-
1.
+9 -1Ulu Tengri, Türkler'in ve de bütün yaratılmışların Tengrisi, yaratıcısı, koruyucusu ve sahibidir. Tengricilik dini de, Türk'ün doğa ve felsefe üzerine olan düşünüş ve tecrübelerinden meydana gelmiş, milli dinimizdir.
Bugün islam, Hristiyanlık, Budizm gibi güçlü ve baskıcı dinler bütün dünya insanlığında büyük etki ve itaat kültü oluşturmuştur. Bu sözler yanlış anlaşılmamalı, Tengricilik'te hiç bir dini, hiç bir peygamber ve kitabı aşağılamak, bunlara hakaret etmek kesinlikle yoktur Ancak bu saydığımız dinler, insanın bütün bir yaşdıbını etkileyip kontrol eder; devlet yönetimini, ne giymesi gerektiğini, ne yemesi ne içmesi, kiminle evlenmesi, nasıl konuşması, ne yapması ... Bu liste uzar da gider. Yani hayatınız baştan aşağı kabul ettiğiniz dinin kalıbına girer. Sizin özel ve özgül alanınız bir avuç kalır. Siz, siz değilsinizdir; kul, teslim olmuş, keşiş...
Tengricilik dinine geçmek için özellikle Müslüman Türk kardeşlerimiz, "attan inip eşeğe binmek" misali bir yaklaşım sergilemekteler. Yani islam, güçlü ve terk edilemez, Tengricilik ise ona nazaran oldukça "uyduruk" "basit" bir din. insanları böyle düşünmeye iten şey ise, bu dinin hayatlarını yeterince kontrol etmiyor olması!
arkadaşlar biraz uzun üstün körü geçemem önemli bir mevzu okuyan varsa bikaç kişide olsa devame edeyim atalarımızın dinini benimsemeyen olsa da bilgi sahibi olsun . -
2.
+4Evet, Tengricilik; benim şahsi tespitime göre insanın kendi dinini kendisinin yaratmasına bile müsaade edecek genişliktedir. Yani bir Tengrici olarak dilediğiniz gibi ibadet edebilir, dilediğiniz yerde dilediğiniz şekilde Tengri adına iyilik yapabilir, dua edebilirsiniz. Bir din addıbına, otoriteye, binaya, kıyafete... bunların hiç birisine ihtiyacınız yoktur. ihtiyacınız olan tek şey, yüreğinizden dolup taşan "huşu"dur.
Yaratıcımız ulu Tengri, bizlere anlamadığımız dillerde kitaplar gönderip bize de "bu kitapları bütün dünyaya yayın." diye uçuk görevler vermez. Çünkü öyle yaparsa bu din Tengri'nin değil, insanların dini haline gelir. Tengri, uluslar arasında bir seçim yapıp da o ulusun dili ve kültürü ile, bakış açısı ile bütün insanlığa seslenmez. Tengri, bütün insanlığın anlayacağı dilde bir mesaj zaten göndermiştir; doğa. Türkler, hiç bir peygamber sıfatlı kişi ya da kutsal kitap olmaksızın, Tengri'ye ulaşmış ve onun bir taştan put, ağaç oyması vs. olmadığını; görülmeyen ama var olan büyük bir güç olduğunu kavramıştır.
Arkadaşlar önemli bir konu hata yapmamaya çalışıyorum inş. yaralı olur . -
3.
+2Tengri dinini yaymak için hiç savaşılmamış olması, bu dinin yüceliğini mi gösterir yoksa bayağılığını mı? Kaldı ki Tengricilik inancına göre, "Tengriciler ebediyen uçmag (cennet)'ta olacak, inanmayanlar yanacaktır!" gibi korkutucu öğretiler de yoktur. iyiler cennete, kötüler ise cehenneme gidecektir.
Tengricilik dininin modern insan tarafından "çocukça" "hayal ürünü" olarak adlandırılması da mümkün. Bunun sebebi ise Tengricilik dininin mitolojik unsurları ve ruhlar. "Erlik Han, Kayra Han, Umay Ana, Bay Ülgen" Bütün bu adlara ve tanımlamalara takılmak niye? ilkçağlarda ortaya çıkmış olan bu dünya görüşü, sınırlı bilgi ile bunlara ulaşmıştır. Bugün biliyoruz ki gözle kesinlikle göremediğimiz halde, bizi etkileyen ve var olan güçler vardır. Morötesi ışık, kızılötesi ışık... Bütün bunları bilim söylediği zaman koşulsuz kabul ederiz, ancak atalarımız bu güçlerin ipuçlarını verip kendi dilleriyle adlandırdığı zaman "masal" "mitoloji" deriz. Önyargılarımızdan ne zaman kurtuluruz? -
4.
0bi kaç kişide olsa belli etsin yazmaya devam edeyim
başlık yok! burası bom boş!