/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +1
    Rezervasyon
    ···
  2. 52.
    +1
    Son partı edit yaparken sıkıntı çıktı tekrar yazmam gerekiyor.
    Edit: ilki kadar güzel olmadı kusuruma bakmayın.
    ···
  3. 53.
    +1
    Rezervasyon
    ···
  4. 54.
    +1
    Okurum rez
    ···
  5. 55.
    +1
    Eline sağlık
    ···
  6. 56.
    +1
    Aslında bunu sorarak kıza koz vermiştim.
    B: Çok mu merak ettin ? (Huur kikirdemesi)
    E: Hee sorma.
    B: Neyse, bir süre kendine gelsin diye bir şey demedim. Sonra beni öpmeye kalktı.
    Bunu der demez yüz ifadem değişti ama kıza koz vermemeliydim. Bu yüzden hiçbir şey yokmuş gibi davrandım.
    B: Ne oldu da yüzün düştü ?
    E: Bir şey yok ya, yaraya ter geldi.
    B: Tentürdiyotu süreyim, ondan sonra sızısı geçer.
    E: Bi yara bandı taksan da rahatlasam.
    B: Bu yarabantları ne kadar büyük be ?!
    E: Su geçirmez, ondan dolayı öyle.
    B: Niye o yarabandından kullanıyorsun ki ?
    • Flashback*
    A: Evlat, dikkat et. Kafanı vuracaksın.
    B: Sıkıntı yok. (Sandalyeden düşer ve kafasını fırına vurur)
    A: iyi misin, DiKKAT ET, ÇIK ORADAN ! Kafanda bir şey var mı ?
    Peder (üvey babam): Hayatım, k-kk-kolun !
    A: AAAA!!!
    (Çikolata almak için uzandığım rafa, annemin sözünü dinlemeden, dikkatsiz bir şekilde yaptığım için sandalyeden düştüm. Sonucunda annem beni kurtarmak için kafama düşecek olan tavayı tuttu ve tavadaki kızgın yağ annemin eline kütle biçiminde yanık izi bıraktı. Annem ise eline o bandı yapıştırdı. Büyük, içinde beyaz sargı bezi ve tentürdiyot bulunan, dışı şeffaf yapışkanlı. Ben ise o gün 8 yaşımda olmama rağmen bir şey fark ettim. Yaralanmalar her zaman benim hatamdı ve daha dikkatli olmam gerekiyordu. Bu yüzden her seferinde bu banda bakar ve bu olayı hatırlarım.)
    • Now*
    E: Çünkü su geçirmiyor.
    B: Peeekiiii. (Tentürdiyot basar)
    E: Ahhhh, yavaş. Askerlik arkadaşın mıyım ben senin ?
    B: Özür dilerim, çok özür dilerim.
    Dedi ve boynuma atladı. Aslında fena değildi be. Hep benim için uğraşıyor falan.
    B: Neyse, bastım suratına tokatı. Aramızda geçen her şeyi anlattım ona. Seni ne kadar sevdiğimi, nasıl bir gün geçirdiğimizi. Sonra beni eve bıraktı. Artık arkadaşım kalamayacağını ve buna son günümüz olduğunu, son görüşmemiz olduğunu, çünkü seni istediğimi ve senin için gerekirse her şeyden vazgeçebileceğimi göstermek istedim sana.
    E: Bu konuyu düşüneceğim.
    Eğer beni istiyorsa emek vermesi gerek. Normalde affetmiştim fakat hemen yüz vermeyecektim. Gerçi ben yüz vermeyi sevmem çünkü astarını isterler. Büyük ihtimalle Ebru\\\\\\\'dan ses gelmeyecek zaten.
    Bunu dedikten sonra Buse yaramı sardı ve ben Buse\\\\\\\'nin sırasına geçtim.
    E: Şuydu senin sıran değil mi ?
    B: Hmhm.
    E: iyi tamam, şimdi cici bir yastık ol ve rahat dur.
    B: Ha ? Hahaha.
    E: Vay be, hem ağlattım hem güldürdüm.
    B: Harbi ya senin için yaşlandım resmen.
    E: Öyle deme len benden gençsin.
    B: Nasıl be aynı yaştayız.
    E: Hayır, ben okula senden 1 sene sonra başladım. Demek ki her şey maddiyat değilmiş di mi ? 1 sene sonra da yapılabiliyormuş. (Gözünün en dibine bakarak bin sırıtışı)
    B: Yaaa, iğneleme. Canım yanıyor.
    E: Banne, sen tentürdiyot sürene kadar benim canımı yaktın.
    B: Yaa, özür dilerim. (Gözleri dolar)
    E: Neyse, sevgili yastık. Şimdi iyi bir yastık ol.
    Kafamı kalbinin üstüne koydum. Kafamın okşanması eşliğinde kalp atışlarını dinleyerek uyudum.
    • Flashback*
    (Geçmiş zamanda omzumun sıra ile parçalandığı gün acilden ameliyata alındım. Birkaç gün sonra taburcu olup eve geldim. Eve geldiğim ilk gün:)
    A: (Uyumakta ve sayıklamaktadır): Eirene, Eirene. Nefes al Eirene.
    Birden çığlık atarak uyanır. Yavaşça yanıma gelir ve nefesime bakar. Daha sonra kafasını kalbime koyarak uyur. Bu olay gece saat 1\\\\\\\'de olur. Ben ise annem rahat uyusun diye sabah 7 ye kadar annemin kafasını okşarım.
    • Now*
    Zilin çalması ile uyandım. Bu sefer de Buse uyuya kaldı. Ellerini sıraya koyup kafasını da rahatça yerleştirdim ve üstüne hırkasını örtüp yaptırdıktan sonra sınıfıma gidip bir şeyler yedim.
    Cengiz: Kanka, nasıl oldun ?
    E: Buna da şükür diyelim. Daha iyi günlerim de oldu.
    C: Olm o çocuğun arkası vardır şimdi. Rahat durmaz. Okul çıkışı beraber gidelim.
    E: Öyle şeylere gerek yok kanka, rahat durmayacak biliyorum ama bu gün değil. Hali yok. intikamı kendi almak istiyor ama iyileşmesi en az 1.2 ay. Neyse, kanka son iki ders ne ?
    C: Tarih.
    E: Giberler, ben şimdi yatıyorum. Sen beni son ders uyandır.
    (to be continued)
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      iyi okumalar ve iyi geceler millet. Ben yatıyorum.
      ···
    2. 2.
      0
      Nerden lan devami sabahtan beri okuyorum bitir şunu
      ···
    3. 3.
      0
      devam edicenmi
      ···
    4. diğerleri 1
  7. 57.
    +1
    http://www.incisozluk.com.tr/e/199081761/ rez
    ···
  8. 58.
    +1
    http://www.incisozluk.com.tr/e/199081761/
    ···
  9. 59.
    +1
    Rezonans
    ···
  10. 60.
    +1
    ( https://youtu.be/Ohwpl_OgQdI )
    Sınıfa giren Buseydi. Sulu ve korkmuş gözler ile bana bakıyordu.
    B: Ne oldu sana böyle ?
    E: Film izler gibi kavga izlediniz birde soruyorsunuz.
    B: Ohaaa, şu kana bak. Nasıl oldu bu.
    E: Diz attı.
    B: Acımıyor mu be, sende insansın ? Dur, buzu ver bana (elimden buzu aldı zorla ve eli titreye titreye) bastıracağım, acırsa söyle. Şuna bak yaaa, huur evladı nasıl vurmuş.
    E: Hayret, ilk defa biri bana sende insansın dedi. (Gülerek)
    B: Hâlâ nasıl gülmeyi başarabiliyorsun ? (Gözünden damla gelerek)
    Sap sarı saçları, çiçek bahçesi gibi kokusu, daracık pantolonu... TiTTTRETTiN BENi HUUR.
    E: Ah (kısık bir sesle).
    B: Pardon, pardon, çok özür dilerim. Çok mu acıdı.
    E: Yok be o kadar değil ama dikkat et sertleşiyorsun.
    B: Pardon (hafif ağlamaklı burnu dolu).
    E: Sıkıntı yok.
    B:Bekle ben sana ıslak mendil getireyim, terini bir sil.
    E: Benim yüzümden derse geç kalma. Yok ya-
    B: GiBTiRTME BANA YOKUNU, ŞU HALiNE BAK. SENi NASIL BIRAKIP DERSE GiTMEMi BEKLiYORSUN ?
    E: Tamam be, zaten canım yanıyor. Bağırma bana. Kırılırım sonra. (Küçük çocuk gibi söyledim)
    B: (Yavaş bir şekilde ağlamaya başladı) Pardon, özür dilerim.
    E: Sakin ol yahu. Takılıyorum sadece.
    Fazla üstüne gitmedim ya da kendimi geri çekmedim. Fırsattan istifade edip ilgimden yararlanmasın huur.
    E: Gel, sen buzu tutarken ben göz yaşlarını sileyim.
    Sildim, daha sonra o benim kaşıma gözüme kolonyalı mendili bastı. Çantam olsa tentürdiyot sürerdim ama ders vaktiydi.
    E: Sen niye sınıfa geldin ?
    B: Cemal hocaya (müdür yardımcısı) kağıt vermeye gidecektim.
    E: Niye ki ?
    B: Okula gelesim yok diye annemden salı ve çarşamba için izin kağıdı imzalamasını istedim. Sen anlat niye kavga oldu ?
    E: Bir nedeni yoktu.
    B: HMM TABi TABi, Bende angutum zaten. (Burnunu çekti) Neden saldırdı sana o huur ?
    E: Ömer Ebruyu aldatmış. Ebru ise geçen gün bizim dükkana geldi. (Buse kıllanmaya başladı) Biraz gezdik falan, daha sonra muhabbet iyi geçince aramız düzeldi gibi oldu. Bugün Ömer sınıfıma geldi ve beni tehdit falan etti. Ne yavşak insansın falan dedi. Bende bir şey yok sadece arkadaşız ayrıca bana bunu diyorsun ama Ebruyu aldatan insan sensin ve ben o kıza destek oldum. Ben mj yavşağım sen mi gibisinden yanıtlar verdim. Sonra birbirimize çomar atarı yaptık sonr-
    B: Sonrası ise mağlum. Ebru onun yanına gitti.
    E: Bunu neden söyledin şimdi.
    B: Hiç (suratı düşmüş bir şekilde bana bakıyordu).
    E: Tabii canım bir hiç uğruna. Babaannemin de yannağı var zaten.
    B: Yaa, şakanın sırası değil.
    Hayatın tasağında bir insanımdır. Kıyamet kopacak deseler yapıştırın sabit kalsın diyebilecek kadar rahatımdır. Ama bazen ben de şuurumu kaybederim tabii ki.
    Buse tekrar buzu bastırdı.
    E: Ahhh, yavaş.
    B: Pardon. Pardon, bir an kendimi kaybettim. (Tekrar ağlamaya başladı)
    E: Tamam sıkıntı yok, sakin.
    Buse gözümün içine baktı ve birden üstüme atlayıp sarılmaya başladı. Kolları ile boynuma kene gibi kenetlenmiş durumdaydı.
    Az daha sıkarsan ölücem amk kenesi. Açıkçası şaşırmıştım. Herhalde cuma gününden sonra benden soğur diye düşündüm.
    B: Canının yanmasına dayanamıyorum artık. Bu kadar merhametli olma. Lütfen. Benim olmasan bile mutlu şekilde yaşadığını görmek istiyorum.
    Aslında Buse haklıydı. Merhamet etmesem tek tekme ile de alabilirdim. Cidden mükemmel reflexlerim var.
    Tepki vermedim. Zaten hemen ardından zil çaldı. Kimse görmeden ayrılmamız ve benim üstümü giymem gerekliydi. (To be continued)
    Tümünü Göster
    ···
  11. 61.
    +1
    Rezervasyon
    ···
  12. 62.
    +2 -1
    *Reklamlar*
    Panpalar yarın mat sınavım var, o yüzden bu hafta boyunca (bugün dahil) büyük ihtimalle her gün tek part ama uzun atmayı denerim. iyi geceler.
    • Reklamlar devam ediyor*
    ···
    1. 1.
      0
      Sen varya taşak geçiyosun resmen şuna adam akıllı bi devam et artık
      ···
  13. 63.
    +1
    Rezervasyon
    ···
  14. 64.
    +1
    Rezzzzzzzźzzzzzz
    ···
  15. 65.
    +1
    Yaz qnq
    ···
  16. 66.
    +1
    (Eirene present iyi okumalar diler, https://youtu.be/tlILlcCE8Sc )
    Aradan yarım saat geçti, Ebru beni dürtüyordu.
    E: Eirene, saat geç oldu. Benim artık gitmem gerek.
    Arabaya bindik, biraz uyku mahmuru bir şekilde yavaş yavaş sürmeye başladım.
    E: Beni bıraktıktan sonra ne yapacaksın ?
    B: Yine dağa geçerim herhalde ?
    E: Neden eve gitmiyorsun ?
    B: Gidesim yok.
    E: Evde mi bir şey oldu yoksa ?
    B: Ne çok soru sordun ya.
    E: Rahatsız edeceğimi bilmiyordum ya, pardon.
    ister Ebru ol ister dünya'nın en güzel kızı, afranı gotune tafranı dıbına sokar çift şeritli yol gibi giberim normalde ama kafam bozuk.
    Eve bırakana kadar ses çıkarmadı.
    B: E, soru sor mayacak mısın ?
    E: Az önce bu yüzden bana kızdın ya!
    B: Bebeğim, sen böyle her şeye atar mı yapacaksın ?
    Eve gidene kadar hiçbir şey demedi. Eve vardık.
    E: iyi geceler.
    Kapıyı çarparak indi.
    Gibtir git sanki sana muhtacım amk. Sen yokken de ben vardım. Yine dağa çıktım. Son iki şişe biram vardı. Onları da içtikten sonra vurdum kafayı uyukladım.
    Saat sabahın 11'idi. Güneş ışıkları gözümü giberken arabanın içi havasızlıktan ölüyordu. Arabayı çalıştırdım ve camları açtım. Biraz kendime geldikten sonra yaktım bi dal, kafa Jüpiter babağ.
    Kurt gibi açıkmıştım. Sırtım biraz ağrımıştı. Arabadan inip biraz esneme yaptıktan sonra tekrar arabaya bindim. Eve doğru sürmeye başladım. Telefonum hâlâ kapalıydı. Eve doğru yaklaşırken Buseyi gördüm. Fırına giriyordu. Arabayı görünce istemsizce bakmasını hemen ardından gözünü kaçırmasını gördüm. Pekte giblemedim. Eve doğru devam ettim. Dükkan açıktı. Arabayı park ettim. Dükkanın önünde bahçe musluğu vardı. Merdivenlerin altında ise hortum. Hortumu alıp arabaya bi su tuttum. Daha sonra dükkana girdim.
    E: Günaydın.
    Annem: Günaydın.
    Hayret, bizimkiler bana tavır almamıştı. Önce odama çıktım, daha sonra ise ılık bir duş aldım. Kendime geldikten sonra giyinip kahvaltı hazırladım. Bugün yapacak bir işim yoktu. Tek planım taekwondo antrenmanımdı. Telefonumu açtım. 7 cevapsız çağrı vardı. Hepsi Eda'ya aitti. Geri dönmedim. Telefonu şarja takıp saat 3 e kadar ders çalıştım. Annem odama geldi:
    Annem: Ne yapıyorsun ?
    B: Ders çalışıyorum.
    A: Hayret, seni ders çalışırken görmek şaşırtıcı.
    Allah Allah, yannağıma bak hele. Sanki bu seneye kadar hiç çalışmadım. Aslında haklı lan, hiç çalışmadım. Saat 4 gibi evden çıkarak Taekwondo'ya doğru yola koyuldum. Her zaman ki gibi antrenmandı işte. Yolda dönerken Eda'yı gördüm. O da beni fark etmiş olmalı ki yanıma doğru gelmeye başladı. Güler bir yüzle:
    E: Selam.
    B: Selam.
    E: Dün ni-
    B: Dün hakkında tek kelime etme.
    E: Sakin ol şampiyon.
    B: Sakinim.
    E: Bugün niye beni hiç aramadın, çok merak ettim seni.
    B: insanları meraklandırmayı severim.
    E: Eve kaçta geldin ?
    B: 12 gibiydi herhalde.
    E: Niye aramadın ki ?
    B: Ders çalışıyordum.
    E: Vaaay, anlamadığın yer var mı ?
    B: Anladığın yer var mı diye sorsan daha doğru olur.
    E: Konu ney ki ?
    B: Türev ve fonksiyonları.
    E: Hmm, en sevdiğim.
    B: Ne demezsin.
    E: Bu akşam seni çalıştırabilirim.
    B: Sahiden mi ? Aslında bu işime gelir, iki haftaya sınavlarım başlayacak.
    Gözlerim parıldadı. 70'in altında not almak istemem açıkçası.
    E: Akşam 6 gibi ders kitaplarını da al gel.
    B: Tamam ama annenler rahatsız olmasın dünden sonra ?
    E: Sıkıntı yok. Sen rahat ol.
    Bu konuşma bitince ikimiz de otobüsten inmiştik. Eve girip hızlıca bir duş aldım. Çantama ders kitaplarımı attım, bir şeyler atıştırıp, dişlerimi fırçaladım. Kısaca jilet oldum diyebiliriz. Saat akşam 6.30 gibi Eda benk aradı.
    E: Hazır mısın ?
    B: Bilmem, olayım mı ?
    E: Naz yapmayı bırak ya, dersi olan sensin.
    B: Pekâlâ, tam teşkilat hazırım kaptan.
    E: Tamam len o kadar ciddi olma.
    B: Sende iki yüz verdim diye şımarma.
    E: (Güler) Neyse, gel hadi.
    Anneme haber verdim ve evden çıktım. Edaların kapısının önüne gittim. Kapıyı çaldım.
    Eda: Geliyorum bir dakika.
    Eda kapıyı açtı.
    Eda: Hazır mısın diye sorarken bu kadar şık beklemiyordum seni.
    Ben: içerisi musait mi ?
    E: Kapıya çağırmadım herhalde.
    içeride hiç ses ve ekstra ışık yoktu.
    E: Hoş geldin.
    içten bir sarılma ile karşıladı beni. Altında ince, mavi bir kapri, üstünde beyaz ve büyük dekolteli bir tişört vardı. Çorapları her zaman ki gibi beyaz ve tavşanlıydı. Siyah ve yarım sütyen giymişti. Yavaş yavaş ve kıvırta kıvırta önümden yürürken elimi tutup beni odasına zütürüyordu.
    Odası yine loş ışıklıydı. Ders masasının üstündeki mumlar yanıyordu.
    Eda: Sen geç otur, ben geliyorum.
    Su içip geldi. Ders çalışmaya başladık. Yaklaşık 1.30 saat olmuştu.
    Eda: Bak şimdi bu soruda eşitlik var ve 0 a eşit. Demek ki burada denklem var. Bu yüzden X'e değer ver.
    Ben: Olmaz.
    Eda: Niye ?
    Ben: Zütü kalkar.
    Eda: Bende ciddi bir şey diyeceksin zannettim. (Gülerek)
    Soruyu çözdükten sonra.
    Eda: Biraz mola mı versek ? Sen sıkılmadın mı ?
    Ben: Evet ya, artık sıkıcı olmaya başladı.
    Eda odanın ışık seviyesini düşürdü ve bilgisayara geçti.
    ( https://youtu.be/dck9K1kfJvQ )
    B: Yine mi aynı şarkı ?
    E: Bence güzel, istiyorsan değiştireyim ?
    B: Bana fark etmez.
    E: Ayrıca senin yanındayken bu şarkı güzel oluyor.
    B: Niye be ?
    E: Dün dediğimi hatırlıyor musun ? Bu akşam bize gelmeni söylemiştim. (Dudaklarını yalamaya başladı)
    B: Yani ?
    E: ALLAHSIZIN OĞLU, SENiN iÇiN YANIYORUM BE! FARK ET ARTIK BENi.
    VEEE ANADOLU ÇOMARINA ORTA GELiR, ANADOLU ÇOMARI SAĞ KANATTA ULUMAYA BAŞLAR.
    B: Söndürmek bana düşüyor sanırım ?
    Bu demektir ki, bir adım daha ileri atarsan o züt benimdir.
    E: (Gülerek) Şu diğer tekniklerini de göstersene, neydi ya o, Mevlana kıskacı mı ?
    B: Bakıyorum da bana çok meraklısın.
    Oturduğu sandalyeden kalkarak yanıma doğru yaklaştı.
    E: Yaklaşık bir senedir senin hayalini kuruyorum. Her gün odanı dikizlemekten öldüm bittim. Biri görse adım sapığa çıkardı be.
    Gözleri gözlerimin içi ile full temastı. Elleri ellerimdeydi. ilk adımı ondan bekliyordum ama dudağımı dudağına zütürerek gazı da ateşlemeyi ihmal etmedim.
    (to be continued... )
    Tümünü Göster
    ···
  17. 67.
    +1
    Rezerved
    ···
  18. 68.
    +1
    ( https://youtu.be/uGhKqb2Ow3E )
    E: Bu sabah niye bize geldin ?
    B: Kötü mü ettim ?
    E: iyisini kötüsünü sormadım. Niye geldin. Bir amacın vardı belli.
    B: Dün yanımdan öylece koşup gittin. Bunu neden yaptın diye sormak için.
    E: Sadece bunun için mi ?
    B: Hayır be, nasıl oldun ne durumdasın diye görmek için.
    E: Düşünceli kız çıktın sen. Sağ ol.
    Buse iyi bir kız. Belki ona şans vermeliyim ?
    B: Peki dün neden gittin ?
    E: Sadece bitmiş bir şeyi bir daha görmemek için.
    B: Ha ?
    E: Mal ayağına yatma. Dün olanların farkında olduğunu gayet iyi biliyorum.
    B: Pekâlâ, Ebruyu sevip sevmediğini öğrenmeye çalışıyordum. Ama söylemedin. Sağ ol.
    E: Söylesem bile bir şey fark et-
    B: EDECEK !
    E: BAĞIRMA BANA !
    B: BAĞIRIRIM, SENiN iÇiN HER ŞEYDEN VAZGEÇTiM. DEĞiŞTiM. HER GÜN PEŞiNDE KOŞUYORUM. GÖR BENi DiYE BAĞIRIYORUM AMA SESiM KULAKLARINA GELMiYOR. BAĞIRIRIM, DUY ARTIK BENi, YORMA ARTIK BENi DiYE.
    Buranın analizinden çıkardığım sonuç:
    - Kız cidden bana aşık.
    - Kız cidden peşimden koşmaktan yorulmuş, her an pes edebilir.
    - Benden ilgi bekliyor, ki gayet normal. Türk kızları vs ilgi mastürbatörleri olunca beni de onlarla karıştırdı. Ama kişiliğim iyice içine yansıyor ve karakterim iyice hoşuna gitmiş.
    -Ütopyasıyım.
    Bir şey demedim ve rahatlatmak için sarıldım. Caddedeki herkes bize bakıyordu.
    B: Şimdi söyle bana, hâlâ onu seviyor musun ?
    E: Eğer onu sevsem bu kadar rahat fiziksel temas kuramazdın. Şimdi, kendine gel diye sarıldım. Şunu aklından çıkarma Buse. Bir kere benim güvenimi sarstın.
    B: Ama topa-
    E: Lafımı bölme. Güven sarsmak odanı dağıtıp toplamak gibi bir şey mi zannediyorsun ? Yarın öbür gün bir başka erkek sana yavşayınca ona mı gideceksin.
    B: Tabii ki hayır. Bak, bugün gelme sebeplerimden biri de sensiz yapamıyorum. Sen dün gittiğinden beri uyuyamadım. Ağladım, sorunu kendimde veya sende arasam bile bulamadım.
    E: Tamam, artık bu konuyu kapatalım.
    B: Ne zaman açılsa kapa-
    E: Kapatalım ki akşam cevap verebileyim.
    Gözünden ışıklar saçmaya başladı. Göz yaşları birden aktı gitti. Yerine cennetten akan mutluluk şelaleleri geldi sanki. Boynuma atladı ve:
    B: iyi ki varsın.
    Dedi. Durur mu Anadolu çomarı
    E: Evet, ben olmasam ne tak yiyeceksin sen ?
    B: Yaaa. (hafif bozuk bir ses ile)
    Otobüs gelmişti. Otobüse bindik. Dün uyumadığı belliydi. Yorgunluktan omzuma kafasını koydu ve uyuya kaldı.
    Her yolculuktaki gibi kulaklığımı taktım ve yolu seyretmeye başladım. Bizim de aramız liseli aşıklar gibiydi 4mk. Zaten liseliydik orası ayrı konu. Ayrıca insanlar niye liselilerle dalga geçer ki ? Sen ananın dıbından 30 yaşında mı fırladın ? Belki senden kültürlü, belki senden yetenekli dalga geçtiğin adam. Neyse ne dıbına koyim, sanki milletin arasını düzeltmek bana düşüyor. Sahi ben ne düşünüyordum nereye geldim ya ?
    Okula iki durak kala Buse\'yi tikinden dürterek uyandırdım.
    B: Pu amnskm, yaa n\'apıyorsun manyak ? Tikim var benim.
    E: Hadi canım cidden mi ? Bakayım.
    B: LAAAN !
    E: Aaa, harbi varmış.
    Var olduğunu biliyordum ama maksat daşak geçmece olsun.
    Okula girdik. (Dinlenmeye gidiyorum kolum ve beynim yoruldu amk)
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Olm kaç gündür dinleniyon zaten kalk yaz ulan
      ···
  19. 69.
    +1
    Özge 6. sınıftan beri arkadaşımdı. 10. sınıftaydım. Bir gün çok hastalandım ve bundan dolayı iki hafta okula gidemedim. Akşamın bir vakti bize gelmişti. Ben yatarken yanıma uzanıp bir foto çekti. Bunu öğrendiğimde ise kimseye göstermeyeceğini, sadece bir anı olarak sakladığını söyledi.
    • Now*
    Fotoğrafta siyah efekt ve saat 22.30 yazısı vardı. Altında ise şöyle bir metin.
    Bak Buse, seni üzmek istemem ama Perşembe günü okul çıkışı Eirene ile yakın olduğunuzu, ettiğin yardımları duydum. Bu çocukla ben 6. sınıftan beri tanışıyorum ve senden iyi biliyorum. 10. sınıfta benle çıkmak istediğini, bana deliler gibi aşık olduğunu ve benden vazgeçmeyeceğini söyledi. Bende kalbi kırılmasın diye onayladım. Hatta bu fotoğrafta, bir gece onda kaldığımın kanıtı var. O gece benim ona ait olmamı, bekaretimi almak istediğini ve ileride benimle birlikte olacağını söyledi. Bende inandım ve yattım. Iki hafta sonra ise beni kullanılmış bir çorap gibi kenara attı. Kısaca sen sevdiğim bir insansın, sana yaptıklarımdan dolayı özür diliyorum ve senin de canın yanmasın diye seni uyarmak istedim. Rahatsız ettiğim için özür dilerim. iyi geceler.
    Metin bittiği halde nedense sinirli değildim, aksi halde daha da keyiflendim. Ne demiştim ben size, tilki döner dolaşır ama kürkçü dükkanına gelir.
    E: Sen şimdi bu mesaj yüzünden bana soğuk davranıyorsun ya. Bu gün, bu teslimat bittikten sonra, benden uzak Allah'a yakın ol.
    B: O ne demek şimdi ? Sanırım Özge haklıymış.
    E: Haklı olan biri varsa o da şuan benim. 1. si ben bağımsız biriyim. Farkında isen şu zamana kadar senle ya da başka bir sürü kızla sevgili olma şansım var-
    B: Yani ?
    E: Lafımı bölme, Perşembe günü onla senin kavga ettiğini umursamadığımı, benim bu olayı giblemediğimi ve ona bu yüzden ilgi göstermediğimi fark edince attığı mesaja bak. (Mesajı gösterir)
    B: Peki. (Kendini haklı zannederek dediklerimi giblemez)
    Pekte gibimde değil. Alayınıza yol veririm kralını tanımam amk, sen kimsin lan köylü ?
    Dağın eteklerine geldik ve arabayı deneme vaktim geldi.
    ( https://youtu.be/_olc_skGusI )
    ilk viraj göründü, 3 vites 120 ile gidiyordum, hemde bu bebek ile.. Cidden çok üzücü bir durumdu. ikiye aldım ve gazı kokledim, neredeyse korner gelmişti.
    B: Hey, ne yapıyorsun ? Viraja geldin YAVAŞLA, DUYMUYOR MUSUN BENi ? EL FRENiNi NiYE ÇEK- AAA-AAĞ YiRMAĞA CiDEYRUK...
    ilk virajı tüm potansiyeli vermeden kafamdan almıştım, bir gözüm sudaydı. Neredeyse dökülmesine ramak kalıyordu. Sıra geldi ikinci viraja,
    B: HEEEY, DÜZGÜN SÜR ŞU-
    E: Şu gibik çeneni kapa artık.
    B: Pekâlâ. Özrün kabahatinden büyük.
    E: Anı tak etme de otur keyif al iki dakika.
    ikinci viraja dışardan girdim, derbiyaj ile devir düşürüp biraz frene bastım. Fren her zamankinden daha yumuşaktı. Direksiyonu iceriye kırmıştım ve hill ans tor ile vites düşürüp yavaşladım. Daha sonra gazı debriyajı bıraktığım hızda kökleyerek takip ettiğim yol çizgisini içe aldım. Bu sayede gelecek viraj içerden geçmiş olacaktım. Bu şekilde teslimat noktasına ulaştım. (Yarın erken kalkacağım o yüzden şimdiden yatıyorum, to be continued)...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Tamam56
      ···
  20. 70.
    +2 -1
    ( https://www.youtube.com/watch?v=pMQC0oRFcsY )
    Tam yüzüne geliyordu ki gelmesin diye önüne geçtim ve o smacı kafama yedim. Açıkçası değdi çünkü arkamda Ebru\'nun olduğunu sonradan fark ettim. Dana gibi bir şey ani bir şekilde hareket edince ürkmüştü zavallım. O kadar tatlıydı ki bakışları, kokusu burnumun direklerinde geziniyordu ... Nefret ediyordum bundan. Bu yaptığı beni taciz etmek değil de neydi ? Ondan, güzelim saçlarından, kokusundan, her şeyinden vazgeçip onu tek kalemde gib... öhöm öhöm silmişken neden sürekli karşımda beliriyordu ?
    Gözlerimin içine bakıyordu ürktüğü için. O sırada yanında ise Ömer vardı ... Lan güzel vakti bölmek için tam sırasında geldin di mi gibik ? Okulda başka kız mı yoktu ? Gibtir git kumda oyna ya.
    B: iyi misin ?
    Ebru: I-ıh, hayır iyiyim. (Gözlerimin içine bakakalmıştı)
    Açıkçası o sırada Ebru\'nun dona kalmasına şaşırmadım. Eli mermer kadar sert olan bir voleybolcu dan maç topu ile smaç yemek üzereydi. Kafam Ebruya doğru değil de topa dönük olsa kıkırdak zedelenmesi geçirebilirdim.
    B: Harun yavaş hayvan herif insanlar da geçiyor buradan.
    H: Tamam lan tatava yapma devam et, düzgün oynayacağım söz.
    insanlarla anlaşma şeklime haryandım. Özellikle kendime hayrandım ben ya. Kimseyi giblemiyor, istemediği sürece dert edinmiyor, kendi ve hayatı ile barışık, aktif bir hayatı var daha ne olsun hayran kalmamak için ?
    Teneffüs bitiminde Özgeyle birlikte sınıfa doğru gidiyordum. Nedense Ebru\'nun bir anlık bana baktığını fark ettim. Sonra döndüm ve dedim ki gad diğmmm. Baktığımı fark etmiş olmalıydı ki hızlıca Ömer\'e kafasını çevirmişti. Huur evladındaki şansa bakar mısın ya ... Ben gözlerini görmek için beyin sarsıntısı geçirebileceğim bir topa kafa atayım, sen sadece pişt de. Allah hayatı adil yaratmamış beyler, demek ki yaratan komünist değil.
    Kaçamak şeyler yapmak birilerinden gizli olduğu sürece hoşuma gider aslında ama bu şekilde değil. Ne bileyim karından gizli ayda 2 defa karıya gitmek, ya da 3 ayda 1 kere kuaför değiştirmek. Ama bu ne dıbına koyayım ergen aşkı gibi. Ayrıca aşk dediğimiz şey üremektir ya. Madem aşıksın ya da ben öyleyim gel üreyelim, ne uzatıyon.
    Merdivenleri çıktıktan sonra sınıfa doğru yürüyordum ki ;
    Özge: Eirene, benimle birlikte sınıfa gelsene. Sana bir hediyem var.
    Diyerek beni sınıfa doğru elimden tutarak çekiştirdi. Sınıfa girdik ama boştu, bir tek Özge\'nin çantası sırasında duruyordu.
    Özge: Kapıyı kapatsana.
    B: Ne için ?
    Özge: Kapa ve gözlerini kapa ya hadi. Onu sırf senin için aldım.
    B: O ne ?
    Özge: Soru sormak yerine dediklerimi yapacak mısın, polis mi çağırayım ?
    Hediyeyi merak etmiştim açıkçası ve dediğini yaptım. Kapıyı kapadım, gözlerimi kapadım ve Özge\'ye döndüm. Birden sıcak bir şeyin bana doğru yaklaştığını hissettim. O sıcaklık beni okşuyordu. Hafif bir sıcaklıktı. Sanki vücut ısısı gibi. Daha sonradan anladım ki bir nefesmiş. Özge\'nin nefesi. Dudağıma vuran sıcaklık artık dudağımla birleşmişti. O sıcaklık hava değil tendi artık. Hafif bır ıslaklık hissettim. Şok olmuştum. O kadar şaşırmıştım ki ne karşılık verebildim ne de tepki gösterebildim. Dudağı dudağımda dili ise dilimdeydi. Parmak ucuna çıkmış bir şekilde öpüyordu beni. Elleri boynumda sarılıydı. O kadar sıkı sarılıyordu ki neredeyse boynumu kıracaktı.
    Özge: Nasıl, tadını beğendin mi ? Senin için aldım, çilek aromasını çok seviyorsun. Aynı şekilde dolgun dudaklar da her erkeğin hoşuna gider. Hem parlatıyor da.
    B:(Daha yeni gözlerimi açabilmiştim) Bunu neden yaptın ?
    Özge: Beğenmedin mi ?
    B: Bu soruya cevap vermeyeceğim, sadece merak ediyorum. Neden yaptın ?
    Özge: Canım istedi bende yaptım. Daha da fazla yapmak isterdim ama yeri burası değil ihihihi.
    B: Pekâla.
    Açıkçası çok şaşırmıştım ve şaşırdığı zaman mala bağlayan biriydim. Hoşuma gitmedi diyemem. Ama bunda farklı bir şey daha vardı. Beni öperken yanlışlıkla elim göğsüne çarpmıştı. Ellememiştim ama değdiği için nasıl şiştiğini anlayabildim. Kafa atsam beynim 2 lobdan 4 loba çıkardı herhalde.
    B: Başka hediyen yoksa ben sınıfa gidiyorum. (Garip bir surat ifadesi ve garip bir ses tonu ile)
    Özge: Bu günlük bu kadar hediye yeter sana (Bin sırıtışı)
    Ders fizikti. En sevdiğim ders. Ama Özge\'den dolayı kafamı veremedim. En iyisi uyumak olurdu herhalde diye düşündüm.
    5. teneffüste Ceren yanıma geldi.
    C: Okul çıkışı Cengiz ile Berkay kavga edecekmiş.
    B: Yani ?
    C: BU NASIL UMURSAMAZLIK YA !
    B: Sesini alçalt ya da daha iyisi defol git. (Uykulu bir tavır ile)
    C: Gidiyorum ama şunu bil, Cengiz senin kardeşin gib...
    B: Artık kardeşim değilsin dedi ama hiçbiriniz bilmiyorsunuz. Siz de haklısınız, basın açıklaması vermeliydik. Bak Ceren beni süper kahraman falan mı zannediyorsun ? Millet kavga ediyorsa etsin banan ne ? Bana dokunmayan yılan bin yaşasın, gerisi pekte umurumda değil.
    C: Erkek milleti değil mi hepiniz aynısınız (kezban tripleri ve tavırları)
    Burada kafamı kurcalayan bir kaç şey vardı.
    1- Cengiz kavga ederse Dünyalılar ile Marslılar birbirine girmiş gibi olur, çok fazla arkası var. Olan o çocuğa olur.
    2- Ben süper kahraman falan mıyım dıbına soktuklarım ?
    3- Bu kavga bana nasıl Ceren yolu ile bildirildi ? Hadi kimse bilmiyor bu gibik nereden öğrendi ?
    4- Gitmeli miyim ?
    5- Özge ne yapıyor ?
    6- Sıranın kenarına ne olmuş amk ?
    Sıra geldi okul çıkışına. Berkay denen çocuğu tanıyor muyum diye soracaksınız. Hayır, çünkü boş gezenin boş kalfası. Kız için anne babasını satabilecek potansiyele sahip, birazcık arkası olan, cesaret ile aptallığı birbirine karıştıran, güçsüz çomarın tekidir. Fakat oraya teke tek diye çağırıp 15 kişi ile gelir. Ve Cengiz ile aramda ne kadar tatsızlık olsa bile onun bilmem kaç katı kadar samimiyet var. Bu samimiyet iki zütü taklı kezban yüzünden bozulmaz diye düşünüyorum. Ama Cengiz bu, bozabilir de. Velhasıl kendi iç muhasebemi bitirir bitirmez çantamı topladım. Hava kapalıydı, çektim kapşonumu, ellerim cebimde taktım kulaklığımı. Kavga mekanına doğru yola koyuldum. Kahramanlık yapmak haddime değil ama yapacağım şey kahramanlıkta değildi. Ya kavgayı hiç başlatmayacaktım, ya da Cengizi aradan çekip olduğunca az darbe alarak herkesi etkisiz hale getirecektim. Başım yanar mı bilmem ama taekwondo lisansım yanar ise ilk Cengiz\'i sonra Berkay\'ı dayak manyağı yaparım.
    Tümünü Göster
    ···