they call me alpha

şimdi buradaki betalar mal. harbici mallar yani. zararsız tipler. fake hesap açıp vızzıklar dururlar ve bu eğlencelidir de. zaten sizlerin eğitimi için tcma'nın yeteneklerine itaat ederek başlığın dinamizmi ve sizlerin eğitimine yönelik hizmet adına -muhteşem değil mi ya yani insanların duygularını ve kuruntularını kullanarak onları bu kadar güdebilmek ve üstüne üstlük sadece betaları belirli bir zamanda güdüp kut ispatlamak yani magnifico asdasdasdasdas- betalar işte asdasdasdasdasdas. yani zaten bunun için burada o betalar. ama kanka medyadaki betalar betalık kariyeri açısından bakıldığında ileri seviyedir eheheh. buradaki gibko betalar medyatik betaların yanında cici kalır yani. düşün medyatik beta hayatında ne kadar yoğun yalama yaptıysa böyle bir karakteri var artık ajajajajaja. yani her tür itibarsızlaştırma çalışmasına girişecekler. sadece bize değil he. o an kimi yalıyorsa -gücü almak için kim eğilip gücü aldıysa beta onun önünde eğilir- ona karşı olan herkese dair. hainlik, oğlancılık, yozlaşma, mezhepsizlik -bak bu doğru harbici mezhepsiziz tıpkı elçi muhafazid ve diğer elçiler gibi eheheh- vs vs. yani doğru olup olmaması önemsiz. çamur at izi kalsın mantığıyla kitleyi gütmeye yönelik hamleler. kitlenin ödü patlar olum. böyle hafiften söylenti yay bi konuda daha hayatta yaklaşamazlar oraya osmanlı bunu kafesteki şehzadelerin yanına harem ağalarının gitmesini engellemek adına -dış dünyayla iletişimi kesmek için önlem- o kafese giden koridora cinlerin meşveret yeri adını takarak batıl inançlı harem ağalarının altlarına sıçıp oradan ve fitneden uzak durması konusunda kullanmıştır eheheh. yani bu nispeten güzel kullanımı. ama hakikati anlatan birisine yapılması onursuzluktur gel gör ki -yani hakikati anlatsın anlatmasın güçlenen her organizasyona karşı- hep yapılmıştır ve yapılacaktır. elçi muhafazid'e de yapıldı bunlar yani yeni şeyler değiller ya eheheh. düşün. önce deli dediler. sonra baktılar hakikati bastıramıyorlar insanlar görüp geliyor o zaman bu büyücüdür dediler. o da olmadı baktılar ortak bir organizasyon ve teşkilat kuruluyor dediler muhafazid sizin malınızı yiyip bitirecek eki eki filan. hele hele laflara bakar mısın çocuk musunuz hıammına ajajajajajaja. böyle gitti ta mekke'nin fethine kadar asdasdasdasdas. olum haddinizi bilmeniz ve onursuzluğu bırakmanız için ille orduyla mı gelmesi lazım insanların eheheh. ille bir somut güç mü görmeniz lazım? e o somut güç gösterildikten sonra zaten senin sadakatinin kıymeti kalmıyor ki tatlım. fetih ayetlerini oku. tanrı'nın önceden teslim olup güvenenlerle sonradan teslim olanları ayırmasına dikkat et. bu adalettir işte. anayasası kuran olan bir organizasyon sence bu nasihati takip etmeyecek mi he kanka? a benim canım. a gerizekalı asdasdasdasdas.

part1
beni çok derinden etkileyen ve bir kadının analiz yeteneğinin uçukluğundan bahseden tcma'nın -her ne kadar artık ispata ihtiyaç olmasa da- anlattığının ispatı olan bir şeyden bahsedeceğim. abi tcma dedim ya toplumu filan test edip öğreniyor. bu insanların hayatları nelerdir neye nasıl karşılık verirler gibisinden. yani vahiy ile verilmedi o bilgiler ona eheheh. alınteri döktü ve karşılığını verdi tanrı. mevzu budur. şimdi o deneme ve keşiflerin internet ayağı olan -kancık metin2 vs vs- frmtr'deki başlığında bir kadın şunu tcma'ya demişti hala unutamıyorum. şartlar seni erkek olmaya zorlayacak. vay dıbına koyayım ya. bu kadın altın dişi miydi? hiç sanmıyorum. ama binlerce yıllık evrilmiş bir test mekanizması var kadınların ve çeşitli buglarla atlatılabilse -o da her kadın için değil altın dişinin aklı keskin olduğu için senin ne olduğunu anlar seni test etme ihtiyacı bile duymaz zaten eheheh- de %99 doğruyu gösteren -%1 sapmalarda alkol kullanımını filan da ekleyince ooo aga clubdan kız kaldırdık oluyor işte pua takları eheheh- kompleks bir mekanizma. -kızdan kıza değişiyor arayışlar buna da dikkat edin varoş gülü goncagül ile nişantaşı'ndaki yarra aynı şeyleri aramazlar sonuç olarak farklı özelliklerin varlığını test ederler yani mahallenin büyüklük kuruntusundaki bıçkın abisi hüseyin goncagül'ü kaldırır scirocco'ya binen yeşil adidas eşofmanlı meriç ise yarra'yı kaldırır böyle diyince çok komik oldu len eheheh ama sonuç olarak meriç de hüseyin de alfa karakterlerine çok yakındırlar peki sadece toplum içine girince takındıkları bir taklitten öte olduğunu söyleyebilir miyiz yani net bir şekilde hayatlarında olsa böyle olur yeaaa diye sanrılarından ibaret olan bir alfa karakterini taklit eden betalardan ibaretler peki bi gibe yaradıklarından bahsedebilir miyiz yoksa alfa karakterlerine küçük ufukları sebebiyle taklit ederek de olsa sonuçta 3-5 malın göreceği şekilde yakın olmaları sadece kendilerini bir tak sanmalarıyla ve büyüklük kuruntusuyla sonuçlandı da bir gün ciddi bir tehlike karşısında kendi yıkımlarına mı sebep olacak- şimdi bakın. sizlerde temiz bir hata görüyorum. alfa olmak üzerine odaklanarak alfa olamazsınız. hatta çok keskin bir tüyo vereyim. alfasına ulaşma yolunda olan bir omegayı bu yolda iten genel odaklanma alfası üzerine değil amacı üzerine olan odaklanmasıdır. tcma'yı düşünün. tavırlarının bu kadar olağanüstü olma sebebi nedir? kendisinden çok daha büyük bir şeyin parçası çünkü. eskiden beri böyleydi. biz sadece adını koyduk eheheh. alfa gibi davranmaya odaklanırsanız sadece diğer özgün alfaları -bazen ilginçtir kendi alfanızı- taklit edersiniz. kadınlar bunun tuzağına düşmemek adına binlerce yıllık test mekanizmaları geliştirmiştir. alfa bir kendine güven değil bir tutarlılık meselesidir. tutarlı olduğun zaman güven takip edecektir. omega için söylüyorum yani. yoksa yukarıdaki meriç ve hüseyin alfa mıdır yoksa alfa karakterlerini taklit eden -bu nedenle dışarıdan alfa karakterlerine yakın gözüken- betalar mıdır? yani malın ufku çok dar ve alfa olduğunu hissettiği/sandığı bir şeyi taklit ediyor ve iyi de taklit ediyor. ufku dar olduğu için utanma arlanma yok asdasdasdasdsa. bu moronlarla dolu bir dünyada prim yapar ama sadece prim yapar. ciddi bir şey haline gelemez. bir gibe yarayacak alfa -yani gördüğü veya farkında olmaksızın kendisinin asla ulaşamayacağı alfa karakterleri taklit eden bir beta olmaktan öte gerçek bir alfa olmaktan bahsediyorum aslında alfa taklitçisi beta diyebilirdim ama ama sosyal şartlanmadan ötürü o çevreden çıkacağı düşünülen ve o kültüre dair prim yapan alfa karakterlerini taklit eden köylü dayı veya kahvedeki dayı veya mahallenin bıçkın abisi alfayı taklit eden betalardır zaten yani ben biraz kelime tasarrufu olsun diye şeettim çok da iyi olmadı anasının amı kadar açıklama yapmam gerekti yine asdasdasdasdas yani özetle betalar dar ufuklarının verdiği büyüklük kuruntusu motivasyonuyla asla ait olmadıkları bir karakteri tiyatro gibi oynayıp onurlarıyla 5. sınıf kaşarları takaslamak üzere yaşarlar eheheh- olmak belki on yıllar alacak uzun bir süreçtir -köylü dayının alfalığı yani kendi karakterine ulaşması akıl olmadığı için imkansız olacağından bunun ucuz bir taklit olduğu açıktır ve bu gibi bir şeyin peşindeyseniz eğer yani alfa olmaktan ziyade 5. sınıf kaşarlara ve mallığı suratından akan erkeklere taklit ile alfa görünmek filan işinize geliyorsa eğer yoksa karı kız filan olsun yeter diyorsanız buralarla ilişiği komple kesin dedim ya yazdıklarım sadece ufkunuzu açıp köylü dayı alfalığını -yani takliti eheheh- gerçekleştirmenizi engeller bir nevi büyüklük kuruntusu o da çünkü kardeşlik'te keskinleştirilmiş bir alfa, o kuruntuyla büyüklenip kendi olmayan aklınca alfa olduğunu düşündüğü karakteri taklit edip kendisini üstün sanan moronun anasıyla çekirdek çitler asdasdasdasdassa diyorum ya alfa olmak kendi karakterine ulaşmaktır ve bunun yolu da keskinleşmiş akıl ve şartlardır eğer ufkun çok çok dar ise alfa olduğunu sandığın birisini taklit etme yoluna gidersin bu evrimsel bir hayatta kalma yeteneğidir primitif tabi eheheh mesela bebeklere bak babalarını alfa sanıp taklit ederler hatta o kadar iyi taklit ederler ki babalarından daha baskın dururlar o karakterde peki bunun bebeklikteki sosyal gelişim dışında ileride kazık kadar herif olunca bi gibe yaradığını söyleyebilir miyiz tamamen boşa bir uğraştır çünkü akıl ekgib olunca gelişim yolu kapanır aha inanmıyosan betaya sor eheheh- bir gibe yarayacak alfa olmak demek ufkun genişlemesi ve bu ufkun içinin doldurulması demektir -yani sanrıdan doğan bir taklit söz konusu değil-. tek başına ufkun genişlemesi de tek başına kendinizi geliştirmeye çalışmanız da boştur. dar ufuk nasıl kendi çevresinde -sosyokültürel düzeyinde- alfa karakter olduğunu sandığı karakterlerin taklidini yapan betalar üretiyorsa geniş ufuk -geniş ufuk dediysem anlayış filan değil he mallaşmayın aklı olmayanın yani törpülenenin veya tamamen törpülenmese de aklı güçsüz olanın anlayışı mı olur en fazla anlıyormuş taklidi yapar geniş ufuk dediğim şu yani bir beta tcma ile tanıştığı an artık ufku geniştir çünkü bir insanın yapabileceklerinin sınırına dair bildikleri tcma ile artık çok ileri taşınmıştır olay bu- da taklitçi betaları aratmayacak şekilde bir büyüklük kuruntusu üretecektir buradaki taklitin temeli de kıskançlıktır bir de tcma her şeyi çok kolay yapıyor ya izleyen mal sanıyor kendisi de böyle yapacak asdasdasdasdas. bunlar kuruntulardır. dar ufuk da geniş ufuk da anlamsızdır şartlar olmadıkça. şartlar tek başına iş yapar yani doğru şartlar zamanla aklı toparlayabilir -üzgünüm beta doğru şartlar sadece kardeşlik'te var he sen başka yerler aramaya da devam edebilirsin tabi hatta bir şeyler vızzıklayan gibkolar da bulup onlara inanabilirsin menfaatin gereği ama yıllar geçtikçe eline geçen tek şey hüsran ve hakikatin değişmezliği olacak gülümse eheheh- ama kardeşlik bu şartları haketmeyenlere açmıyor en azından şuan açmıyor. alfa karakterinize giden yol ikisinin de kullanımından geçer birisi ekgib olursa eninde sonunda kuruntular başlar ve betalık yolları gözükür. yani şartlar bile aklını toparlasa da -az biraz toparlar yani çok bir şey beklememek lazım etkinin çoğunu içinde bulunulan sürü eğer hakikati takip ediyorsa onların taklit edilmesi yapacaktır- aklını sen toparlamadığın sürece kesin bir rahatlamadan söz edilemez ve betalık sana sonsuza kadar uzak olan bir şey olamaz. herkes kendi savaşını bu nedenle vermelidir.

part2
geri kalan her şey kestirme sonuca ulaşmaya çalışmaktır ve verimsizdir. az önce anlattıklarımdan birincisi sizi kahvede oturan dayı yapar. ufuk geniş ama görebileceklerini yorumlayacak donanım ve akıl yok. bir şeyler görüyor yani ufuk geniş ama ne gib gördüğünden habersiz asdasdasdasdas. ikincisi ise sizi büyüklük kuruntusuyla mahallenin her gibi bildiğini sanan bıçkın abisi yapar. hiçbir şeyi göremez çünkü ufku yoktur görse de aklı ve donanımı yoktur zaten ama primitif düzeyde şempanze baskınlık hareketlerini sergileyebilir bu sayede primitif kaşarları kesinlikle kaldırabilir asdasdasdsadasdas. hedef bunlarsa dağılın. tcma sonunda öleceğini hesaba çekileceğini bildiğinden ve her zaman bir tanrı'nın varlığını bildiğinden bu kuruntuya yakalanmamıştır. neden? üstünlüğün bahşedilmiş olduğunun farkında. bir görev ve imtihan yani. bunu zaten biliyordu. sonradan yaptığı sadece onca yıl toplumu test ederek odunları dizmesi sonrası kardeşlik sayesinde kıvılcımı çakıp kendisinin bu yoldaki yerini tam olarak anlamasından ibaret. kızın dediğine geri dönelim. bakın ne diyor abi. seni şartlar erkek olmaya zorlayacak. bu var ya manyak laf oooooooooo ajajajajajajaja. hakikati çok iyi yansıtmış bacımız. gerçekten de şartlar tcma'yı tam olarak keskin bir alfa olmaya zorladı. aksiyonsuz gelişim olmaz dedim beyler size. şartlar -mükemmel sürü, dünyadaki öneminden bahsedilebilecek tek şeyin amaç yapılması, mücadele ve adanma yoluyla birçok cefa çekme vs vs- sizi alfa karakterinize ulaştırır. alfanın serpilmesi acı ve cefa ile olgunlaşmasından geçer. başka bir yol yoktur. bu da şartlarla olur ve bu şartlar elinizde değildir. -tekrar söylüyorum akıl şarttır keskinleşme için ama aklı ermeyen birisi de mükemmel sürüde o şartlarda vakit geçirerek o zaman zarfı içinde rahatlama ve düzelme görebilir fakat bu bir çözüm değildir yalnızca bir toparlanmadır serpilme değildir çünkü akıl yoktur-. eğer mahalle abisi veya kahvede oturan dayı olmak istemiyorsanız bu şartları oluşturup aynı zamanda aklınızı sürekli keskinleştirmeniz ve gelişimi bu sayede mümkün kılmanız gerekir. sonra pişmeye başlarsınız. gelişim böyle çok hassas ayarları olan bir şeydir. akıl veya şartlar ekgibleşmeye başladığı an gelişim durur. azalır demiyorum he bildiğin durur eheheh. şartları oluşturmak ise günlük hayatta imkansızdır. ya başlık böyle dizayn edilmedi o zamanlar kardeşlik bile yoktu ama başlık ve öğreti öyle bir halde ki kardeşlik olmadan yapacağınız en fazla beta kaşar -arada omega da düşer kanka rahat ol durmak yok yola devam eheheh- gibmek ve mal beta erkekleri peşinize takıp bir taklar yediğinizi sanmak asdasdasdasdasas. hakikate dair görevde bulunmayı bırak alfa olmak bile kardeşlik olmaksızın çok çok çok uzak. yani diyorum ya güzel beta kaşarlar veya omega moronlar istiyorsan başlık bunun yolunu sana bedavaya sundu eheheh. sorun bedavaya sunması zaten çaktırma asdasdasdasdasdas. paralı olsaydı çok daha faydasını görürdünüz çünkü o zaman para verdiğiniz için satır aralarını daha iyi okuyacaktınız. siz işte böyle güdülmesi gereken mallarsınız ama kardeşlik tenezzül etmedi ve etmeyecek.

part3
zorunuza mı gidiyor? dünyadaki tüm değerli insanlar -kadın erkek farketmez- hakikati görünce kabul edenlerdir. kalanlar menfaatleri duyguları tarafından oluşturulan kuruntularıyla güdülen taklitçilerden ibarettir. roma bu sorunu komutanlarında çözmeden önce komutanlık yapmak yerine komutan taklidi yapan konsüller sebebiyle hannibal'e çok savaş verdi. kardeşlik bir zaiyat olmaksızın -atılanlar zaiyat değildir adaletin gerçekleşmesidir kardeşlik açısından bir kayıptan söz edebilir miyiz ajajajajajajaja kardeşlik departmanları efektif olmak için tasarlandı yani departman yetkilisi atılmadan hiçbir çalışma sekteye uğramaz departman yetkilileri de ağır taşaklıdır he yani her şeyi anladığı için yetki verilmiştir o adama ve tanrı aksini istemedikçe atılacak cehaletlerde bulunacak zamanları çoktan geçmiştir- bunların önlemini aldı ve önüne geçti. deha işte dıbına koyayım deha eheheh. yani bu lige çıkmadığın sürece -yani kardeşlik şart değil böyle batıl ota taka da dalabilirsin kanka hayat senin yani ne yapacağını ben mi dayatacağım sana kazık kadar herifsin hıammına dünyevi menfaat açlığındaysan gerçekten kardeşlik yanlış bir seçim olacaktır he tanrı bu insanları lütfuyla zengin edebilir ama bu insanlar o serveti yine tanrı yolu harcayacaklar eheheh- sori canısı asdasdasdasdas. sori sori ne sori eheheh. akıl ve şartlar. akıl ekgib olursa tcma size bir hi bile dese -asdasdasdasdasdas- azarsınız yani size yapılan her iyiliği aaa ben tanrıyım o zaman kafasında yorumlarsınız ve bu malca ajajajajajaja. şartlar ekgib olursa da ufkunuz genişler ama içi dolmaz -omega olduğunuzu düşünerek söylüyorum yani eğer beta olsaydınız bunun sonucu ufuk darlığı ve genişliği farketmez taklit olacaktı eheheh ama omega için taklit olmasa bile bir sorun olarak ufuk darlığı ve genişliği yine betalığa düşüş için elverişlidir beta olabilirsiniz yani çünkü akıl ve ayırt etme yetisi keskin değil yani ufku dar olan beta kendi çevresindeki sanrılarını ufku geniş olan tcma gibi olağanüstü birisini görmüş bir beta ise tcma'ya dair sanrılarını taklit eder omega taklite pek girmez beta hakikate dair hiçbir şey bilemezken omega bilip gelişebilir ama dar ufuklu yani kut ile karşılaşmamış omega kabuğunu kırıp gelişemezken geniş ufuklu omega aklını geliştirip serpilebilir ama eğer aklını yeterince keskinleştirmezse menfaatleri/duyguları/kuruntuları/vesveseler hakkında gereken gücü gösteremez ve ayırt edemez yani omega betaya düşebilir ve bundan kurtulmanın yolu akıldır siz tcma'yı gördünüz zaten ufkunuz geniş o yüzden daha fazla detaylandırmak gereksiz çıktık açık alınla asdasdasdasdasdas- yani bir ara alfanıza yaklaşırken diğer ara uzaklaşırsınız çünkü stabil şartlar yoktur -kardeşlik bu stabil şartları korkunç bir disiplin ve zerre tahammül olmaksızın temin eder yani betalık yapanlar filan pat atıldınız eheheh-. dediklerimi iyice düşünün sonra bunları da yanlış anlamayın ya o kadar yazıyorum bi gibe derman olsun bari ajajajajajajaja. ufku geniş olan ama bunu dolduramayan yunan şehir devletleri mi olacaksınız? kendilerini bir gib sanan ve bu konuda ciddi inanışları olan -inanış karın doyurmaz beyler epir de roma'yı gibeceğim diye çıkarma yaptı yarımadaya anasının dıbını gördü asdasdasdas kendinin ne yarağım olduğuna ne kadar güçlü inanırsan inan şansın yok hayallerde yaşayanı gerçeklerde giberler başlık tarihi seçilmiş olduğunu sanıp tcma ile yarışan ve tcma'nın hiçbir şey yapmadan gibtiği betalarla doludur asdasdasdasdasdsa- ama aslında bi gib olmayan ve tamamen hüküm altına alınan galya -şimdi biri hyr teutoburg'da romalı siqen germenler olacağız diyecek alakasız bir şekilde konuyu çarpıtacak alakalı olsa bile sanki iyi bi tak yemişler gibi harbici mal bunlar hermann'ın o isyandan sonraki akıbetine iyi bak huur çocuğu kendi yavşak kabile şefleri tarafından öldürüldü fazla ün kazandı diye işte buna beta ittifakı diyoruz bu yüzden betalar tarih boyunca genel olarak toplumsal vızzıklama ve bala züte aralarına düşen kartalları törpüleme dışında bi gibim yiyemediler eheheh siyasetçi betaları tenzih ediyorum onlar nispeten oyunu daha iyi oynuyorlar eferim çakallara asdasdasdasd he roma'nın da anasını gondikleyeyim ama şerefsizler insan yönetimi konusunda harbici iyilerdi onlardan öğrenmemiz gereken çok şey var osmanlı onlardan çok şey öğrendi ve yozlaşma başlayana kadar tarih sahnesinde ne kadar etkili oldukları malum- mı olacaksınız? yoksa hem akıl ile -en azından yönetimsel ve teknolojik konularda roma bunu bir organizasyon olarak çok iyi yaptı ama günlük hayatlarına bireysel olarak yansıtamadılar yani hakikat bir haketme meselesi aynı zamanda tam olarak bir insana nasıl kavratılır gerçekten bilmiyorum bilen de olmayacak tek bildiğim bu tanrı ile ilgili biz sadece uyarı yapabiliyoruz çoğusu da dünyaya dalıp neyin önemli olduğunu gözden kaçırıyor jül sezar kadar zeki bir insanın hakikati aramak ve insanlığı anlamak yerine büyüklenip demagoji yaparak halkı gütmeyi seçmesi beni hep üzmüştür işte burada ooo siz sezar'dan iyi mi bili10uz diyecek gibkoların devreye girmesi lazım eheheh ilginç olan şu bunu söyleyen sünni kendi alimini idol gösterecek ateist sezar'ı örnek gösterecek sezar'ın dindar olduğunu sanacak kadar mal olan varsa aranızda gibtiriniz gidiniz efenim politika adına dindar görünmek farklıdır mars neptün filan iyidir iyi eheheh yani ne bilim adamları var ne keşif yapıyorlar da bi gib göremiyorlar dünyaya dair bu bir içsel yetenek yani aklın gelişimi sadece dış dünyadaki birkaç konuya yönelik olmamalı akıl hayatın her tarafında kullanılmalı yani sezar politikada ve savaşta kullandı öteki karı kızda kullandı öteki taksta kullandı ama kimse hayatının hepsine yaymadı akıl kullanımını ve rasyonaliteyi işte bu insanı o akılsız alanlarda saptırır çünkü o alanlarda çoğunluğa uyarsın çünkü evrimsel programlanman bu şekilde eheheh ve bir gün bir demagog gelip halkı güttüğünde bu çok bi gib biliyormuş gibi duran gibko bilim adamı da halkla birlikte güdülür kandırılmak konusunda ortaçağ köylüsünden zerre fark gösteremez çünkü aklını keskinleştirmemiştir yani aklını belirli konulara kullanmıştır ama tam bir keskinleşme mevcut değildir- ufkunu genişleten hem de şartları sağlayarak -teşkilat, disiplin, insana dair anlayışın günlük yaşama uygulanması, adanma, sadakat- bu ufkun içini dolduran roma -veya kardeşlik eheheh- mi olacaksınız? bireysel olarak soruyorum yani devletlerle bireyler çok farklı değiller. tabi kabul etmek lazım kahvedeki dayı ve mahallenin bıçkın abisi örneği daha güzel betimliyordu ajajajajajajaja. bunlar konuyu anlamanız adına yapılan somutlaştırmalardır tabi -yani insan taklit eder ve bu beta taklitçiliğine insanı düşüren bazen ufuk genişliğinden doğan kuruntular bazen ise ufuk darlığından doğan kuruntulardır çünkü şartlar ekgib olunca her şekil beta hastalıkları türeyecektir doğrusu geniş ufuk ve amaca yönelik şartlardır- dayıları seviyoruz yoksa iyi biline bu yazının yazımında hiçbir dayıya zarar verilmemiştir asdasdadasdasdas.

kanka rica ediciim yazdıklarımı düzgün okuyun eheheh. o attığım şarkının duygularına nasıl etki ettiğine iyi bak asdasdasdasdasdas. birtakım kuruntular anlayışının önüne geçti. yani burada daha siz anlayamıyorken azılı betalarla mücadele etmek size mi düşmüş? bu bir aşağılama cümlesi değil. tcma bir çırağa demişti sen bensin ben de sen. aynı nefsten yaratıldık. e kanka ben anlayabiliyorsam -kompleks bi mesele yok olum burada sana kimse 16 yaşında kardeşlik'i kur demedi ki tek yapman gereken ayırt etmek incelemek detaylıca sorgulamak ve anlamak dıbına koyayım temel beyin fonksiyonları eheheh eğer bu fonksiyonlar yerine gelmiyorsa temizlemen gereken beta hastalıkların var demektir bu reçetenin ta kendisi ama var ya gibik ekşici filan direkt der afyon tabi öğretiye olan sadakatlerini artırmak filan ajajajajajaja ne sadakati olum siz alınmıyorsunuz ya nereye kime sadakat ille paso yüzünüze mi vurmak lazım azmayın diye bir de beta hastalıklarının beyni örtüp örtmediğini görmek istiyorsan sadece biraz gözlem yap göreceksin gerizekalı beta burada önceki yazdıklarımla çeliştiğimi söyleyecek oysa gerizekalı anlamadığı için böyle diyor olacak bu açıklamadaki ilk 2 cümleyi tekrar oku konunun bir yetenek eşitliği değil de temel beyin fonksiyonu üzerine döndüğünü anlayacaksın he pardon anlamayacaksın ben aklı olanlar için açıklama yaptım eheheh- sen de anlayabilirsin -henüz beta olup aklının tamamen törpülenmediğini varsayıyorum-. duygular tu kaka komple uzak duralım mı demişim? yoksa hakikat duygularda bulunmaz aklımızı güçlendirmeliyiz duygular primitif ve belirli dereceye kadar etkili motivasyonlar mı demişim? duygularımızı aklımızın itaatine alıp motivasyon olarak amacımızda kullanmalıyız mı demişim? kanka gerçekten ben veya tcma size laf anlatamıyorsak oysaki her şeyi akıl ile bildirmemize rağmen yani sizler bile satır aralarına dikkat etmeden yaftalayarak/klişeleştirerek/anlamadığınız gözden kaçırdığınız kısımları farkında bile olmaksızın kendi fantezilerinizle doldurarak sıçıp sıvıyorsanız betaları suçlama veya ifşalama veya eleştirme hakkını nasıl kendinizde bulabilirsiniz? betalara dair bile olsa bu haddi aşmaktır. gollumdan farkın yoksa gollumu eleştirmemelisin. onurunuz nerede beyler? belki yaşınız küçük diye oluyor ama bu başlığı yazan adamın yaşı 16'ydı. bu adam kardeşlik test gruplarını kurduğunda yaşı 17 civarıydı. bu adam amacı uğruna tüm beta hastalıkları ihtiva eden gibkoları birer birer attığında 18 civarındaydı. ya yaşa bakar mısın çok küçük beyler. kendinizi küçümsemeyin. tamam herkesin gelişimi farklı oluyor. senden tcma ile aynı olmanı beklemek zaten sana zulüm olur. ama bil o yaşlarda da bir şeyler yapılabiliyor. he boş boş kuruntulara aldanıp dalar gidersin ayrı mesele tabi eheheh. yani ooo daha zamanım coq kafasında olursan bu çok büyük bir acıma duymama sebep olur. tanrı'nın adaleti keskindir. zamanla anlarsın. sorsan dindar olan -sünni şii ve hatta müslüman olduğunu iddia eden ama bir tatmin için sadece marjinal bir moda olarak gördüğü bir akımı izleyen- ama en ufak konuda bile akılsızlıkları sebebiyle ihtilafa düşen moronlardan mı olacaksınız? hepiniz hakikati görmüş taklidi yapan bu nedenle kendi zütünden element uyduran moronlar mı olacaksınız? öğreti nedir? bir olağanüstü adamın hayata dair gördüğü hakikatleri bir araya getirmesi değil midir? daha öğretiyi anlayamayan ve zütlerine göre işiten insanlar konu tanrı'nın kitabı olunca nasıl akıllarını işletecekler de çarpıtmayacaklar? üstüne üstlük sıçıp sıvadıkları giblenmediği zaman konuşma özgürlüğü filan diye sıçmaya devam edecekler? bu akılsızlığın doğal bir getirisi değil midir? daha benim söylediklerimi çarpıtıyorsunuz olum bırakın öğretiyi veya tanrısal metinleri filan eheheh -son 6 kelimeyi kesip beni küffar ilan edecekler bir gün ajajajajaja-. tanrı'nın kitabında gereken her şey var tamam. ama suyun 100 derecede kaynadığı yazmıyor? veya savaş taktikleri? veya bürokrasinin incelikleri? çünkü dünyada yaşıyorsun dıbına koyayım. tanrı sana niye akıl verdi? büyük nasihatlerde bulunup işini kolaylaştırdı ama sen azıp yetersiz görüp imtihanını tanrı'nın yüklenmesi filan tarzında hastalıklı arzulara mı kapıldın da yahudilerin dediği gibi musa sen git rabbinizle ikiniz savaşın minvalinde bir vızzıklama mı yapıyorsun? şimdi aklınızı işletseniz keskinleştirseniz ve hayata dair düşünseniz bileceksiniz bunları -uzun zaman alacak ama bileceksiniz- ama bunu yapmıyorsunuz. aranızdaki hayatı okuma yanlışlığından -farklılık değil yanlışlık çünkü her durumda hakikat 1 tanedir biri haklıdır diğerleri sıçıyordur- çıkan ihtilafınızdan dolayı tanrı'yı ekgiblikle filan itham edip kendi dininizi mi uyduracaksınız yoksa ihtilafa düşmüyoruz ayağına yatıp geçiştirmeler mi yapacaksınız? oysa aklınızı kullansanız yeterli değil miydi? hayat için de tanrı'nın kitabı için de aklınızı kullansanız yeterli değil miydi? tanrı pisliği aklını kullanmayanların üzerine yağdırır. uçuk mu geldi? ayet bu eheheh. öğretiyi anlamaktan aciz olanların tanrı'nın kitabı üzerinden hüküm çıkarması fikri uçuk. yani daha öğretiyi ve hayatı anlamak gibi kuran'a açılan yolda bir antrenman ve önşart sayılabilecek mevzuları yapamayanlar tanrı'nın kitabını anlayacaklar he? bunu size söylesem sizi gibiyor olurdum. -aha işte şimdi çözdüm kardeşlik'te önce özgürlük diyorlar sonra anlayamazsınız deyip güdüyorlar tabi eki eki ya kanka gerçekten anladığın buysa bu büyük bir zihinsel bozukluğun işaretçisidir bu ruhuna yapışmış bir hastalıktır anında atılacaksın demedi deme eheheh daha derin anlamayan mallar ise işte tabi kendi yaptıklarından bahsedip ayağa düşürüyor eki eki diyecek yani beyinsizlerin sanrıları ve cehaleti bitmeyecek- kuran'ı elbet okuyun ama halinize bi bakın beyler şu mallıklarda ısrar ederek ne anlayabilirsiniz? siz böyle mal olmak istediğiniz için geniş ufuklu taklit yapan betalar sizi güdüyor işte. he pardon oysa size özgürlük demokrasi eşitlik gibi zırvalarla gelip ot vermeliydim değil mi? hoşunuza giderdi eminim ne de olsa gibilmeye alışkınsınız asdasdasdasdasdas. aklıma gelmişken kardeşlik'in hakikati anlattığına dair bir ispat daha sunayım. ne sekülerleri gazlamak için özgürlük filan dediler ne de sünnileri gazlamak için sünnet filan dediler. sadece hakikati konuştukları için kimsenin menfaatlerine uygun değiller. nüans noktaları var paso. dediler ki özgürlük o anlatılan değildir. dediler ki elçiler hepimizden üstündür ama elçiler adına uydurma yapanlara inanmayız elçiler tanrı'nın emirlerini getirip görevlerini tamamlamışlardır. yani kardeşlik ehli -esasiyun diyoruz yani assassin yani esaslara bağlı olanlar bu bir rütbedir kardeşlik'te aynı zamanda- sadece kuran'a uydular ve öğretiyi -hayata dair hakikatlerini- kılıç gibi bu yola hizmete uyguladılar. ihtilafa düşmediler çünkü birbirlerine danıştılar ve uzun uzun tartıştılar. peki sen her taku çarpıtırken ve anlamazken sana kim ne danışacak ve kim seni gibine takıp tartışma yoluyla fikir takası yapacak? kardeşlik değil orasını söyleyeyim asdasdasdasdasdas. olayı büyüttüğümü sanmayın. cehaletiniz sizi ilgilendirir. ben sadece kafa karışıklığı gördüğüm zaman açıyı daha da genişletip bunun doğuracağı sonuçları da size bildirme peşindeyim. nitekim öyle de yaptım eheheh. şuan yazdıklarımın değerini bilmiyorsunuz. ben de tcma ile geçen zamanımın değerini bilmiyordum. birkaç yıl bekleyin. doğru zaman geldiğinde ve piştiğinizde yazdıklarımdan çölde saatlerce susuz kalmış bir insanın vahaya denk gelip kana kana su içmesi gibi bir etki alacaksınız asdasdasdsadas. at fava bekle ajajajajajaja.

part1
https://www.youtube.com/watch?v=OAmlMzR6Igc teslim olan ve güvenen farkına iyi bakın. altair'e ve diğerlerine bakın yani. teslim olanlar ezodur güvenenler sağlamdır filan demiyorum bu çok absürt eheheh. dediğim şey şu ki tanrı tarafından bazı insanlara diğerlerinden daha fazla sorumluluk yüklenmiştir çünkü bu insanlara diğerlerinden daha çok ayrıcalık verilmiştir. hiyerarşi ve hizmet ediş bakımından elbet bu iki insan farklı olur. nihai üstünlüğü tanrı değerlendirir bu bizim dünyada üzerine tartışacağımız bir konu değil. ama fetihten önce elçi'ye adananlarla fetihten sonra adananların bir olmayacağını söyler tanrı. herkes hakettiğini alacaktır. burada en önemli soru da şu kime teslim olacak ve kime güveneceğiz? altair'in yaptığı gibi raşidüddin sinan malına mı? altair sonradan raşidüddin gavadının ihanetini tespit etti ve gerekeni yaptı. ama onca yıl ne olacak? başta akıl ile oluşturmalıydı oysaki sadakatini. bu senaryo tabi yani böyle şeyler olmalı ki dikkat çekici olsun. ama gerçek hayatta her sakallıyı deden sanma eheheh. yani cehenneme gideceğim diyen veya ben haksızım diyen insan yok dikkat edersen. kimin ne tak olduğunu tespit etmek senin işin çünkü kendileri asla söylemezler. onlara bırakırsan herkes hakikati taqip ettiğini söylüyor eki eki kafasına girersin -bu da çok malca bi kuruntu ya- e zaten öyle söyleyeceklerdi menfaat gereği ne söyleyecekler dıbına kodumun malı asdasdasdasdsadas. ebu cehil'e sor bakayım haksız mıymış ki onca mücadele etmiş elçi ile? elçi'ye sor haksız mıymış? peki hangisi akıl ile adandı da diğeri menfaat ve duygularıyla adandı? ayırt etmek zor değil. işte burada akıl devreye giriyor neye adanacağımıza dair. çünkü dünyada bu öğreti bir kılıç gibi ve kendini öğretide geliştirdikçe başaramayacakların çok sınırlı. ama yanlış trene bindiysen hangi vagonda olduğun farketmez. öğretiyi yani kılıcı hangi yolda kullanacaksın? bir oyun olsa da altair'in sorgulayıp batılı çürütmesi çok güzel. hakikati bulamaması da muallak senaristlerin cehaleti işte eheheh. altair çok öndedir diğer karakterler arasında. kardeşlik tarafından çok sevilir yani. oyunlardan dizilerden okuldan işten evden her şeyden ibret alın. ancak bu sayede serpilirsiniz. gelişim çok komplike çünkü. oturması gereken çok taş oluyor. eğer gevşemez ve süreklilik gösterirseniz sonuçlarını göreceksiniz tanrı aksini istemedikçe. aslanlarım kaplanlarım koyun çocuğu asdasdasdasdasdasdas. bakın altair adamı inancının yanlışlığı -altair'in inancı da doğru aslında haras'ın da sadece ayrım yapmıyorlar tüm insanlar iyi veya tüm insanlar kötü demek saçma iyileri var ve kötüleri var sonuçta bu oyun bir pazarlama ürünü olduğu için öyle çok kompleks iki öğreti yer alamaz kitle anlasın diye sadeleştiriyorlar eheheh- konusunda uyarıyor ve haras reddedince reddedebilir diye anlayışla karşılıyor. herkes anlayacak diye bir şey yok beyler. anlamaları tanrı ile ilgili bir durum. kuran'a bakın bununla ilgili. biz sadece uyararak bir vesile görevi görüyoruz. abi şimdi altair al muallim'i öldürdü. çünkü anayasaya -onlarda assassin tenetleri bizde kuran- karşı geldi liderleri ve bozgunculuk yaptı. o bir büyücü değildi diyor dikkat edin. sadece illüzyonların itaatine girmiş sıradan bir adamdı diyor. bu çok kilit. iblis ve betaların alakasını anlamak adına. düşünün. aklını geliştirdiğin zaman kuruntular ve vesveseler veya menfaatler ve duygular seni durduramıyor. iblis'in itaatine girmiş onca köle insan arasında kendi ayrıcalığını düşün. insan köledir. iblis'e veya tanrı'ya -mesela kitlenin öyle çürümüş küflenmiş bir beyni var ki burada iblis vs tanrı gibi bir durum var birbirleriyle yakın güçteler filan sanıyor şimdi böyle malca bi soru gelse ben nasıl açıklama yapabilirim ki gerçekten o kadar malca ki bu insana ne söylesen ne anlayacak akıl ile bildirmek sadece aklı olanlara olur beyler yani şöyle mal mal mantık hatası soruları kendini hakikat savaşçısı olarak görüp sağa sola sıçan betaları gördükçe içim daralıyor abi hiçbir insan bu şekilde yaşamamalı kendilerini nasıl bir konuma düşürmüşler hayret ve yazık-. kaçışın yok. öyle yaldızlı sözler ve 50 farklı efendi varmış gibi davranarak aslında iblis hepsini kendi itaatine aldı. tüm kandırmacalar ve aldatmalar iblis'ten. zeus'a veya dj army'e -adasdasdasdasdas- inanıp inanmadığın farketmez bunların hepsi tek aldatıcıya çıkar. biz ise bizi yaratanın kölesiyiz. hakikat insanı özgür kılar. oysa ayırt etmek için aklınız yeterli değil miydi? aklınıza ne yaptınız? ne yaptınız da törpülendi? sizin yükünüzü başkası yüklenmeyecek. neyse. dediğim gibi aklını keskinleştirdikçe sıradan insanları durduran şeyler seni durduramıyor. ac serisinde altair'in veya ezio'nun apple'dan etkilenmemesi gibi düşün.

part2
yapman gerekeni görüp demir bir disiplinle yapıyorsun. tcma'yı neden anlamalıyız derken bunu diyorum işte. bu adama tüm başlığı gibtir ettiren hakikat neydi? oysa çocuk denecek yaşta yaptıklarına devam etseydi şuan büyük bir marka oluşturabilirdi. buna buradaki hangi insan karşı çıkabilir? tcma'yı anlamak tcma'nın yüce şahsiyeti filan gibi bir şey değil eheheh. bu adam neden bu seçimleri yaptı ve nasıl bunu yapacak gücü buldu? öğrenmek için detaylıca düşünün. ama ne olursa olsun -bu durumda senaryo oluyor eheheh- altair'in öğretmenine/ustasına -al muallim arapça- olan sadakati büyüleyici -güvenen kavramı bu işte diğerleri de savaşıyor ama altair bi ayrı savaşıyor-. çok güzel yani. batıl ve uydurulmuş bile olsa bir amaca sadakat bir insan için çok büyük bir küstahlık ve güç gösterisidir. gerçekten hoş. bak haras ne diyor. insanların kalbine çok fazla inanç yerleştiriyorsun diyor. tcma'nın yaptığı da 3 aşağı 5 yukarı bu değil midir? tcma'nın bize -yani omegalara ve omegaalfalara bu koşul altında haras kankamız da tcma'nın gondiklediği beta asdasdasdasdasdas- yaptıklarının genel özetini çıkaracak olsak umut yeşertmekten başka ne diyebiliriz? zaten bir köle başka ne yapabilir? hiçbirimiz tanrı değiliz. her işin sonu tanrı'ya varır -ayet-. biz sadece mücadele ederiz. barış için çabalarız. tanrı'ya itaat ederiz. öyle bir organizasyon oluruz ki insanlar bize baktıklarında umutları yeşerir. organizasyonumuz bu dünyanın ne kadar iğrenç bir yer olduğunun ama öyle olmak zorunda olmadığının ispatı olur. bir insanın yapacağı budur beyler en fazla. gerisi size -hakikati görmek veya yüz çevirmek- ve birleştiğiniz zaman neler yaşayacağınız ve nasıl imtihan edileceğiniz ise tanrı'ya kalmıştır. tanrıcılık oynamayın. boşa oyalanıyor olursunuz. abbas ne diyor dikkat edin. peki senin cevabını ekgib bulursam eki eki diyor. bunun altyazısı şu altair sana zaten inanmayacağım kanka çünkü menfaatlerime ters seni kıskanıyorum ne anlatsan karşı geleceğim bi ölçüp tartıyorum beni de al mualim'i öldürdüğün gibi öldürecek misin diye oh mantıklısın beni öldürmeyeceksin o zaman vızzıklayabilirim vur davula davulcu asdasdasdasdasdasdas. maalesef beta gerçekleri. şimdi şu ceset yakma olayında altair haksız diyebilirsiniz bu da safsatadır. açıklayayım. bu kuran değil yani anayasa değil onların tenetlerinden birisi de değil. bu bir kanun ve gelenek. aşırı durumlarda kanunlar ve gelenekler barışın sağlanması ve bozgunun önlenmesi adına esnetilebilirler ancak ve ancak adaleti ve güvenirliği bilinen emir sahipleri tarafından elbet. altair bir nüans noktasıyla güzel bir iş yaptı ve birazdan betalar doluşacak asdasdasdasdasdas. neden bir topluluk akıl temelleriyle kurulmalı işte bundan dolayı. yoksa etraf çarpıtmadan ad hominemden mantıksal safsatadan geçilmiyor. bak hele bak abbas'ın ağza bak eheheh. gerizekalı işte. sonradan bu ayak yapışlarının altında yatan şey çıkacak güç açlığı. insanın davranışlarını inanışları belirler. eğer birisi aç ise ve inanışları da bu yöndedir çünkü bunların duyguları ve menfaatleri düşüncelerini etkiler. oradan da her tür betalık çıkar işte. işte hastalık budur. insanlar semptomlarla evcilik oynayınca iyi bir tak yediklerini sanıp kendilerini kandırıyorlar. eğer amaç bir taka yaramaksa hastalık çözülmeli semptomlar değil. hastalık çözmek de kişinin kendi işi olacağı için her zaman bunu sadece hakedenler yapabilecek. detayları iyi anlayın. gerizekalı abbas sevdiğimiz mentor'umuzu öldürünce ne olacağını sandın diyor. ya işte şu safsataya bakar mısın? altair'i dinleyin ne diyor babanın intiharı için bile al muallim'i sorumlu tutuyordun hayrola yarağım diyor. bir menfaat ve duygu değişikliği doğrudan abbas malının düşüncelerini değiştirdi. sorsan samimi hissediyordur abbas doğru da söylüyor hissediyor yani hakikat anlatılırken kötü hissederse hakikate teslim olmaz -zaten anlamaz da ola ki kendini kurtarmak istiyorsa teslim olur diye şeettim eheheh- ama eğer iyi hissederse iblis'in köpeği olabilir. beyler bu tip mallarla yani betalarla ne gibi bir organizasyon kurup tanrı'ya hizmet edebilirsiniz? bu malların her an iblis tarafından ihanete düşürüleceği hatta bunun farkında bile olmayacakları çok açık değil midir?

part3
konuyla alakası olmayan bir şekilde babam bir kahramandı diyor. ad hominem. yani ne alaka dıbına koyayım ya sırf babanın lafı geçiyor diye babandan mı konuşuyoruz o an? çarpıtıyor. artık görebiliyorsunuz ve bu çok güzel eheheh. abbas'ın karın ağrısına bakın. diyor ki bu eser -artifact- her neye muktedirse sen ona layık değilsin. kıskançlığa bakar mısın abi. oysa ne alaka? altair zaten diyor ki hiçbir insan layık değil. tcma diyor ki efendim tanrı'dır ve ben bir köleyim yani inanışıyla bize bunu bağırıyor ve daha diyorlar ki tcma köle topluyor -niye atıyor soran yok dıbına sadasdasdasdasdas en sevdiğim de itaat etmedik ondan atıldık kafası ya abi itaat etmediysen orada ne geziyorsun gerizekalı şu yalana kim inanır ajajajajajajaja-. güç yozlaştırır beyler. bu nedenle danışma ve denetim şart. bu nedenle tcma kendisini kuran ile sınırlayacak bir kardeşlik yetiştirdi. neye hizmet ettiğini unutmamak adına. tamam tcma hepimizden bilge ama ne yapalım yani iblis faktörünü görmezden mi geleceğiz? nitekim gelmedik ve kendisi gereken eleştiriyi yapıp gereken hamleleri yaptı. güçler ayrılığı bir palavradır. ama tcma'nın kardeşlik adına aldığı kararları bir danışma meclisi ile alması -kararın geçerliği yani kararın faydalı olup olmayacağı burada belli olur- ve anayasaya uygunluğunun denetlenmesi -yani kararın güvenirliliği bu sayede yoldan sapmadığımızı anlamak adına kuran ile sürekli bakmamız lazım bu tip şeyler için kurumlar oluşturulur zaten bu da başka yazının konusu yoksa tutup hadi 2-3 köylü bulup getirin tcma'yı denetlesinler filan mı bekliyorsunuz çok beklersiniz bu safsataya ancak beyinsizler kanar eheheh- bir safsata şeklini almamalıdır. yani işlevselliğini yitirip osmanlı'daki şeyhülislam'ın devlet memuru olması gibi bir şey olmamalıdır eheheh -tcma böyle bir sapışta bulunacak demiyorum abi ama organizasyon olmadan bu görevi bir sonraki nesillere aktaramazsın ooo müthiş adamlar müthiş işler yapmışlar sonra 50 yıla öldüler e biz de şimdi kahvede çay içiyoruz olur olay asdsadasdasdasdas-. halkı gütmek adına çok güç safsatası uyduruldu. bu sayede halk güvende olduğunu filan sandı. zamanında papalık şimdi demokrasi takları filan. yemeyin. dediklerimi temiz bir akıl ile düşünün. aksi bir safsata da olmamalıdır yani halk liderden üstündür eki eki filan. lider halktan halk da liderden üstün değildir -bireysel açıdan konuşmuyorum bir devlet açısından sosyal kurum olarak halk ve lider-. bir puzzle'ın iki parçası işte bunlar. her şey böyle aslında tüccarlar çiftçiler askerler. bunların dengesinin sağlanması şart. neyse bu başka yazıda detaylandırılır sapmayalım konudan eheheh. olaya dikkat edin az önceki. herkes apple'dan dolayı yerde yatarken altair etkilenmedi. bu bir oyun senaryosu olsa da dünyada bizi anlatmak adına müthiş bir metafor. aklınızı güçlendirirseniz diğerlerini gütmek için kullandıklarıyla sizi güdemezler. e ne yaparlar? ordu toplarlar asdasdasdasdsadsa. kuran'da bildirilmiştir bu. incelersiniz. dikkat edin abbas ne diyor. beni affet bilmiyordum diyor. sen zaten bir gibi bilemezsin ayı asdasdasdasdasdas. o an öyle hissettiği için nasıl da içli nasıl da sevecen. ama hormonlar -yani duygular akıl sahibi insanların birkaç gram sıvı ile bu aklı törpüleyip köpek olması ne trajedi değil mi bu tcma'nın sözü bu arada eheheh- olayın etkisi geçtiği zaman salgılanmayı bırakacak ve abbas nefsine geri dönüp her tür şerefsizliği yapmaya devam edecek. nasıl? insan davranışları anlam kazanıyor mu artık eheheh. altair diyor ki 10 yıl önce masyaf'ı terkettiğimizde bu tarikat güçlüydü ama şimdi tüm ilerlememiz berbat edildi. abbas huursu işte. demokrasi budur beyler. abbas gibi bir malın akılsız kitleleri gütmeden gücü ele geçirmesi imkansız. gerçi şuan ülkeye baktığınızda aynı tipleri en tepelerde görürsünüz. bir devlet işte böyle yıkıma sürüklenir. eğer gücünüzü akılsız kitlelere dayandırırsanız aha böyle ebenizi tersten görürsünüz. ibret alın.

part4
güdüyorlar. güttüklerini farketmemelerini istiyorlar -aslında istemekten öte farkettirmeyecek ıkıntılıkları yapıyorlar medya filan- çünkü o zaman gütmek isteyene karşı da büyüklenecekler eheheh. abbas bunu iyi yapıp gücü ele geçirmiş işte. mesele bundan ibaret. yetenekli ve akıl sahibi olanın emir sahibi olması gerekirken demokrasi halkı güdenin emir sahibi olmasını sağlıyor ve bu doğal olmadığı için sadece rotschild kuklaları -rotscild rockefeller morgan filan da iblis kuklaları işte sadece iblis'in dünyadaki somutlaştırmaları gibi düşün yani nasıl davud'un krallığı tanrı'nın emirlerinin takip edileceğine dair bir somutlaştırma ise- çıkıyor ortaya. altair kut sahibi bir insandır bunu görüyoruz ama istanbul loncası açmak için bizzat gitmesine rağmen açamıyor. bu bir oyun hacı senarist işte eki eki deme. bu çok olası bir şey. hatta bu açıdan senarist gerçek hayatta olabilitesi çok yüksek bir şeye değinmiş. helal senarist eheheh. yani kut öyle elini attığın yeri büyülü bir şekilde etkilediğin bir büyülü enerji filan değil. böyle olabilir evet ama kime karşı olduğun önemli. aklı olan birisi tcma ile 5 dakika sohbet etse çılgın atar. peki kahvedeki dayı sohbet etse ne olur? kut kim ile muhatap oluyor bu çok önemli. maria da ne saf kadıncağız ya. hakikati konuş onlar sorunlarını görecektir diyor. ya ablacım bak o iş öyle olmuyor işte. hakikati konuşmak zorundayız çünkü üzerimize uyarmak düşüyor. tamam. ama bu kin çeker. hakikati konuşup sonra etrafta ankaralı turgut dinleyerek gezemezsin ki. hakikati konuşanlara düşmanlık ediyor olum insanlar. bu yüzden birbirimizi kollamamız gerek bu çok somut bir ihtiyaç. bu konuda vızzıklayan birisi hiç hakikat hakkında konuşmamış demektir. bazı köşeyazarlarını veya popülist ıkınan komplo teorisyenlerini düşünün. sorsan hakikati anlatırlar. ama hakikati anlatan diğerleriyle birleşmeyi gerekli görmezler. evcilik oynadığın için olabilir mi? hakikate adanmış taklidi yaptığın için olabilir mi? oysa sadece sana biçilen rolü oynayıp bakın muhalifler de var bizde eki eki olayını canlandırıyor olduğun için olabilir mi? bunun dışında hakikati konuştuğunu iddia edip batılın dıbına koyup -asdasdasdsadasd- safsatalarla insanları güdenler de var. e açıklamayı yapıyorum ama kime? aklı olanlara. herkesin aklı yok ki çoğu törpülemiş aklını bir kısmı için ise hala umut var uyarıların sebebi bu umutlu birkaç azınlığın olması zaten. yani sırf hakikati anlatanlara edilecek düşmanlık değil mesele -elçi muhafazid medineli teslim olanlarla müthiş bir ittifak kurup oraya kendi merkezi yönetimiyle giderek güçlenmiş ve yapılan düşmanlıklara cevap verebilme fırsatı bulmuştur çok güzel ya zekice bir plan- aynı zamanda menfaatinden dolayı hakikate dair hiçbir kanıtı ve anlayışı olmamasına rağmen hakikati anlattığını iddia eden gibkolar olacak. bu eninde sonunda ciddi çapta bir mücadeleye dönüşecek. hep böyle olmuştur beyler bu iş. elçileri inceleyin kuran'dan. ben her şeyi dile getirmiyorum ha. mal gibi her şeyi benden beklemeyin abi. her sorunun cevabı da yok bende. tcma'da da yok emin olun. belki siz bazı soruların cevabını tcma'ya vereceksiniz. bu iş her şeyi bilmek veya herkesi dövmek gibi bir şey değil asdasdasdasdasdas. bu bir ittifak. tcma işin bir yerinden tuttu. kardeşlik ehli bir yerinden tuttu. bu şekilde bir organizasyon halini aldılar çünkü bu kompleks bir iş. sen de aralarına katılacaksan sana da bir şeyler tuttururlar asdasdasdasdasdas. len ne iğrenç şakalar ya ajajajajajaja. 7.59'da arkada bağıran dengesiz hanginiz bir adım öne çıksın eheheh. çarpıtmaya bak hele. abbas diyor hakikati mi istiyorsun yoksa intikam için bir bahane mi. ne alakası var amcık ağızlı asdasdasdasdasdas. sorduğu soruya cevap versene altair'in. her detayı yazmayacağım burada video'yu kendiniz değerlendirin. ben sadece bazı yerlerin altını çiziyorum altını çizmediğim önemli yerler de vardır elbet. kodumun abbası nelerle itham etti altair'i. ne yapacağız en çok o mal bağırdı diye abbas'ı mı dinleyeceğiz?
veya abbas diyor sonsuza kadar kaçamazsın ne bizden ne yalanlarından eki eki filan. ithamlara bak. ne yapacağız şimdi çamur attı altair'e diye izi kalacak da o iz mi bizi güdecek altair'in yalancı olduğu sanrısına mı kapılacağız? sizler malsınız ya. bu taku yiyen herkes mal. akıl ve duygunun farkı budur.

part5
dikkat edin ne diyor abbas'ın çırağı. abbas ne aciz bir adam diyor. yok burada kendi adamın gol diyor gibi bir durumdan bahsetmeyeceğim abbas zaten gibko orası tamam adasdasdasdasdas. ama burada ihanet var. ya huur çocuğu madem herif aciz sen de farkındasın ne yarak yiyorsun orada? hiç mi onurun yok? bu yanlış bir şey. cengiz kendi komutanına ihanet edip kendisine teslim olan askerleri idam ederdi. doğru demiyorum ama anlayışa dikkat edin. biz öyle bir şey yapamayız tabi kuran yasaklıyor esirleri öldürmeyi. anayasa işte eheheh. yani abbas tam bir beta ve eleştirilmesi gerekiyor kendi adamları tarafından ama boş iş çünkü bir betayı aranızda emir sahibi yaptıysanız -demokrasi ve gütme diyorum başka bir şey demiyorum- bu zaten mallığınızı gösterir. siz de pek farklı bi gib değilsiniz yani. tabi bu bir senaryo olduğu için birazdan altair'e sadakat gösterecekler oysa gerçek hayatta bu tip gibkolar menfaat için abbas'ı altair'e sonra altair'i başkasına satarlar. iyi bilin. bunun ayrımına vararak ibret alın. sapı samanla karıştırmayın. yani neyin gerçek hayatta olup neyin sadece kurguda kalacağını farkedin. çünkü bir cümle ibretlik paylaşım kardeş kıvamındayken diğer cümle senaryo taklarından oluyor eheheh. filmlerle dizilerle oyunlarla böyle güdüyorlar işte. yani yaşanabilecek şeyler var ve sadece kurguda olan şeyler var. bu ikisini aklı olmayanlar ayırt edemeyip hepsine inanıp hayatlarını mahvediyorlar. yazık yani. ooo beyler medya köpeği de gelmiş. altair'e hain diyor duydunuz mu asdasdasdasdasdasdas. tabi kanka. hain. tamam. yeter ki sakin ol eheheh. şu ıkğsss sesi de hoş he. harbici söylüyorum. gibtir len der gibi asdasdasdas. başlığın farklı bir açıdan özetini yapayım mı? tcma hakikati arıyordu bu çok açık. bulmak için de çabalıyordu. farkında değildi ama eheheh. başlık bunun ürünüdür. kardeşlik bunun ürünüdür. sonunda alınteri ödüllendirildi ve hakikati buldu. yani o arayışta nereden başlıyorum beyler dedi. siz de bizimle başlıyorsun dediniz. işte tam bu yaşandı. bu yüzden o sahne benim için çok kıymetlidir tam olarak olayımızı özetler görmek güzel yani eheheh. siz onları birlik sanarsınız oysa onların kalpleri ayrı ayrıdır. abbas'ın köpekleri pek bi çekimser kaldılar. oysa az önce sıkıyordunuz ne oldu asdsdasdasdas. ahzab savaşı müşrikleri gibi veya her savaştaki müşrikler gibi. iblis yalnızca bir aldanış vaadeder. insan bunu farkedince kaçar. sonra tekrar iblis tasmayı takar. bu kısır döngü sadece duygulara fazla anlam yüklemek sebebiyle devam eder. keşke bizim bildiklerimizi diğerleri de anlayabilseydi. o zaman barış kaçınılmaz olurdu. abbas hala kuruntularda. bırakamıyor. çünkü duygular ve menfaatler böyle kuruntular/aldanışlara hazır ortamı hazırlıyor ve iblis de acımıyor koyuyor çocuğu asdasdasdsadasdas. gerçekten altair orada artık bir betanın vızzıklamasının duygularından ve menfaatlerinden olduğunu mu çözdü ne yaptı bilmiyorum ama artık vızzıklamasını gibleyip cevap vermek yerine ağzının ortasına mermiyi sokmayı tercih etti eheheh. son konuşmalarında görüyoruz ki gerçekten abbas hakikatten hoşlanmadığı için bu kadar vızzıklamıştı. gerisi zaten duygusal açıdan ve duyguların değişmemesi veya dünyevi menfaat açısından boşlukları doldurmuştu. artık abbas betaydı yani. ne acı. yani dünya imtihan filan anlamasını beklemiyorum abbas'ın. ama sen assassin tarikatısın ya. olum bir gibe yaraman daha doğru değil miydi? oysa kapıldı gitti mal mal yok babam yok dedem kafasıyla harcadı ömrünü. hangi soruların önemli olduğunu farketmek bu nedenle önemlidir. altair her sorusuna cevap vermemiş polo'nun. dikkat edin. zaman yetmez. sormadıklarını da codex olarak cevaplıyor. daha da soru vardır. mesela tanrı nedir ne değildir bana bildirdiği kadarını bilirim. gerisi gereksizdir. boş işlere dalıp görevi unutmaktır. bu ancak ziyanla sonuçlanır. her şeyi bilmek mi gerekir hakikati görmek için? yoksa hakikati gördükten sonra o yola girer de bilme ihtimalin olan her şeyi -ama tamdıbını bilemeyeceğiz beyler bu dünyada değil öyle bir kuruntusu olan varsa her şeyi bildiğini iddia edip bir gib bilmeyenlere gitsin asdasdasdas- kavrar mısın? farkı ayırt edin. bu bir körü körüne adanma değildir. yeterince kanıt görüp adanıp sonra kendini o yolda daha da yetkin hale getirmektir. elbet herkes anlamayacaktır. herkes anlamak zorunda da değil zaten eheheh.

part6
ayrıca altair'in gençliğinde ve güçlü zamanlarında kuramadığı istanbul loncasını polo kuracak. polo altair'in üstündür diyebilir miyiz asdasdasdasdasdas. neyin üstünlük olup neyin olmadığını ayırt edin. kut herkesin görebileceği bir şey değildir. ve olay sadece kut da değildir. olay tam manasıyla nedir? bilmiyorum eheheh. tanrı'nın isteğidir elbet ama tüm açıları görüp de cevap veremem. kimse veremez. altair emir verirken sesi nasıl değişti dikkat edin. bu polo'yu seviyor diğerlerini sevmiyor anldıbına mı geliyor? polo kalem ehli diğerleri kılıç ehli. bu iki hizmet tipine adanmış insanların farklı özellikleri vardır ve aynı şekilde davranılması verimli olmaz. bu pragmatist bir tavır ile dünyanın hayatın doğanın kurallarına uymaktır. büyüklük taslamak filan değildir. çok gençken, öğretimizin tüm bu savaşlara bir son vereceğine inanacak kadar aptaldım diyor altair. vay amıssına. oysa savaşlar hiç bitmeyecek çünkü dünyada insanlar yaşıyor. barış için çabalamak da bizim görevimiz. öğreti bir kılıçtır beyler. bir yolda hizmet etmenize dair size yetenek kazandıracak hakikate dair anlayışlardır. bir yol değildir. yol tektir. hem yolu bulup hem de ondan önce öğretiyi geliştiren bir insanın liderim olmasından gurur duyuyorum ya. gerçekten. ayrıca dikkat edin. burada bir barışın olmayacağına dair gönderme var ve doğru bir gönderme. barış bir hayal. ama tanrı barış için çabalamamızı istiyor. çünkü çabamızı bu şekilde görecek. yani dünyadaki insanın kendi çıkardığı savaşlar bizim bitirmek için çabalamamız gereken şeyler. hiç bitmeyecek ama azalabilir ve hiç bitmese bile emirler bu yönde. tanrı bizi bu şekilde net olarak imtihan ederek ayırt edecek yalan söyleyenlerden - hani tanrı her şeyi bilirdi hacı eki eki diyecek betaya hayır tanrı zaten kimin doğrucu kimin yalancı olduğunu biliyor ama sen bilmiyorsun asdasdasdasdas senin özgür iraden var ve senin de özgür iradenle yalancıyı ve doğrucuyu görmen lazım kendi aklınla özgür iradene gölge düşürdün ve ayırt edemiyorsun sonra niye yanıyorum ben deme diye söylüyorum eheheh evet bu boş bir soruydu ama cevaplamış bulunduk-. bu yüzyıllar hatta binyıllar alacak bir mücadele. yani bizim bir hayatımızla yaptıklarımız ancak bizi kurtuluşa ve ödüle taşıyacaktır ama biz pek bir şey başaramayabiliriz de. belki de başarırız. umulur ki efendimiz bizi en kısa zamanda başarıya ulaştırır. nuh gibi de olabiliriz. üstünlük somut başarılarda değildir. üstünlük hakikati görebilmek veya görememekle ilgilidir. kardeşlik bu kritere bakarak alım veya atım yapar -aklını keskin tutmazsan duygular seni saptıracaktır şimdi burada bir önceki yazıda tanrı hakkedeni saptırır dememle çelişmiş oldum öyle mi betacım he ne diyebilirim aklını törpüledin ve şimdi zor yıllara rağmen kısırlıktan öteye geçemeyen bir hayatın var eheheh-. ama bir gün altair gibi ben bir hayat için yeterince gördüm ben üzerime düşeni yaptım diyebilmek istiyorum. altair diyor hakikati bulmak için savaşmaktan daha şanlı bir şey yoktur diye. katılıyorum ve aynı şana sahip bir görev olarak hakikate sadık bir şekilde stratejik olarak üstlendiğimiz emanet/görev doğrultusunda mücadele etmek de var. bunlar şanlı işler beyler. bunlar sonsuzlukta yankılanacak işler. ben daha önemli bir şey göremiyorum. sen gördüğüne dair kuruntularla ve sanrılarla zehirlendiysen burada durma. seni tanımıyor ve bilmiyorum. yani ne tak yediğin bana dair değil sana dair. madem sıçacaksın hayatında en azından zamanını boşa geçirme iyi sıç eheheh. belki kardeşlik'in yapacakları sadece bir mesaj olacak. hakikatin bir haykırışı. kime mesaj diyor ya polo. altair de diyor keşke bilseydim. aynı konumdayız. bu yolda bizden önce nice şanlı insanlar vardı ve bizden sonra da olacaklar. biz kendi üzerimize düşeni yapmakla yükümlüyüz. eğer görebiliyorsan tabi yoksa kalk okey atak asdasdasdasdadas. bu gerçekten tcma'nın sosyal ilişkilerinin özetidir. kardeşlik ve özel hayatını böyle ayırır. eğer hakikati görüyorsan onunla hizmet edersin. eğer göremiyorsan öyle taşağına arkadaşlık edersin ve bu bir lütuf değildir. aynısını yerleştirin.

part7
insanlara kinli olmayın ama hakikat ehli dışında kimi dost edinebilirsin? yani göremeyenlerle taşağına arkadaşlık eder tcma ama onları kardeşler benimseyip samimi bir şekilde arkadaş edinmez. bundan bahsetmiştik sanırım. darim ne diyor iyi bakın. içimde tüm iyilik seninle başladı baba diyor. işte bu minnet ve teşekkürdür. nezaket ve farkındalıktır. şimdi darim altair'i yüceltmiş mi oldu asdasdasdasdasd. altair kutsal birisi -yani yaşamında üstün güzellikler ve işaretler olan birisi- bunu kim inkar edebilir? çok güzel oluşturulmuş bir karakter ve büyük ibretler taşıyor. ancak sapla samanı ayırdığınız sürece. videoyu dislikelamışlar yani. ne anladınız da dislike butonuna basabiliyorsunuz eheheh. işte bakın. duygusal. belki sevgilisi çekti gibtiri de kodumun salağı hıncını oradan çıkarıyor. insanlar gerizekalı. ve bunu kendileri yaptılar. bir beta olmadan önce bunu durdurup omegabetalığın en altlarında bile olsalar kendilerini kurtarmak adına akıllarını güçlendirmek zorundalar. başka bir çare yok. ama eğer beta oldularsa hiç çare yok asdadasdasdasd. koy zütüne kanka oh oh oyna elleri görelim elleri ajajajajajaja. bakın altair ve ezio aynı yolda olan iki insan. işte bizler gibi ve bizden öncekiler gibi. ne kadar güzel bir anlatım oldu ya. birçok şeyi oturtmuştur kafanıza bunlar. abi ben de biliyorum da genelde anlatamıyorum ki eheheh. bazen kafamdakileri sizlere nasıl anlatacağım konusunda ter döküyorum. ben de bu kadarım işte abi. affedin yani. daha iyisini yapabilmeyi kim istemez ama elimden bu kadarı geliyor. ama bunun en önemli sebebi kendi cehaletiniz. gerçekten. bugüne kadar doğru bir şekilde kafa yorsaydınız benim keşiflerimin bir kısmını siz de yapacaktınız. kardeşlik emir vermeyi sevmez beyler. yani senin anlaman ve gerekeni görmen lazım. olsa olsa rehberlik ederler. he benim de yazınsal kusurlarım var tabi yok değil ama belki de kendinizi vermenizi artırmak için kasıtlı yapıyorumdur asdasdasdasdasdas. her şey senin için kanka sen özel ve benzersiz bir demokratsın -yalana gel asdasdasdasdas-. fazla duygusal oldu beyler durun dengeliyorum. huurlar hepiniz lanet birer betasınız asdasdasdasdasdsadas. aklıma ne geldı abi şu siteye de az bakın. yani beta ile omegayı karıştıranı mı dersin yha tcma bana küfür etdi diyeni mi dersin her telden mal var. yorumlarda kaşımı seğirtecek kadar ağır mallık yapan hiçbir taku anlamayıp aklınca bir taklar yaftalayan mallar gördüm. insanları aydınlatın. o malları değil. onların dıbına koyayım ben asdasdasdasdasdas. o cevabı okuyacak insanları aydınlatın bu malların cahilliğini ifşa edip doğruyu anlatarak. yani artık bu sorumluluk sizlerin. bunu hissetmiyorsanız zaten yapabileceğim bir şey yok demektir. oyalanın. altair reis de görevini tamamladı oturdu ölümü bekledi teslimiyete bak dıbına koyayım ya. sigara içmeyi marifet sanan ve duygusal açlıklarını bastırmak adına nikotine/içkiye/bilgisayar oyunlarına/pohpohladığın zaman seni pohpohlayan beta bir çevreye ihtiyaç duyan gibkoların -ot gibi yaşa demiyorum elbet tanrı'nın yasaklarını göz önünde bulundurarak gerekenleri yaparsın ama asla bunları bir tatmin kaynağına dönüştürmezsin kardeşlik bilgisayar oyunlarını bile eğitim ve en önemlisi karakter testi adına kullanır ama asla bu oyunların veya öylesine takılmak ve sosyal olarak gelişmek için flört ettikleri kadınların veya başka tatminlerin içine gömülüp görevlerini unutmazlar zaten unutsalardı şuan ne ben bunca derin öğreti bilip sizlerle paylaşıyor olurdum ne de kardeşlik olurdu eheheh- yapamayacağı bir fedakarlık değil mi? asil duyguların ve keskin bir aklın mimarı bir insanın yaşayacağı türden bir hayat. no books. no wisdom. just you, fratello mio.