the fountain

Filmle mantıksız falan diyenler olaylar arasında bir bağ kuramayan kekomançilerdir.
Not : ağır spoiler veriyorum izlemeyen okumasın .

Filmde 3 zaman dilimi var . Birincisi günümüzdeki zaman dilimi . Kanser bir kadın var ve kocası işte doktor . Kadın ölmeyi bekliyor ve bunu bir son değil sonsuzluk olarak görüyor . Kocası ise klagib doktor kafası ölümü tedavi edilebilir bir hastalık olarak görüyor karısını kurtarmak için çeşitli yollar deniyor . hatta kadın ölürken , bilmem ne ağacının özüyle yapılan bir karışımla çok yaklaşıyor ölümsüzlüğü bulmaya ..

Geçmişte olan kısım ise kanser hastalı olan kadının yazdığı kitaptaki bir kurgu . Kadın ölürken hikayesi ispanyada geçen bir kitap yazıyor .. Kitapta Fatih diye bir asker var , kraliçesi için ölümsüzlüğü arıyor . Fatih karakterini kocasından esinlenerek yaratıyor . Kraliçede kadının kendisi . Kadın maya mitolojisine falan biraz meraklı çünkü mayalıların ölümü bir son değil yeni bir başlangıç bir sonsuzluk olarak falan görmesine hayran . ( adamın kaybettiği yüzük , kraliçenin askere verdiği yüzük aynı )

Gelecekte olan kısım ise adamın ölümsüzlüğü bulduğu kısım . Kadın adama filmin ortasında , öldükten sonra ağaç olmaktan falan bahsediyor . bir tohum var hatta adam kadının mezarına dikiyor karlı toprağı elleriyle eşerek . neyse adam ölümsüzlüğü bulmuş dıbına koyum . Kolundaki halkalara falan bakın . her halka 10 yıl mı 100 yıl mı ne simgeliyor . orada bir ağaç var adam onla konuşuyor falan . O ağaç işte kadının mezarına diktiği tohum. Yıllar geçmiş kocaman bir ağaç olmuş . Adam sonunda kadının düşüncelerine inanmaya başlıyor . doktor kafasından kurtulup o kadının ağaç olma hikayesini benimsiyor . zaten ağaçla konuşuyor falan sürekli karısı gibi . Artık ölümü bir hastalık olarak değil bir sonsuzluk olarak görüyor adamda . Karısına kavuşmak için ölmeye gidiyor . Hea adam bu güne kadar neden ölmedi falan diceksiniz . hani kitap vardı ya sonunu bilmiyordu , yazamıyordu . Son bu işte ; adam ölecek kadına kavuşacak . ama adam ölümü hastalık gördüğü için başlarda ölümsüzlüğü aradı , sonrasında ise korktu filmin orta yerinde bir yerde bahsediyor hatta korkuyorum sonunu getirmekten falan diyor . ölmekten korkuyor du çünkü bir son olarak görüyordu ölümü . hiçlik olarak .. neyse işte sonuç olarak doktor ölerek karısına kavuşacak . ( Kel adamın parmağındaki halkaya bakın . doktor karısı ölünce kendi parmağına kadının hediye ettiği mürekkep kalemle kanatarak çizmişti o halkayı . Yani kel adam doktorun gelecekte ki hali )

en sonda ki askerin ağaçtan öz içip her tarafının çiçeklerle falan kaplanması ise bir klagib . Yalnızca başka canlılara hayat vererek ölümsüz olunabilir teması .