-
26.
-11böyle hikaye mi yazılır amk
-
-
1.
+6sen okuma mk
-
-
1.
+1 -8okumayacam zaten.
http://www.incisozluk.com...emek-isteyenler-buyursun/
güzel hikaye okumak isteyen gelsin. hikayenin babası burda
-
1.
-
1.
-
27.
+10“Sıradan bir yaz gününde eklemişti beni Facebook'ta. Tam da gelen oyun isteklerini silerken, araya kaynamış bir şekilde buldum onu. Öylece bakıyordu bana. Heyecandan yoksay'a basmamak için fareyi sıkıca kavradım ve isteği kabul ettim…”
-
28.
+10Yokuştan yukarı doğru çıkarken okul servisimin beni beklediğini fark ettim. Ama ne önemi vardı ki. Benim onu dakikalarca beklediğim günlere saysın dedim ve Elif’in yanında yürümeye devam ettim... Çok küçük adımlarla yürüyordu. Ona ayak uydurmakta zorlanıyordum... Bir yandan da ne muhabbeti açsam da yol boyunca konuşsak diye düşünüyordum... Tam o sırada beni büyük bir dertten kurtaracağını sezmiştim Elif’in. Tahmin ettiğim gibi konuşmaya hazırlanıyordu. En sonunda "Sen" dedi. "Çok ilginç bir adamsın"...
-
29.
+10Dakikalarca kendimi toparlamak için çaba sarf ettiğimi hatırlıyorum. Ama onca yaşanandan sonra bunun imkansız bir durum olduğuna karar verdim ve koşar adımlarla evime gittim… Evimin sokağına döndüğümde yine mahallede top oynayan çocuklarla karşılaştım… Herhalde bu çocukların hayattaki tek görevi top oynamaktı. Dışarıya çıkarken, üstünden çıkardıkları pijamalarının yanına kaygılarını da koyup saatlerce top oynamak…
-
30.
+8 -1“Elif, seni çok merak ettim... Okulun son günü sınıfa gelmeni çok bekledim. Seni göremeyince de telaşlandım ve buraya gelmeye karar verdim.”” Hem buraya gelerek kötü bir şey yaptığımı düşünmüyorum…” Sözümü bitirir bitirmez dediklerimi umursamıyormuşçasına kafasını salladı ve tekrar söze başladı “ Alperen sana bunları söylemek istemezdim ama lütfen bir daha görüşmeyelim... Bunun ikimiz içinde daha iyi olacağını düşünüyorum... " dedi ve arkasını döndü. Tam yürümeye başlamışken tekrar kafasını bana çevirdi."Sen çok iyi bir çocuksun. Lütfen kendini üzme... Seni seviyorum" dedi ve sanırım, bu söyledikleri onun ağzından duyduğum en can acıtan sözlerdi...
-
31.
+9Bu sözleri söylerken takındığı ifade bana iltifat ettiğini gösteriyordu ve benim bünyem de böyle iltifatlara alışkın değildi. Birilerine iltifat edildiğini görürdüm ama bana iltifat edildiğini çok da görmezdim. Hatırlıyorum da o zamana kadar duyduğum en güzel iltifatların sahibi mahalledeki arkadaşlarımdı. Basketbol oynamaya heves ettiğim dönemlerde, 5 adımda girdiğim turnikeyi günlerce övmüşlerdi... Ama sonradan öğrenmiştim, makbul olan 3 adımda atılan turnikeymiş...
-
-
1.
+8 -1adam "sen garip bir adamsın"ı iltifat algılamış amk, belki kötü gidecek cümlenin devamı "yani, kimseyle konuşmuyosun kendi havandasın arada bir bilgisayarını övüp duruyosun amk kertenkelesi" dese ne tak yicen? neyse okuyorum hızlı yaz. :d
-
1.
-
32.
+9Çocuklara karşı gereksiz bir tavır alarak, oyunlarını bozmak amacıyla aralarından geçtim ve evime girdim. Kapıyı aralayıp içeri girdiğimde arkamdan değişik türlerde küfürlerin edildiğini duyuyordum. Ama o an için bunların hiçbir önemi yoktu. Üzerimdeki kötü hissiyatın ağırlığıyla kendimi yatağa attım ve uykusuz geçecek haftaların startını verdim…
-
33.
+9Sabaha vardığımda monoton hayatımı tekrardan selamlamayı unutmadım... Ancak bu sefer yerinde olmayan tek şey Elif değildi... Okul gömleğim karşı komşunun çocuğuna verilmiş. Çantam da çoktan annemin dikiş malzemelerini taşımak için oturma odasına gitmişi… Ben ise ne kadar üzüldüğümü yeni yeni anlamaya başlamıştım. Bir günde aşık olduğum kızı yine bir günde kaybetmiştim. O çocuksu güzelliği bir daha göremeyecek olmak benim kalbimi parçalıyordu.
-
34.
+8Bana yaşattığı onca fırtınanın ardından gözlerimin içine hüzünle baktı ve koşar bir vaziyette apartmandan içeri girdi… Merdivenlerden yukarı çıkarak onu izleyen gözlerime veda etti ve beni olduğum yerde donmuş bir vaziyette bıraktı. Gözlerim hareketsiz bir biçimde onun çıktığı merdivenleri izliyordu… Uzaklardan gelen çocuk bağrışmaları, kulaklarıma bir ayrılık şarkısı gibi çalınıyordu...
-
35.
+8Bu sözün ardından anlam veremediğim bir şekilde duraksadı ve sözlerine başladı. " Biliyorsun üniversite sınavına bir aydan az kaldı. Artık okula uğramam. Dışarıya da çok çıkmayı düşünmüyorum. Konu açıklarımı kapatmam lazım... " Bunları söylemesi beni üzmüştü. Aslında sorumluluklarını bilmesi güzel bir şeydi... Ayrıca benim gibi vurdumduymaz olmaması da iyiydi... Ama çalışmak için kendini eve kapatacak ve dışarısıyla olan ilişkisin bir ay boyunca kesecekti. Sonuç olarak, onu bir ay boyunca görememe ihtimalim yüksekti ve bu ihtimal beni fazlasıyla korkutuyordu...
-
36.
+8Günler geçtikçe kabuğuma çekiliyordum... Yaz tatilinin de girmesiyle hayata dair bir uğraşım kalmamıştı ve ben sabah akşam odamda vakit geçirmeye başlamıştım… Neredeyse günün her saati bilgisayarımın karşısında amaçsızca oturuyordum… Bir ara, onunla oynadığımız oyunları tekrar tekrar bitiriyor. Ardından onun yanında ağlamaktan çekindiğim filmi açıyor. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum… Yaz günü içim üşüyor ve ben üstüme battaniyeleri örtüp uyumaya çalışıyordum… Bu şekilde saatler, günleri günler haftaları kovaladı ve bu döngü beni çoktan zevksiz bir adama dönüştürmeyi başardı...
-
37.
+8Her geçen gün de işlerin ağırlığı artıyordu. ilk haftalarda sadece kağıt zımbalarken son haftaya geldiğimizde hademe Ömer abiyle birlikte masa-sandalye taşır olmuştuk ve bu işlerle uğraşmak gerçekten yorucuydu... Eve geldiğimde, okula değil de sanayiye gitmişim gibi bir hissiyat oluşurdu üstümde. Ama bir yandan da zaman hızlıca geçiyordu ve ertesi gün karne alacaktık...
-
38.
+7Elif’i görecek olmanın verdiği heyecanla, 12 yıllık maceramın son sabahına erkenden uyandım… Kalktığım gibi giyinip, aynanın karşısına geçtim. Dağınık saçlarımı elimle düzeltmeye çalışıp bir yandan da parfüm şişesini üstüme boşalttım… Sonrasında ise kapıya yöneldim. Anneme bir el salladım ve dışarı çıktım… Dışarıda sisli bir hava vardı... Üstelik yaz günlerine yakışmayacak bir biçimde soğuktu... Ben ise bunlara aldırış etmeden okul yoluna koyuldum.
-
39.
+7Ve sonrasında baka kaldım. Elif'imin siyah saçlarını, kar gibi beyaz yüzünü göreceğim yerde, sınıfımızın hıyarı diye tabir ettiğimiz Mert ile karşılaştım... Sonrasında telaş içinde tüm sıralara göz gezdirdim ama Elif'i göremedim. Ben de o anın verdiği üzüntüyle sırama oturdum ve beklemeye koyuldum...
-
40.
+7Servisçi Adnan'la yaşanan bu güzel anların ardından Elif'in evinin önüne gelmiştik... Kafamı kaldırdığımda pencerelerinin altında çatlakları olan, 4 katlı, eski bir apartmanla karşılaştım. Ufak bir depremle secdeye yatacak gibi duran bu apartman, tüm kusurlarına rağmen bana çok şirin gözükmüştü. O dakikalarda ben hala evin analizini yapmakla meşgulken Elif aniden atıldı , "Biz” dedi. “ikinci katta oturuyoruz. Bak şu 2 pencerede benim odamın pencereleri.” Bir şey söylemeye fırsat bulamamışken tekrar söze atıldı. "Buraya kadar gelmekle ne iyi ettin yoksa canım sıkılırdı"…Bu sefer onun tekrar söze başlamasına izin vermeyerek aceleyle " Ne demek " dedim. " Aslında benim canım daha çok sıkılacaktı. Ayrıca okula geldiğin için çok teşekkür ederim. Ne zamandır bu kadar eğlenmemiştim.”
-
-
1.
+2Süper gidiyon panpa
-
1.
-
41.
+7Kabuslarla dolu bir geceden sonra, yataktan aceleyle kalktım ve Elif’in evine gitmeye karar verdim… Beş dakikada hazırlanıp hemen dışarı çıktım. Nereye gittiğimi soran anneme ise arkadaşlarla buluşacağım diye bir yalan atmaktan çekinmedim… Aceleyle üst sokaktaki taksi durağına gidip bir taksiye bindim. Taksiyle 10 dakika içinde Elif’in evinin önüne gelmiştik… Taksiciye parasını olabildiğince seri bir biçimde ödeyerek kendimi sokağa attım ve günler sonra yeniden o şirin binanın önünde duruyordum.
-
-
1.
+1 -2işte o şirin bina *
http://www.dogerekohaber.com/Db/Resim/abdullah81 (15.03.2010-09.02.24)cimg6435__small_.jpg
-
1.
-
42.
+7Uykusuz geçen bir gecenin ardından, penceremden günün ilk ışıkları girmeye başlamıştı. Bende yatağımdan kalkıp monoton hayatıma tekrar merhaba demeyi unutmamıştım... Hayatıma çok ani bir giriş yapan Elif dışında her şey yerli yerindeydi... Bazı vakitler sabahlara kadar oyun oynadığım bilgisayarım. Haftanın beş günü okula gitmek için giydiğim kırışık gömleğim. içine en son ne koyduğumu unuttuğum boynu bükülmüş çantam… Gözlerimi ovuşturmanın verdiği etkiyle biraz kendime geldim. Sonrasında o gün de okul olduğunu hatırladım. iki dakika içerisinde giyinip evden dışarı çıktım. Kaldırımlar yeni yeni ısınıyordu ve ben 4 yıl boyunca gitmekten usanmadığım mekana yine gidiyordum…
-
43.
+5 -2Ama sonradan, bu kadar sıkıntıya girmenin gereksiz bir şey olduğuna karar verdim. Sonuçta beni terk edip bir yerlere gitmiyordu. Sadece evinde dersini çalışacaktı. Sınavları atlatırsak yine birlikte güzel vakit geçirebilirdik. Yine duygusal bir film açıp, kısa kablolu kulaklığımızla doyasıya film izleyebilirdik... Sonrasında yine çocuklar gibi oyun oynardık… Ve en sonunda sessizliğe gömülüp birbirimizi izlerdik.
-
44.
+7Çok kısa bir süre gözleriyle gözlerime dokunduktan sonra apartmanın dış kapısını nazikçe kapadı ve üç basamaklı merdivenden seke seke indi. Yanıma kadar yürüdü. Kahkülünü küçük bir hareketle düzeltti. Sonra kafasını kaldırıp bana dikkatlice baktı. Evet… Bana aşkın tanımını baştan yaptırmış o güzel kız karşımda duruyordu. Kafasındaki kırmızı tokalarla, uzun kırmızı elbisesiyle olabildiğince güzel ve masum gözüküyordu…
-
45.
+7Uzun süre yürüdükten sonra şehir merkezine gelmiştik. O an fark ettim benim evim geldiğimiz yönün tam tersinde kalıyordu. Sonrasında nereye gideceğimizi bilemediğimiz için aniden durduk. Vücutlarımızı birbirimize doğru döndürdük. Sanırım ayrılma vaktiydi... Ama bu anların bitmesini istemediğimden hemen söze girdim." istersen seni evine kadar bırakayım" dedim. O da bu beklenmeyen çıkışın altında kalmamıştı. "Tamam" dedi. " Hadi gidelim" ...
başlık yok! burası bom boş!