1. 1.
    0
    12-13 entryde anlatırım uzatmam okuyan okur okumayan ders alır huur cocukları
    editgibi1: tamamı @14 hammuğa koduglarım.
    edit gibi2: kardeşiniz yine krallık yapıo okurken alttan bu şarkı girsin ebenizin efkarını zütüne kadar ılık ılık hissedin..

    http://www.youtube.com/watch?v=mwdxkggd2g8
    ···
  2. 2.
    +1
    kurşun gibi ağır sarı yapraklarla örtülü gölleri olan kızıl bir sonbahar akşamıydı, yerler ıslak kalbin çamurlu.
    kurşun gibi ağırdı kalbin.
    bir sigara yaktın, bir sigara, bir tane daha.
    iki metre kare dumanaltı yağmur yağmış bir kanepede.
    sonra fark ediyorum, gariptir farkındalıklarım farkında oldukların kadar işe yarar değiller.
    ···
  3. 3.
    +1
    - nasılsın bugün?
    - hiç!
    - nasıl hiç?
    - hiç işte.
    biliyorum ve ilginçtir seni ilk defa anlıyorum.
    bende bir asırdır kendimi hiç gibi hissediyordum. en az iki ömür harcadım hislerimi hepten köreltmek için.
    saçma ve fakat bir kelime ile allak bullak bir bine dönüyorum.
    ···
  4. 4.
    0
    - peki o zaman... su getireyim mi içer misin?
    - ncık.
    - ne ?
    - ncık. istemiyorum.
    daha dün bir liste yaptım. böyle alışverişe çıkacak liseli kızlar gibi onu alayım bunu alayım diye. sonra baktım ki alacaklarım değil alacaklılarım var listede.
    ···
  5. 5.
    0
    - istediğin bir şey yapalım.
    - hiç bişey istemiyorum.
    - ...
    kızıl güneş son demlerinde bir iki dakika sonra uzun bir kış başlayacak gibi... hissediyorum. nedendir bilinmez, karanlık suratlarda nur arıyorduk eskiden belki senden önce binlerce kez denedim bunu. şimdi sen vardın ya, hani en son sonbaharda, o dakikadan sonra kapandı tüm aramalar, tüm aradıklarıma ulaşılamıyordu ve sinyal sesinden sonra bırakacak kimseye bir mesajım yoktu.
    ···
  6. 6.
    +1
    - peki yatıyorum ben.
    - iyi geceler.
    - bu kadar mı?
    - ne gelip üstünü mü örteyim bide!
    mesaj vermedim ben yaşadıklarımla, böyle bir kaygım da olmadı benim. 160 karakter yaşıyoruz hayatı. amasya'yı hatırladım göl kenarı salakça bir kamp yapma sevdası var içimizde. her gittiğimiz yerde göl olsun illa akarsu olsun kıyısında oturup kahve pişirelim odun ateşinde. onbin kilometre yol yaptık motor üstünde, neymiş türkiye turuymuş. tamamda sele kıçımıza yapıştı be kızım. tek derdin bu dimi manzaraya karşı kahve içmek kendinle.
    ···
  7. 7.
    0
    - peki allah rahatlık versin, ben yatar eyvallah.
    - sanada elveda
    - ... ne!
    dedim ya upuzun bir kış var ve daha aylardan kasım. bazen küfür ederdin sinirlenince ana bacı sövsende dudağının kenarına konan çiğdem çiğdem açan gamzelerinde unutuluyor yerli yersiz sövmelerin. şimdi ne söylersen söyle kurşun bile girip çıkıyor bir şekilde.
    ···
  8. 8.
    0
    - ...
    - gidiyorum ben.
    portmantonun altını silecektim ben bak yine unuttum. hiç bir zaman akşam eve gelince işime gelmezdi benim. hep bir parmak toz birikirdi orada. böceklerimizin en sevdiği yerdi portmantonun altı. ilaçlayacağım zaman bile fatiha okurdun gevrek gevrek gülerek. zili tamir edecektim daha. zeki mürenden çalacaktı kapı. misafirlerimize kapıyı açmayıp rakı sofrası kuracaktık gelenlerin keyfine.
    ···
  9. 9.
    +1
    - tamam. güle güle
    - ...
    bilseydim kırılıp dağılacağını kapının, ne pastan kızıla dönen menteşelerini değişirdim o köhne ahşap kapının, ne önünde duran, bir tarafında hoşgeldiniz tersinde güle güle yazan paspası alırdım. ikea evinizin otu taku rekldıbını sen yazmadın belki ama ottan taktan sebepleri de ben sokmadım o kapıdan içeri. bakınca değişmeyecek gidişin, bir saniye de istemeyeceğim senden merak etme. asla hiçlik bu kadar yakışmayacak sensizliğe. lütfen çıkarken açık bırak kapıyı bir dost ziyaret eder böyle saatlerde beni. ehlen ve sehlen merhaba yalnızlık.
    - tak...
    ···
  10. 10.
    0
    bitti amk huurları okumak isteyen okur istemeyende entry girmesin allahına kadar söverim
    ···
  11. 11.
    +2
    buda tamamı azını yüzünü gibtiklerim... Şimdi oturun ya osbir çekin yada gibtirin gidin.

    kurşun gibi ağır sarı yapraklarla örtülü gölleri olan kızıl bir sonbahar akşamıydı, yerler ıslak kalbin çamurlu.
    kurşun gibi ağırdı kalbin.
    bir sigara yaktın, bir sigara, bir tane daha.
    iki metre kare dumanaltı yağmur yağmış bir kanepede.
    sonra fark ediyorum, gariptir farkındalıklarım farkında oldukların kadar işe yarar değiller.
    - nasılsın bugün?
    - hiç!
    - nasıl hiç?
    - hiç işte.
    biliyorum ve ilginçtir seni ilk defa anlıyorum.
    bende bir asırdır kendimi hiç gibi hissediyordum. en az iki ömür harcadım hislerimi hepten köreltmek için.
    saçma ve fakat bir kelime ile allak bullak bir bine dönüyorum.
    - peki o zaman... su getireyim mi içer misin?
    - ncık.
    - ne ?
    - ncık. istemiyorum.
    daha dün bir liste yaptım. böyle alışverişe çıkacak liseli kızlar gibi onu alayım bunu alayım diye. sonra baktım ki alacaklarım değil alacaklılarım var listede.
    - istediğin bir şey yapalım.
    - hiç bişey istemiyorum.
    - ...
    kızıl güneş son demlerinde bir iki dakika sonra uzun bir kış başlayacak gibi... hissediyorum. nedendir bilinmez, karanlık suratlarda nur arıyorduk eskiden belki senden önce binlerce kez denedim bunu. şimdi sen vardın ya, hani en son sonbaharda, o dakikadan sonra kapandı tüm aramalar, tüm aradıklarıma ulaşılamıyordu ve sinyal sesinden sonra bırakacak kimseye bir mesajım yoktu.
    - peki yatıyorum ben.
    - iyi geceler.
    - bu kadar mı?
    - ne gelip üstünü mü örteyim bide!
    mesaj vermedim ben yaşadıklarımla, böyle bir kaygım da olmadı benim. 160 karakter yaşıyoruz hayatı. amasya'yı hatırladım göl kenarı salakça bir kamp yapma sevdası var içimizde. her gittiğimiz yerde göl olsun illa akarsu olsun kıyısında oturup kahve pişirelim odun ateşinde. onbin kilometre yol yaptık motor üstünde, neymiş türkiye turuymuş. tamamda sele kıçımıza yapıştı be kızım. tek derdin bu dimi manzaraya karşı kahve içmek kendinle.
    - peki allah rahatlık versin, ben yatar eyvallah.
    - sanada elveda
    - ... ne!
    dedim ya upuzun bir kış var ve daha aylardan kasım. bazen küfür ederdin sinirlenince ana bacı sövsende dudağının kenarına konan çiğdem çiğdem açan gamzelerinde unutuluyor yerli yersiz sövmelerin. şimdi ne söylersen söyle kurşun bile girip çıkıyor bir şekilde.
    - ...
    - gidiyorum ben.
    portmantonun altını silecektim ben bak yine unuttum. hiç bir zaman akşam eve gelince işime gelmezdi benim. hep bir parmak toz birikirdi orada. böceklerimizin en sevdiği yerdi portmantonun altı. ilaçlayacağım zaman bile fatiha okurdun gevrek gevrek gülerek. zili tamir edecektim daha. zeki mürenden çalacaktı kapı. misafirlerimize kapıyı açmayıp rakı sofrası kuracaktık gelenlerin keyfine.
    - tamam. güle güle
    - ...
    bilseydim kırılıp dağılacağını kapının, ne pastan kızıla dönen menteşelerini değişirdim o köhne ahşap kapının, ne önünde duran, bir tarafında hoşgeldiniz tersinde güle güle yazan paspası alırdım. ikea evinizin otu taku rekldıbını sen yazmadın belki ama ottan taktan sebepleri de ben sokmadım o kapıdan içeri. bakınca değişmeyecek gidişin, bir saniye de istemeyeceğim senden merak etme. asla hiçlik bu kadar yakışmayacak sensizliğe. lütfen çıkarken açık bırak kapıyı bir dost ziyaret eder böyle saatlerde beni. ehlen ve sehlen merhaba yalnızlık.
    - tak...
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    0
    @15 amk beni terkeden kendi dıbını parmaklasın kardeşim ben halen pompaya devam ediyorum eski hdd de kalmış amk yazısı bulunca paylaştım. ne acı çektirmiş kaltak bana
    ···
  13. 13.
    0
    @16 olm acaip şeyler yazmışım okuyunca acaip oluyorum acaba bunları yazdıran şimdi ne yapıordur ... kesin pompiştedir amk
    ···
  14. 14.
    0
    @18 haysiyet ex yengede sıfır hatta eksi 12.5 falanmış amk. yinede efkar yok. ama çok canınız sıkıldıysa youtube dayıya "sefa topsakal - doktor" yazın
    yada kardeşiniz size ikinci bi güzellik yapsın :

    http://www.youtube.com/watch?v=mwdxkggd2g8
    ···
  15. 15.
    0
    @24 denendi gerçi fakat gibtim seni sukela ile : ) bin seni olm iki dakka efkar yapıoduk ne gibim yedin nereye bagladın

    google amca spoileri
    --spoiler--
    gitmek cesaret ister ufaklık;
    gideceğin yer neresi olursa olsun…
    sevdiklerinle arana mesafe girince
    varış yerinin hiç bir anlamı kalmaz.
    vedalaşmakta zor iştir biliyormusun;
    oturursun geminin kıçına bakarsın sevdiklerine
    gittikçe ufalırlar ufalırlar kaybolurlar gözden
    o zaman anlarsın işte vedalaşmak asıl kalana değil gidene koyar.
    yüz defa söyledim sana
    hüzünlü değilim mizacım böyle.
    bak şarabımla beraberim
    çocukluğumdan beri hayaller kuruyorum
    şarabımdan ayrılmadan hem de
    ben şarabımdan ayrılmıyorum
    o da bana bunca gidene rağmen hala hayal kurdurtmaya devam ettiriyor.
    ne olmuş yani büyük adam olamadiysak hayallerimizi satmadik

    http://www.youtube.com/wa ... guiyvwq8&feature=fvsr
    --spoiler--
    ···
  16. 16.
    0
    giberimmm laaaaaann
    ···