Merhaba incici kardeşlerim bu sefer Black Mirror tarzında bilim kurgu ve dramatik bir hikaye yazacağım. iyi okumalar. Hikaye tamamen kurgudur.

Önceki hikayelerim:
- (bkz: rüya mı gerçek yoksa gerçek mi rüya)
- (bkz: açıklanamayan cinayetler)
- (bkz: hayatımı kökünden değiştiren ölüm)
- (bkz: bir istanbul şiiri)
- (bkz: bir ilişkinin başlangıcı yükselişi ve düşüşü)

Konusu:
Yıl 2043, insanlar bileklerinde her işlerini gören çiplerle yaşamaktadırlar. Bu çipler kredi kartı olarak, sağlık kontrolü için, bilgisayardan yakınlarının konumunu bulmak için ve haberleşme için kullanabiliyorlar. Bu çip insanların el bileklerinde implant olarak yerleştirilip beyne kablolarla bağlanmaktadır.

1. Bölüm

Yine sıradan bir sabah. Aynı yatak odası, aynı baş ağrısı, günlerden pazartesi. Traş olduktan sonra iş için takım elbisemi giyip iki tane ağrı kesici hap aldım. Evet, yavaş yavaş bağımlı oluyordum. Olsun, bu diğer sorunlarımın arasından en küçüğü. Umutsuzca aşağı indim. Eşim kahvaltı hazırlıyordu, oğlum ve kızım da okula gitmek için çantalarını hazırıyorlardı. Dijital duvarda yansıtılmış programıma baktım. Neredeyse ağlayacaktım, kendimi zor tuttum. Konferanslar, patronla iş yemekleri, toplantılar. Sanki her hafta yaşadığım işkenceyi tek güne sığdırmışlar. Bir ağrı kesici hap daha aldım ve kahvaltıya oturdum. Eşim bana birşeyler anlatıyor ama dinlemek istemiyorum, hı hı deyip geçiyorum. Çocuklarım olmasa direk boşamıştım onu.

Kahvaltıyı yarıda kesip çantamı alıp garaja gittim. Çipimi kapı koluna doğru yaklaştırdım ve kilit açıldı. Arabya bindim motoru çalıştırıp sokağa çıktım. Yol boyunca durmadan sekreterim arayıp duruyordu bende açmıyordum. Sekreterim normal insan olsa açıp küfrederdim ama şu yapay zeka robotları sekreter görevi yaptıkları için bağıramıyordum da. En son yeter deyip açmak zorunda kaldım. Ortaklarla sıkıntı çıkmış benim de onlarla arayı düzeltmem gerekiyormuş. Şeytan diyor ki bas istifayı ve bir çiftlikte yaşa. Keşke o kadar kolay olsa.

Şirkete vardım ve ortaklarla arayı düzeltmeye çalıştım. Resmen canıma okuyorlardı. Suratlarına küfredip odadan çıkmak istedim. Sinirden ellerimi titriyordu ama ellerimi cebime koyup sabırlı olmaya çalıştım. Neredeyse görüşme 1 saat sürdü. Arayı düzelttim fakat çok da iyi performans gösteremedim. Ofisime gidip iki tablet ağrı kesici daha aldım.

Daha sonra birisi kapıyı çaldı. içeri gir dediğimde içeri bir ortak şirketten ziyarete gelmiş bir bayan girdi. O kadar güzeldi ki uzun süredir ilk kez kendimi hayatta hissettim. Aylar sonra ilk kez heyecanlı hissettim. Kıza aşık olmuştum. 37 yıllık hayatımda ilk kez bu kadar aşık olmuştum. Bana ortaklar arasındaki anlaşmazlıklarla ilgili birkaç dijital dosya getirdi ve dışarı çıktı. Hemen gaza gelip dokümanları incelemeye başladım.

Edit: Part 2\\\\\\\'yi yarım saat içinde ekliycem.

Edit: Hikayeyi 3-4 partta bitirmeyi planlıyorum.

Edit: Hikaye bitti beyler şukunuzu ekgib etmeyin. Zamanını ayırıp okuyan herkese teşekkür ederim.

4. Bölüm

Evden hızlıca çıkıp arabaya bindim. Yolda giderken patronu arayıp bir günlüğüne izin almak istedim ve bu aile meselesini anlattım. Patron ilk başta hayır dedi ama sonra onu ikna ettim. Arabayı arkadaşımın evine park edip zili çaldım. Kapıyı açtı bana ve içeri girdim. Kapıyı kapatır kapatmaz gırtlağına yapıştım.

(B) Ben, (A) Arkadaşım:
- B: Ulan bana bak it! Sen kim oluyosunda benim karımı gibiyosun lan!
- A: Abi yapma! O bi hataydı! Anla işte o bi hataydı!
- B: Bende şimdi çok büyük bi hata yapıcam.

Onun bıraktım ve çipine kaydedilmiş o görüntüleri açmasını istedim. Karımla seviştiği o görüntüleri silmesini istiyordum. Arkadaşım sapık biri. Eminim o görüntüere bakıp bakıp 31 çekiyordur.

- B: Aç lan o görüntüleri! Dışarıya yansıt! O görüntüleri silmediğini biliyorum.
- A: Tamam açıyorum. Sakin ol!
- B: Olamam!

Görüntüleri açıp duvara yansıttı. Silmesini söyledim ve o görüntüleri sildi. Ağrı kesici hapı alıp onu yumruklamaya başladım. Kendimi durdurup mutfağa gittim ve dolaptan bir şişe viski alıp onu kafaya diktim. Sonra da onun kafasında kırdım.

Arabaya binip tekrar evime geldim. Karım yatak odasında ağlıyordu. Sonra onun yanına gidip neden bunu yaptığını sordum.

- B: Neden böyle birşey yaptın? Cevap ver. Cevap ver!
- E: Senin kafan sürekli işteydi. Bizi hiç düşünmüyordun!
- B: Bu yüzden mi beni en yakın arkadaşımla aldattın?
- E: Ona ne yaptın?
- B: Ağzına sıçtım onun!

Sonra senden nefret ediyorum diye bağırmaya başladı ve evden dışarı çıktı. Hayatım mahvolmuştu artık. Bende şirketteki kızı aradım. Sesi çok kötü geliyordu. Bu ilişkiye daha fazla devam edemeyeceğini ve ayrılmak istediğini söyleyince aramayı sonlandırdım. Beş tane ağrı kesici hapı alıp üstüne bir şişe viski içtim. Artık hiçbirşeyin eskisi gibi olamayacağını anlamıştım. Hepsi bu lanet olası çiplerin suçu! insanlarda sır bile bıraktırmıyorlar. Bu olaylar sır olarak kalsa ne kadar güzel olurdu herşey! Bu çipten kurtulmalıydım. Evet, evet hayatımı mahveden bu çipten kurtulmam gerekiyor!

Bir tane daha ağrı kesici alıp viskimi içtim. Şişeyi kırıp bileğimi kırık şişe parçasını batırdım Her tarafa kan fışkırmaya başladı çok fena acıyordu. Çığlıklar ata ata çipi yerinden söktüm ve vücudumdaki bütün kablolarıyla beraber çıkardım ve fırlattım.

Hikaye bitti arkadaşlar zamanınızı ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.

Edit: Hikayeyi yarım bırakmadım arkadaşlar sonunu ucu açık bir şekilde bitirdim. Sonunu sizin hayal dünyanıza bırakıyorum.

2. Bölüm

Kızla konuşabilmek için dokümanları hızlıca inceledim ve ofisimden çıkıp kızın yanına gittim. Dokümanları ona geri verdim ve şirket anlaşmalarıyla ilgili birkaç açığı yakaladığımı söyledim ve bu açıkları nasıl kapatabileceklerini anlattım. Kız bana gülümseyip teşekkür etti ve hemen bu konuya el atacağını söyledi. Tekrar ofisime gittim ve o kızı düşünmeye başladım, o gülümsemesini. Yıllardır görmediğim o gülümseme. Sadece o gülümsemeyi görebilmek için herşeyimi verebilirdim. Kız ortak şirketlerin CEO'larından bir tanesi ama şu sorunlar çözülene kadar bizim şirkette çalışacak. Yani hala vaktim var.

Öğlen, patronla iş yemeğine gittik. Şerefsizi hiç sevmem ama şu ortak şirketlrle anlaşmazlıkları çözmek için onunla konuşmam gerekiyordu. Daha doğrusu onun benimle konuşması gerekiyordu. Uzun uzun bu konuyu tartıştık. Karşıdakim masalardan birinde o kızı gördüm. Yanında kimse yoktu. Bizim şirketteki herkes bu lokantada yemek yer. Dolayısıyla o kız da buradaydı. Bende patrondan izin isteyip lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp saçımı düzelttim ve o kızın yanına gittim.

Sırf onunla konuşabilmek için bu şirket anlaşmazlıklarıyla ilgili patronla konuştuklarımızı anlattım. Sonra patronun yanına gelip yerime oturdum. Meğerse patron onu yemeğe bizimle tartışmak için çağırmış. Dolayısıyla bizim masaya oturdu. Bütün yemek boyunca kızla sürekli göz göze geldik. Öğle tatili bitince de sürekli kızla iletişim halinde kalmaya çalıştım. Toplantıda sürekli birbirimize baktık. Artık kızın bana karşı boş olmadığını anlamıştım. Toplantı bitince hepimiz eve gitmek için arabalarımıza gidiyorduk. Garajdayken kız arabasının bagajına çantasını koyuyordu. Bende yanına gittim. Sohbete şakayla başladım ve günün ne kadar zorlu geçtiğini söyledim. Kız da gülerek bana cevap verdi. Kıza ona birşey itiraf etmek istediğimi söyledim. Sabırsızdım. Kız ne demek istediğimi anlamıştı galiba ama ben yinede ona aşık olduğumu söyledim.

Sonra beni evine çağırıdı. Orada ne olduğunu anlatmama gerek yok, nasıl olsa anlamışsınızdır. Bir veya iki saati orada geçirdikten sonra eşim beni aradı. Bende yolda çok fazla trafik olduğunu söyleyip kapattım. Bir süre sonra onun evinden çıkıp kendi evime gittim. Sanki kendi evimin olduğu sokağa girdikten sonra yeniden depresif halime geri döndüm. Kapıdan içeri girmek istemiyordum. Kapının önünde birkaç dakika dikildikten sonra çipimi kapı koluna doğru tutup içeri girdim. Üç tablet ağrı kesici aldım ve eşim merdivenlerden aşağı inip beni karşıladı. Akşam yemeği yedik ve ben yatmaya gittim. Bütün gece o kızla olanları düşünüp durdum. Gözüme sabırsızlıktan uyku girmedi. Uyku ilacı ve ağrı kesici aldım, öyle uykuya daldım.