/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +635 -166
    Sevgilimle üniversite yıllarında tanışmıştık. Yaklaşık üç senedir beraberiz. Kendisini seviyordum. Ailelerimiz tanışıyor, adeta evlenmek için gün sayıyorduk.
    Kendisi kafa yapımın uyuştuğu, efendi giyinen, derslerinde başarılı ve hırslı, çalışkan, ailesine saygılı, dürüst bir kız olarak tanıdım. Kafa yapım harbiden uyuşuyordu. Yaptığım ince esprileri anlıyor, karnını tutarak gülüyordu. Bu da benim hoşuma gidiyordu. Çok güveniyordum ona.
    Beraber sinemaya gidiyor, hiç tanımadığımız insanları trollüyor, beraber ders çalışıyor, beraber ağlıyor ve beraber gülüyorduk. Üç yıl boyunca ne günaydın mesajlarımız, ne iyi geceler mesajlarımız asla ekgib olmadı. Birbirimize bakarken mutluluktan gözlerimizin içi dolu dolu oluyordu. Beraber kilometrelerce bigiblet sürer, denize giderdik. Paramız olmazdı, simit alırdık bütün gün o simitle idare ederdik. Hem anlayışlı hem vefalıydı yârim. Bütün bunları, nasıl mutlu bir ilişkimiz olduğunu anlayın diye yazıyorum.
    Vize haftasıydı. Artık sınavlar benim için çok önemliydi. Üniversitenin kütüphanesinde kendimce köşeye çekilmiş, aldığım notlar ile ders çalışıyordum. Sevdiceğimle de baya baya her şeyle taşak geçip birbirimizin dikkatini dağıttığımızı düşünerek ve birbirimizden az uzak durup, birbirimizi özlemenin güzel olacağını varsayarak ilişkimize değil ancak buluşmalara ara vermiştik. Daha önce de ara verdiğimiz olmuştu, hatta kavga edip ayrılma noktasına geldiğimiz ama hiç günaydın ve iyi geceler mesajını ekgib etmemiştik birbirimizden. Bu da bizim çabucak barışmamızı sağlıyordu.
    Yine aynı şekilde ders çalıştığımız bir gün, kalkıp World class’a gittim. (wc işte amk yani anlayın espri yaptık). Geldiğimde notlarımın üstünde bilgisayar çıktısı olarak alınmış üzerinde “sevgilinin telefonunu iste ve mesajlarını kontrol et!” yazılı bir a4 kağıdı bulmuştum. “ne oluyo lan” dedim kendi kendime. Alnımdan terler süzülmeye başladı, şaşırdım, korktum… onun başına gelebilecek kötü bir şeyden aklıma en son gelecek olan aldatma ihtimaline kadar her şeyi düşündüm. Sinirle kağıdı yırtım çöpe attım ve etrafıma bakındım. Kimseler yoktu. Birkaç kişi vardı ders çalışan o kadar. Gidip onlara sordum, gören olmamış. Belki de onlardan biri koydu ne bileyim.

    (Flashbacklerle anlatacağım hikayedir. Yerlerinizi alın... )

    part2: http://www.incisozluk.com.tr/e/182285458/
    part3: http://www.incisozluk.com.tr/e/182285566/
    part4: http://www.incisozluk.com.tr/e/182285633/
    part5: http://www.incisozluk.com.tr/e/182285845/
    part6: http://www.incisozluk.com.tr/e/182299207/
    part7: http://www.incisozluk.com.tr/e/182299542/
    part8: http://www.incisozluk.com.tr/e/182300036/
    part9: http://www.incisozluk.com.tr/e/182300443/
    part10: http://www.incisozluk.com.tr/e/182300766/
    part11: http://www.incisozluk.com.tr/e/182301770/
    part12: http://www.incisozluk.com.tr/e/182302234/
    part13: http://www.incisozluk.com.tr/e/182307788/ (mobilden yazıldı)
    part14: http://www.incisozluk.com.tr/e/182310078/ (mobilden yazıldı)
    part15: http://www.incisozluk.com.tr/e/182310136/ (mobilden yazıldı)
    part16: http://www.incisozluk.com.tr/e/182314537/ (mobilden yazıldı)
    part17: http://www.incisozluk.com.tr/e/182335200/
    part18: http://www.incisozluk.com.tr/e/182346372/
    part19: http://www.incisozluk.com.tr/e/182348385/
    part20: http://www.incisozluk.com.tr/e/182348823/
    part21: http://www.incisozluk.com.tr/e/182354962/
    part22: http://www.incisozluk.com.tr/e/182355943/
    part23: http://www.incisozluk.com.tr/e/182356453/
    part24: http://www.incisozluk.com.tr/e/182357233/
    ···
  1. 2.
    +4 -3
    rezerved
    ···
  2. 3.
    +5
    Tamam

    (bkz: ateiste verdiğim hurma ağacı tadında ayar)
    ···
  3. 4.
    +21 -1
    Sadece telefonunu vermedi diye mi
    ···
  4. 5.
    +95 -3
    Gece kafamı yastığa koydum. O gün ders dalgasına yine hiç konuşmamıştık. Aldım telefonu elime ve o atmadan “iyi geceler” mesajı attım. Cevap gelmedi çok sinirlendim. Sabaha karşı 05.00 gibi uykuya daldım. iki saat sonra alarm çaldı uyandım. O uykusuzlukla günaydın mesajı attım sevdiceğime. Yine cevap gelmedi. Whatsapp son görülmesi sabah 06.55’ti. üç yıldır ilk defa iyi geceler mesajıma karşılık vermedi ve bunun için “görmedim kusura bakma aşkım” bile demedi. Hoş ya, artık “aşkım, sevgilim” gibi kelimeleri de kullanmıyordu bana karşı. Ancak ben ona çok güvendiğim için umursamıyordum.
    O gün okula giderken gördüm onu. Salına salına, kız arkadaşlarıyla gülerek yürüyordu. Kolundan tuttum ve “seda gelir misin?” biraz dedim. “tabi” dedi. “Hayırdır neden cevap vermiyorsun iyi geceler, günaydın mesajlarıma?” dedim. “Aşkım görmemişim” dedi. Son görülmesini falan hatırlattım. Yemin etti. Bir şeyler uydurdu. Ama sesi de elleri de bedeni de titriyordu. Bir taklar vardı. “Çıkışta buluşalım” dedim, “anlatacaklarım var”. “Ama sınav..” diyecek oldu ki “önemli” dedim.
    Çıkışta buluştuk. Nasılsın, iyi misin faslından sonra cep telefonunu istedim. “Bir verebilir misin seda ya lazım da” dedim. “ Hayır olmaz, ne yapacaksın?” dedi. Şaşırdım. “Ne?” dedim. Suratıma baktı korkmuş bir şekilde.
    ···
    1. 1.
      +1
      Rezzz okuyacam hoşuma gitti
      ···
    2. 2.
      +4
      Nicki görünce okumayı bıraktım beyler rez alın hikaye yarim kalacak
      edit : bildim beyler şimdilik devam ederse tekrar editlerim hikaye kaldı öyle amk
      ···
      1. 1.
        +1 -2
        ben hiçbir hikayeyi yarım bırakmadım aslan, bunu da bırakmam. geç yazabilirim ama yazarım sonunda.
        ···
      2. 2.
        +1
        Şaka kanka şaka hadi hizli yaz amk Takipteyim ben
        ···
    3. 3.
      0
      Rezervasyon
      ···
    4. diğerleri 1
  5. 6.
    +7 -2
    Yinemi sen amk
    ···
  6. 7.
    +73 -1
    - Versene şu telefonunu seda!
    - Olmaz veremem!
    - Nedenmiş o?
    - Kızlarla özel mesajlarımız var.
    - Tamam mesajlarına bakmayacağım ver sen!
    - Ya olmaz mustafa zorlama!
    - iyi peki öyle olsun bakalım!
    Kalktık, hesabı ödedik. Evine bıraktım bunu. Bir şeyler vardı, seziyordum bunu ama güvendiğim için takmıyordum pek. Hafta sonu gelmişti. Buluşma teklif ettim. Halasının hasta olduğunu, onu ziyaret edeceğini, bütün hafta sonu ona bakacağını söyledi. Seve seve eyvallah çektim. “Helal olsun, vefalı kız” dedim kendi kendime.
    Cuma günü saat 21.00 sularında cep telefonuma whatsapp’tan ismi cismi olmayan, araştırdığıma göre Portekiz numarası olan bir numaradan mesaj geldi. “ Seda yarın 20.00 gibi sizin okuldan bir çocukla buluşacak, beraber xx barda bir partiye gidecekler haberin olsun!” diye… Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. “olamaz” dedim kendi kendime. Dayanamadım mesaj attım seda’ya. “Yarın halana başkası baksa, seni çok özledim” dedim. “ya mustafa sen çok değiştin, kim baksın halama bu kadar vicdansız mısın sen?” diyince biri benimle alay ediyor diye düşündüm. Ama içim içime sığmıyor yarını bekliyordum. Takip ettim seda’yı. Ona güveniyordum ama bu mesajlar neyin nesiydi? Dediği gibi seda halasına gitmişti. Ama asıl olay akşamdı. Seda halasında mı kalacaktı, yoksa partiye mi gidecekti.
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      hahahahahahaha sen de mustafasın vay abim adaş abim beeee
      ···
  7. 8.
    +74 -3
    Saat 20.00’ı beklemeye başladım. Saat 20.10 oldu. Gri bir honda civic marka araba tam evin önünde durdu. Yaklaşık iki dakika sonra da daracık, siyah kısa bir etek ve üstünde sıfır kollu siyah bir bluzla dışarı çıktı. Ayağında 10 cm topuklu bir ayakkabı vardı sandalet tarzında. Sendeleye sendeleye, eteğini çekiştire çekiştire arabaya doğru ilerliyordu suratındaki ağır makyaj ve sahte tebessümle. Az sonra arabadan janti , türk dizilerinde ve filmlerinde barlarda takılan ve bin erkek olarak tabir edilen herifin teki indi. Seda’yı yanağından öptü ve ellerinden tutup arabanın sağına getirdi, kapıyı açtı ve buyur etti. Seda eteğini çekiştirerek arabaya bindi. Lavuk da aynı şekilde hızla arabaya bindi, araba çalıştı ve uzaklaştılar.
    Hemen arkadaşı aradım. “Hüso acil beni xx bara” bırak dedim. Barın önüne bıraktı. “tamam reis sen git, adamsın” dedim. Hüseyin gittikten sonra bara girdim. Gözlerim seda ve lavuğu arıyordu. Ortada dans eden kalabalığa baktığımda seda adamın boynuna ellerini dolamış, adam da kalçalarının hemen üstünden tutmuş belli bir ritiml dans ediyorlardı. Çıldırdım. Ama öfkeyle kalkan zararla oturur. O sinirle çıktım dışarı. Ellerimi saçlarımın arasına soktum derin bir of çektim. Derin derin nefes aldım ve düşünmeye başladım. “allah’ım neydi bu?” zor durumdaydım. Hemen elime telefonu aldım. Seda’yı aradım. Açmadı. Küfür edecektim ama dilim varmıyordu, ona küfür edemiyordum. Barın yan duvarına geçtim bekledim. O dışarı çıkınca onun arkasında olacaktım. Sonra tekrar aradım, dışarı çıktı. Hemen arkasındaydım. Yanında lavuk yoktu.
    - Alo , efendim mustafa?
    - Alo aşkım seni merak ettim.
    - Beni mi? Neden?
    - Kalbime bir ağrı saplandı. Seni aramak istedim.
    - Mustafa iyi misin? Bir şeyin yok değil mi?
    - Yok yok hayatım iyiyim.
    - Ohh iyi bari..
    - Nerdesin seda’m sen şimdi…
    - Şey… halamlardayım birtanem.
    - Halana benden çok selam söyle..
    - Aleyküm selam birtanem.
    - Seni seviyorum seda..
    - Ben de seni mustafa’m…
    - Seda bir saniye bekler misin beni telefonda bir şey oldu..
    - Ne oldu mustafa???
    ···
    1. 1.
      +2 -2
      hay gibeyim yazarın ismine bakmadan bütün partları okudum , kafamı gibeyim...
      ···
    2. 2.
      0
      Rezhhhhhjj
      ···
  8. 9.
    +2
    Rez entry 36
    ···
  9. 10.
    +82 -1
    O telefonda “mustafa, mustafa” diye seslenirken telefonu kapattım. Niyetim telefonu gidip almaktı ama telefonu alsaydım tuş kilidini açamayacaktım muhtemelen. Deseni birkaç defa görmüştüm aslında ama bunu riske edemezdim. Onun beni aramasını bekledim. Korkudan beni aradı hemen. Bir şey oldu sandı. Tam ararken direkt arkasından gelip telefonunu aldım.
    - Mustafa!
    - Noldu lan? Ne işin var senin burda bir de halanlardayım diyorsun!
    - Mustafa telefonumu verir misin lütfen?
    - Sen önce bana hesap ver!
    - Ya mustafa telefonumu ver!

    O sırada lavuk dışarı çıktı. Bizi izliyor. Benden haberdar galiba bin. “nasıl yaparsın lan bunu ba? Allah senin belanı versin. Sana hakkımı helal etmiyorum karaktersiz, kaşar!” dedim gözlerim dolu dolu, ağlamamak için kendimi zor tutmanın verdiği dudak büzüşmesiyle… “mustafa her şeyi açıklayabilirim” gibi klişe şeyler söyledi. “gibtir git” dedim. Yanındaki lavuğa da “sen ne izliyorsun lan huur evladı, gir lan içeri yavşak” dedim. “tamam sakin” dedi ellerini havaya kaldırıp. Sanki Amerikan filmlerinden çıkmış gelmiş kahpe dölü. içeri girdi. Suratına tükürdüm, “yazıklar olsun” sana dedim. Deli gibi ağlıyordu, arkamdan gitme diye bağırıyordu. Hemen barın yanındaki taksiye bindim. Telefon kapanmasın diye de bir yandan uygulamalar arasında parmağımı kaydırarak geçiş yapıyorum. Direkt whatsapp’a girdim.
    ···
    1. 1.
      +2
      Rezervasyon
      ···
  10. 11.
    +8
    aminakoyim saga sola yazicagina suraya part at gibicem belani
    ···
  11. 12.
    +87 -5
    giblenmedi ama ben bu başlığa paso part atıp yazıcam arkadaşlar.
    ···
    1. 1.
      0
      ya hayatin yazarmisin gibtirme simdi giblenmeni bana hadi bebisim seri seri at
      ···
    2. 2.
      +1 -1
      rezzers
      ···
    3. 3.
      +1
      Yaz yaz okuyan var
      ···
    4. 4.
      0
      Yaz lan ben okuyım
      ···
    5. diğerleri 2
  12. 13.
    +3 -1
    Yaz laa
    ···
  13. 14.
    +2
    2 part atıp giblenmedi diyorsun aq
    ···
  14. 15.
    +1
    Rizörvıd
    ···
  15. 16.
    +1
    Bekliyoruz hadi
    ···
  16. 17.
    +1
    Rezene çayı
    ···
  17. 18.
    +1
    devam etsene yarram
    ···
  18. 19.
    +1
    Reserved enasfe yazdıysa degerlenir

    edit : yeni okumaya başladım iyi gidiyo
    ···
  19. 20.
    +1
    Ggggggggchccigggigguvvyvjvjvvjv
    ···