1. 101.
    0
    en cok aligib oldugunuz tapinak cami varsayimindan yola cikarak bir örnek sunacagim sizlere, kurban bayrami sabahi namaz icin camilerde toplandiginizi düsünün.
    ···
  2. 102.
    0
    namaz öncesi vaazlar, hutbeler verilir. cami'de toplanan kalabaliga kurban kesmenin faziletleri anlatilir, daha sonra ise kurban kesemeyenlere de bir takim önerilerde bulunulur. peki ne tip önerilerdir bunlar ?
    ···
  3. 103.
    0
    genel olarak su söylenir;

    allah sizden gücü olanlardan kurban kesmenizi istiyor, gücü olmayanlar ise sebat etmelidir, hayir yapmalidir

    burdaki korkunc paradoks'u o an cami'de bulunan birisi farkeder ve söyle der.
    ···
  4. 104.
    0
    ben neden kurban kesmek icin yeterince para sahibi degilim ? bu soru onun aklini duydugu tüm hutbelerden vaazlardan daha cok karistirir cünkü sorusu sistemi sorgulamaktadir.
    ···
  5. 105.
    0
    bu soruyu bir kez sesli düsündügünde yanina badem biyikli bir mümin yaklasir ve ona söyle der, sen bizim hocaefendimizle tanis, onun nefesi cok kuvvetlidir, sohbetlerine katil sana bir faydasi muhakkak dokunur
    ···
  6. 106.
    0
    badem biyikli mümin hakli, cünkü gercekten bagli oldugu seyh'in bu hayatin anlamini sorgulamakta olan kisiye birazdan faydasi dokunacak.
    ···
  7. 107.
    0
    sorgulayici bünye cami sonrasi cebine bir kart gibistirilarak evine dogru güler yüzle gönderilir. adam evine döner ve evinde karsilastigi manzara, tablo icini parcalar, cünkü tüm komsulari o sirada taze bicilmis inek etinin insanin cigerlerine isteyen yag kokusuyla etlerini kavurup kahvaltiya otururken, kendisi esi ve cocuklari ise bir kac zeytin peynir ile bayatlamakta olan ekmegi katik ederek sofraya oturmaktadir. cocuklar sofra da gayri ihtiyari sorar; baba bize et mi aldin ? bu koku mutfaktan mi geliyor ?
    ···
  8. 108.
    0
    anne durumu kotarmaya calisir, evet ama biraz uzun sürecek pismesi siz simdi güzel güzel karninizi doyurun telkininde bulunmakta. baba ise icerisine cöken agirligin baskisi altinda ezilmekte, ne diyecegini bilemiyor... agzina attigi lokmalar bogazina dügümlenmekte ve hala düsünmekte; sebat bu mu ?
    ···
  9. 109.
    0
    hayir sebat bu degil, bu sadece sartlandirilmis pgibolojinin tepkisel karsiligi... disa vurum...
    baba daha fazla dayanamayacaktir, kurban bayraminin bitmesini bekleyecek kadar sebat kalmamistir onda, cünkü cocuklari et yemek istiyor bu herseyden daha önemli, allah'in emrinden bile...
    ···
  10. 110.
    0
    ailenin reis'i olan baba takkesini giyer ve aksam namazi icin kafasindaki tüm düsüncelere abdest aldirarak cami'nin yolunu tutar. belki de seytan'in vesveseleridir algoritmasinda herhangi bir matris kolonunun herhangi bir satirinda... ama farkinda degil bildigi, animsadigi tek sey bu durumdan kurtulmak. kaninda kizgin bir yag gibi dolasan hastalikli düsüncelerden kurtulmak...
    ···
  11. 111.
    0
    cami'ye girdiginde bos bir saf buluyor, bos bir zihinle bagdas kurup yere cöküyor, ama gercekten zihni bos mu ? hayir, tüm hastalikli düsünceler hala beynini kemiriyor fakat bu kez üstbellekten altbellege gecti, su an sistemin bir baska empozisyonu var ve bu yüzden tüm algilama organlarini buna odaklamali.
    ···
  12. 112.
    0
    namazini güzelce kiliyor, sira oturup tesbih cekerek zikir yapmakta. tam bu sirada sabah karsilastigi badem biyikli mümin yaninda bitiveriyor, ve klagib bir soru soruyor; nasilsin mübarek ? bu soru aslinda hic de klagib degil, cünkü bu soru bir anahtar görevi görüyor, caresiz babanin caresizligini ne derece dert ettigini anlamanin yoluna giden anahtar.
    ···
  13. 113.
    0
    caresiz adam'in verdigi cevap yüzlerce yillik bir gelenegin yinelemesi olsa da ses tonu herseyi acikliyor, dertli ve kigib bir sesle cok sükür diye cevapliyor. oysa ki sükür edecek durumun aslinda tefekkür etmek zorunda oldugu bir durum oldugunun bilincince, cünkü sebat bunu gerektiriyor, böyle ögrendi. badem biyikli mümin, hafif bir gülümseme ile allah iyilik versin diye yanitlarken yeni bir soru daha soruyor; kart duruyor degil mi ?
    neden bunu sordu ki ?
    ···
  14. 114.
    0
    caresiz adam, evet diyor, artik anladi, anladigi sey ise bir umut kapisinin önünde belirmesinden baska birsey degil.
    ···
  15. 115.
    0
    günler günleri izliyor, sonunda caresizligin son demlerinde kivranmakta olan adam bu karti kullanarak ulasmasi gereken yere ulasiyor, görüsmesi gereken seyh ile görüsüyor ve cikista sunu kendi kendine tekrarliyor;
    ''allah'im cok sükür... '' gercekten de sükür edecek ne oldu ?
    ···
  16. 116.
    0
    sükür etmeli cünkü; artik yüksek bir maasi var, seyh'e bagli bir sekilde hayatini idame etmesi karsiliginda iyi bir is verildi, erzak verildi, kömür verildi, pirinc verildi, et verildi.

    hatta evinde sular aylardir kesin olmasina ragmen camasir makinesi dahi verildi.
    ···
  17. 117.
    0
    bu camasirmakinesi onun tüm benligindeki kirli düsünceleri yikayarak tertemiz pir-ü pak edecek, bir daha vesveseler olmayacak, hayat ona da güldü. istedigini yapabilecek, artik özgür.
    ···
  18. 118.
    0
    o kadar özgür ki; sistemin secim günü geldiginde sandik basina gidip gaz yagi lambasi partisine oy vermek zorunda kalacak kadar özgürlesti, gaz yagi aydinlik demektir, igib demektir, ferah demektir. fakat gazi dengeli acmak gerekir aksi takdir de gaz sizabilir ve herkesi zehirleyebilir.
    ···
  19. 119.
    0
    farkindalik önemli bir meziyettir. bakmak ve görmek arasindaki farki en basta aciklamistim, bir güvercin bakar ama ekmek parcalarini görmez, ama bir kartal km'lerce yükseklikten bir tavsani görür. bakmak ve görmek arasindaki fark budur.

    bakan güvercin görmek zorunda degildir, birilerinin onu besleyecegini bilir, kartal ise görmek zorundadir ve daima görür cünkü eger görmezse savasi kaybedeceginin farkindadir.
    ···
  20. 120.
    0
    bu sistem size;

    tanri olma imkanini sunuyor...
    köle olma imkanini sunuyor...
    özgür olma imkanini sunuyor...
    tutsak olma imkanini sunuyor...
    görebilen olma imkanini sunuyor...
    kör olma imkanini sunuyor...
    ···