1. 1.
    0
    http://www.youtube.com/wa...8TJFXQU&feature=share

    10/08/2011 saat:00:07

    "Her gün birbirinin aynısı ise uyanmak için bir sebebin yoktur." demişti balat sahilinde içerken bi abimiz. ne kadar haklıydı bilinmez ama o ana kadar duyduğum belkide en gerçek şeydi. sen dedim; sen niye uyanıyorsun her gün. "biraz daha fazla içmek için."

    12,5 metrekare falan bir odadayım tüm gün. en fazla salona kadar ilerliyorum. genelde orayada pek sık çıkmam. dışarı çıkmak yada yapacak bir şeylerimin olmadığından değil. yoksa bıraksalar bir gün durmam bu lanet yerde bu lanet şehirde. ama içimde bir şey var beni buraya çivileyen. yapmak istediğim ne varsa engelleyen. hala çözemediğim bir şey var.
    ···
  2. 2.
    0
    binlerce fotoğraf karesi izliyorum her gün bu ekranın başında, binlerce yaşanmış yada yaşanmak istenmiş hayat örneği. bir new yorktayım, bir sudan da. tüm dünya diz çökmüş önümde sanki. oysa durmak ve gelmesini beklemek yerine, peşinden koşup yakalamak için geldiğime inanıyordum dünyaya.

    asla böyle bir adam olmayacam dedim. asla. yıllarca dedim. kaçtım hep. hayattan değil ama bu insan olmaktan kaçtım. her defasında yalkalandım daha sokağı çıkamadan. vardı bir şeyler beni buraya her kaçışımda geri getiren. vardı bu lanet şehri terk etmemi engelleyen şeyler.

    yıllar geçtikçe bir umut barındırdım her daim içimde. bir gün herşeyin değişeceği ümidi ile. kaç sene geçti. kaç gece geçti burada. birbirinin aynı kaç kadın...

    http://tinyurl.com/3jojhyq
    ···
  3. 3.
    0
    11/08/2011 saat:00:12

    Değişen ney?
    binlerce soruyla boğuşuyorum her gün. binlerce cevap arıyorum beynimi tatmin etmek için. binlerce ses, binlerce ölüyle dövüşüyorum her gün. bitmiyor. bir türlü bitmek bilmiyor cevaplanacak soruların sayısı. aksine her gün yenileri ekleniyor ve beynim artık hiç bir şeyi kaldıramıyor.

    Yorgunum. hayatının 3 de biri tükenmiş bir adama göre binlerce kat yorgunum. tükenmişlik değil ama yaşadığım şey biz ızdırap sanki. geceleri herkesten daha karanlık gören biri için herşey göründüğünden çok daha zor.

    anlat deseler ne anlatabilirim ki acaba diye düşünüyorum. ne oldu ki neyi anlatacağım. her şey aynı iken, fondaki müzik, gecenin karanlığı, değişmek bilmeyen bu ruh, günler birbirinin aynı iken ne anlatabilirim ki en fazla. beynimden kustuklarımdan başka.
    ···
  4. 4.
    0
    saat:00:36

    http://vimeo.com/27089352

    Her defasında farklı bir yere gitmemi sağlayan başka bir şey bu melodiler. kapılmaktan öte yaşamak adeta benimkisi. her bir notayı, her bir sesi farklı bir evrende hissetmek en derinlere kadar. sadece dinlemek için değil gerçekten buna vakit ayırmak benimkisi. birşeylerle uğraşırken arkada çalması değil saatlerce sadece oturup müzik dinlemek, film izler gibi.

    bu yanlızlığa farklı bir şey katar tüm melodiler. her notada farklı bir yaşanmışlık vardır çünkü. yanlızlığım ölmez sadece paylaşırım melodilerle.

    müzik. duyulan bir sesten öte yaşamak en dibine kadar.

    @4 Tam müzik üzerine bir şeyler yazıcak iken bu notu görmek güzel oldu
    ···
  5. 5.
    0
    11/08/2011 saat:23:53

    "Gitmek fiziksel olarak bir yerlere gitmek, mekan değiştirmek değildir... Yoksa zaten sorunlarınız da sizinle gelir..Yapmanız gereken şey kendi içinizde bir yolculuğa çıkmak... Kendinize acımadan yapmalısınız bunu..Kendinize acıdığınız an; diplere inmeye başlarsınız... Aksine kendinin ne kadar yüce, insan, doğa sevgisiyle dolu olduğunun farkında ol..Sen aslında nelere kaadirsin de, kendine acımaktan tutuldun kaldın..Kafanda, hep başkaları kendinden daha değerli olduğu için, devinimi ilk haretekti başkalarından bekliyorsun, edilgen bir şekilde ve bir de bakıyorsun bu şekilde hayatın sonuna yaklaşmışsın, ne sende ne de başkalarında değişen hiçbir şey yok..Herşey sende gizli onu açığa çıkar ve eyleme dönüştür bir an önce... "

    http://tinyurl.com/3zhrse2
    ···
  6. 6.
    0
    12/08/2011 saat:00:22

    kuklayım ben kuklayım...

    http://fizy.com/#s/1aifs4
    ···
  7. 7.
    0
    13/08/2011 saat:01:44

    sen hep gittin dedi. hayır dedim sen hep kaldın. ben sadece yürüdüm. kimse anlamamıştı. o da anlamadı beni. anlamasını da beklemedim hiç bir zaman. ben yine gittim ona göre. oysaki kalan oydu. dünya bile dönerken o hep orada olduğu yerde kalmayı seçiyordu. suçlu ben oluyordum her defasında. oysaki kendini hiç bir zaman görmedi. kızmak kolaydı. kırmak kolaydı. ağlatmak kolaydı.
    ···
  8. 8.
    0
    13/08/2011 saat:01:49

    kaçıyorsun dedi. yok dedim. kaçmak değil yaptığım şey. öyle dememelisin. yaptığım şey aslında yaşamak. aslında herşeyi tatmak. sana söylediğim ilk şarkı gibi. yenilerini öğrenmek için gidişlerim. yeni hayatları görmek yeni şarkılar öğrenmek ve sana söylemek için. korku değil içimdeki şey içimdeki şeyin adı merak. içimdeki şeyin adı umut. evet zayıf bir adam olabilirim ama sadece kendi canımı kendim yakabilirim. kimsenin bunu yapmasına izin vermem hiç bir zaman. sen dedim. sen. sürdürdüğün şeye hayat diyecek kadar aciz olan kadın sen. sen ne yapıyorsun.
    ···
  9. 9.
    0
    13/08/2011 saat:01:54

    geceleri yaşamak zor. herkesin harcı değil derdi bi abimiz. zordur geceleri yaşamak. güçlü olmalısın bir kere, çünkü karanlık hiç beklemediğin hızda kaybedebilir seni. sokağa çıkmak yürek ister. korktuğun şey köşe başlarındaki apaçiler değil polis olur geceleri. ve eğer polisten korkuyorsan hiç çıkamazsın. yanlız kalmayı öğrenmelisin. çünkü yanlızlık bir tek geceleri en derinlerine iner adamın. kadın. lanet gibi bir şeydir. bağlanmak ister sonra kurtulmak için canını verirsin ama fayda etmez. sen yanlızlığını dindirmek isterken o bir vampir gibi kanını emer. saçma sorular gereksiz cevaplar bekler. hiç bir zaman olması gerektiği gibi olamaz kadın. zordur geceleri yaşamak. en başında ağlamamayı öğrenmelisin. çünkü erkek dediğin göz yaşlarını kendine saklayacak kadar asil giden bir karının ardından dökecek kadar da embesil bir yaratıktır.
    ···
  10. 10.
    0
    14/08/2011 saat:01:31

    bu gece sadece müzik.
    http://tinyurl.com/3wvvnrq
    ···
  11. 11.
    0
    14/08/2011 saat:01:33

    http://tinyurl.com/y2uqpc
    ···
  12. 12.
    0
    14/08/2011 saat:01:40

    http://tinyurl.com/3h8bqqz
    ···
  13. 13.
    0
    15/08/2011 saat:01:27

    Hayat hakikaten geleceği düşünemeyecek kadar kısadır. bunu iyi değerlendirin. her ne olursa olsun.

    (bkz: into the wild)
    (bkz: Eddie Vedder)

    http://tinyurl.com/4szybpt
    ···
  14. 14.
    0
    http://tinyurl.com/yjuajw4

    Siyah ve Kırmızı

    Benim beslembe çantamda diğerlerinin ki gibi haşlanmış kokan yumurtalar ve peynir olmadı hiçbir zaman.
    annem de olmadı pek.
    başkalarını sevmekten beni unutmuştu sanırım.
    o yüzden her gece yatmadan kendi beslembe çantamı kendim hazırlardım.
    suluğa doldurduğum şarap ve bir dilim beyaz peynir.
    öğlen öğünlerinin en güzeli buydu benim için.
    şarabı sevdim,
    diğerlerine göre daha yakın hissediyordum kendimi.
    rengine, kokusuna, sarhoşluğuna
    her şeyiyle daha içtendi.
    bir birey yaptım onu hayal dünyamda.
    bana vaad ettikleri ve her seferinde fazlasıyla verdiği o mükemmel sarhoşluk
    diğer hiç bir alkol ürününde bulamadığım o kan kırmızısı.
    kırmızı,
    belkide en iyi yanı buydu.
    damarlarım patlamış ve yere kanlar damlar iken
    ben şarapla takviye yaptım her an.
    ölüm; özellikle kansızlığın getirdiği ölüm o yüzden hiç yenemedi beni.
    oysaki bir oyun değildi benimkisi.
    sonu en başından belli bir şeyi oynamak benim işim değildi.

    büyüdükçe kadınları koydum öğle arası tatillerime.
    kırmızı olanları,
    siyahlarıda severdim.
    ama kırmızı bir kere işlemişti içime.
    oysa ki ikisi birden çok daha güzel olurdu.
    ikisiylede sevişebilirdim aynı yatakta.
    siyahın dudakalrını parçalarken kırmızıyı okşayabilirdim.
    permasharp marka bir jiletle girerdim yatağa.
    kansız aşk olmaz derdi biri.
    haklıydı.
    sevişmek de aşkın bir evresiydi.

    kaç kişiyle kimle olduğu o kadar da önemli değildi.

    biriyle aşk yaşamak için onu sevmen gerekmez di.

    küçük kegibler atardım bileklerine önce.
    sonra siyah ve kırmızının kendi kanlarını emmelerini izlerdim.
    o kadar çok şehvetlendirirdirdi ki bu beni.
    hiç bir zaman bu gösteriye çok dayanamazdım.
    önce göğsümde sonra kollarımda kegibler açardım
    kırmızı ve siyahı bedenime davet ederim.
    ben onları tadarken onların beni tüketmelerini izlerdim.
    kesilikle ikiside olmalıydı.
    siyaha da kırmızıya da istedikleri herşeyi verebilecek bir adamdım.

    gözlerimi açtığımda 2side yatıyordu yanımda. bedenleri kırmızıya boyanmış bir şekilde.
    hiç umurlarında bile olmadan.
    dün gece yaşadıklarını bile hatırlayamadan.
    bir daha yaşayamacakları bir geceyi hayırlayamadan.
    çıplak bedenlerini geceden kalan şarapla yıkadım.
    masada duran sigara paketinden bir sigara çıkarıp plastik sandalyelerden birini çektim yatağın yanına.
    hala uyuyan siyaha ve kırmızıya uzun uzun baktım.
    tüm bedenleri
    dudağımın değdiği her yer.
    dişlerimi geçirdiğim kalçaları
    öyle güzeller ki.
    bir ömür yaşamak isterdim ikisiyle de.
    ömür.
    artık ne kadar sürüyorsa o kadar.

    yerdeki pantolonumdan kemeri çıkardım
    ve pürüssüz ama kan kurumuş bedenlerine vurmaya başladım
    içimde ne varsa
    tüm kadınlara beslediğim kin ve nefretle.
    bedenlerinde kuruyan kana yenilerini katmak için.
    onları bir ömür benim kılmak için.
    hiç düşünmedim.
    vurdukça, bana yalvaran gözlerle bakmalarına hiç bir zaman acımadım
    eğer acınacak birisi var ise
    o da bendim.
    kendi kanlarında boğulmalarını izledim siyah ve kırmızının.

    isterdim bunu.
    gerçekten isterdim.
    Tümünü Göster
    ···