeri geldiğinde samimi ve içten olması, azdıklarında gibmesi adil biri olduğunu gösteriyor. Davranışlarını etrafı belirliyor yani. Etki altında kalma değil demek istediğimi anladınız doğru hüküm verme. Bilge birisi. Bu da bilgili olmak değil sözü doğru yerde söyleyip insanları değiştirmek bence.

Kardeşliğin güzelliğini hep hayal etmişimdir yani egosuz ve sağlam adamlar falan çok güzel ama ittifakın önemini daha iyi anladım şu sıralar. Dünya laylaylom bir yer değil beyler. ittifak çok kritik yoluna devam edebilmek açısından. En ufak şeyde insanlar fesat çıkarıp beta ittifakı yapıyorlar. asla akılla kurulmuş bir ittifak kadar güçlü olamasalarda çok tehlikeli olabilirler. Akılla kurulan bu ittifakın birbirini kollamak görevi öne çıkar, topluluk gücüyle insan ezme durumu yoktur. - Gerektiğinde bu da yapılır ama derine inildiğinde bir önce söylediğimdir yine amaç tahminimce - Ampül ışık saçmaya başladığında tek yapman gereken onu patlatmaya çalışanlara karşı korumaktır. Bu yüzden akılla kurulan ittifak fesad için kurulan ittifaka karşı çok avantajlıdır. Kardeşlik içindeki ast üstün doğaya ters şekilde yakın olması yine çok hoş bir şey. Ya adeta doğru yoldayız diye bağırıyor. Çok sebebi var. Güce aç olmayan bir topluluk, azmayan bir topluluk-azan artık o topluluktan değildir- mantıklı bir topluluk, ( beyler ben disipline kin duyduğumu düşünürüdüm aslında kin duyduğum şey bu topluluğun olmayışıymış sanırım)

Yapmamanız gerekenlerin yanında, yapmanız gerekenleri de yapmazsanız bunun sonucunda o yapmamanız gereken açlıklar belkide saldırganlıklar ortaya çıkar betaya bağlarsınız, açlığınızı olabildiğince mubah olabilecek kişilerden gidermek adına can atarsınız o yüzden oldukça meşgul olun yatmayın, betaların yapacağı işleri yapmayın sabahtan akşama kadar buz tutmuş beyinleriyle düşünemeden sığır gibi yatıyolar, bu taka batmanın ilk adımlardan sadece bitanesi ve uyku hak edilmelidir az önce tam uyuyacaktım içim rahat etmedi, şarjörü boşaltmadan dolduramazsın. Ezioyla babasının konuşması vardı 'karı kızla uğraşabilirsin ama işlerinden geri kalmana sebep olmadığı sürece' önceliği sağlayalım ardından eğlencenin de her şeyin de geleceğini zamanı kestirebilirsin ve eğlenceye daldığında boş vermişlik, isteksizlik sarar seni bu konuda da bi mücadele verebiliriz, kısa vadeli amaçları tamamlamakla kendine 'olmuşluk' vurmak ne mallıktır öyle, izlememiş olan varsa motivasyon için 'undisputed 2' filmini tavsiye edeyim adamları analizde yaparsınız zenci arkadaşımız betalarla uğraşıyor en son kurtuluyor evet spoiler verdim.
Bu arada betalar yeni taktikmi geliştirdi ne önce ilgi açlığı yapıp bunu belirttiğimde 'şaka yaptım ganki xd' yok öyle yağma hemşehrim karşımda orosbu enerjisi yaymayacaksın tahammül edipte giblememizi beklemeyeceksin, valla toplum genelinde çomar, kurtarma söz konusu değil bırakın ne tak yerse yesinler sizi dinlemezler, anlamak yerine üzerini örtüp kendi bildiklerini okurlar, akıl belirtileri yok gerçek ortaya çıktığında anlamamış taklidi yaparlar ve yine sen suçlu olursun, insan böyle işleyen bir varlık amk ne zaman farkına varacağız fazla iyi niyet alfanı kemirip bitirebilir başlığı okuduğun için farkındalığın yüksek insanlara yardım etmek isteyebilirsin ama bırak abi bu yaptığına karşılıkta törpülemeye çalışacaklar amk bulaşma.
Başlığın verdiklerine takılıp 'ben eğleniyorum coolum wuhuu' deyip hayatını yaşamaya ıkınmakta zor, okuyosan bundan vazgeç ilerlemen gerekiyor örnek: yolda silah bulsan evet yola devam edersen sana büyük yardımı dokunabilir ama sen kenarda silahla oynayıp duruyosun o halde mermin bitecek dağdan aç kurtlar inecek -yol zorlu beyler- ve bi zaman sonra köpek gibi pişmanlıkla düşünmeye başlayacaksın ama yolu yürümeye devam eden kardeşimiz armorcu kasım agayı bulur asddas, acıları gün içinde bastırdıkça kendine sahte telkin verip egosunu tatmin ediyor aradada bloguna girip 'ben büyük resmi görüyorum zaten aq başka resim getirin sıkıldım xd' ayarında bilgelik dolu sözlerle espriler sanırsınız ki her şeyi idrak etmiş geriye eğlencesi kalmış yannanım, bunun ona bi getirisi olacağını mı sanıyor amk acıdan kaçmayın abi yüzleşin çok zor oluyor ama savaşınızı verin egonuza patronun kim olduğunu gösterin açgözlü olmayın paylaşın, mütevazi olmayıda zayıflık diye atfederler herşeye bi kalıp uydurur o amcıklar giblemeyin.
Ek olarakta kendinizi iyileştiremeden başkasını iyileştiremezsiniz bunu ilk duyduğumda zoruma gitmişti nedense başkalarını iyileştirmeye olan isteğimdeki iyi niyet değil kendi hastalıklarımı gözardı ederek istiyordum bunu ben iyileştireyim millet benden şifa beklesin oldu amk gayet akılsızca ve betalıktı net. en fazla tecrübelerimi ortaya dökerim insanlar faydalanır bu kadar, burada da iyileşmeye çalışıyoruz fakat göz önünde, birlikte ve denetimli, yanlış yargı yapıldığında görebilecek olanlar var elbet, gereksizi saymazsak 4-5 kişiyiz şimdi başlıkta, herkes kendine yapıyor ve bunların sonucunda yine 'my7 şeyh my7 ilgi açı..' ithamları gelecek, iyi oluyor gelsinler pekiştiriyoruz öğrenmek istediklerimizi işte, lan my7 ilgi açı diyor, 'gibtirgit okuma' dedi adam, demek ki kendisinde en zoruna giden test buydu ve yapabileceği en iyi saldırının 'ilgi açı' olduğuna inanıyor kimsenin gibinde değil.

Size şu son 2 ayda gözlemlediklerimi anlatacağım beyler. Bu sene üniversiteye başladım ve 2 ay oldu ilk 1 ay dıbına koduğum şehrine ortdıbına alışmaya çalıştım bazen uyum sorunu yaşadım ama sonunda alıştım ve şehri sevdim amk.

Neyse, yurt ortamı aşırı derece süper. Hiç bu kadar iyi denk geleceğini tahmin etmezdim sanırım özleyeceğim tek şey yurt ortamı olacak ve en çetrefilli olan mevzuya geçeceğim tabii ki üniversite ortamı yani sınıf. Yabancı dil okuduğum için amk zorunlu hazırlık okuyorum C kurunda yani çok kalabalık değil sınıf hatta lise5 desem yeri 25 civarı kişi var ve ben bu sınıfta hissettiğim soğuk savaşı, ayrışmayı gruplaşmaları daha başka hiçbir yerde görmedim desem yeridir.

Çoğu geçen sene hazırlık okuyup da kalan ve yine aynı sınıfa denk gelen mal sürüsünden oluştuğu için ve hep birbirlerine yakın mahallelerde oturdukları için birbirlerini inanılmaz tutuyorlar. Hani haksız dahi olsa içlerinden biri haklı damgası basmak için elbirliği ile çabalıyorlar vs. Tabii ilk zamanlar sürekli gözlemledim analiz ettim bunları, ölçtüm biçtim tepkilerini ama hiçbiri ile samimi olmak için extra bi çaba sarfetmedim ben çaba sarfetmeyince onlar da fazla giblemediler ki böyle olacağını biliyordum, sonra gel zaman git zaman fark edildi ki benim dil seviyem bunlardan üst düzeyde devran tersine döndü amk 2 kız numarasını falan verdi vs hatta biri beni çalıştır falan diyordu en son malum vize haftası yaklaşıyor çıkarcı huurlar, ama kafamda tek bi düşünce dönüyor "ben burada ne yapıyorum dıbına koyayım?" cidden çok sorguluyorum bunu. Amacım tam olarak dil seviyemi güncel tutmak, geliştirmek vs işim bitip alacağımı aldıktan sonra gibtir olup gitmek.

Peki ya insanlar? Seviyor muyum onları, aynı ortamda bulunmaktan zevk alıyor muyum kaliteli zaman geçirecek insanlar mı? Hayır. Hiçbiri değil. Sabah enerjik girdiğim sınıftan bitkin yorgun bir halde çıkıyorum. ilk zamanlar çok zıt gittim ve hala da devam ediyorum züte züt. Ama şu bitkinliğe bi çözüm bulmam şart amk arada dişiler geliyor bir iki konuşuyoruz biraz düzeliyorum sonra daralıyorum sıkıyolar boğuyolar gibi hissediyorum arada gibmeye kalkışıyorlar sözde "senin yerinde olsam bla bla yapardım" tarzı yetişemiyorum amk beynim yoruluyor cevap verecem diye en son böyle diyen bi mala "benim yerimde olamazsın zaten" dedim gibtirdi gitti yani böyle böyle geçiyor ve zevk sıfır. Bazen diyorum kendime ulan steve jobs bill gates üniversite mi okudu madem keyif alamadığım bi ortadayım gibtir et gitme diyorum kendime ama yıllardır verdiğim emekleri düşünüyorum. Birçok huur çocuğu horul horul yatarken zütüm ağrıyana kadar 8-10 saat kalkmadan çalıştığım günleri biliyorum. zütü ağır insanların 3 yılda yaptıklarını 1 yıla sıkıştırdığımı gördüğümde emeklerime ihanet edecekmişim gibi hissediyorum. Birkaç huur çocuğu yüzünden bunu da yapmak istemiyorum ama öyle organizeler ki amk fena enerjimi emiyorlar şimdiden 160 saat devamsızlık hakkımın 90 saatini yedim çıkıyorum tek başıma sahile falan alıyorum biraları buluyorum kafayı sonra düşünüyorum ne olacak bu işin sonu diye, bazen özlüyorum eskileri bazen boğazıma bi şey oturuyor ağlamaklı oluyorum o anlar tam boşlukta gibi hissediyorum zaman sanki durmuş gibi, denizin sesini dinliyorum 2 saat, geliyorum sarhoş kafayla yurda elbiselere komple yatıyorum bazen ne yaptığımı hatırlamıyorum o geceler bi uyanıyorum ayaklarımda botlar üstümde mont. Şu gibko durumdan kurtulmam lazım eğer böyle giderse zaten bırakacak gibi hissediyorum.