telegraph road

https://www.youtube.com/watch?v=dd3btVhwr48

4 sene önce bu sözlük sitesine üye olduğumda insanların bana sövmesi zoruma gidiyordu. tabii sonradan ben de bozuldum. meğer bu sitenin seviyesi buymuş. ben de gaza gelip, ulan dedim, şu ekşi denen sözlüğe üye olamıyorsun, bari şurada yaz gönlünden geçenleri, hiç bir halta yaradığın da yok, bari burada birikimini paylaş, ciddiye alan olur, biraz da narsistim ya, beğenen falan olur hani. bazı başlıkları ben ilk açayım havasındaydım. hayatımın şarkısı demişim. vayy be. gaza gelerek kim bilir ne hezeyanlar savurdum ilk zamanlarda. bu arada, dört sene ne de çabuk geçmiş. ben prog rock sever birisi olarak (eskisi kadar dinlemesem de ara sıra prog rock tarzı müzikler dinlerim) bu şarkı da prog rock a göz kırptığı içün, enstrümantal bölümlerine hâlâ hayranımdır.

bu arada; aklıma, askerdeyken mutlu musum mutlu musun diye engin nurşani nin türküsünü söyleyen bir er geldi. evet, bu başlığı açtığım içün mutluyum!

o son kısmı nedir öyle lan, kendimden geçiyorum amk.

bu sefer konserine gidiorum mark amca, kaçmaz..

iyi şarkı

hastayız mark amcaaaaaa!

süper:))

http://fizy.com/#s/1ly4oh

dinlemeyen kalmasın.

sen adam olsan zaten bu başlığa adam gibi bir yorum yapardın. önce bu şarkıyı dinle bakiyim, karşıma öyle gel genç delikanlı. küfür etmek meziyet mi ulan ha?! başın göğe mi erdi?

senin küfür etmeyipte seviyeyi yükselten ağzını heybeliadanın eşekleri gibsin

hayatımın şarkısı. dire straits in (mark knopfler) müzik ilmine verdiği en büyük hediye.