/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +6 -4
    (part part olacak rezlerinizi alın şukulamayı da unutmayın)

    yine her zaman ki gibi "ne kötü bi gün yine aq" diyerek saat 7.30'da uyandım. hava da kapalıydı zaten. kapalı havayı hiç sevmezdim. kahvaltımı yaptım, hazırlanıp işe gitmek üzere dışarı çıktım. dışarı çıkınca rahmetli babamı gördüm. çok şaşırdım. yavaş yavaş, aylak aylak yürüyordu. sokaktaki herkes aylak aylak yürüyordu. yüzünde de yaralar vardı. "benim babam dirildi mi yoksa hayal mi görüyorum acaba? öldürmeyen allah öldürmüyor işte" dedim kendi kendime. sonra babamın yanına gittim. bu hakikaten babamdı aq. "babacım sen ölmemişmiydin? getir elini öpeyim." dedim. elini tutup öptüm. sonra o da beni iki kolundan tuttu. sonra ağzını omzuma zütürdü. ben hemen kendimi geri çekip "nabıyosun sen baba omzunu mu ısıracan" dedim. sonra birden bizim fırıncı kemal'in sesini duydum. bana seslendi. "kamil abi nabıyosun? o karşındaki adam rahmetli baban değil mi? recep amcacım nasılsın? dirildin mi yoksa?" dedi. sonra babam, kemal'in üstüne yürümeye başladı. sonra gözümün önünde kemal'i yedi. elimden bişey gelmedi. kemal'i kurtaramadım aq. anlaşılan babam zombi olmuştu. daha doğrusu herkes zombi olmuştu.

    (devamı gelecek)
    ···
  2. 2.
    +1 -2
    e tabi babam olduğu için adama zarar vermek istemedim zombi de olsa. sonra benim üstüme yürümeye başladı. bende can havliyle kaçtım. caddeye çıkıp dolmuş beklemeye başladım. "o neydi aq bu zombilik hakikaten varmış demek ki. zombilik de babama denk gelmiş. bilseydim gömmezdik aq." dedim kendi kendime. bekledim bekledim dolmuş gelmedi. ama ileride bi tane dolmuş gördüm. ona doğru koşmaya başladım. dolmuş kapısına vurup "kaptan kapıyı açsana ya" diye seslendim şoföre. ama dolmuşun içi tıklım tıklım doluydu. hepsi de babam gibiydi. hepsinin yüzünde yaralar vardı. zombiye benziyorlardı. sonra biri kapının cdıbını kırıp elini uzatmaya başladı. birisi de kafasını uzatıyordu. garip garip sesler, hırıltılar çıkarıyorlardı. kendimi onlara biraz yaklaştırdım. sonra beni tutup kendilerine çekmeye başladılar. bende kendimi kurtardım. az kalsı beni yiyeceklerdi. "lan noluyo aq herkes mi zombi oldu" dedim. sonra telefondan radyoyu açıp haberleri dinleyim dedim. o sırada bende hala enayi gibi dolmuş bekliyom tabi. oturdum kaldırıma radyoyu dinliyorum. spiker "sayın dinleyicilerimiz. zombi virüsü bütün dünyada yayılıyor. sokaklar bomboş. dışarıya çıkmamanızı öneriyoruz. hatta sokağa çıkma yasağı dahi söz konusu." dedi. ondan dolayı bende eve gitmeye başladım. eve varınca bi baktım bizim binanın kapısının önünde zombiler var.
    ···