0
yine bir sabah vakti uyanı verdim. saat sabahın 6 sı. hasgibtir çok erken. ama niye uyandım? yine bizim temizlikçi fatma
üst katta temizlik yapıyordu. pencereden dışarı sarkarak pencerenin dışını siliyordu. beni uyandıran şeyse bizim fatmanın
böğürtüleriydi. yine böğürtü şeklinde manasız bir şarkı söylüyordu. dıbına koymalı onun. gibmeli zütünden yosmanın. hemen koştum havalı tüfeğimi aldım. içine doldurdum mermiyi .
pencereyi açtım . işte bizim fatma. önden düğümlü baş örtüsü, pembe kazağı ve rengarenk, çamaşırsuyundan leke olmuş, dizine kadar çemrenmiş şalvarı. o böğüre dursun ben zütüne nişan aldım fatmanın. çek tetiği... evet. tam zütünden vurdum fatmayı. un çuvalına dönmüş emektar zütü hissetmemiş olacak ki hiç ses çıkarmadı. ikinci bir atış yapmak zorunda kaldım. ve yine tam isabet . sanırım bu sefer zütüne verdim fatmanın. ilk önce kıçını tutaraktan. "anöööööm" gibisinden bir ses çıkardı. sonra uyuşturucu iğneyle vurulmuş bir gergedan gibi yana seğirtti ve "höööööğ" diye böğürerekten yere kapaklandı zavallı gergedanım.
şimdiyse kafasının etrafındaki küçük kan gölünün içerisinde yatıyor... zavallı gergedan.