/i/Günlük

  1. 1.
    +2 -2
    ···
  2. 2.
    +1
    ···
  3. 3.
    +2
    çaya batırılmış bisküvi gibi hissediyorum. benim ne işim var burada diye diye sertliğimi kaybettim, vıcık vıcık yumuşadım. parçalanmak üzere olmama rağmen insanlara daha fazla tat veriyor sanırım bu halim. halbuki yumuşamaktan kopup düşersem bardağa; çay battı diye döküleceğim ben de lavobaya.
    ···
  4. 4.
    +2
    bulsana beni. bekliyorum.
    ···
  5. 5.
    +1
    olduğun yeri kaybetmek ne fena.
    ···
  6. 6.
    +1
    birini sadece gözlerini kapattığında görebilmek iki alternatifli bir hikayeye sahip. ne var ki bundan bahsedemeyecek kadar açık gözlerim.
    ···
  7. 7.
    +1
    bu sıralar her kahkaham gözyaşıyla nihayetleniyor. çok gülmek ağlamak getirirler derler ama sanıyorum ki benimkinin sebebi bu değil. duygularımı yüksek perdeden belli edecek bir yol bulmuşsam, o yolu diğer duygularım da kullanıyor.

    kendimi, duygularımı sabitlersem #herseycokguzelolacak
    ···
  8. 8.
    +1
    aslında başka bir şey daha var.

    geceleri beni esir alan devasa bir mutsuzluk.

    hatta öyle bir mutsuz kişiliğe bürünüyorum ki dünyadaki hiçbir insanın bir daha mutsuz olmasına gerek kalmayacakmış gibi. tüm mutsuzluk ihtiyacını tek başıma karşılayacağıma dair inancım tam.
    ···
  9. 9.
    +1
    birkaç gece önce yıldızlar çok güzel diye ağladım.

    hayvanlara gösterdiğim merhamet ile doğaya/evrene duyduğum hayranlığın binde birini bir insana gösterebilmeyi dilerdim diyeceğim ama cümlemi noktalarken birine karşı böyle hissetmeyi istemediği fark ettim.
    ···
  10. 10.
    +1
    bazı akşamlar üzerime çöken hüznü seviyorum. o hüzün tarafından sarıp sarmalanmak bana güvendeymişim gibi hissettriyor.

    güneş birazdan batacak; insanlar evine, randevusuna, eğlenmeye gitmek üzere yollara dökülmüş. ben ise onların arasında olmaktan çok uzakta, bir pencere boşluğundan sadece şehrin sesini dinliyorum. dışarıdan içeriye sızan ışığın nasıl karanlığa evrildiğini yatağımda sırt üstü uzanarak saniye saniye takip ediyorum. bir kokusu var bu hüzünlü akşamların. ne olduğunu bilmiyorum ama onu da bağrıma basıyorum, benimsiyorum.

    yatağımda karanlığı odama misafir ediyorum ve saatler geçtiğini anlıyorum. ne uyudum ne de bir şey düşündüm. zihnim öylesine boşalmış oluyor ki bir an hayata gözlerini yeni açmış bir insan gibi hissediyorum. ismim geliyor aklıma ilk, sonra diğer her şey. varlıklarıyla fırtına koparan tek bir isim, tek bir olay/an bile süzülmemiş oluyor beynime o hüzünlü saatlerde.

    öyle ihtiyacım var ki o hüzne, o her şeyi susturduğum saatlere.

    yemin ederim. ihtiyaç duyduğum yalnızlıkta bana bile yer yok. yalnızlığımda ben bile olmamalıyım. bunu arzulamak bile yasak sanki bana, hainlik bu. ihanet! evet ihanet bu.

    ihanet edebileceğim sadece kendim varım. birkaç akşam hüznü neyime yetmiyor. diğer her şey daha önemli.

    ama neden?
    ···